SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
'Vatan haini' kimdir?           (gösterim sayısı: 4.938)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
ayhan
[ .... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 05.12.2013
İleti Sayısı: 1.076
Konum: Tekirdağ
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Konu Yazan: ayhan
Konu Tarihi: 14.01.2016- 22:31


'Vatan haini' kimdir?
Ender HELVACIOĞLU


Resim Ekleme

Ülkede bizzat AKP iktidarı ve Erdoğan tarafından yaratılan “korku ve linç iklimini” yaşıyoruz. Baskılara, katliamlara karşı en ufak bir tepki, barış ve demokrasi talebi bile “devlet düşmanlığı” ve “vatan hainliği” ile suçlanıyor. Tescilli bir faşist, “vatansever” pozlarda, barış isteyen akademisyenlerin “kanlarıyla duş yapacağını” ilan ediyor.

Yani bu “vatan hainlerine” ve “vatansızlara” ne yapılsa yeridir!

Madem öyle, şu “vatan” ve “vatanseverlik” kavramlarının tarih içindeki gelişimine kısaca göz atalım ve kimin “vatan haini” olduğunu belirleyelim.

***

Ortaçağda, bugün anladığımız anlamda “vatan” kavramı gelişmemişti. Aristokratlar için “vatan”, fethedilen ve haraç alınan toprak parçasıydı; özel mülkleriydi. Köylüler (serfler, marabalar) için ise “vatan”, yaşanılan ve üretim yapılan yer olmanın ötesinde bir anlam taşımıyordu. Köylünün yurdu (dolayısıyla ufku da), köyü ve yakın çevresinden ibaretti.

Modern anlamda “vatan” kavramı Avrupa’da burjuva demokratik devrimlerle ortaya çıktı. Burjuvazi için hakim olduğu kapitalist pazarın sınırları anlamına geliyordu. Demokratik devrim ilerledikçe ve eskiden derebeyinin serfleri konumundaki köylüler giderek proleterleşip emekleriyle bu kapitalist pazara dahil edildikçe, onlar da bu vatanın bir parçası, yani “vatandaş” oldular. Vatandaşların tümüne birden de “ulus” dendi.

Demek ki o dönemde bir “vatan” oluşmasının temel şartı ortaçağ ilişkilerinin köklü bir biçimde tasfiyesiydi. Bunun üstyapıdaki yansıması da tavizsiz bir laiklikti.

Feodal ilişkileri tasfiye eden devrimci burjuvazi vatanseverdi; varlık şartı olan pazarını rakiplerine karşı büyük bir kıskançlıkla korumaktaydı. Küçük köyünden kopup sanayi bölgelerine doluşan proleterler için ise emeklerini Fransız, Alman veya İngiliz burjuvalarına satmak arasında fazla bir fark bulunmuyordu. Proleterler burjuva devlet tarafından icat edilen milliyetçi ideoloji ile bir arada tutuldular.

Aristokrat sınıfları tasfiye ettikten sonra gerici ve sömürücü yüzü giderek açığa çıkan ve kendi pazarını koruma uğruna milliyetçi ideoloji ile halkları birbirine kırdıran burjuvaziye karşı Marx ve 19. yüzyılın Avrupalı sosyalistleri, çeşitli milliyetlerden işçi sınıfları arasında sınıf kardeşliğini ön plana çıkaran bir strateji izlediler.

Marx ve Engels’in “Manifesto”da sarf ettikleri “işçinin vatanı yoktur” sözü bu stratejinin ürünüydü. Sosyalistler, halkları birbirine kırdıran gerici burjuva milliyetçiliğinin karşısına “enternasyonalizm” ve “sınıf kardeşliği” bayrağı ile çıktılar. İşçinin vatanı tüm Avrupa’ydı.

Birinci Emperyalist Paylaşım Savaşı sırasında da, başta Lenin ve Bolşevikler olmak üzere, Kautsky ve yandaşlarının dışındaki tüm sosyalistler, emperyalist burjuvalarını desteklemeye ve paylaşım savaşına karşı çıktılar, gerici savaşı iç savaşa çevirme stratejisi izlediler; kendi emperyalist burjuvazilerini hedef aldılar. Bu strateji başarılı oldu ve Ekim Devrimi gerçekleşti.

***

“Vatan” kavramının Ezilen Dünya’daki (bizimki gibi ülkelerde) öyküsü ise Avrupa’dan bazı farklılıklar taşır.

Öncelikle ortak olan noktaya değinelim: Tıpkı Avrupa’da olduğu gibi, Ezilen Dünya’da da, “vatandaş”lardan oluşan bir “vatan”ın temeli ortaçağ ilişkilerinin (saltanatın, hilafetin, her türlü tarikat ve cemaatin, ağalığın, beyliğin vb.) demokratik devrimle tasfiyesi, dinciliğe dayalı kul ideolojisinin silinmesi ve laik bir devlet ve toplum yapısının hayata geçirilmesidir.

Bu, olmazsa olmaz koşul! Şimdi farklılıklara geçelim.

Ezilen Dünya’da “vatan” kavramı ve “vatanseverlik” bilinci, Avrupalı sömürgecilere ve esas olarak emperyalist saldırıya karşı direniş içinde ortaya çıktı. Eskiden büyük feodal imparatorluklar altında bir arada yaşayan halklar, emperyalist saldırı ile bu imparatorluklar yıkılmaya başladığında, kendi yurtlarını bu saldırıyı göğüsleyerek oluşturdular.

Ezilen Dünya’daki “vatanlar”, kapitalist pazarlar olarak değil, emperyalist sömürüden şu veya bu düzeyde kurtarılmış bölgeler, yani “ortak yurtlar” olarak ortaya çıktı. Bunun en güzel örnekleri, Ekim Devrimi’nin hemen ertesinde ve daha sonra 2. Dünya Savaşı sırasında bütün Sovyet halklarının proleter iktidar önderliğinde ortak yurtlarını emperyalist saldırılara karşı korumaları ile Çanakkale savunmasından başlayıp Kurtuluş Savaşı ile sonlanan süreçte iki büyük bileşenin, Türkler ile Kürtlerin ortak yurtlarını birlikte savunup kurtarmalarıdır.

Görüldüğü gibi Ezilen Dünya’da, “vatan savunması ve vatanseverlik” ile “halkların eşitliği ve birliği” kavramları, Avrupa’daki gibi birbirine zıt değil, birbirini bütünleyen süreçler olarak oluştu. Anti-emperyalizm, vatanseverlik ile kardeşliğin aynı potada erimesinin yolunu açtı. Ezilen Dünya’nın bu niteliği (vatanseverlik ile kardeşliğin aynı potada eriyebilmesi), geleceğin dünya toplumunu yaratmak için çok önemli bir dayanak noktasıdır.

Kısacası bizimki gibi ülkelerde “vatan sorunu”, 1) Avrupa’da olduğu gibi, kapitalizm öncesi üretim ilişkilerinin demokratik devrimle tasfiyesi; 2) Emperyalist tahakküme karşı bağımsızlık; 3) Yan yana ve iç içe yaşayan çeşitli halkların uluslaşma süreçlerinin birbiriyle kesişmesinin getirdiği çelişkilerin eşitlik ve özgürlük temelinde çözülmesi sorunuydu.

Tabii bu süreç düz ve engebesiz değil. “Ortak vatanlar”ın emperyalizmden kurtarılarak kurulmasından sonra, bu bölgelerde oluşan iktidarların sınıfsal nitelikleri ve izledikleri yol belirleyici oldu.

Türkiye de dahil olmak üzere bazı bölgelerde kapitalist yola girildi. Kendi pazarını (19. yüzyıl Avrupa’sındaki gibi) kurma sevdasındaki Ezilen Dünya burjuvazisi, bu pazarı kardeşi aleyhine kurmakta ustaydı ama, pazarını emperyalistlere karşı koruyacak güçten de yoksundu.

Ezilen Dünya’nın kapitalist yola girdiği bölgelerde, bazı yerlerde en baştan, bazı yerlerde ise süreç içinde, bağımsız değil, emperyalizme bağımlı piyasalar oluştu. Ezilen Dünya burjuvazisi ne vatansever olabildi ne de kardeşliği ve vatanın ortaklığı perspektifini koruyabildi; tarihsel olarak bu güçten ve bu nitelikten uzaktı. İşbirlikçi ve milliyetçi oldu. Yurdun kuruluşundaki iki temel niteliğe de (vatanseverlik ve kardeşlik) ihanet etti. Bu sürecin en berrak biçimde yaşandığı coğrafyalardan biri de Türkiye’dir.

Dolayısıyla Ezilen Dünya vatanlarının kuruluşundaki ilkeleri (yurtseverlik ve kardeşlik) koruyabilme ve geleceğe taşıyabilme potansiyeline sahip olan sınıflar, yani “vatansever” sınıflar, başta proletarya olmak üzere emekçilerdir. Hem de kardeşlik ile sentezlenmiş, kardeşlik yani ortak vatan anlayışı olmadan yaşayamayacak bir vatanseverlik. Anti-emperyalizmin verimli potasında oluşan bir vatanseverlik. Milliyetçiliği ve etnikçiliği reddeden bir vatanseverlik.

***

O halde toparlayalım, kimdir “vatansever”, kimdir “vatan haini”?

Osmanlı ve saltanat hayranlığını körükleyenler, laikliğin köküne kibrit suyu ekenler, tarikatları, cemaatleri, tekkeleri, zaviyeleri savunanlar vatan hainidir; cumhuriyeti ve laikliği savunanlar vatansever.

Emperyalistlerle işbirliği edenler, bölgede onlar adına taşeronluk yapanlar, ülkeyi onların saldırı üslerine açanlar vatan hainidir; bağımsızlığı ve barışı savunanlar vatansever.

Çeşitli milliyetlerden insanlar arasında düşmanlık körükleyenler, milliyetçilik ve mezhepçilik yapanlar vatan hainidir; eşitlik ve özgürlük temelinde kardeşliği, birliği ve ortak vatanı savunanlar vatansever.

Şimdi anlaşıldı mı, barış ve kardeşlik isteyen akademisyenler, “çocuklar ölüyor!” diye haykıran kadınlar mı vatan haini, yoksa onları “aydın müsveddesi” diye suçlayanlar ve “kanlarıyla duş yaparız” diye tehdit eden it kopuk takımı mı?

Bu vatan bağımsızlıktan, laiklikten, cumhuriyetten, eşitlikten, özgürlükten, kardeşlikten, barıştan, emekten yana olanlarındır. Emekçilerindir.

Bu memleket bizim! Doğusuyla batısıyla, kuzeyiyle güneyiyle… Bugün iktidara çökmüş de olsalar, iktidarın gücüyle tehditler de savursalar memleketimizi bu vatan hainlerine bırakmayacağız!



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
munzur
[ .... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 19.12.2013
İleti Sayısı: 1.075
Konum: Gizli
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: munzur
Cevap Tarihi: 14.01.2016- 22:55


Nazım Hikmet'e kim vatan haini diyorsa gerçek vatan hainleri de onlardır.


VATAN HAİNİ

 
  "Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ.
Amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz, dedi Hikmet.
Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ."
Bir Ankara gazetesinde çıktı bunlar, üç sütun üstüne, kapkara haykıran puntolarla,
bir Ankara gazetesinde, fotoğrafı yanında Amiral Vilyamson'un
66 santimetre karede gülüyor, ağzı kulaklarında, Amerikan amirali
Amerika, bütçemize 120 milyon lira hibe etti, 120 milyon lira.
"Amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz, dedi Hikmet
Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ."

Evet, vatan hainiyim, siz vatanperverseniz, siz yurtseverseniz, ben yurt
          hainiyim, ben vatan hainiyim.
Vatan çiftliklerinizse,
kasalarınızın ve çek defterlerinizin içindekilerse vatan,
vatan, şose boylarında gebermekse açlıktan,
vatan, soğukta it gibi titremek ve sıtmadan kıvranmaksa yazın,
fabrikalarınızda al kanımızı içmekse vatan,
vatan tırnaklarıysa ağalarınızın,
vatan, mızraklı ilmühalse, vatan, polis copuysa,
ödeneklerinizse, maaşlarınızsa vatan,
vatan, Amerikan üsleri, Amerikan bombası, Amerikan donanması topuysa,
vatan, kurtulmamaksa kokmuş karanlığımızdan,
                            ben vatan hainiyim.
Yazın üç sütun üstüne kapkara haykıran puntolarla :
Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ.
 
  28.7.962




Bu ileti en son munzur tarafından 14.01.2016- 23:03 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
hakkı
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: hakkı
Cevap Tarihi: 15.01.2016- 00:24


Nazım Hikmete göre biz vatan hainiyiz.

Bazı ülkücüler vatan mülktür sahibi de Türktür diyor. Bu durumda vatan daha küçük bir azınlığın olmaktadır.
Her koşulda bize vatandan en küçük bir parça bile düşmüyor.

Ne hainiz ne vatanın sahibi. Ortada kaldık ne şeytana ne meleğe yarandık.
İspanyol çingenelerine göre topraklarına ölülerini bırakmışsan o yurt senindir denir. İşte bir çelişki daha yurt ta ölülerimiz çok

Biz ne yapacağız bu vatan bizim mi değil mi. Marx a göre proleteryanın vatanı yoktur veya bütün dünyadır.
Şaştık kaldık
Varmı yokmu bilelimde niye kime hainlik yapacağımızı anlayalım.

Bence hain değiliz çünkü hainlik yapacak vatanımız yok.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
munzur
[ .... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 19.12.2013
İleti Sayısı: 1.075
Konum: Gizli
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: munzur
Cevap Tarihi: 15.01.2016- 14:21


Bu vatan sizin Hakkı bey, bu vatan yoksulun, işçinin, emekçinin. Bunun için mücadele etmiyor muyuz, bunun için sömürüye karşı çıkmıyor muyuz, bunun için emperyalizme karşı değil miyiz? Bu vatanı emperyalizme satanlar ve gericiliğe teslim edenler vatan hainleridir. Nazım Hikmet'in şiirinde söylenenleri iyice anlamak lazım.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
umut
[ umut yarın ]
Yasaklı
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 12.09.2013
İleti Sayısı: 3.105
Konum: Gizli
Durum: üye uzaklaştırılmış
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: umut
Cevap Tarihi: 16.01.2016- 11:52


Sosyalistler yurtseverdir, yurtsever olmak zorundadırlar. Yurtseverlik bu vatana ilişkin iddialarımızın olması nedeniyledir. Bu vatanı işçi sınıfının vatanı yapmaya gönüllüyüz. Emperyalizmi ve uşaklarını bu vatanın yöneticileri olmaktan çıkartacağız, bu vatanı daha güzel ve yaşanılır kılacağız. Bu yüzden yurtseveriz ve bu yüzden Nazım Hikmet'in dediği gibi emperyalizmin ve kapitalizmin bizi damgaladıkları gibi ''vatan hainiyiz!''



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
hakkı
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: hakkı
Cevap Tarihi: 16.01.2016- 12:03


Alıntı Çizelgesi: munzur yazmış

Bu vatan sizin Hakkı bey, bu vatan yoksulun, işçinin, emekçinin. Bunun için mücadele etmiyor muyuz, bunun için sömürüye karşı çıkmıyor muyuz, bunun için emperyalizme karşı değil miyiz? Bu vatanı emperyalizme satanlar ve gericiliğe teslim edenler vatan hainleridir. Nazım Hikmet'in şiirinde söylenenleri iyice anlamak lazım.



Bu vatanda önemli bir insan değilim. Sömürüye karşı çıkışımda vatan perver olduğum için değil. Emperyalizm e karşı olmayı Çinin Vietnamın   son durumundan Ve zamanımızın IŞID ını gördükten sonra bıraktım..
Vatan savunması bu vatanda rahat yaşayanlar ve mülkleri olanlar için gerekli benim için değil.

Bu vatanın sahibi olanlar istediğini yapar çünkü mülk onlara ait. Bizim için patronun kimliği önemli değildir.
İşte nazım bu günleri yaşasa idi Çin i Vietnamı görse idi vatan hanini diyenleri içerlemezdi sanırım.

Mustafa Suphiler vatan perver di de ne oldu uğruna öldükleri bu topraklarda mezarları bile yok.




Bu ileti en son hakkı tarafından 16.01.2016- 12:07 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
munzur
[ .... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 19.12.2013
İleti Sayısı: 1.075
Konum: Gizli
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: munzur
Cevap Tarihi: 16.01.2016- 13:05


Mustafa Suphiler vatan perver di de ne oldu uğruna öldükleri bu topraklarda mezarları bile yok.

Bu cümledeki mantığı böyle de kurabiliriz:

''Mustafa Suphiler komünistdi de ne oldu, sosyalizm uğruna öldüler mezarları bile yok''

Doğru söylemiş olur muyum?



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
abbas
[ emeğin gücü ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 21.12.2013
İleti Sayısı: 830
Konum: Ankara
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: abbas
Cevap Tarihi: 16.01.2016- 20:53


Türkiye konusunda söylenecek bir şey yoksa, emekçilerin iktidarı için bir iddia taşınmıyorsa vatan da neymiş, zaten Marks da ''işçilerin vatanı yoktur'' dememiş mi?
Vatan yoksa, devrim yok, devrim yoksa sosyalizm için mücadele yok; ne var; liberal soytarıların izinden gitmek, onları söylediklerini papağan gibi tekrarlamak!



Yeni Başlık  Cevap Yaz



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör Solcu kimdir? solcu 56 40875 01.01.2015- 20:21
Konu Klasör Ezidiler kimdir? proleter 2 5254 16.08.2014- 20:59
Konu Klasör Kimdir bu El Şebab? denizcan 0 3125 22.01.2015- 21:24
Konu Klasör Turuncu devrimci kimdir? umut 1 4614 30.04.2015- 19:50
Konu Klasör Ekmeleddin İhsanoğlu kimdir? abbas 119 66519 30.07.2014- 11:44
Etiketler   Vatan,   haini,   kimdir
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS