Sn.Kaçak bir konu açmış, çeşitli eleştirilerde bulunmuş, sorular sormuş, şaşkınlık cümleleri kurmuş; yine haklı olduğunu ve bir anlamda mağdur durumuna düşürüldüğünü anlatmaya çalışmış. Hepsine yanıtımız kuşkusuz var. Önce ne yazdığını buraya alalım, sonra gereken yanıtlar verilir.
Suya sabuna dokunsak mı, dokunmasak mı?..
şimdiye dek üzdüğüm, kızdırdığım, hakaret, küfür ve hatta tehdit ettirdiğim, "ban"lanmalarına, uzaklaşmalarına ve mücadeleden uzaklaşma ihtimaline sebep olduğum tüm üyelerden özür diliyorum. artık suya sabuna dokunmayan, hafif, sulu ve mizahî konularda yazacağım. suya sabuna çokça dokunursam da sudan ve sabundan, şimdiden özür diliyorum.
ilk dokunacağım konu sahibinden özür dileyerek mizahî yazılarıma başlıyorum.
ilk konum "sair forum"un yöneticisi ve sahibi olan sayın melnur. onunla bazılarınız belki de sayemde tanışmıştınız; geçenlerde kendisine, bu forumdan o foruma, bir şişe kırmızı şarap ikram etmiştim. ama sanırım şarabın kalitesinden veya renginden pek memnun kalmamış ve beni eleştirmiş. ben de susmuş ve susuzluğumu, "köpek öldüren" şarabının dibine vurarak gidermiştim.
dün de borga "sair forum" diye orayı kastederek, forum tarafından bir nevi kampanya ve saldırı boyutunda şahsıma tavır alındığını yazmış. benceğiz şahsen öyle kampanyadan, kumpanyadan, saldırıdan, taarruzdan, hücumdan pek etkilenmem. hatta zeka, espri ve yaratıcılık olursa olumlu yönde bile etkilenirim. ama ne yazık ki bunlar yok. sadece bu forumdaki yazdıklarımı ellerinde çerez veya çekirdek, dillerinde asitli içeceklerden biri, gözlerinde miskin bir merakla takip edip, 140 karakterden az cümleler kurarak, kendi usüllerince yorumlar yapıyorlar. hem bana, hem de beni kabul eden bu forum yönetimine gûyâ laf atıyorlar. ben de cevap vermeye gerek görmüyorum. sayın melnur'un yazdıklarına da cevap yazmaya gerek görmedim. hem zaten insan bir teşekkür eder, şarap ikramımı geri çeviren biriyle ben neden muhatab olayım ki?
sayın melnur ve talebeleri, hem benim o forumdaki yazılarıma tahammül edemediler ve beni forumdan uzaklaştırdılar, hem de yazılarımı takipten geri durmuyorlar. bu forumu, sf'yi daha sık takip etmeye başladılar. şu aralar işi gücü bırakmış benim yazdıklarımı, bana cevaben burada yazılanları falan takip ediyorlar. sanki film izliyorlar. ellerinde kabak çekirdeği veya başka bir çerez, dillerinde varsa yoksa "kaçak".
sayın melnur demiş ki, "isterse oradan buraya cevap verebilir."
iyi ama, bana kendi forumlarındayken tahammül edemiyorlardı ve uzaklaştırdılar; şimdiyse burada yazdıklarımı hem tahammülle hem de ilgiyle takip ediyorlar. yetmiyor, oradan buraya, bana cevap yetiştiriyorlar ve benim istersem buradan onlara cevap verebileceğimi de söylüyorlar.
ee?.. ne anladık?.. mesele benim orada yazmam mıydı yani? orada yürütseydik tartışmayı daha pratik olmaz mıydı? ben orada yazarken pek de cevap yazmazlardı; yazdıklarında hemen beni şucu ve de bucu olmakla itham ederlerdi ve genellikle 140 karakterden az mesajlarla bitirirlerdi.
sonunda benden artık yazmamamı istedi sayın melnur ve ben de buna uyup ayrıldım. sonra burada yazmaya başladım. ama bu sefer de beni buradan takibe ve yazılarım hakkında muhabbete başladılar.
şimdi asıl komiği şu: sayın melnur, kendisine bir şişe kırmızı şarap ikram ettiğim o gün, kendi forumunda bana yazdıklarını burada aktarmayışıma içerlemiş.
düşünebiliyor musunuz; hem benim yazdıklarımın artık tahammül edilemez olduğunu belirtip orada yazmamı istemiyor ve beni orada yasaklıyor; hem beni burada takip ediyor ve arkamdan orada yorumlar yapıp duruyor; hem de kendisine ufak bir espriyle takıldığımda, neden orada yazdıklarını burada alıntılayarak cevaplamadığımı soruyor!
olayın komikliğine bakar mısınız! sen kalk beni orada yasakla, sonra arkamdan laflar et, cevap verme imkanım olmasın, burada iki cümlelik bir espri yaptığımda da "neden benim mesajımı aktarmadın" diye bana sitem et!
ne ilginç bir insan türü şu türkiye solcusu! nazım olsaydı ne derdi acaba? "dünyanın en tuhaf mahluku" mu?
Kaçak sosyalist forumda işinin zor olduğunu anladı, kendisine kapısını açan dükkan sahiplerini kızdırmamaya çalışıyor. Bir yönetici ''sair forum'' dediği için o da bunu emir sayıyor ve aynı sözcükleri kullanıyor. Üyeler tarafından benimsenmedi, tek tutunacağı dal yönetim, onların gözüne girdiği sürece orada kalacağının farkında Şaşırmayın, mizah yazısı yazacağım demiş, yazdığı yazı da munzur'un söylediği gibi mizahi olmuş
Kaçağın bu mizahi yazısı yüzünden SF şu anda çökmüş durumda.
Kaçağın mizah ı falan SF u çökertmez CHE kaçağa mizahta sinkaflı sözlerde 10 basar .O forum yöneticileri esnek siyaseti iyi beceriyor.
Bu günlerde kürt siyaseti tedirginlik yaşıyor umutla umutsuzluk arasında gidip geliyor SF de bu git gellerin içinde bazı politik krizler yaşamakta .Bence çözerler.
O forum kendi krizlerini çözecek yetenekte yazarları var hatta biliyorsun bir zamanlar Solplatforum un krizlerini çözmek için vedanın daveti üzerine birkaç silahşör bir anda girdi bizlere sövdü saydı gitti.
Sen hatırlarsın o günleri.
Ama benim merak ettiğim şu anda bile bazılarına meyve verecek ağaç konumunda SF .Arı nereye gider çiçeğin olduğu yere maşallah oraları ziyaret eden arılar bol memlekette.
Bence iyi şey komşu ziyaretleri rekabetin sonucunda dostluklar oluşuyor.
Bu ileti en son hakkı
tarafından 16.01.2016- 10:03 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Kaçak durumunun kötü olduğunu, forumdaki solcuların kendisini kabul etmeyeceklerini anladı, ''size mizahi yazılar yazayım'' demeye başladı. Bizde de aynı şeyi yapmıştı, imzası şahittir. ''ayda bir kere yazmama izin verin'' demişti. Kaçak bu durur mu, ayda bir kezdi, günde beş kez oldu Şimdi de sosyalist forumda aynı numaraları yapıyor. AKP'ye o kadar bağlı, sola o kadar düşman ki AKP'yi savunmadan, sola ve AKP'nin karşı olduklarına çatmadan duramaz.
Bu ileti en son denizcan
tarafından 16.01.2016- 13:08 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Kaçak coştu bir kere, şimdi de ''sair forum'' yerine ''öbür forum'' demiş Kendisini forumda destekleyenlerle ters düşmemek için şirinlik yapıyor.
Forum senin yüzünden çöktü"... Bu espriyi öbür forumdakiler de yaptı. demek aranızda espri anlayışı farkı pek yok. "Parası neyse verelim" de pek iyi bir espri sayılmaz. yine de daha kötüleri gördükçe vasat esprilere bile razı olasım geliyor. Peki hakkımda konuşulmasından haz mı alıyorum? Hayır, ben kalitenin yükselmesinden, iyi esprilerden ve iyi polemiklerden, zeka kıvılcımlarının çarpışmasından haz alırım.
Vasat bile olamayan espriye örnek mi? İste pagos35'in üstteki lafları. Ben şarap esprisini çocuk ölümlerine "yaygara koparmamdan" birkaç gün önce yapmıştım. Dün de onu hatırlattım. Ayrıca "Yaygara koparmak" ne demek Allah aşkına!?! böyle umursamazca, böyle vicdansızca laf edilir mi?
Neyse... mizah bölümüne açtığımız konuyu fazla ciddileştirmeyelim. yine mizahî üslubumuza geri dönelim. öbür forumdaki şirineler benim bu forumda kalabilmek için sözlerimi yumuşattığımı düşünüyorlarmış.
bir gün önce bu forumda nasıl sert yazdığımı, bir kaç üye ile birden nasıl tartışmalara giriştiğimi görmemiş olamazlar. ille de forumda kalmak isteyen biri öyle mi yapardı? basit bir esprimi bile (yani dünki yazımdaki esprimden söz ediyorum) zamane şirinelerine anlatmak zorunda kalmak ne kötü!
Bir gün önce sosyalist forumda sert yazmış da, forumda kalmak isteyen öyle mi yaparmış Ne yazacaktın, sen osun zaten. AKP'ye her şartta destek, tam destek. Bir yazısında da, Erdoğan'ın ''kobane düştü düşecek'' yazısına açıklık getirmiş Aynı yandaş kalemler gibi, öyle söylemek istememiş de başka bir şey söylemek istemiş''. Başka ne yazabilir? AKP güneydoğuda savaş yürütüyor, Kaçak kürt hareketinin yanlışlarını söylüyor, yine AKP'ye destek. Sola akıl vermeye çalışıyor ya
Sn.Kaçak'ın ''artık mizahi yazayım, beni böyle kabul edin'' sözlerine bir şey söylemek istemiyorum. ''Alışkanlık olmuş'' deyip geçelim. Sonrasında söylediği ise, ''madem beni gönderdiniz, neden yazdıklarımı takip ediyorsunuz, neden beni eleştiriyorsunuz ve tartışacaksak, orada tartışabilirdik, orada yazdıklarıma neden cevap vermiyordunuz!''
Sn.Kaçak'ın sözünü ettiği yazı burada.
Görüleceği gibi yazının doğrudan Sn.Kaçak ile de hiçbir ilgisi yok. Sn.Kaçak'ın ilgisi SF'de yazdığı yazının bu başlıkta anlatılanlara çok denk düşmesi ve iyi bir örnek oluşturması. Ne diyor; ''bakalım kaç kişi bu mesajımı akp'ye destek olarak anlayacak?''
Biz ne dedik, ''evet, bu yazı AKP'ye destektir''. Verilen linkteki yazı okunursa bu saptamanın ne kadar doğru olduğu da anlaşılacaktır. Kaldı ki, Sn.Kaçak gizli AKP'cilik eleştirisiyle burada çok karşılaşmıştır. Söylediğimizde yeni bir şey yok. Sn.Kaçak ve benzerlerini tartışılır hale getiriyor oluşumuzun nedeninin de siyasi değerlendirme olmasıdır. Siyasi değerlendirmeler ne dedikodudur ne de başka forumlarda yanıtsız bırakılabilir. İsteyen istediği yerde tartışma ilkelerine uyarak yanıt verme hakkına sahiptir, ama ''sair forum'' demeden. Bir tartışmaya katılmak gerektiği düşünülüyorsa eleştirilen yazıların nerede olduğuna ilişkin link vermek, uyulması gereken asgari tartışma ilkesidir; bu yapılmıyorsa, yapılamıyorsa daha baştan tartışmaya havlu atmaktır, kaçak döğüşmektir.
Sn.Kaçak bir de ''bana orada yanıt vermiyorlardı'' demiş; haklıdır, çoğu kez yazdıklarına yanıt verilmemiştir. Ve ilk kez değil, pek çok kez kendisinden yazmaması istenmiş, sürekli uzaklaştırılma ''cezası'' verilmiştir. Şimdi de Sn.Kaçak'a yanıt verilmiyor; şimdi yapılan şey, daha önce defalarca yapıldığı gibi sol-sosyalizm konularında farklı forumlarda nelerin yanlış yapıldığı konusunda görüşlerimizi aktarmaktır. ''Sözde sol-sosyalist forumlar'' bölümümüzün amacı budur ve kimsenin kaşı, gözü, kulağı, kişisel özelliklerini de hedef almış değiliz.
Türkiye savaşın, şiddetin, yobaz çeteler tarafından kafa ve kol kesmelerin yoğun yaşandığı bir coğrafyanın parçasıdır. AKP 13 yıllık iktidarı Türkiye'yi bu bölgeye ve bu bölgede yaşananlara dahil etmiştir. Suriye'ye barış ve özgürlük iddiasıyla planlar yapıp, Şam'da Cuma namazı kılmak için hazırlık yapanların ülkeyi ne hale getirdikleri de ortadadır. Buradan çıkış yolu solun aklını başına devşirmesiyle mümkündür. Aklını başına devşirmek de, AKP gericiliği ile kürt hareketinin zikzaklı siyasetine sıkışmadan bağımsız sosyalist bir konumlanış almaktan geçmektedir. Bunu gerçekleştirebilmenin yolu da belli konularda netleşmeden ve sadeleşmeden geçmektedir. Bunu yapmalıyız artık, bu sorunun üstesinden gelebilmeliyiz.
Türkiye AKP eliyle dinci faşist bir sisteme doğru hız yol almaktadır ve bölge emperyalizm tarafından dizayn edilmektedir. Türkiye solcusu bu iki temel konuda ortaklaşabilmeli ve bu doğrultuda net bir siyasi konumlanış içine girebilmelidir. Bu iki temel konuda, bu doğrultuda net tutum almayanlar, alamayanlar ve dahası AKP faşizmin ve bölgedeki emperyalizm gerçeğine gözlerini kapayanlar varsa bu kişiler de saflardan arındırılmalıdır.
Kimse kimseyi kandırma yoluna gitmemeli, solcu olmanın, sosyalist olmanın verili koşullardaki asgari karşılığı da budur.
Devam etmeyeceğim, bu konular bu başlığın konusu olamayacak kadar önemli. Ama şunu söylemeden geçmek istemiyorum;kendini sol-sosyalist olarak tanımlayan forum ve platformların okurlarına ve sol sempatizanlara karşı sorumlulukları vardır ve olmalıdır. Yöneticilerin kişisel nitelikleri ve egoları ne olursa olsun, eğer forumlarımızın sol-sosyalist bir forum olduğu iddiası taşıyorsak AKP dinci faşizmi ve emperyalizm karşıtlığımız vazgeçilmez bir olgu olarak sahiplenilmelidir. Kim AKP'ye doğrudan veya dolaylı olarak destek sunuyorsa, kim bölgedeki emperyalist şekillendirmeye ''Esad diktatör'' gevezelikleriyle karşı çıkıyor ve konuları sulandırmaya çalışıyorsa o kişilerin sola akıtacakları zehirlerin önüne geçilmesi gerekmektedir. Hepimiz şu ''dükkancılık'' anlayışından artık sıyrılabilmeliyiz.
Az biraz solduyuya sahipsek ve az biraz sorumluluk duygusu taşıyorsak...
Sitemiz Bir Paylasim
Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize
kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu
nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara
aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve
materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden
kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine
yollayabilirsiniz.
'Buranın adı ''solpaylaşım'', burayla ilgili bir şey söylenecekse adı verilir, konunun linki yazılır!