SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 2 Sayfa:   Sayfa:   [1]   2   >   son» 
Sosyalist forumda ''hangisi'' tartışması           (gösterim sayısı: 10.660)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
denizcan
[ devrimci ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 24.12.2013
İleti Sayısı: 2.431
Konum: Trabzon
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Konu Yazan: denizcan
Konu Tarihi: 21.01.2016- 11:48


Sosyalist forumda hangisi başlığıyla bir konu açılmış. borga isimli yöneticinin başlığı.

Komünist bir dünya yolunda, tek bir mevziden yola çıkıp, savaş gücü oluşturup yıka yıka mı dünya devrimi mümkündür yoksa, hep beraber örgütlenip, eş zamanlı bir ayaklanma ile mi bu gerçekleşecektir.

Hangisi !

Komünizm yolunda dünya boyutlu düşünenler, tarihte buna cevap verdiler mi.

Her ikisinin de savunanı var mıydı. Yada buna bugünün komünisti ne cevap veriyor.


http://www.sosyalistforum.net/showthread.php?t=79166

Devrim tek ülkede mi olacak, yoksa eş zamanlı dünya devrimi şeklinde mi olacak diye sormuş, kendisi dahil hiçbir yorumda açık bir cevap yok.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
denizcan
[ devrimci ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 24.12.2013
İleti Sayısı: 2.431
Konum: Trabzon
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: denizcan
Cevap Tarihi: 21.01.2016- 11:53


Sosyalist foruma girdiğinden beri coşan ve sosyalist olduğunu söyleyen Kaçak efendi, bu soruya tam da sosyalistçe bir cevap vermiş.


30 yıl sonra dünyada uygarlık yeni bir darbe yiyecek ve yeniden buzul çağına gireceğiz. dünya nüfusunun 2/3'ü yok olacak. insanlığın 8 bin yıllık tahakkümcü tarım ve sanayi uygarlığı dünyadaki hayatın sonunu getirmek üzere.

bu kadar kısa sürede dünyada komünizmin kurulabilme ihtimali düşük. bunun, ezilenlerin topyekün veya ayrı ayrı ihtilallerle gerçekleştirme ihtimali ise sıfıra yakın. kitapta böyle yazmıyordu ama böyle oldu!

kitapta tarihin günümüzdeki ilerletici motorunun proleterya olduğu yazılı. ama kitabın bu öngörüsü veya tespiti gerçek olmadı. proleterya özellikle günümüzde, hiç bu kadar olmadığı kadar edilgenleşti, atomize ve pasifize oldu.

marks, toplumlar tarihini şemalaştırırken, kapitalizme kadar olan toplumların hepsinde gelişen üretici güçlerin, ona engel olan üretim ilişkilerine vurduğu darbelerle açıklamıştı tarihin ilerleme dinamiğini. ama iş kapitalizme gelince birden bir bu ilerletici güç, bir sınıf, proleterya oluyordu.

bu da marksizmin zayıf noktası. bu olmadı. proleterya 19. ve 20. yüzyıllarda sınırlı eylemler dışında, kendi adına yazılabilecek herhangi bir devrimin öznesi olamadı.

ayrıca proleterya, üretici güçleri geliştirecek herhangi bir programın sahiplenicisi ve savunucusu da değil. proleteryanın kendi halinde veya kendisi için savunageldikleri, kamu iktisadî teşekküllerinin özelleştirilmelerine karşı çıkmak, elindeki işi korumak, yani statükoyu sürdürmek, çok ücret alıp, belki çok da çalışmak, vb.den ötesi olmamıştır.

eşitlikçi, ortaklaşmacı bir dünya projesi günümüzde, sahiplenecek olanı bekleyen bir projedir. toplumsal sınıflardan biri halen bu projeye yakın durmuş değildir.

esasen, böyle bir projenin gerçekleşme imkan ve ihtimali çok azalmış durumdadır. bunun, ayaklanmalar ve devrimler yoluyla gerçekleşmesi ihtimali ise ondan da azdır.

kapitalizm, dünya ölçeğinde halkları, delicesine br çalışma, üretme ve biriktirme çalışkanlığına sürüklemiştir. işte çin, işte hindistan ve işte endonezya...

çin'de 5 yıl köle gibi çalışıp, gıdım gıdım işyeri kantininden ve marketinden tüketip, biriktirdiği parayla kendi köyünde tarla ve ev-bark alabiliyor çin'li emekçi.

kibrit kutusu büyüklüğünde evlerde insanlar tek kişilik hayatlar yaşayarak sistemde, ayakta kalmaya çalışıyor.

remen karbondoksit soluyan insanlar şanghay'da, hong-kong'da, çarkın dişlileri arasında ezilmemeye çalışarak, tutunmaya ve biriktirmeye, sonra da mülk edinmeye çalışıyor.

talep yok... ne eşitlikçiliğe, ne ortaklaşmacılığa, ne ideallere, ne değerlere, ne ütopyalara...

bir ihtimal, bilimsel, teknolojik devrimler ve öncü tabaka sayılabilecek teknokratlar sayesinde belki bir atılım yapılabilir. çok ucuza işleyen makineler, temiz enerji kaynakları, açlık sorununu çözecek, yosundan yiyecek üretimi vb... yine eşitlik ve ortaklığa yürünmez gerçi...

bir ihtimal de büyük ölümcül ve stratejik sorunlar karşısında büyük kararlar alınması. dünyanın sonuna hızla yaklaşıyoruz ve buna müdahale anlamında belki ciddi hamleler atılabilir mi?.. ama o da olmayacak. hırsla ve hızla gelişmek isteyen geriden gelenler sınır ve yasa tanımaya yanaşmayacak.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
denizcan
[ devrimci ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 24.12.2013
İleti Sayısı: 2.431
Konum: Trabzon
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: denizcan
Cevap Tarihi: 21.01.2016- 12:00


Kaçak efendinin bu yazdığına bakılınca onun nasıl bir sosyalist olduğunu anlıyoruz. ''Teknokratların'' çalışmasını yeterli görmese de ''iyi olur'' diyor. Asıl bombası ise, ''büyük kararlar alınması''ymış! Teknokratlar çalışır, büyük kararlar da alınırsa üç günlük ömrümüzün kaldığı dünyada insanlar mutlu bir şekilde ölebilir.
Kaçak efendinin sosyalizm hayali:)




Bu ileti en son denizcan tarafından 21.01.2016- 12:00 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
hakkı
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: hakkı
Cevap Tarihi: 21.01.2016- 13:16


Dünyada insan olduğu sürece komünizm ülküsü bir gün muhakkak gerçekleşecektir. Çöl sıcakları aniden buzula dönüşsede   insan olduğu sürece değişimler olacaktır.
İnsanlar nasıl ki ilkel çağdan bu yana binlerce yıllık yürüyüşlerini tamamlayıp bu güne ulaşmışsa daha ileriye gidecektir.
Dünya kurulduğu günden bu güne kadar bir çok aşamaları geçerek gelmiş olan insanlık bundan sonrasını da geçecektir.

Kimsenin kuşkusu olmasın insanın insana bıraktığı miras olan gelişmeler buzullarda olsa yok olmayacak ve bu zirveye zorluklarla çıkmış insanlık üzerindeki yükleri atarak inmesinide becerecektir.

Teoriler olması ihtimal olan şeyleri söyler değişimi yaratacak özneler bu güne kadar varsa bundan sonrada olacaktır.

Hiç buzullara göre hayal kurmayanlar düşünsün 2071 hayallerinde buzulları olmayanlar bütün hayalleri buzlar içinde donacaklar düşünsün

İnsanlık komünizm dir onlar ne çöl sıcaklarından ne buzul çağlarından korkar engelleri sadece buzullar değildi onları ne çarlar ne krallar ne baronlar engelleyebildi buzullarda engelleyemeyecek.
İnsanlık 3 te 2 de azalsa var olmaya devam edecek uzak hedefi olan evreni keşfedecektir.

Komünizm insanın kendi özüne dönmesidir insan bütün engelleri aşarak özüne dönecektir. Kimse kaygılanmasın




Bu ileti en son hakkı tarafından 21.01.2016- 13:18 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
denizcan
[ devrimci ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 24.12.2013
İleti Sayısı: 2.431
Konum: Trabzon
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: denizcan
Cevap Tarihi: 21.01.2016- 15:37


Konuyu açan borga yalpalamış, açtığı konuya dair net bir görüşü de yok. Marks'ı karalamak istediği için böyle bir konu açtığını sanıyorum. Sorunun cevabını ann4kist vermiş.

marksizm de devrim kavramı iki anlamda kullanılır dar anlamı siyasal devrim yani iktidarın alınmasıdır ,geniş anlamda toplumsal devrim den söz edilir .tek ülkede sosyalizm kurulamaz tezi ,toplumsal anlamda devrim dünya ölçeğinde başarıya ulaşabilir anlamındadır .engels lafurgue 'ye yazdığı mektup ta şöyle anlatıyor meramını:'' fakat ne fransızlar ne almanlar ne de ingilizler kendi başlarına kapitalizmi yıkma şerefine erişmeyeceklerdir :belki fransa ilk işareti verirse,kavga sosyalizm tarafından en az fazla benimsendiği almanyada olacaktır ve ozaman bile ne fransa nede almanya ,ingilterede burjuva eemenliği devam ettiği sürece ,nihai zaferi sağlayamayacaklardır .proleteryanın kurtuluşu sadece uluslararası bir olgu olabilir.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
umut
[ umut yarın ]
Yasaklı
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 12.09.2013
İleti Sayısı: 3.105
Konum: Gizli
Durum: üye uzaklaştırılmış
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: umut
Cevap Tarihi: 22.01.2016- 11:27


Alıntı Çizelgesi: denizcan yazmış

Konuyu açan borga yalpalamış, açtığı konuya dair net bir görüşü de yok. Marks'ı karalamak istediği için böyle bir konu açtığını sanıyorum. Sorunun cevabını ann4kist vermiş.

marksizm de devrim kavramı iki anlamda kullanılır dar anlamı siyasal devrim yani iktidarın alınmasıdır ,geniş anlamda toplumsal devrim den söz edilir .tek ülkede sosyalizm kurulamaz tezi ,toplumsal anlamda devrim dünya ölçeğinde başarıya ulaşabilir anlamındadır .engels lafurgue 'ye yazdığı mektup ta şöyle anlatıyor meramını:'' fakat ne fransızlar ne almanlar ne de ingilizler kendi başlarına kapitalizmi yıkma şerefine erişmeyeceklerdir :belki fransa ilk işareti verirse,kavga sosyalizm tarafından en az fazla benimsendiği almanyada olacaktır ve ozaman bile ne fransa nede almanya ,ingilterede burjuva eemenliği devam ettiği sürece ,nihai zaferi sağlayamayacaklardır .proleteryanın kurtuluşu sadece uluslararası bir olgu olabilir.




Proleteryanın kurtuluşunun uluslarası olması, başlangıcının da uluslarası olması değil, kurtuluş ulusal sınırlar içindeki iktidarın alınmasıyla başlayacak, eş zamanlı bir devrim de olamaz. Alıntı yaptığın yazı bu konuda net bir şey söylemiyor.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
denizcan
[ devrimci ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 24.12.2013
İleti Sayısı: 2.431
Konum: Trabzon
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: denizcan
Cevap Tarihi: 22.01.2016- 13:08


Onun söylediği de buydu, yanlış bir bölüm aktarmış olabilirim. Yazısını okursan farklı bir şey söylemediğini göreceksin.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
dayanışma
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: dayanışma
Cevap Tarihi: 22.01.2016- 15:47


Alıntı Çizelgesi: denizcan yazmış

Sosyalist forumda hangisi başlığıyla bir konu açılmış. borga isimli yöneticinin başlığı.

Komünist bir dünya yolunda, tek bir mevziden yola çıkıp, savaş gücü oluşturup yıka yıka mı dünya devrimi mümkündür yoksa, hep beraber örgütlenip, eş zamanlı bir ayaklanma ile mi bu gerçekleşecektir.

Hangisi !

Komünizm yolunda dünya boyutlu düşünenler, tarihte buna cevap verdiler mi.

Her ikisinin de savunanı var mıydı. Yada buna bugünün komünisti ne cevap veriyor.


http://www.sosyalistforum.net/showthread.php?t=79166

Devrim tek ülkede mi olacak, yoksa eş zamanlı dünya devrimi şeklinde mi olacak diye sormuş, kendisi dahil hiçbir yorumda açık bir cevap yok.




Türkiye'de sosyalistlerin neden birlik olamadığı bu sorudan anlaşılıyor, manifesto açık bir şekilde yazmış bu sorunun cevabını, Lenin bu açıklığı daha da net bir hale getirmiş, hala bu soruyu soranlar ve soruya yanlış cevap verenler var. Bunlarla nasıl birlikte olunur? Bunlara nasıl komünist denilir?



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.954
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 22.01.2016- 19:40


Komünist   var, komünist var!

Sovyetler Birliği'nin çözülüşü ve öncesinde 12 eylül faşizminin yenilgisi sadece liberalizme savrulmaya yol açmadı ve aynı zamanda borga gibi kendinden menkul komünistleri(!) de ortaya çıkardı. Burada kerameti kendinden menkul solculuğa forumun danışmanı olan Hasan Karataş'ı örnek veriyorduk, bir başka örneği de bu arkadaş. Kürt ulusalcılığının gölgesinde örgütçülük-komünistçilik ve Blankicilik oynamaya çalışıyor. Sn.Karataş nasıl ki Marksizmin devrimci özünü yok sayarak Marksizmi yorumlamaya çalışıyorsa, bu arkadaş da kafasına göre takılıyor, kafasına göre alıntılar yapıyor ve o alıntılar üzerinden Marks'ı, Marksizmi aklınca yanlışlayarak bilimsel sosyalist ideolojinin yadsınması için çaba harcıyor. Şu açtığı konuda vardığı sonuç ne, belli değil. Zihninde bir şeyler uçuşmuş, verilen yanıtlar karşısında şaşırmış, her zaman yaptığı gibi kendi açtığı konuda bile farklı şeyler söyleme gereği duymuş.

Bu arkadaş forumda kendini ''örgütçü'' olarak gösteriyor. Kendine göre örgüt planları yapıyor, silahı kutsuyor, ''çekmecelerde silah bulunmasını'' önemsiyor ve Lenin'i de sadece sıradan bir örgütçü gibi algılayıp, algılatmaya çalışıyor. Lenin'in de bir marksist olduğunu, Marksizmden soyutlanmış bir Leninizm olamayacağını bir türlü kabullenemiyor. Lenin'in teorik sorunlar yerine pratikle uğraşmasının teorik konuların kendisinden önce Marks ile sonuçlandırıldığını da kavrayamıyor. Lenin bir Marksisttir, Marksist kurama bağlıdır, Lenin'in Marks'tan farklılığı dar örgütçü bir anlayışla sosyalist devrimin gerçekleştirilebileceği değildir. Lenin böyle biri de değildir, Leninizm de böyle bir örgüt anlayışına sahip değildir. Lenin de Marks da devrimin kitleler tarafından gerçekleştirileceğinin bilincindedir. Marks ve Lenin arasındaki fark Marks'ın kapitalizm ilerledikçe işçi sınıfının kendi sınıfsal bilincini edinebileceğidir. Lenin'in örgüt-parti anlayışı ise işçi sınıfının   kendiliğinden olarak tarihsel çıkarlarının farkına varamayışı nedeniyle silahlı bir örgüt kurularak iktidarın alınması değildir. Marks'a göre kendiliğinden bilinç edinemeyen ve dolayısıyla siyasal iktidarı bu haliyle alamayacak olan işçi sınıfının öncü parti tarafından bu doğrultuya sokulmasıdır. Yoksa, Lenin, bu arkadaşların anladığı ve yorumladığı biçimde örgüt anlayışına sahip değildir. Bu arkadaşlar doğrudan Marks ve Marksizme saldırırken, bilerek veya bilmeden de Lenin'i çarpıtmaktalar. Bu arkadaşların bilimsel sosyalist ideolojiyi inkar noktasına gelmesinin nedeni de budur. Bu zihniyet Marksizm Leninizme saldırarak ortaya çıkmasını umdukları kafa karışıklığına kendi anti-komünist zehirlerini akıtmaya çalışıyorlar. Sosyalist forumun misyonu bu zaten. Böyle olduğu için de Kürt ulusalcılığına yaslanma gereği duyuyorlar. Bu forumdan bu yönetici tiplerden kürt ulusalcılığını bir an için çıkarın, geriye ne kalır?

Sadece Marksizm leninizm düşmanlığı!

Bir de kendilerini sosyalist forum, sosyalizm okulu şeklinde tanımlamaya çalışıyorlar!



Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 2 Sayfa:   Sayfa:   [1]   2   >   son» 



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör Şeyh Sait Tartışması: Tarihsel gerçek ve sol... melnur 4 274 27.12.2023- 10:40
Konu Klasör Sosyalist forumda komünist tavır:) solcu 20 23372 14.12.2014- 23:49
Konu Klasör Sözde sol-sosyalist forumda cumhuriyet düşmanlığı... melnur 10 7252 29.10.2022- 08:38
Konu Klasör Sosyalist forumda TKP yorumları böyle yura 16 10633 10.08.2015- 00:11
Konu Klasör Sosyalist forumda ulusal sosyalizm tartışması denizcan 28 19589 31.10.2022- 06:53
Etiketler   Sosyalist,   forumda,   hangisi,   tartışması
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS