Konu Tarihi: 11.04.2016- 07:49

---

Din de psikoloğu da çare değil-İlker Belek



AKP sağlık hizmetlerini saçmalığın ve gericiliğin zirvelerine taşımakta.

Hastanelere din psikoloğu atamaya başladı.

Önce somut duruma bakalım:

Din psikoloğu psikolog değil

Din psikoloğu denilen kişi psikolog değildir. Daha burada psikologların alanında etik sorun yaratan bir müdahale söz konusudur.

Türkiye’de psikolog olabilmek için edebiyat ya da sosyal bilimler fakültelerindeki psikoloji bölümlerinden mezun olmak gerekir.

Psikoloji bölümlerinin içinde din psikolojisi diye bir alan yoktur.

Din psikolojisi anabilim dalları ilahiyat fakültelerindedir. Bunların kimileri lisansüstü eğitim vermekte ve bu eğitimi alanlara din psikoloğu denilmektedir.

Taradığım kadarıyla, din psikolojisi dallarındaki akademisyenlerin tamamı yine ilahiyat fakültesi mezunudur.

Din psikolojisi alanı Amerikan muhafazakarlığının bilimi dinselleştirmek amacını taşıyan icatlarından birisidir ve son bir kaç 10 yılın ürünüdür.

Amacı, “dini duygu ve davranışların psikolojik olarak incelenmesi” olarak belirtilmektedir.

Olmaz. Psikolog ve/veya psikiyatr olmayan birisinin “psikolojik inceleme“yapması mümkün değildir.

Din psikolojiye tecavüz ediyor

Din psikolojisi açık biçimde psikoloji bilimine tecavüz etmekte ve Bakanlık da buna fiili bir durumla katkı koymaktadır.

Dinin bilimle ilişkilenmeye çalışmasının nedeni, eskiden beri, bilimsel gelişmeler karşısında yaşadığı sıkışıklığı aşma çabası ve toplumun dinselleştirilmesidir.

Dinciler yine bu nedenle din felsefesi, dini epistemoloji gibi kavramlar uydururlar. Oysa din bir inançtır. İnancın bilimle de felsefeyle de tek ilişkisi gelişmelerini engellemekten ibarettir.

Anlaşılacağı gibi, din psikologlarının, herhangi bir biçimde, tıbbi içerikli bir danışmanlık ve/veya destek hizmeti vermesi mümkün değildir.

Buna karşılık hastanelerin internet sayfalarında bu din görevlilerinin işinin “hasta ve hasta yakınlarına sabır, tefekkür, dua pratiği, kader inancı gibi dinsel temaların yer aldığı bilgilerle psikolojik olarak yardım sağlamak” olduğu belirtilmektedir.

Bakanlık bir din görevlisine psikolojik yardım işini vererek suç işlemektedir.

Konu bu haliyle meslek örgütlerinin ilgisini gerektirmektedir.

Din psikoloğu ancak dua eder

Ne yapılacaktır ?

Solunum yetmezliği olan hastaya, akciğer kanseri olmadığına şükretmesi mi önerilecektir ?

Kanserli hastanın iyileşmesi için dua mı edilecektir ?

Ölüm korkusu yaşayan hasta, cennetin gılmanlarla, memesi henüz tomurcuklanmış kızlarla dolu ne yaşanılası bir yer olduğu anlatılarak öte dünyaya mı hazırlanacaktır ?

Yapılan tamamen saçmadır.

Dinin hastalık iyileşmesinde etkisi yok

Eğer “neden olmasın ?” deniliyorsa, dinin hastalıktan iyileşme üzerindeki etkisini inceleyen araştırmalara bakılması gerekir.

Örneğin ABD’de koroner bypass ameliyatı geçirmiş yaklaşık 2000 hasta üçe ayrılmış, bir an önce sağlıklarına kavuşmaları adına ülkenin ünlü kiliselerinde kendileri için dualar okutulmuştur. Bilim dedik ya, araştırma kontrollü denilen türdendir. Yani 1. Grup için dua edilmiş ama hastalara haber verilmemiştir. 2. Grup için dua edilmemiş ve bundan hastalar yine haberdar edilmemiştir. 3. Grup için dua edilmiş ve bu kez durum hastalara bildirilmiştir. Sonuçta gruplar arasında iyileşme hızı bakımından hiçbir fark bulunamamıştır. Tek istisnayla: Kendisi için dua edildiğini bilen grup, bilmeyen gruplardan daha fazla derecede acı çekmiştir. Kim bilir, bu gruptaki hastalar belki de durumları ağır olduğu için kendilerine dua edildiğini düşünerek, ayrı bir strese girmiştir.

Bakanlık hasta hakkını ihlal ediyor

Hastalık duayla iyileşmez.

Objektif nedenleri vardır, bunların ortadan kaldırılması da tıbbın işidir.

İnsan hasta olduğunda şüphesiz çok değişik sıkıntılar yaşar, yaşamaktan vazgeçtiği anlar olur.

Çaresi din değil, bilimdir ve tam burada psikoloji ve psikiyatri gerekir. Tıbbın alanına dini sokmak orta çağ anlayışıdır. Tarihin saatini geri sarmaya çalışmak trajedi olur.

Sıkıntılardan kurtulmanın çaresi din olsaydı, hemen tamamı şu ya da bu derecede dindar olan hastalarımızın, zaten hiç destek ihtiyacı içinde olmaması gerekirdi.

Sağlık Bakanlığı hastalara boş umutlar verdiği için, bir de hasta hakkını ihlal eden bir uygulamaya imza atmıştır.