SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
Cumhuriyet tarihi yeniden yazılacak           (gösterim sayısı: 3.308)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
umut
[ umut yarın ]
Yasaklı
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 12.09.2013
İleti Sayısı: 3.105
Konum: Gizli
Durum: üye uzaklaştırılmış
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Konu Yazan: umut
Konu Tarihi: 17.05.2016- 07:56


Cumhuriyet tarihi yeniden yazılacak
Ender HELVACIOĞLU

Tarihte “hesabın kesilmesi” o kadar kolay değil. Kesildiği sanılıyor, ama yıllar, hatta bazen yüzyıllar sonra bile henüz kesilemediği ortaya çıkabiliyor.

Bu konuda güzel bir anekdot vardır. Gazeteciler, Çin Devrimi’nin liderlerinden ve ÇHC Devlet Başkanı Çu En Lay’a 1789 Fransız Devrimi’ni nasıl değerlendirdiğini sorduklarında Çu En Lay ilginç bir yanıt vermiş: “Sağlıklı bir değerlendirme için henüz erken”.

Bu durumun birinci nedeni, tarihin motorunun “büyük insanlar”ın eylemleri değil, sınıf mücadeleleri olmasıdır. Tarihin vitrinine çıkan insanlar, bilincinde olsunlar ya da olmasınlar, temsil ettikleri toplumsal sınıfların öncüleri olarak boy gösterirler. Yaptıkları eylemler de o sınıfın tarihinin bir parçasıdır.

Sınıflarının yaşamı sürdükçe; hatta daha da ötesi, o anda bulundukları tarihsel konumları (ezen-ezilen, sömüren-sömürülen vb. konumlar) çok farklı biçimler alarak da olsa devam ettikçe, hesaplarının kesildiği tam olarak söylenemez.

İkinci nedeni, tarihin gelişiminin çizgisel ve evrimsel değil, çatallı ve sıçramalı oluşudur. Eğer çizgisel olsaydı, çeşitli sınıflar ve onların temsilcileri resmi geçit yapar gibi birbiri ardı sıra sahne alırlar ve hesaplar kesile kesile yürünürdü.

Fakat tarihin ilerleyişi son derece kaotik. Sıçramalarla, geri dönüşlerle, patlamalarla ve çöküşlerle dolu. Bu akışın öncülüğü çok değişken, bir dönem önde giden bir süre sonra geriye düşebiliyor.

Dolayısıyla tarih yeniden ve yeniden ve her defasında farklı olarak yazılıyor.

Bunlara bağlı üçüncü bir neden, tarihin iç içe geçen ve birbirini kapsayarak gelişen süreçlerle oluşmasıdır. Bir çekirdeğin giderek bir meyveye dönüşmesi veya -biraz kabalaştırarak söyleyelim- bir “matruşka” gibi.

Tarihin gelişimi kaotiktir ama, giderek daha kapsayıcı bir sentezin (düzenin) oluşmakta olduğu gözlenebilir. Yeni bir süreç, eski süreci kapsayarak oluşur. Bu kapsama; kopma, harmanlama, damıtma ve aşma aşamalarıyla gerçekleşir.

Böylece eskinin ana süreci, yeni dönemde bir alt aşamaya dönüşür. Yeni sentez, geçmişten geleceğe kapsadığı ve bir alt aşamaya dönüştürdüğü eski süreci yeni baştan değerlendirir ve daha doğru biçimde yerli yerine oturtur.

Sınırlılıklar, ancak sınırlar genişlediği zaman ortaya çıkabilir. Ancak o zaman daha olgun bir değerlendirmeye kapı aralanabilir.

Genel kural ise şudur: Tarihi yapan, tarihi yazar.

***

Öyle gözüküyor ki, Cumhuriyet tarihi yeniden yazılacak. Son derece doğal. Bırakın cumhuriyeti, toplumumuz henüz 700 yıllık Osmanlı’nın, hatta 1500 yıllık İslamiyet’in bile hesabını henüz kesebilmiş değil.

Cumhuriyet tarihinin yeniden yazımı ise keskin bir mücadele konusudur bugün. Herkes kendi cumhuriyet tarihini yazmaya çalışmaktadır. Hem de öyle kütüphanelerde, arşivlerde masa başında değil, bizzat arazide, yalın kılıç…

Nedir Türkiye Cumhuriyeti? “100 yıllık bir parantez” mi? Osmanlıcıların ve İslamcıların iddiası budur. En az 700 yıllık bir süreç, 100 yıl önce başlayan bir “zorlama” nedeniyle sapmış ve nihayet bugün tekrar rayına oturtulmaya başlamıştır. Onlara göre başarısız olmasının nedeni de bir “tarihsel zorlama” olmasındandır.

Dikkat edilirse emperyalistlerin “tarihyazımı” ile de çakışmaktadır bu yaklaşım. Onların derdi de 100 yıl öncesiyledir; bağımsızlık ve anti-emperyalizm ile…

Demek ki -kuramsal tartışmaları bir kenara bırakalım- iki ayrı paket vardır 100 yıl önce. Bir yanda laiklik ve anti-emperyalizm, diğer yanda İslamcılık (şeriatçılık) ve emperyalist işbirlikçiliği.

Bizim tarihimizde “İslamcı ve bağımsızlıkçı” veya “aydınlanmacı ve emperyalist” güçlü/belirleyici akımlar yoktur. Başka İslam ülkelerinde olabilir belki, ama bizde yoktur.

Bizde İslamcı gidip emperyalisti bulmuştur; bağımsızlıkçı da aydınlanmacıyı. Tarihsel saflar böyle oluşmuştur. Tabii ki bunun toplumsal (sosyo-ekonomik, sınıfsal) nedenleri vardır; ama yazıyı uzatmamak için sadece bu olguya dikkat çekip geçelim.

İşte onlar (şeriatçılar ve emperyalistler) laiklik ve bağımsızlık parantezini kapamaya çalışmaktadırlar elbirliğiyle. Niyetleri, tarihsel olarak çakışmıştır.

Sadece “emperyalistler” dersek eksik bırakmış oluruz; süreci salt “dış etki” ile açıklama yanlışına düşeriz. “Kapitalizmi” de vurgulamamız gerekir. Çünkü -daha önce defalarca yazdığımız gibi- Türkiye Cumhuriyeti kapitalist yola saptığı an, cumhuriyetin yıkım süreci de başlamıştır (bunun da sosyo-ekonomik nedenleri var). Bu tarihsel olguyu da saptamak, birazdan geleceğimiz farklı bir tarihyazımı için şarttır.

Özetlersek, şeriatçılık/Osmanlıcılık, kapitalist yolculuk ve emperyalist işbirlikçiliği üç aşağı beş yukarı aynı paketin unsurlarıdır. Ve bugün bunlar yeni bir cumhuriyet tarihi yazmakta ortaklaşmışlardır. “Parantez”in tarihini…

Kafası basmayan, Sümeyye’nin düğününe baksın. Orada sözünü ettiğimiz “parantezcilerin” bütün bileşenlerini görecektir.

***

Bu paketin karşısında ise nasıl bir tarih yazımı/yapımı var? Karşıt tarih yapıcılığının perspektifi, Türkiye Cumhuriyeti’ni kapatılacak bir parantez olarak görmenin tam tersidir.

Bu yaklaşıma göre toplumumuz 100 yıl önce bir parantez açmamıştır, -ille noktalama işaretleriyle ifade edeceksek- bir nokta koymuştur ve yeni bir cümleye başlamıştır. Cümlenin ilk sözcükleri yazılmıştır henüz. Daha işin başındayız.

Bu toplum “ortaçağından” kurtulmaya çalışmaktadır ve 100 yıl önce bu yönde güçlü bir atılım yapmıştır. Sonuna kadar sahip çıkılması gereken, ama zayıf, eksik, sınırlı bir atılımdır bu. Bugün mesele bu atılıma yeni bir ivme ile devam etmektir.

Görüldüğü gibi bu yaklaşımla bambaşka bir cumhuriyet tarihi yazılır. Kapatılacak bir parantezden değil, yeni bir ivme ile tamamlanacak bir cümleden söz ediyoruz. Atılan ilk adımın atılacak yeni adımlarından söz ediyoruz.

Kritik bir nokta var: “Cumhuriyetçilik, laiklik, bağımsızlıkçılık” paketi kapitalizm yoluyla uygulanmaya çalışıldı. Olmadı. Olmadığı anlaşılamazsa, o paketi bir “parantez” yaparlar ve kapatırlar.

Cumhuriyetçilik, laiklik ve bağımsızlıkçılık, ancak emek perspektifiyle bir parantez olmaktan kurtulabilir. Başta işçi sınıfı olmak üzere emekçilerin önderliğinde, sosyalizm hedefiyle atılımını devam ettirebilir ve başarıya ulaşabilir.

İşte bu iki paket -yeni öncüleriyle ve yeni perspektifleriyle- savaşmaktadır bugün. Kazanan cumhuriyet tarihini de yeniden yazacak.

***

Bu yazıda tarih yapma/yazma mücadelesinin ana karargahlarından söz ettik. Ama çok önemli ara güçler var. Biri cumhuriyetçiler, aydınlanmacılar, Kemalistler dediğimiz kesim; diğeri ise Kürt hareketi.

Ara güçtürler ama, hangi kutba meyledecekleri ara muharebelerde belirleyici olabilir. Sonraki yazılarda bu noktaya yoğunlaşırız.

Sonuç olarak: Cumhuriyet tarihinin yazımı daha çok su kaldırır.

İyimserim. Neden biliyor musunuz? Kapitalist yol mu, sosyalist yol mu noktasına ulaştı bu toplum. Bu çok önemli bir olgu.

Bizim gibi ülkelerde böyle bir düzeye ulaşabilirseniz, ilericiliğin adresi bellidir. Ama aşamaları dikkate alarak… Atılımın zemini ve kaldıracı olacak miraslara sonuna kadar sahip çıkarak…



Yeni Başlık  Cevap Yaz



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör Yeniden Cumhuriyet mi, Yeni bir Cumhuriyet mi melnur 0 4270 28.10.2013- 21:46
Konu Klasör Hüseyin Aygün: "Hala tek gündem Apo, Apo yazık çok yazık" melnur 1 2037 05.12.2020- 08:30
Konu Klasör Yeniden kuruluş, yeniden doğuş denizcan 0 3491 04.02.2015- 11:08
Konu Klasör Seçim sonrası yazıları... melnur 1 8 30.03.2024- 08:29
Konu Klasör Bir Pervin Buldan yazısı... melnur 0 1186 11.03.2021- 10:04
Etiketler   Cumhuriyet,   tarihi,   yeniden,   yazılacak
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS