SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
Sosyalist solun çaresizliği           (gösterim sayısı: 4.014)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
hakkı
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Konu Yazan: hakkı
Konu Tarihi: 26.07.2016- 08:44


Sosyalist sol un çaresizliği.

Kapitalizm bu kadar çaresizken sosyalist sol niçin hiç çare bulamaz hep şu söylenir sosyalist sol kendisi bir ağırlık olmadığı kimseyi etkileyemez haksız sayılmaz ama bu söz nasıl somutlanır sosyalist sol halkı yoksulları nasıl etkiler nasıl kendisine katar nasıl onlarında hedefi olacak sosyalizme yürür işte ayrıntılar ortada yok

MARX da eleştiri gerçek yaşamdan çıkar yani onun hazır bir teorisi olmaz. Bu kapitalist dünyaya bakarak kapitalizmi eleştireceğiz ve yoksullara bu dünya size yakışan dünya değildir olması gereken dünya şudur   diyeceğiz. Nelerden vazgeçmelerini neleri talep etmelerini isteyeceğiz bunu soyuttan somuta   çıkaracağız.
Kimi direksiyona kimi arkaya alacağız bir de bunu söyleyebilsek   Sosyalist sol ağırlığını hissettirecek .İşte sosyalist solun bütün derdi bu ne söyleyeceğiz yığınların talepleri ne, ne olması gerekmektedir.
Bunu açıkca söyleyen yok hep şikayette bulunup ne yapmalarını söylüyor söylerken de kendilerini bu işin dışında bırakıyorlar yani dışardan akıl veriyorlar.

Cünkü her kes bu kapitalizmin batağına batmış temiz kalamamışlar ya eskimiş teorilerle oyalanıyor ya akıl veriyorlar.   Cünkü caresizler, Kelin tarağı olsa kendi başını kaşıyacak ,misali.

Kapitalizmin iyi bir eleştirisi yapılmadan sosyalist sol kendine yol bulamaz
Kapitalizm,e bakalım = Ne ekonomide ne siyasette çıkış üretemiyor doludan alıp boşa koyuyor. Hızlı geliştirdiği teknoloji ile artık değer üretmekte çok zorlanıyor bu sefer ancak dikey büyüyebiliyor yatay büyüyemiyor . Son dönemlerde finas ağırlıklı siyaset yaparak insanların geleceklerini ipotek altına alıyor. Üretim sektörüne getirdiği teknolojinin benzerini hizmet sektörünede sokarak yeni krizlerin kapısını açıyor .Merkezi planlama yapmayarak üretim tüketim dengelerini alt üst yapıyor.

Kapitalizm krizlerinden hep savaşlarla faşizmlerle ve toplumun geleceğini çalarak çıkmakta idi şimdi bunlarla da başarılı değil. O zaman bizim kapitalizm e söyleyecek tek sözümüz var defol git.

İşte bütün sorun bu defol git sözüdür. Nasıl gidecek ? Kim götürecek   ? Ve hangi yöntemler kullanılacak ? Kapitalizme söyleyecek sözümüz yoksa onu cehenneme göndereceklere olmalı Bunu da kapitalizmin krizlerinden çıkararak söyleyeceğiz.

Yığınlara şunu demeliyiz.
Çalışma saatleri haftada 20 saat olmalı .Bankalara olan borçlar ödenmemeli. Demokrasi bütün topluma yansıyacak biçimde planlanmalı. Bütün dünya merkezi ve sosyal adalet ilkesinde yönetilmeli. Bütün ölüm makinaları hurdalığa atılmalı. Sınırlar kalkmalı ortak dile geçilmeli.

Bu taleplerimiz karşılanmayacaktır işte o zaman kapitalizme son tekme atılacak .Çünkü komünistlerin iktidarında bu söylenenler fazlası ile olacak .
Bunları cesaretle söyleyemeyen hiç bir örgüt kitler eteklerine gelecek diye umutlanmasın. Söylemeye cesareti olmayan, bu talepleri uçuk bulan, sosyalist partiler kendilerine hedef bile seçememiştir.Yığınlarda gelecek hedefi olmayan partilere itibar etmez .O partilerde sızlanmaya devam ederler.

Bu kapitalizm bu dünyayı yönetemiyor bu dünyayı yönetecek parti ve toplumsal sınıf gerekiyor eksikleri tamamlayacak fazlalıkları tırpanlıyacak eskiden medet ummayacak bir parti bu dünyada oluşacaktır yığınlarda onu bekleyecek.

Krizlerden krizleri çözecek beyinler çıkacaktır umutta var idealde. Tek şey görmektir .

Hakkı Baykuş



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.954
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 29.07.2016- 18:55


Sn.hakkı;

Sosyalist solun çaresiz olması için ne olması gerekirdi? Ne olsaydı, ''sosyalist sol çaresiz değil'' derdiniz, bir fikriniz var mı?



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
Alisan
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: Alisan
Cevap Tarihi: 29.07.2016- 22:23


Alıntı Çizelgesi: melnur yazmış

Sn.hakkı;

Sosyalist solun çaresiz olması için ne olması gerekirdi? Ne olsaydı, ''sosyalist sol çaresiz değil'' derdiniz, bir fikriniz var mı?


Sayin melnur sizin sorunuza karsilik bende size bir soru sorayim,   siz "sosyalist Solun" caresiz olmadigi kanisindamisiniz ve öyle bir kanidaysaniz hangi gerekcelere göre iddia ediyorsunuz?



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
hakkı
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: hakkı
Cevap Tarihi: 30.07.2016- 11:28


Alıntı Çizelgesi: melnur yazmış

Sn.hakkı;

Sosyalist solun çare(siz) olması için ne olması gerekirdi? Ne olsaydı, ''sosyalist sol çaresiz değil'' derdiniz, bir fikriniz var mı?




Bunu demek istedin herhalde. Sn Melnur.

Klasik bir tıp tanımı vardır, bir hastalığa bir ilacın çare olması için o ilacın kendini kanıtlaması gerekir. Bu kanıt gerçekleştiğinde o tür bütün hastalara o ilaç tavsiye edilir.

Sosyalist solu ilaç kabul et kapitalizmdeki çelişkileri de hastalık. Kim bu çelişkilerin karşısında sosyalist sola müracaat ediyor. cevap % nedir.

Şimdi nasıl olmalı yani ne yapmalı hani o meşhur kitap belki her kes okudu ama ne anladı bu gün için ne demek istedi.

Sosyalist sol kendini çare kabul etmişse bunu topluma anlatması toplumda onu anlaması gerekir.
Mide kanserine en iyi gelen ilaç nedir bilirmisin karbonat ve pekmez karışımı oranlar ve yapım ayrı ama ana madde bu iki madde.
Ama bir çok mide kanserli hasta bunu bilmiyor veya hiç bir doktor bunu tavsiye etmiyor. İşte bunun için iyi bir tantım ve faydalanmış hastaların diğer hastalara yardımı gerekir.

Sosyalist sol da böyle önce bu günkü dünyayı labratuar gibi araştırma yapacak sonra bulduğu sağlam bilgileri ihtiyaç sahiplerine sunacak daha sonra faydalananları örgütleyecek daha sonra ilaç firmalarına savaş açacak.

Sosyalizm hedefinde önce ihtiyaç sahipleri bulunacak sonra eskimiş işini bitirmiş bilgiler atılacak daha önceki bozuk sosyalimle savaşılacak yeni örgütlenme modelleri yaratılacak bu modele uygun idoloji ve tedevi için süre çağa uygun insan modeli taktikler ve sonuç.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.954
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 29.11.2018- 21:14


Yığınlara şunu demeliyiz.
Çalışma saatleri haftada 20 saat olmalı .Bankalara olan borçlar ödenmemeli. Demokrasi bütün topluma yansıyacak biçimde planlanmalı. Bütün dünya merkezi ve sosyal adalet ilkesinde yönetilmeli. Bütün ölüm makinaları hurdalığa atılmalı. Sınırlar kalkmalı ortak dile geçilmeli.


Sn.Hakkı'nın gözünde sosyalizmi kurmak bu kadar basit. Sosyalizm eski teorilerle uğraşmak yerine bunları bir söylese iktidara gelecek ve sosyalist bit sistem kurulacak!

Bu ülkede sosyalizmin işi gerçekten zor!



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
Proleter_Devrimci
[ Proleter_Devrimci ]

Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 19.01.2019
İleti Sayısı: 132
Konum: Gizli
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

26 kere teşekkür edildi.
44 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: Proleter_Devrimci
Cevap Tarihi: 24.01.2019- 01:38


12 Eylül yenilgisinin ve Sovyetler Birliği'nin yıkılışının Türkiye Soluna verdiği en büyük zarar, sınıf mücadelesinin reddi olmuştur. Solun toplumsal, siyasal ve ekonomik ilişkilere dair sınıfsal perfpektifinin içi boşaltılmıştır. Sınıf mücadelesi, anti-emperyalizm, anti-kapitalizm gibi kavramlar modası geçmiş, soğuk savaş dönemi kavramlar haline gelmiştir. Yenileşme, yeni döneme uygun bir şekilde sosyalizmi revize etmenin pratikte karşılığı sosyalizmin bizatihi inkarı olmuştur.

Bugün baktığımızda da Sosyalist solun yüzde 70'i için Kapitalizme karşı mücadele esas hedef değildir ki, onun alternatifi olabilsin. Kürt milliyetçiliğinin kuyruğunda, cinsel özgürlük, etnik çoğulculuk türü liberal demagojiler üzerinden bir söyleme sahip bugün sol. Sınıf savaşımı, proleterlerin devrimci diktatörlüğü, kapitalist düzene bir alternatif sunmak gibi bir derdi yok ki bu solun. Zaten Türkiye'de vahşi kapitalizmin en yoğun olarak yaşandığı, küresel sermayenin Türkiye'de en güçlü olduğu döneme tekabül eden 2002-2012 yılları arasında kimi solcuların (!) AKP iktidarına dizdikleri övgüler, Türkiye'de vesayetin yıkıldığına dair nutuklar, yetmez ama evetler hala hafızalarımızda.

Tabi Türkiye'de ki tüm Sosyalist solu genellemiyorum. Hala anti-emperyalizm, anti-Kapitalizm, sınıf mücadelesi, proleter mücadeleye dayanma gibi ilkeleri savunan bir sosyalist sol var. Fakat 90 sonrası süreçte hız kazanan ve yukarıda saydığım şekilde liberal söylem geliştiren bir solda vardı. Sosyalizmin değerlerini inkar eden bir sol. Dolayısıyla bu sol kendisini inkar etmiş, Kapitalist düzenin alternatifi olma iddiasını reddetmişken, neden sol mevcut düzene alternatif olamıyor diye sormanın pek bir mantığı yok. Zira zaten soru, aynı zamanda cevabıda içinde barındırıyor. Sola bulaşan liberal düşünceler, solu bu alternatif olabilme niteliğinden yoksun kılmıştır.

Fakat son dönemde Türkiye'de baş gösteren ve piyasacı iktidarların çözüm üretmekte zorlandıkları ekonomik problemler, sol için kendisini ifade edebileceği, kapitalizmin arıziliklerini teşhir edebileceği ve bir alternatif olabileceği fırsatlarıda beraberinde getiriyor. Yani Solun uğruna mücadele ettiği fikirleri kitlelere anlatabileceği şartlar oluşuyor. Aşırı tüketim, israf ve sömürü üzerine kurulu kapitalizme bir alternatif olarak eşitlikçi, adil, paylaşımcı bir model olarak sosyalizmi ortaya çıkarıyor. Üstelik insanların sosyalizme yönelişi bir entelektüel faaliyet olmaktan çıkarak ekmek kavgası gibi daha somut ve ekonomik bir eksene oturuyor.

Bu bakımdan mevcut şartlar, solun, yeni bir atılım yapabilme noktasında yeni fırsatlarıda beraberinde getiriyor diyebiliriz.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.954
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 04.08.2021- 03:03


Yığınlara şunu demeliyiz.
Çalışma saatleri haftada 20 saat olmalı .Bankalara olan borçlar ödenmemeli. Demokrasi bütün topluma yansıyacak biçimde planlanmalı. Bütün dünya merkezi ve sosyal adalet ilkesinde yönetilmeli. Bütün ölüm makinaları hurdalığa atılmalı. Sınırlar kalkmalı ortak dile geçilmeli.


Hakkı arkadaşımızın böyle ilginç fikirleri hep olagelmiştir. İyi ama sosyalizmi savunabilmek için öncelikle sosyalist devrim perspektifine sahip olmamız gerekmiyor mu? Bu yoksa kitlelere ne söylersek söyleyelim, demokrasi konusunda nasıl bir yer tutarsak tutalım buralardan bir sosyalizm beklentisi içine nasıl girebiliriz ki? Diyelim 20 saat için bir başlık açtık, mücadele ettik, birilerini, kitleyi bu konuda yanımıza çektik e hatta haftalık 20 saatlik iş gününü de kabul ettirdik. Ne olacak? Hadi sempati topladık diyelim ve adında sosyalist/komünist olan bir partiye de yönlendirdik...Sonra Sonrası ne bunun sosyalist bir dönüşüm nasıl gerçekleştirilecek?

İktidar olma hedefi, bir devrim perspektifi olmadan hiçbir şey olmaz.
Öncelikle siyasi devrim perspektifi...





Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.954
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 08.08.2021- 05:55


Türkiye solu çaresiz mi? Sosyalist solun çaresiz olup olmadığı sorusundan anlaşılması gereken soru bu sanırım. Peki Türkiye solunun çaresiz olup olmadığından anlaşılması gereken şey ne? Sanırım o da, sosyalistlerin özellikle 12 Eylül sonrasında ve reel sosyalizmin çözülüş süreciyle birlikte bir türlü toplumsal bir güç olamayışında yatıyor.

Soruyu şimdi şöyle sorsak; Türkiye solunun çaresizliğinin yani toplumsal bir güç haline gelememesinin nedenleri nelerdir? Çaresizlik böyle bir soru/olguysa, öncelikle de bu sorunun yanıtını aramak gerekiyor. Evet, Türkiye sosyalizmi neden toplumsal alanda hatırı sayılır bir güç haline gelemiyor?

Reel sosyalizmin çözülüşüyle birlikte bu konuda epey kitap yayımlandı. Ya ''Marks'a geri dönelim'' çığlıkları atıldı ya da sorun hep demokrasi eksikliğine bağlandı. Marks ve demokrasi vurguları birer başık halinde elbette tartışılabilir, tartışılıyor da, ve dahası bu başlıkları öne çıkartan siyasi anlayışlar da Türkiye siyasetinde yer almıştır. Ufuk Uras ÖDP'ciliği de bence bunlardan en öne çıkanıydı. Sonuç ne oldu; siyasal devrim perspektifi yok sayıldığında, demokrasi ve Lenin'siz bir Marksizm öne çıkartıldığında halkımız bu yapılara   mı yöneldi, sosyalizm toplumsal alanda bir büyük güç haline mi geldi? Hayır, böyle bir şey olmadı. Tam tersine bilimsel sosyalizm düşüncesi bulandıkça bulandı. Bu tür yaklaşımlarla neo-liberal bir ideoloji sosyalist solun içine bir kama gibi girerek solu uysallaştırmaktan başka bir şey yapmadı ve AKP gibi bir partiyi desteklemek gibi bir yanılgının da içine yuvarlandı.

Türkiye solunun toplumsal alanda bir güç haline gelememesinin kuşkusuz pek çok nedeni var. Türkiye solunun bu konuda bir çaresizlik içinde olduğu da ileri sürülebilir. Hiç kuşku yok, Türkiye kapitalizminin kriz üzerine kriz yaşadığı ve dahası İslamcı bir rejim kurma çabasının hızlandığı bir süreçte sosyalist solun yüzde bir bile olamamasının savunulur bir yanı da bulunmamaktadır. Ama   sorunu/çözümü bilimsel sosyalizmi inkar etmek noktasına taşımak kadar yanlış bir söylem olamaz. Lenin inkar edilerek, reel sosyalizm tu kaka ilan edilerek, demokrasi sınıfsal mücadelenin temel bir unsuru gibi merkezi bir odak haline getirilerek ve bence en önemlisi siyasal devrim perspektifi iğdiş edilerek sosyalizmin içine yuvarlandığı yalnızlıktan   kurtulacağını iddia etmek kadar saçma sapan bir yaklaşım olamaz. Bir kere bu tür yaklaşımların sosyalist sol içinde epey öne çıktığı ve hiç işe yapamadığı son yirmi yılda   görülmedi mi? Dahası bu tür söylemler dönemseldi, birilerinin kuyruğunda kendine yer bulmaya çalıştı ve -biraz abartırsak- ortada   sosyalist bir ideoloji de bırakmamıştı.

***

Burjuvazi boş durmuyor, ihtiyacı olan şeyi topluma şırınga ederek ömrünü uzatmasını biliyor. Her sıkıştığında milliyetçiliği de, dinciliği de köpürtmesini ve kendine düşmanlar yaratmasını biliyor ve beceriyor. Buna karşılık sosyalistler bir türlü iç çekişmelerden dışa dönük bir sınıfsal mücadeleyi güçlü bir şekilde ortaya koyamıyorlar. Böyle bir alışkanlık edindik; amip gibi bölünüyoruz, daha küçükten daha küçük bir yapı çıkarmayı marifet sayıyoruz.

Bilimsel sosyalist teori ve pratiği sorgulamanın bir zararı olduğunu sanmıyorum. Ama sorgulama adı altında sürekli solla cebelleşen ve aklına bir türlü dışa dönük mücadeleyi getiremeyen yapılarla toplumsal alanda bir güç haline gelebilmek zaten mümkün değil. Bir de partilerimizin iç işleyişlerindeki ( bana göre) sıkıntılar sosyalist sola yönelmesi gereken kitlenin ya küsmesine ve hatta bıkmasına neden oluyor ya da gözünü sosyal demokrasiye çevirmesine...

Altını çizmek gerek, sosyalist solun toplumsal alandaki etkisizliğine pek çok parametre yol açıyor olsa da, bu konuda çözümü solu liberalleştirmekte bulan yaklaşımların yeri olmaması gerektiğinin altını çizelim. Bu konuda sözde sol, sosyalist ve dahi enternasyonalist forumların çok hataları olduğunu da söylemeden geçmeyelim.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.954
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 18.11.2021- 04:04


Şöyle bir göz gezdirdim. Bir anlamda sosyalist solun çaresizliğinden söz etmek mümkün ama bu çaresizlik başlık yazısındaki gibi ne söyleyeceğini bilememekten, ''eski teorilere'' sıkışmışlığından değil...Sorunu sosyalist hareketin sınıf hareketiyle birleşememesiyse burada hatayı, eksikliği, sorunu sadece sosyalist harekete bağlama yanlışlığından da bir türlü kurtulamıyoruz. Oysa yazar arkadaşımızın söylediğinin tersine bir yığın çevre ''eski teorileri'' elinin tersiyle itmiş, demokrasiyi merkeze oturtan bir mücadele biçimini yeğlemiş, ve ''Marks'a dönelim'' çığırtkanlığı ile   ne olduğu pek de belli olmayan ''başka bir sosyalizm'' peşinde koşar hale gelmiştir. Eski teorilerden kurtulamayan çevreleri eleştirirken, ''yeni'' başlığında tıpkı yazarımız gibi ''başka bir sol-sosyalizm peşine düşmenin de hiçbir yarar sağlamadığı neden görülmez.

Çok yineliyoruz, demokrasi önemli, işçi sınıfıyla bütünleşebilmek ve toplumsal alanda kalabalık olabilmek gerçekten önemli ve sosyalist mücadelenin etkili olması açısından gerekli. Önce 12 Eylül faşizmi, sonrasında reel sosyalizmin çözülüşüyle birlikte sosyalizmin kitlelerle bağı çözülmüş, gerilemiş ve hatta kopmuştur. Kulkusuz nesnel ve ( bence) öznel nedenleri var bu durumun. Pek çok yazımızda bir sosyalist partinin iç işleyişi konusunda kendisini yenilemesi gerekli olduğuna ve özellikle örgütlenme konusunda ''gevşek'' yapıya bürünmesi gerektiğine inanıyorum. Merkezileşmeyi zaafa ğratmadan nasıl yapılabilir ve nasıl bir işleyiş sağlanabilir, bilmiyorum ama bu konuda bir çalışma yapılabilmeli ve ayrıca sosyalist aydınları partiye çekecek bir mekanizma da bulunmalı. Ama bütün bunlar yapılırken ortadaki sorunu sosyalizmin kuramsal yetkinliğinde aramak sosyalizmin terkedilmesi anlamına gelir. Hem solcu-sosyalist olduğunu ileri sürmek ve hem de sosyalizmin   temel çıktılarının reddi anlamına gelebilecek bir söylem tutturmak, yıllardır nitelemeye çalıştığım ''kerameti kendinden menkul solculuk''dan başka bir şey değil; değildi. Ve sanırım o da bir dönemdi, geldi ve geçti...

Örgütlenebilmeliyiz. Parti orada, yüzü sola dönük kesimlerin katılımı partiye güç verecektir. Örgütsüz, partisiz bir mücadele olmaz; bu durum bireysel yaşamın hiç olmayacağı, sürdürülemeyeceği ve zaten kendi yaşantımızdaki sorunların üzerine başka başka sorun ve yükümlülük yükleneceği anlamına da gelmez. Örgütlü olmak, partili olmak dünyaya başka bir pencereden de bakmak anlamına geleceği gibi ve aynı zamanda sınıfsal mücadelemizin sağlıklı bir zemine oturtulması anlamına da gelecektir. Sadece toplumun böyle bir mücadeleye ihtiyacı yok, örgütlü olan kişilerimizin de böyle bir mcadeleye ve o mcadelenin gerektirdiği ilişkiler bütününe ihtiyacı var. Örgütlenme konusuna böyle de bakılabilir; yararı olacaktır.

Evet, sosyalizmin kitleselleşmeye ihtiyacı var. Siyasal alanda etkinliğimizin daha da artabilmesi için toplumsal alanda bir güç olabilmeliyiz. Liberallerin etkisine girip sosyalizmsiz bir sosyalizm çığırtkanlığı içinde yuvarlanmanın bir anlamı yok. SSCB'yi de eleştirebiliriz; yıkıldıysa kimi yanlışlıklar elbette olmuştur ama bu yanlışları teorinin kendisinde, sosyalizmin bilimselliğinde arama çabası içine girmek yenilgiden Marksist sosyalizmi sorumlu tutmaktan başka bir kapıya çıkmaz. Bu tavır karşı çıkmaya çalıştığımız, yeryüzündeki tüm kötülüklerin anası olarak kabul ettiğimz kapitalizmin değirmenine su taşımaktan başka neye yarar? Sınıfın yeterince hareketli olmaması, sosyalist mücadelenin olmazsa olmazı olan proletaryanın devrimdeki öncüğünün yanlışlığı anlamına da gelmez. Bir arayış içinde olmalıyız belki ama kolaycılığa da kaçmadan ve (sosyalist) bilgiyi de dışlamadan yapabimeliyiz bunu. Ve tekrar olacak, mutlaka örgütlenerek yapabilmeliyiz.



Yeni Başlık  Cevap Yaz



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör ‘Sosyalist’ solun birliği toplumcu 1 5378 22.02.2014- 16:12
Konu Klasör Sosyalist solun referandumu... melnur 10 1468 15.12.2022- 09:07
Konu Klasör Sosyalist solun seçim bilançosu ilkay 4 5447 05.04.2014- 01:10
Konu Klasör Solun cirmi, solun cürmü denizcan 0 3179 15.02.2016- 18:44
Konu Klasör 14 Mayıs seçimleri, iki sosyalist parti ve iki farklı sosyalist siyaset... melnur 2 493 17.05.2023- 09:03
Etiketler   Sosyalist,   solun,   çaresizliği
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS