Konu Tarihi: 12.08.2016- 06:37

---

Cumhuriyet'te Aydın Engin HDP üzerine bir yorumda bulunmuş. Yazının başlığı HDP, Kandil, İmralı...

http://www.cumhuriyet.com.tr/koseyazisi/582600/HDP__Kandil__imrali....html

Kürt hareketinin üç bileşenden oluştuğunu söylüyor, HDP'nin siyasal iktidar tarafından dışlanmasını ve HDP'ye yönelik ''PKK ile arana mesafe koy'' eleştirisini de yanlış buluyor. Liberal solcu Aydın Boysan yorumunda bu tür eleştirilerin yanlışlıktan öte ''anlamsız'' olduğunu ileri sürmüş; gerçekten öyle mi; HDP'ye yönelik ''PKK ile arana mesafe koy'' eleştirisinde bulunmak -en azından- düzen siyaseti açısından anlamsız sayılabilir mi?

Aydın Engin'in birinci tespiti doğru; katılıyorum. Kürt hareketi PKK veya Kandil, Apo veya İmralı ve ayrıca yasal partisi HDP'den oluşuyor. Bu üç bileşen de kürt siyasi hareketini oluşturuyor. Aydın Engin HDP ve Kandil'i bir bütünün (kürt siyasi hareketinin) bileşenleri olarak gördüğünde düzen siyasetinin bu konudaki eleştirilerini anlamsız bulması da bana anlamsız geliyor. Evet, Aydın Engin bir sol liberal, AKP'nin Türkiye'yi getirdiği noktada azımsanmayacak bir rolü ve desteği olduğu da bilinmeyen bir şey değil. AKP tarafından dışlandıklarında HDP'ye meylettikleri de ortada. Ne var ki; HDP'yi ''koruma-kollama'' ve kendince ''barış süreci''ni savunma adına böyle bir yorumda bulunurken, HDP'nin PKK ( silahlı eylemler) ile olan ilişkisinin çok daha somut ve güven verici bir açıklığa kavuşturması gerektiği noktasında eksiklikler ve hatta yanlışlıklar bulunduğunu ve böyle bir durumun da düzen siyaseti açısından kabul edilemez olacağını düşünemiyor mu? Haziran seçimlerinden sonra ortaya çıkan ''barikat savaşları'' olgusu karşısında HDP'nin gereken tepkiyi göstermediğini ve hatta bu mücadeleyi destekler bir tavır takındığını, böyle bir konumlanışın ise   iktidar ve muhalefetiyle düzen siyaseti açısından kabul edilebilir veya mazur görülebilir bir yanı olmadığını anlamıyor mu?