SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 5 Sayfa:   Sayfa:   [1]   2   3   4   5   >   son» 
Sn.VEDA yine döktürmüş!           (gösterim sayısı: 17.082)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.954
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

36 kere teşekkür etti.
50 kere teşekkür edildi.
Konu Yazan: melnur
Konu Tarihi: 12.11.2016- 12:29


Sn.Veda SP'de yine döktürmüş! Cumhuriyet burjuva devrimiymiş, içinde bulunduğu tarihsel kesitte ilerleticiymiş ama...

Ama'yı sonra konuşuruz. Yazıyı atlamamak için buraya aktarıyorum.


KOMÜNİSTLER NEYİ ANIMSIYOR!

“Bugün bizlere halkların kurtuluşu için en başa yazılması gerekenin, anti-emperyalizm ile birlikte emperyalizmin mutlak iş birlikçileri olan gericilik ve kan emici sermayeye karşı mücadele olduğunu hatırlatan bu anıttır.
Güneşin doğabileceği ufuk için ise Taksim Cumhuriyet Anıtı’nda sadece Mustafa Kemal ve İsmet İnönü’yü değil, General Mihail Vasilyeviç Frunze ve Mareşal Kliment Yefremoviç Voroşilov’u da görmek gerekir, hem de daha fazla gecikmeden.”

Yukarıdaki alıntıyı, Gazete Manifesto’dan Umut Kuruç yazmış;
Taksim Anıtı bizlere,   Milli Mücadele’nin, kendi ulusal pazarını kurmak için burjuvazinin ideolojik önderliğinde verilmiş,   olsa olsa Anti Sömürgeci bir kalkışma olduğunu anımsatır ama asla kan emici sermayeye karşı bir kalkışmayı anımsatmaz.
Emperyalizm çağında, Anti-Emperyalist olabilmenin,Anti-Kapitalist olmaktan geçtiğini bu yazıyı yazanın anlaması gerekiyor.

Cumhuriyet, bir Burjuva Devrimdir ve bulunduğu tarihsel kesitte İLERLETİCİDİR ama ancak bulunduğu tarihsel kesitte,başka bir tarihsel kesitte değil.

Feodal Üretim ilişkilerinin ,gelişimini engellediği üretici güçlerin önünü açmak için feodal üretim ilişkilerini çözmeye çalışmış,bu ilişkilerin ardındaki güçleri tasfiye yoluna gitmiş ancak bunu dahi becerememiş ve onlarla ilerleyen zamanlarda kol kola girmek zorunda kalmıştır.

Burjuva Sınıf yaratmak için ,devletin tüm olanakları kullanılmış,bir zamanların feodal ağaları bu olanaklarla desteklenerek,burjuva patronlar haline getirilmiştir.

Yine içinde bulunulan çağda, ulusal bir pazar eldesi,niyetten bağımsız olarak olanaksız olduğu için de İzmir İktisat Kongresinde alınan kararlarla Emperyalist-Kapitalist Sisteme entegre olunmuştur.

Gelelim Cumhuriyet Anıtı’nın bize “anımsattığı” iki özneye.
Ne yazık ki bu özneler ,yazının tam aksine bize ufuktan doğan güneşi değil de,tam tersine koyu bir karanlığı anımsatıyor.
İsmet İnönü deyince aklımıza,İkinci Paylaşım Savaşı sürecinde,ilericiler,komünistler üzerinde uygulanan ağır baskı ve zulümler geliyor.
Sansaryan Han hala Komünistler’in belleklerinde ve olmaya da devam edecek.

11 Kasım 1942 yılında çıkarılan ve uygulaması 1.5 yıl süren Varlık Vergisi ;bu vergiyi ödemeyenlerin mal varlıklarına el konulduğu,çalışma kamplarına gönderildiği ticaret yapan Gayri Müslimlere yönelik bu uygulama da,İsmet İnönü deyince aklımıza geliyor.

Mustafa Kemal ise bize öncelikle Mustafa Suphi'yi,onu tetikçilerine Karadeniz'de boğdurmak için hangi tezgahları kurduğunu,manevi kızı Sabiha Gökçen’e Dersim'i nasıl bombalattığını,Kürtler’e bu ülkenin kurucu unsurlarından birisiniz diyerek söz verdiğini ancak daha sonra dağa taşa “Ne Mutlu Türküm “ diyerek onların varlığını inkar ederek,onları asimile edebilmek için yoğun baskı ve zor uyguladığını,Karadeniz'de,Pontus'ta, Pontuslular'ın katline fermanını anımsatıyor.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.954
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 13.11.2016- 03:12


Veda arkadaşımız bu yazısıyla Türkiye'nin içinde bulunduğu koşullara da gözlerini kapamış ve kendince bir yorumda bulunmuş. Yapmak istediği aslında yine Cumhuriyet'e giydirmek, yine Cumhuriyet kazanımlarını önemsizleştirmek ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ''iki ayyaş''ına soldan(!) destek vermektir. Bilerek mi yapıyor, bilmeden mi, bilmiyorum ama, bu konumlanışı ben onun yıllar boyu kuyrukçu siyasetin içinde olmasına ve kürt milliyetçiliğin bilinen argümanlarını sahiplenmesine bağlıyorum. Ve bir de Sn. veda'nın hemen hemen her yorumunda ortaya çıkan bu tutumunda kendisini bir türlü kurtaramadığı kestirmeci ve yüzeysel bakışın egemen olmasına bağlıyorum. Arkadaşımız bu sorunundan nedense bir türlü kurtulamamakta...

Evet, 1923 devrimi 1908'te başlayan bir sürecin noktalanmasıdır ve sınıfsal içeriği de burjuva niteliktedir. Bu anlamda TARİHSEL bir ilerlemedir ve Türkiye'nin çok keskin bir dönüm noktasıdır. Bunu anlayabilmek, kavrayabilmek ve hepsinden önemlisi somutlayabilmek gerekir. Ve her şeyden önce de bu süreci önemsizleştirme alışkanlığından kurtulmak gerekir. Türkiye bugün doğusundaki irili ufaklı devletlerden farklı bir noktadaysa bunun en önemli nedeni bizdeki burjuva devriminin ve onu izleyen sürecin oralarda yaşanmamış olmasıdır. Böyle bir süreç ''feodaliteyi de tam olarak ortadan kaldıramamıştır'', ''M.Suphi'yi de öldürmüştür, komünistleri de hapislere atmıştır vb.'' argümanlarıyla önemsizleştirilemez. Ne sanıyorduk, ne bekliyorduk, ne umuyorduk, 1923 koşullarındaki bir burjuva devriminden komünistleri iktidar ortağı yapmasını mı? Adı üstünde zaten, sınıfsal içeriği burjuva karakterli olması; bunda şaşılacak ne var? Ama bütün bunların yaşanmış olması özellikle sosyalistler için bu sürecin önemsiz kılınması anlamına gelebilir mi?

Daha önemli bir konu var: Türkiye 14-15 yıldır AKP eliyle adım adım dinci faşizme yuvarlanmaktadır. ( Bu süreçte kendini enternasyonalist sol olarak etiketleyen ve kuyrukçuluktan başka bir şey yapmayan kesimlerin de payını hiç unutmayalım.) Dinci faşizm Türkiye'yi Cumhuriyet öncesi bir neo-osmanlı zeminine kaydırmaktadır. Cumhuriyet'in en önemli kazanımı olan laiklik bu gerici siyaset tarafından hemen hemen yok edilmiştir. Yeterli değil, burjuvazinin sınıfsal içeriği bir yana partiler ve burjuvazinin bizatihi kendinden kısmen özerk bir niteliği olan devlet mekanizmasını da parti devletine, dahası tek bir kişinin devleti haline dönüştürmüştür. Başka pek çok örnekler de verilebilir. Bu koşullarda Türkiye devrimcisi, Türkiye solcusu tıpkı gerici iktidar gibi bir konumlanış içine girmez, giremez. Yalçın Küçük'ün sözüdür; ''bizler Cumhuriyet kazanımlarının bir adım gerisine düşemeyiz.'' Düşmemeliyiz. Böyle bir ortamda hala M.Kemal ve İnönü düşmanlığı yapmak, hala tarihsel ilerlemenin ne olduğunu içselleştiremeden ve somutlaştıramadan Cumhuriyet düşmanlığı yapmak, Türkiye'ye gözlerini kapamaktan başka ne anlama gelebilir?

Sosyalist Türkiye mi? Elbette; ama anlaşılamayan konu, bunun Cumhuriyet düşmanlığından geçmediğidir.

Bir türlü anlaşılamayan konu bu ve aklıma da ''acaba özellikle mi anlaşılmak istenmiyor?'' sorusu da gelmiyor değil!



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.954
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 27.04.2017- 20:06


Ve bir de, özellikle 80 öncesini şöyle ya da böyle yaşamış olanlarda anlamsız bir ''keskin solcu'' algısı oluşturma çabası var. Başka bir açıklaması da yok bunun. ''Komünistler neyi anımsıyor''muş! Öncelikle komünistlerin dinci faşizmin iktidara nasıl geldiğini ve ülke nüfüsunun yarısına yakınını nasıl konsolide edebildiğini ve bu süreçte kendini solcu, dahası ''enternasyonal komünist'' sayan ve gerçekte ise kuyrukçuluktan başka bir şey yapmayan kişilerin hataları olup olmadığını sorgulaması gerekmiyor mu?




Bu ileti en son melnur tarafından 02.05.2017- 19:57 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.954
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 25.05.2017- 20:39


Sn.Veda'ya Cumhuriyet, M.Kemal, Aydınlanma denildiğinde, bu arkadaşımız -nedense- hemen içindeki kin ve nefreti dökmeye başlıyor. Uzunca bir zamandır kürt hareketine kuyrukçuluk yaptığı için bu alışkanlıktan bir türlü kurtulamıyor. Önceleri ''tarihsel ilerleme de neymiş'' derken şimdilerde ''Cumhuriyet, bir Burjuva Devrimdir ve bulunduğu tarihsel kesitte İLERLETİCİDİR ama ancak bulunduğu tarihsel kesitte,başka bir tarihsel kesitte değil.'' noktasına gelmiş ama ne tarihsel ilerlemenin ne olduğunun farkında ve ne de bugün bile bunun anlam ve önemi konusunda bir bilgilenme ihtiyacı içinde. Kürt ulusalcılığının kodları içine işlemiş. Tekrarlayıp duruyor; sadece bu yazısında da değil. Benzer her yorumda mutlaka bir cımbızlama yapmakta ve sonra da içindeki kin ve nefretin karşılığı olan ezberleri sıralamakta...

Tarihsel bir ilerleme derken kastedilenin aydınlanma olduğu, bilim ve aklın ön plana çıkartılmak istendiği ve laikliğin yerleştirilmesine çalışıldığı ve benzeri pek çok dönüşüm olduğu akla getirilmemektir. Bütün bunlar için   sadece ''tarihsel bir ilerlemedir, bugün için bir anlamı yoktur'' denilmesi, böyle bir imada bulunulması solcu olduğunu söyleyen, bununla yetinmeyip bir de ''enternasyonalist komünist'' gibi bir keskin tavır savında bulunan birinin asla içine yuvarlanmaması gereken bir kaotik durumdur. Anlaşılabilir bir yanı da yoktur. Sn.veda böyle bir tutum sergileyerek kendince keskin bir komünist algısı yaratmaya çalışmaktadır ama söylediğinin tersine tarihsel ilerlemenin zemini bugün için çok daha önemli bir hale gelmiştir. Sn.veda bunu da kavrayamamaktadır. Çünkü o zeminin bir solcu için asla geri düşmemesi gereken bir zemin olduğunun bilincinde değildir. Başta laiklik olmak üzere Cumhuriyet kazanımlarının tamamının geriletilmesi, yok edilmeye çalışılması ve yerine gerici, dinci bir totaliter yapının geçirilmesi Sn.veda için önemsizdir. Sonuçta o da burjuva devletir, bu da burjuva devlettir; ve böyle bir bakış açısı da Sn.veda'nın yüzeyselliğidir.

Bu arada alıntı yapılan paragraf yazarın yazdığı yazının son paragrafıdır. Veda her zamanki gibi alıntının linkini vermemiştir. Çünkü yazı başka, veda'nın zihni başka. Söz konusu UKKTH olduğunda kürt hareketine destek anlamında bir yığın alıntıyı cebinden çıkarma alışkanlığını yıllardır sürdüren birinin, aynı yazıdaki Lenin alıntısını pas geçmesi sizce bir tesadüf müdür?

Sn.veda'nın pas geçtiği bölüm:

''İvanoviç’in anılarında aktardığı, Lenin’in “Türkler, millî kurtuluşları için savaşıyorlar. Emperyalistler Türkiye’yi soyup soğana çevirdiler, hâlâ da soyuyorlar. Köylüler ve işçiler buna katlanamadılar ve başkaldırdılar. Sabır bardağı taştı, gerek Doğu halkları gerek biz, emperyalist kuvvetlere karşı savaşıyoruz. Sovyetler Birliği emperyalistlerle olan işini bitirdi. Onları bozguna uğrattı ve memleketten kovdu. Onların dişlerini söktük, keskin tırnaklarını vücudumuza geçirmelerine izin vermedik.

Mustafa Kemal Paşa tabii ki sosyalist değildir ama görülüyor ki, iyi bir teşkilatçı… Kabiliyetli bir lider, milli burjuva ihtilalini idare ediyor. İlerici, akıllı bir devlet adamı. Bizim sosyalist inkılabımızın önemini anlamış olup, Sovyet Rusya’ya karşı olumlu davranıyor. O, istilacılara karşı bir kurtuluş savaşı yapıyor. Kapitalistlerin gururunu kıracağına, padişahı da yardakçılarıyla birlikle silip süpüreceğine inanıyorum. Halkın ona inandığını söylüyorlar. Ona, yani Türk halkına yardım etmemiz gerekiyor. İşte, sizin işiniz budur. Türk hükümetine, Türk halkına saygı gösteriniz. Büyüklük taslamayınız. Onların işlerine karışmayınız. İngiltere onların üzerine Yunanistan’ı saldırttı. İngiltere ile Amerika bizim üzerimize de sürü ile memleketi saldırttı…

Kendimiz fakir olduğumuz halde Türkiye’ye maddi yardımda bulunabiliriz. Bunu yapmamız gereklidir. Moral yardımı, yakınlık, dostluk, üç kat değeri olan bir yardımdır. Böylece, Türk halkı yalnız olmadığını hissetmiş olacaktır.

(…) En önemlisi halka saygı göstermektir, Emperyalistlerin yağmacı, istilacı politikalarına karşılık bizim, hiçbir çıkara dayanmayan dostluk ve memleketin iç yaşamına karışmama durumumuzu açıklayınız! İşte sizin ödeviniz! Ne gibi yardımlarda bulunacağımızı da bildirelim: en kuvvetli bir ihtimalle silah yardımında bulunacağız. Gerekirse başka şeyler de veririz.” sözleri
(Bir Sovyet diplomatının Türkiye Hatıraları, 1922-1923, Yenigün Basın ve Yayıncılık, Aralık 1997, Semyon İvanoviç) Sovyetler Birliği’nin “emperyalizme karşı kurtuluş mücadelesi veren halklarla dayanışmanın gerekliliği”...


http://gazetemanifesto.com/2016/11/10/10-kasim-vesilesiyle-gunes-ufuktan-nasil-dogar/






Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
KARINCA
[ KARINCA ]
Yasaklı
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 31.10.2013
İleti Sayısı: 105
Konum: İstanbul
Durum: üye uzaklaştırılmış
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: KARINCA
Cevap Tarihi: 26.05.2017- 16:35


Melnur Arkadaşım;
Verdiğin Lenin'den aktarmaya bir itirazımız yok.
Bizde Milli Mücadeleyi Emperyalist işgale karşı verilmiş bir kalkışma olarak görüyoruz.

Sanki biz buna karşıymışız gibi getirmen bu alıntıyı getirmen   tam bir haksızlık.
Sen bizi Milli Mücadeleyi tümden yadsıyan,aslında böyle bir mücadelenin verilmediğini söyleyen,Emperyalistler tarafından desteklenen bir hareket olarak gören Liberallerle karıştırdın sanırım.

Ama biz Milli Mücadeleyi Anti Emperyalist bir savaş olarakta görmüyoruz.
Kafan oldukça karışmış Melnur!





Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.954
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 28.05.2017- 15:16


Kuruluş dönemi için sürekli olarak bardağın boş tarafına bakman günceli okuyup kavrama ve doğru bir zeminde yer alman konusunda sorunlar üretiyor. Öyle ki, TARİHSEL İLERİCİLİK konusunda ''gerçekte değil'' demeye getiriyorsun. Uzatmayacağım; ister kabullen ister etme bu olumsuzluk yıllardır kürt hareketine kuyrukçuluk yapmandan kaynaklanıyor. Şimdi bunu açıktan yapmıyorsun, ara sıra ''eleştiride'' bulunmaya da çalışıyorsun ama bu durum, gerçeği değiştirmiyor. Sadece ''bak ben kuyrukçu değilim, eleştiride bulunuyorum'' demek için.

Kuruluş dönemi için gerçekten de doğru çözümlemelere ihtiyacın var, ama zihnindeki   önyargılardan kurtulamadan bunu gerçekleştiremezsin.




Bu ileti en son melnur tarafından 08.07.2017- 20:06 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.954
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 05.07.2017- 18:44


VEDA kendi sitesinde döktürmeye devam ediyor. Bu kez de Ender Helvacıoğlu'nun bir yazısı üzerinden O2na ''nasyonal Sosyalist'' damgasını vurmuş! Yazı şu:

''NASYONAL SOSYALİZM VE BİR YAZAR!

Aşağıda Nasyonal Sosyalist Ender Helvacıoğlu'nun "Ay yıldızlı bayrak sosyalizme karşı mı?" başlıklı yazısından alıntılar var.
http://www.abcgazetesi.com/ay-yildizli-bayrak-sosyalizme-karsi-mi-7148yy.htm

"Birleşik Haziran Hareketi’nin, sosyalist-komünist partilerin, sol/sosyalist eğilimli sendikaların, meslek örgütlerinin düzenledikleri miting ve yürüyüşlerde tek bir Türkiye bayrağı görülmüyor.
Kadıköy’de laikliğe yönelik saldırıları protesto etmek için eylem yapılıyor, tek bir Türkiye bayrağı yok!
İstanbul’da yukarıda saydığım bütün örgütlerin katıldığı 1 Mayıs mitingi yapılıyor, tek bir Türkiye bayrağı yok! Sadece CHP örgütlerinde ve bazı sendikalarda tek tük birkaç bayrağa rastlanıyor.
31 Mayıs’ta Haziran Ayaklanmasının yıldönümü dolayısıyla yürüyüş yapılıyor, bütün bu örgütler ve daha fazlası var, tek bir Türkiye bayrağı yok!
Neden? Bu soruya samimi olarak yanıt verilmeli: Neden?
Katılımcı tüm örgütler kendi bayraklarını, flamalarını, pankartlarını taşıyacaklardır, haklarıdır. Kimsenin buna bir itirazı yok. Peki ama neden tek bir Türkiye bayrağı taşınmaz?
Bir de son on yılın en büyük iki kitle hareketini, Cumhuriyet Mitinglerini ve Haziran Ayaklanmasını anımsayalım.

Evet birileri, daha doğrusu kendini Komünist olarak niteleyen ismi Komünist olan partilerden biri bu arkadaşa yanıt versin ve merakını gidersin.
Yoksa bu arkadaş gök tanrı korusun merakından terki diyar edecek bu dünyadan!

Önce Erkan Baş “TKP” sine soralım,Birleşik Haziran Hareketinin bileşenlerinden birisiniz ve o hareket içersinde etkinsiniz.
Yanıt verin bakalım Neden Birleşik Haziran Hareketinin düzenlediği eylem ve mitinglerde tek bir Türk Bayrağı bile yok.

Ya Okuyan “TKP” si ne ne demeli!
Mustafa Suphi ile,Mustafa Kemali aynı yüreğe sığdırmak yeterlimi?
Neden sizin Laiklik ile ilgili mitinglerinizde yada eylemlerinizde Türk Bayrağı yok.

Aynı soruya Kurtuluş Kılçer’in TKH   de yanıt vermeli!
Vermeli ki Ender Helvacıoğlu rahatlasın!

Aslında bizim bir önerimiz var bu Nasyonal Sosyalist Arkadaşa!
Perinçek’in   başında olduğu Vatan Partisi mitinglerine gitsin,eylemlerine katılsın.

Orada bol bol Türk Bayrağı görecek ve rahatlıyacak.
Onlarla birlikte Mustafa Kemal’in Askerleriyiz diye bağırarak ruhunu rahatlatacak.

Peki ama Haziran Direnişi bu tartışmayı bitirmemiş miydi? Haziran 2013’te halk bu bayrağı faşistlerin, ırkçıların elinden söküp almamış mıydı? Neden şimdi yeniden bu bayrağı o gericilere kolayca teslim ediyoruz? Bayrağa sahip çıkma noktasında neden dişe diş bir mücadele vermiyoruz? Oysa sınıf mücadelesinin en belirleyici muharebelerinden biri verilmektedir bu noktada. Ayrıca şunu da bilelim: Hovardalık yapan ve kolayca teslim eden biziz! Emekçi halk ise o bayrağı gözü gibi koruyacak ve teslim etmeyecektir. Yeniden ayağa kalktığında bunu göreceğiz.

Haziran Direnişinde   gerçek Komünistler hiçbir zaman ellerine bayrak almadılar.
Vardı bayrakları ama bu bayrak ay yıldızlı bayrak değil,KIZIL BAYRAKTI.

Gerçi çakma Komünistlerin başı bir ara heveslendi ve eline Ay Yıldızlı Bayrağı alarak miting kürsüsüne çıktı gerçi.
Birde bu direnişte yer alan Perinçek’in   Neofaşist gençlik örgütü TGB nin elinde vardı Ay Yıldızlı bayrak.

Önce soralım Ender Helvacıoğlu’na ;Yahu arkadaş bu Ay Yıldızlı Bayrak sahi kimi temsil ediyor,kimin bayrağı?
İktidarda hangi sınıf var?

Bu bayrak hangi sınıfı temsil ediyor?
Sen kimin elinden kimin bayrağını alıyorsun?

Birde utanmadan Sınıf Mücadelesini,Ay Yıldızlı Bayrakla ilşkilendiriyorsun!
Sınıf Mücadelesi kimler arasında,hangi sınıflar arasında veriliyor?
O sınıflara ait bayraklar hangi bayraklar?

Benim bildiğim Burjuvazinin Bayrağı   Ay Yıldızlı Bayrak,karşıt sınıf olan ve mücadelenin diğer tarafında yer alan işçi ve emekçilerin bayrağıda   KIZIL BAYRAK(Orak,Çekiçli Bayrak)

Çünkü sınıf mücadelesi tam da bu mevzide verilmektedir. Günümüzün kritik sorusu şudur: Bu ülkede şeriatın yeşil bayrağı mı dalgalanacak, bağımsızlığın ve laikliğin simgesi ay yıldızlı bayrak mı?

Bu ülkede 1923 den beri Burjuvazi iktidar olduğundan bugüne hep Ay Yıldızlı Bayrak dalgalanmıştır.
Ama sen merak etme, biz Burjuvaziden iktidarı alarak bu ülkede Orak,Çekiçli Kızıl Bayrağı dalgalandıracağız.

Bütün olgular gösteriyor ki yine al yıldızlı bayrak ile yapacağız sosyalizmi hedefleyen devrimimizi. Devrimimizin yakıcı sloganları laiklik, aydınlanma, cumhuriyetçilik, bağımsızlık, yurtseverlik, kardeşlik, eşitlik olacaktır hâlâ. İşçi sınıfı ve öncüsü olan politik yapılar bu mücadelede ne kadar ağırlık koyabilirlerse, ne kadar öncü olabilirlerse, sosyalizm hedefi de o kadar yakınlaşabilecektir.

Aslında sizin ve Perinçek’in getirmek istediği Sosyalizm falan değil,NASYONAL SOSYALİZM!
Ama bu ülkenin Komünistleri buna izin vermiyecektir,haberiniz ola!''

:) Yazının başlığını Nasyonal sosyalizm ve bir yazar olarak koymuş da, hiç olmazsa kullandığı kavramın ne olduğunu anlatarak başlasaydı. Daha iyi anlaşılabilirdi. Gerçi Ender Helvacıoğlu'nun söylediklerini yine anlamadan ezberlerine dayanarak yorumlarda bulunmuş ama, dediğim gibi hiç olmazsa nasyonal sosyalist derken neyi kastettiğini açıklasaydı :)



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.954
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 08.07.2017- 20:25


Veda burada olduğu gibi yüzeysellikten bir türlü kurtulamıyor. Yorumlarında sürekli olarak bir yüzeysellik ve tipik bir kürt milliyetçisi gibi, Cumhuriyet, Kemalizm, CHP, M.Kemal vb. konularında kin ve nefret duygusu hakim. Bunun nedenini de yıllardır kürt kuyrukçuluğu yapmış olmasına bağlıyorum. Kuşkusuz bu konularda eksik bilgilenmeye sahip olmasının da etkisi var.

Bir kere E.Helvacıoğlu komünistlere kendi bayrağınızı atın, ay-yıldızlı bayrağı kullanın demiyor ki. Nasıl ki, gezi direnişinde ayaklanmanın simgesi ay-yıldızlı bayrak olmuşsa ve o direnişte gericilerin elinden alınmışsa, bunun önemsenmesi ve AKP gericiliğine karşı yığınların kazanılmasını hedeflenen miting ve gösterilerde ay-yıldızlı bayrağın da kullanılması gerektiğini söylüyor.Böyle bir öneriye ''nasyonal sosyalist'' etiketi yapıştırmak herhalde sadece Sn.VEDA'nın aklına gelir.

Komünistlerin bayrağı KIZIL BaYRAK'mış...
Ve arkasından da ekliyor:
''biz Burjuvaziden iktidarı alarak bu ülkede Orak,Çekiçli Kızıl Bayrağı dalgalandıracağız.''

Breh, breh, breh!

Neyse, her zamanki gibi Veda'nın konulara yabancı kalması deyip geçelim.

Asıl konu şu; diyelim ki, Helvacıoğlu'nun bu önerisi birileri tarafından doğru bulunmuyor. Veda da doğru bulmamış olsun; bu durum yazarı ''nasyonal sosyalist'' mi yapar?

Evet soru bu.
Veda'ya göre ''evet''!

Madem ki, Ender Helvacıoğlu sola ay-yıldızlı bayrak önerisinde bulundu, o zaman o nasyonal sosyalisttir.

Öyle diyor.

Peki ne demek bu?
Nasyonal sosyalist sözcüğünden anlamamız gereken ne?
Ya da, Veda bu sözcüğü bilinçli olarak, anlamını bilerek mi kullanmış?

:)





Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.954
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 11.07.2017- 05:36


Hitler sosyalist değildi; Hitler sosyalizme gaddar bir milliyetçiliği bulaştırmış biri de değildi. Hitler'in solla sosyalizmle hiçbir ilgisi de olmadı. Onun siyasetine nasyonal sosyalizm adının verilmesinin Hitler'in sola açık bir siyasetçi olmasından da kaynaklanmıyordu. Hitler tarihin gördüğü en acımasız faşist bir liderdi. Nazizim bir Alman faşizmiydi. Nasyonal sosyalizm bu anlamda faşizmden başka bir anlam içermemektedir. Birini nasyonal sosyalist olarak nitelemek o kişiye ( veya örgüte) açıkça faşist demekten başka bir anlam taşımaz. Hep yineliyorum, kavramları içini doldurmadan, gerçek anlamları dışında gelişigüzel kullanmamalıyız. VEDA hemen hemen her yorumunda bu yanlışın içine düşüyor. Çünkü önyargıları var. Ve önyargıları duygusal bir refleksle birleştiğinde bu tür altı bomboş, hiçbir anlamı olmayan, boş sloganist cümlelerle örülü yorumlara imza atıyor. Bu yazı da o türden bir yazı ki, VEDA'nın pek çok yorumu da ne yazık ki bu tür bir sakatlık barındırıyor.

( Ender Helvacıoğlu'nun günceli yorumlayışına katılmayabilirsiniz, eleştiri yöneltebilirsiniz, ama ona faşist diyemezsiniz. Böyle bir söylem, cahilliğin, cehaletin daniskasıdır.)




Bu ileti en son melnur tarafından 11.07.2017- 05:37 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 5 Sayfa:   Sayfa:   [1]   2   3   4   5   >   son» 



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör Kaçak'dan Veda... Kaçak 6 4493 06.10.2013- 13:44
Konu Klasör EF,SP forumları ve suat Veda owert 402 140679 25.09.2018- 04:12
Konu Klasör Veda'dan Aydın müsvetteleri ... melnur 8 3979 15.10.2017- 20:42
Konu Klasör Veda'nın bir türlü anlayamadığı... melnur 18 9637 05.11.2018- 16:04
Konu Klasör KARINCA ( VEDA ) hakkında... melnur 0 1305 30.03.2020- 19:35
Etiketler   Sn.VEDA,   yine,   döktürmüş
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS