SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
Kapitalizmin şirazesi           (gösterim sayısı: 2.472)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.955
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

36 kere teşekkür etti.
50 kere teşekkür edildi.
Konu Yazan: melnur
Konu Tarihi: 29.11.2016- 22:00


Kapitalizmin şirazesi

Haluk Yurtsever



Dünya düzeninin, kapitalizmin “şirazeden çıktığına" ilişkin belirti ve bulgular yoğunlaşıyor.

Brexit oylaması; dünyanın en güçlü emperyalist ülkesi ABD’de ırkçı faşizan eğilimleri baskın, içe kapanmacı (izolasyonist) söylemli bir başkanın geçmesi; Rusya’da, Flipinler’de, Hindistan’da, Macaristan’da, Polonya’da tuhaf biçimde “popülist” ön ekiyle tanımlanan, birçok bakımdan bizimkini andıran diktatörlerin iş başında olması; seçime katılım oranının yüzde 34,09’da kaldığı 2014 Avrupa Parlamentosu seçimlerinde Fransa, Britanya, Danimarka’da ırkçı, aşırı sağ ya da faşist/faşizan partilerin birinci parti konumuna yükselmesi; İsveç, Finlandiya, Hollanda, Belçika, İtalya, Slovakya ve başka ülkelerde yine aynı türden partilerin sürekli güç ve oy artırması;   Almanya İçin Seçenek (Alternative für Deutschland-AfD) adını taşıyan bir ırkçı partinin yükselmesi derindeki sorunun dünya siyaseti yüzeyine çıkan belirtileridir. Eğilim açık ve genelleştirilebilir niteliktedir. İstisnalar kuralı değiştirecek ağırlıkta değildir.

***

Ne oluyor? Tarih tekerrür mü ediyor? 1920’lere, 1930’lara, faşizm zamanlarına mı dönüyoruz?

1920’lerin 1930’ların dünyasıyla bugünkü arasında kimi benzerliklerin yanı sıra, önemli farklar var. Farkları özetleyelim: O yıllarda, “reel sosyalizm”in nesnel desteğini de arkasına alan işçi sınıfı, grev ve fabrika işgalleriyle İtalya’da, Avusturya’da, Almanya’da sermaye sınıfına “ölüm”ü göstermişti. Faşizm, en başta bu devrimci işçi hareketini ezmek için geldi. Bugün, tüm sınıfsal-siyasal gelişmeleri doğrudan etkileyen, nesnel varlığıyla kapitalist sisteme meydan okuyan bir “reel sosyalist” devletler topluluğu,   1920’lerde, 1930’larda olduğu gibi örgütlü ve savaşan bir işçi sınıfı hareketi yok.

***

Sermaye düzeni, bu kez, Marx’ın “sermayenin en büyük engeli, kendisidir” saptamasını doğrular biçimde, esas olarak sermaye bolluğunun ve değersizleşmesinin yol açtığı derin, yapısal, çıkış-çözüm olanaklarının giderek daraldığı, deyim yerindeyse “içsel” bir bunalım yaşıyor.

Bunalımın kökünde, sermayenin sınır tanımayan küresel hareketiyle, dünyanın ulus devletler biçimindeki siyasal yapılanması arasındaki çelişkinin hem derinleşmiş, hem de keskinleşmiş olması var.

Ulus devletler döneminin bittiğini ya da tersine kurtuluşun ulus devlet kalesine sarılmakta olduğunu öne süren yaklaşımlardan farklı olarak, bugünkü durumun “ulus devlet bunalımı” olarak tanımlanabileceğini düşünenlerdenim.

Bunalım ya da çelişkinin, sermayenin ulusal sınırlara çekilmesiyle, emperyalist devlet ya da devletlerin sermaye hareketlerine düzen/kural getirmesiyle ortadan kaldırılması olanaklı değil. Sermaye, rekabet içindeki sermayeler olarak var oluyor. Sermaye grupları ve devletler arasındaki ilişkiyi belirleyen eşitsizlik ve rakabettir; ekonomik ve siyasal güçtür. Kapitalizmde pay güce göredir. Ne var ki, sistemde, bölüşümü güç ilişkilerindeki değişikliklere göre ayarlayan otomatik düzenekler bulunmuyor. Somut konuşursak, ekonomik gücü ve siyasal hegemonyası gerileyen ABD’nin, askeri gücünden kaynaklanan   “senyoraj hakkı” talebini, küresel sermaye hareketlerine sınırlar koyarak ya da bunları kendi içine çekerek gerçekleştirmeye çalışması tüm dünya ilişkilerini derinden etkileyecek, dahası küresel kapitalizmi yeni ve daha derin bir burgaca yuvarlayacak bir durumdur. Aslında savaş nedenidir.

***

Emperyalizm yalnızca sermaye ihracı değil, aynı zamanda kriz ihracıdır. Emperyalist ülkeler kendi krizlerini bağımlı, az gelişmiş ülkelere ihraç ediyorlar. Ulus devlet bunalımını ihraç yöntemi, bağımlı ya da “çevre” ülkeleri, Irak, Suriye, Afganistan, Pakistan, Balkan ülkeleri örneğinde olduğu gibi parçalamak, çökertmek ya da AB içindeki kimi Güney ve Doğu Avrupa örneklerinde olduğu gibi kendi topraklarında egemenlik hakkı elinden alınmış (silah tekeli, para basma, vergi koyma vs. yetkisi) şube devletçikler haline dönüştürmektir.

Bu süreci düzene sokacak, herhangi bir uluslararası kurum, merci, güç yoktur. Ulus devlet temelli uluslararası düzen de çözülüyor. Sistem, var olan uluslararası kurumlar yerine, onlara alternatif yeni siyasal yapı ve kurumlar geliştiremiyor.

Kaotik, kanlı ve karanlık (KKK) dünya durumunun, yüzey hareketlerinin altında bu yazıda yalnızca birini özetlemeye çalıştığımız dip akıntıları var.

Tsunamilere hazır olmak gerekiyor.



Yeni Başlık  Cevap Yaz



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör Kapitalizmin krizleri ve sınıf melnur 0 2750 04.08.2013- 00:04
Konu Klasör Kapitalizmin sınırlarında… melnur 3 2747 25.12.2018- 07:34
Konu Klasör Kapitalizmin sonu geldi mi? spartakus 28 14063 17.11.2020- 03:18
Konu Klasör Kapitalizmin özgürlük masalı melnur 2 4240 11.12.2017- 10:17
Konu Klasör Kapitalizmin hali pürmelali melnur 0 3836 01.03.2017- 17:03
Etiketler   Kapitalizmin,   şirazesi
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS