SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
'Hayır' sosyalizmi hedeflemeli           (gösterim sayısı: 2.936)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.955
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

36 kere teşekkür etti.
50 kere teşekkür edildi.
Konu Yazan: melnur
Konu Tarihi: 20.03.2017- 18:01


'Hayır' sosyalizmi hedeflemeli
İlker Belek


CHP’nin “hayır” stratejisini “tek adam rejimi”ni engellemeye kilitlediği tam olarak netleşti.

Öte yandan, kendisini sosyalist olarak tanımlayan çevrelerin hemen tamamı da, kısmen farklı anlamlandırmalarla olsa bile, aynı angajman içindeler.

Bunlardan farklıyız.

***

Kapitalist sistem ekonomik, sosyal ve siyasal boyutları olan ve aşılma olasılığı bulunmayan bir krizin içinde.

Emperyalist düzen de bununla bağlantılı hegemonya krizi yaşıyor.

Yani çifte kriz halindeyiz.

Merkez kapitalist ülkeler de dahil, her yerde otoriteryen rejimlerin ortaya çıkışının, faşist partilerin yükselişinin, Trumpgillerin başa güreşmesinin nedeni bu olgudur.

Bu ortamda uluslar arası ilişkiler sertleştiriyor, devletler kendi içlerine dönerek, birbirlerine karşı konumlanıyorlar. Yeni savaşların, hatta dünya ölçekli bir savaşın zemini oluşuyor.

Bu nedenlerle tek adam rejimiyle, diktatörlükle mücadele edebilmenin gerek koşulu bu gerçekliği kavramaktır.

Zira başkanlık rejimlerine, diktatoryal yönetimlere gereksinim yaratan gerçeklik düzenin çifte krizidir.

Bunu görmemek; halkı kandırmaya, Erdoğan karşıtlığı zemininde gelişen ve düzen karşıtlığına taşınabilecek muhalif enerjinin bitirilmesine hizmet eder.

CHP’nin ve kendisine sosyalist diyen pek çok çevrenin yaptığı budur.

“Tek adam rejimine hayır” içeriğiyle yürütülen referandum kampanyasının sonucu mevcut fiili başkanlık durumunun meşrulaştırılmasıdır. Bu kampanya bugüne razıdır, emekçi sınıfları bu düzene razı etmeye çalışmaktadır.

Bu nedenle, “taktik gereği”, “lafı uzatmadan sonuca yürüyelim”, “gerçekçi davranalım”, “antikapitalizm referandum döneminin işi değil”, vb gerekçelerle yürütülen bu “hayır” çalışması yalnızca düzenin işini görmektedir.

***

AKP’yi 2000’lerin başında patlayan global ekonomik kriz yarattı. O kriz Uzakdoğu’da, Rusya’da, Arjantin’de ve Türkiye’de iktidarları yerle bir etti. DSP-MHP-ANAP koalisyonu o dönemeçte yok oldu.

AKP, soğuk savaş döneminin kapandığı tam o konjonktürde ABD tarafından İslam coğrafyasını içeriden fethedecek bir taşeron olarak iktidara getirildi.

AKP ideolojik ve siyasi referans olarak hep Menderes ve Özal’ı kullandı.

Menderes Türkiye kapitalizminin kendisini borçlu olduğu devletçiliğin ve laikliğin sicilli düşmanıdır. Özal burjuvazinin has adamıdır.

Türkiye gericiliğinin pik noktası AKP’dir. Bir sürekliliğin sonucudur. İşin nihayetini AKP’ye bağlayan bütün kırılma noktalarında sermaye birikim rejiminin tıkanıklıkları bulunur. Her tıkanıklık sömürünün ve dinci gericiliğin derinleştirilmesiyle aşılır.

Menderes devletçi ilkel sermaye birikim rejiminin, Özal ise ithal ikamesinin tıkandığı aşamalarda rol üstlendiler. Menderes döneminde devletçilik ticaret burjuvazisi eliyle bitirildi, Özal ile de ülkemiz uluslararası tekellere teslim edildi.

DP de, ANAP da, AKP de büyük emperyalist projelerin taşıyıcılarıdır. Yerlilikleri yalnızca dincilikleriyle, dincilikleri ise sömürgen karakterleriyle alakalıdır.

Düzen solunun bu saldırı karşısında adım adım geri çekildiğini görürüz. Oy almak için işbirlikçi sağa benzemeyi tercih edip, tabanını bilinçli biçimde uyuşturdu, depolitize etti. Sonuçta ortaya bugünün CHP’si çıktı. Artık laikliği, devletçiliği, bağımsızlıkçılığı ağzına alacak durumda değildir.

Maalesef, bu günü kurtarma anlayışı sosyalist sola da sirayet etti. “Güncellik, önce demokrasi ve insan hakları, her şey Kürt sorununun çözümüne bağlı” ve nihayet “diktatörlükle mücadele” derken, elde bir şey kalmadı, bütün mevziler bir metafizik uğruna teslim edildi, çünkü sosyalizm unutuldu.

AKP’nin, burjuvazinin tam istediğidir.

***

Düzeni hedefe yerleştirmek, yalın gerçeği halka söylemek gerekir. Laiklik, kamuculuk, kalkınma, bağımsızlık güncel ve yakıcı gereksinimlerdir. Eşitliğin, özgürlüğün, barışın ön koşulu bunlardır.

Diktatörlüğün nedeni kapitalizmin çok boyutlu krizi ise kapitalist düzene “hayır” denmeli ve sosyalizm mücadelesi yükseltilmelidir.

İktidarda kim olursa olsun sefalet ücretinin, işsizliğin bu düzende kader olduğu gerçeğini emekçiye anlatamayacak “solcu” da kendisini tekaüte ayırmalıdır.



Yeni Başlık  Cevap Yaz



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör 21.Yüzyıl Sosyalizmi melnur 13 7959 14.10.2020- 09:22
Konu Klasör Sosyalizmi Anlatmak ilkay 1 6175 28.11.2013- 20:59
Konu Klasör 21. Yüzyıl Sosyalizmi solcu 26 17221 28.12.2014- 23:08
Konu Klasör Rus halkı sosyalizmi istiyor abbas 10 9690 25.08.2014- 10:18
Konu Klasör Çağımızın Ütopik Sosyalizmi melnur 1 2511 17.03.2020- 09:11
Etiketler   Hayır,   sosyalizmi,   hedeflemeli
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS