SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
Bir kaynak olarak devrimci demokrasi- Metin Çulhaoğlu           (gösterim sayısı: 3.759)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.989
Konum: İstanbul
Durum: Forumda
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

36 kere teşekkür etti.
50 kere teşekkür edildi.
Konu Yazan: melnur
Konu Tarihi: 22.03.2017- 16:40


Bir kaynak olarak devrimci demokrasi

Metin Çulhaoğlu



Önce kafamızı bir toplayalım, geleceğe ilişkin “değiniler” daha sonra gelsin…

Başlarsak, bir dönem sol kesimde azınlıkta kalmış olsalar bile, sosyalizmde ısrar edenlerin öngörüleri fazlasıyla doğrulanmıştır: Dünya kapitalizminin, ulus devlet formunu aşan, onu gereksizleştiren bir evrede kendini yeniden yapılandırması mümkün değildir.   “Küreselleşmiş” kapitalizm, uluslararası ekonomik entegrasyonda ciddi mide krampları geçirirken siyasal, ideolojik ve kültürel alanlarda küreselleşmeyi adeta kusmuştur.

Günümüz kapitalizmini niteleyen, “ana akım” sayılabilecek ne varsa “artık geride kaldı” denilen öğelerle ulus devlet ölçeğinde eklemlenmekte, kendi kaynağının (küreselleşme ideolojisi) zıddına bürünerek cisimleşmektedir.

Bu bir “sapma”, “yoldan çıkarılma”, yaşadığımız çağın ruhundan hiç nasiplenmemiş siyasal liderlerin marifeti değildir.

Olabilecek olan neyse o olmuştur.

“Kafa toplama” için şimdilik bu kadarı yeterlidir.

Gelelim değinilere…

***

Eğer durum yukarıdaki gibiyse, düzen karşıtı solun başvurabileceği tek yol kendi gelecek tahayyülünü, vizyonunu, teorisini, mücadelesini, programını, stratejisini, söylemlerini, artık ne varsa hepsini, ulus devlet ölçeğinde kurmak ve kurgulamaktır.

Başka yol yoktur.

“20-25 yıl önceki küreselleşme vizyonu çok iyiydi, ama burjuva liderlikler beceremedi; bir de biz denesek?” diyen, diyebilen “sol” hala varsa ona da Allah ıslah etsin demekten başka söylenecek şey kalmamıştır.

Tekrar ediyoruz: Bugünkü durum, herhangi bir siyasal basiretsizliğin, liderlik yanlışlarının vb. değil, kapitalizmin ve özellikle onun “küreselleşmiş” evresinin onulmaz iç çelişkilerinin kaçınılmaz sonucudur. Dolayısıyla ortada herhangi bir anomali değil, solun karşı çıkarken veri alması gereken bir nesnellik vardır.

Nesnelliği veri alacağız da ne olacak, ne yapacağız?

***

“Nesnelliği veri alma”, ilk başta çağrıştırdığı basitliğin ve düzlüğün ötesinde, belki biraz karmaşık denebilecek boyutlara sahiptir.

İki düzlemde cesareti, girişkenliği ve “sonra ne derler?” türü kaygıları bir kenara bırakmayı gerektirir.

Birincisi: Türkiye’nin verili nesnelliğinde karşı tarafın Necip Fazıl’ı, Abdülhamit’i ve “Diriliş”i varsa, bizim konumumuzda kendi öz (sosyalist) değerlerimizin ötesinde Namık Kemal’in, Mustafa Kemal’in, “Diriliş”e karşı “Kurtuluş”un, bu ülkedeki aydınlanmanın öncülerinin ve “İzmir Marşı”nın olmasında herhangi bir sakınca görülmemelidir.

Lenin Herzen’e, Çernişevski’ye, Narodizme nasıl baktıysa bizim de yukarıda sıralananlara benzer biçimde bakmamız çok mu güçtür?

İkincisi: Sosyalist düşüncenin, daha önemlisi bir devrim tahayyülünün ve sonra da teorisinin geliştirilmesinde   “en ortodoks” konumun bile yan kaynaklardan beslenme ihtiyacı duyacağı hiç unutulmamalıdır. Eğer işimiz bir “Marksizm-Leninizmin Arılığını Koruma Enstitüsü” kurup orada çalışmak olsaydı başka türlü düşünülebilirdi.   Ama devrimse, bunu önceleyen görevler olarak mücadeleyse ve sosyalizme “eşik atlatmaksa”, bu yan kaynaklar vazgeçilmezdir.

Adını da koyalım: Tarihte, pek çok devrimde olduğu gibi, bu kaynak devrimci demokratlık, devrimci demokrasidir.

Dikkat edilsin: Devrimci demokrasi derken yerleşik, tarihsel sürekliliği olan bir ideolojiden ve siyasal çizgiden söz etmiyoruz… Yaklaşık 200 yıldır kapitalizmin her evresinde emekçilerden küçük burjuvaziye uzanan geniş kesimlerde biriken düzen karşıtı, ama genellikle yönsüz ve perspektifsiz tepkileri ve hareketlenmeleri kastediyoruz.

İncelediğinizde, bileşiminde yurttaşlık bilincini ve yurtseverliği, gelişmemiş eşitlikçilik ve özgürlükçülük anlayışlarını,   hatta “liberal” ve bir yerde “anarşizan” denebilecek yönelimleri de bulursunuz; ama tek tek bunların hiçbiri değildir, hiçbirine indirgenemez.

Gerçi Türkiye’de devrimci demokrasi budur, bundan ibarettir demiyoruz, yanlış olur; ama bir zamanların “laikçi Kemalizm’inin” de “elitler ideolojisi” olmaktan çoktan çıktığı, devrimci demokrat özelliklerini “güncelleyerek” geniş kesimlere uzandığı mutlaka dikkate alınmalıdır.

Ha geçmişte “şimdi radikal demokrasi (Laclau) zamanı” diyenler vardı, onlara da bir soru yöneltip bitirelim:

Bunca yıl geçti, bir de devrimci demokrasiyi deneseniz?



Yeni Başlık  Cevap Yaz



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör Metin Çulhaoğlu ile sohbetler. melnur 5 1727 06.10.2022- 00:39
Konu Klasör Elitmişiz! - Metin Çulhaoğlu melnur 0 1798 13.07.2019- 10:48
Konu Klasör Metin Çulhaoğlu hakkında... melnur 7 2551 23.08.2023- 07:29
Konu Klasör Sosyal demokrasi mi devrimci demokrasi mi? melnur 2 1066 29.08.2022- 08:41
Konu Klasör Zor, şiddet ve terör - Metin Çulhaoğlu melnur 0 1417 17.12.2019- 06:03
Etiketler   Bir,   kaynak,   olarak,   devrimci,   demokrasi-,   Metin,   Çulhaoğlu
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS