SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 2 Sayfa:   Sayfa:   «ilk   <   1   [2] 
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.955
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 02.06.2017- 23:02


1. Realist ve metafizik ideolojiler arasında yaptığımız ayrımın, Mannheim’ın "ütopya" ve "ideoloji" arasında yaptığı ayrıma benzediği belirtilebilir. Mannheim eserinde, şunları kaydeder: "Hem ideolojinin hem de ütopyanın kıstası hayata geçmedir. Olmuş ya da yükselmekte olan bir yaşamsal düzenin üstünde maskeleyici tasarımlar olarak süzüldüklerinin daha sonradan ortaya çıktığı fikirler, ideolojilerdir; bu tasarımların, daha sonra oluşmuş yaşamsal düzene uygun olarak gerçekleşebilir durumdaki unsurları ise, göreli ütopyalardır." (Karl Mannheim, İdeoloji ve Ütopya, Çeviren: Mehmet Okyayuz, Epos Yayınları, İkinci Baskı, 2004, s.228.) Mannheim’ın bu formülasyonu değerlidir. Mannheim bu yaklaşımını sınıf savaşımı ve toplumsal pratiklerin çelişkili doğası üzerinde kurmaz. Oysa, bunlar dikkate alınmalıdır. Ayrıca, Russel Keat ve John Urry, doğa ve toplum bilimlerine dair bilim anlayışlarını değerlendirdikleri, Marx’ın görüşlerini içerik ve metot açısından yeterince sağlıklı olmasa da irdeledikleri eserlerinde Marx’ın bir realist olduğunu doğru olarak saptar. Ancak, bu realizmin ontolojik kaynağı ve kökeni üzerinde hiç durmazlar. Onlara göre realizm bir bilim anlayışı olarak öznel bir metodolojik yaklaşımdır. (Russel Keat, John Urry, Bilim Olarak Sosyal Teori, Çeviren: Nilgün Çelebi, İmge Kitabevi, İkinci Baskı, 2001.)

2. Marksizm’in devlet teorisi hakkında Gelenek’te yapılan tartışma hatırlanacaktır. Bu tartışmadan dolayı Ötküner tarafından, devlet konusunda "devrimci Marksizm"in temel argümanlarını reddetmekle suçlanmaktayız (bkz; Cenk Ötküner, "TKP’nin Gelenek’i: Revizyondan reddiyeye", Devrimci Marksizm Teorik-Politik Dergi, sayı:1, Mayıs 2006, s. 155-175). Marx, Engels, Lenin’in konu hakkında yazdıklarını tarihsel/teorik bağlamıyla değerlendirmekten ve reel sosyalizmin devlet pratiğini hesaba katmaktan uzak duran Cenk Ötküner, bakalım yukarıdaki cümlemiz yüzünden nasıl bir yaftalama yapacaktır. Elbette, bir "papağan" bile Marksist klasik metinlerdeki ifadeler öğretilirse tekrar edebilir.

3. Bahsi geçen "benliğin savunma düzenekleri"nin geniş kapsamlı açıklaması için bkz; M. Orhan Öztürk, Ruh Sağlığı ve Bozuklukları, Evrim Yayınları, İkinci Baskı, 1989, s. 43-59.

4. "Organik yaşamda tikel bağımsızlıkların böylesine bir karşıtlığı söz konusu değildir: örneğin hayvanların her bir hücreciğinde yaşam genelliğiyle sürmektedir; hücreyi bütünden koparın, organik olmayan bir şeye dönüşür." (G.W.F.Hegel, Tarihte Akıl, Çeviren: Önay Sözer, Ara Yayıncılık, Birinci Basım, 1991, s. 144.)

5. Etienne Balibar, Marx’ın Felsefesi, Çeviren: Ömer Laçiner, Birikim Yayınları, Üçüncü Baskı, 2003, s. 15.

6. Viladimir İlyiç Lenin, "Marksizmin Üç Kaynağı ve Üç Öğesi", Marx Engels Marsizm içinde, Çeviren: Vahap Erdoğdu, Sol Yayınları, Üçüncü Baskı, 1997, s. 82-88.

7. Birçok yazar Marksizm’in/tarihsel materyalizmin anti-eklektik bir yapıda olduğunu belirtir. İki örnek vermekle yetinelim: Plehanov ve Korsch böyle düşünür. (G.V.Plehanov, Marksizmin Temel Sorunları, Çevirenler: Erdem Buri, Selahattin Hilav, Cenap Karakaya, Orhan Suda, Sosyal yayınları, İkinci Baskı, 1994, s. 127-128; Karl Korsch, Marksizm ve Felsefe, Çeviren: Yılmaz Öner, Belge Yayınları, Birinci Baskı, 1991, s. 57-58.)

8. Jorge Larrain, Tarihsel Materyalizmi Yeniden Yapılandırmak, Çeviri: S. Çeviker, Toplumsal Dönüşüm Yayınları, Birinci baskı, 1998, s. 22,24. "Marx’ın düşüncesinde önemli gerilimlere kaynaklık eden dört temel alan bulunmaktadır: Diyalektik kavramı, bilinç çözümlemesi, toplumsal değişim, mekanizması ve tarih kavramı." (Jorge Larrain, a.g.y., s. 25)

9. Karl Marx, Friedrich Engels, Alman İdeolojisi-Feuerbach, Çeviren: Sevim Belli, Sol Yayınları, Beşinci Baskı, 2004, s. 65.

10. Jorge Larrain, a.g.y., s. 50.

11. Bu yaklaşımı Evren Asena da paylaşır. O’nun bu yaklaşımının ("gerçeklik katmanlı olarak yapılanmıştır.") yer aldığı makale İmago’da yayınlanmıştır. (Evren Asena, "Materyalizm Marksizm ve Bilinç Biçimleri-I", İmago, sayı: 2, Güz, 2005, s. 91-124.)

12. Bu saptamayı Vefa Saygın Öğütle de yapmaktadır. Öğütle "Pozitivist Marksizm ve felsefi-politik içerimleri" adlı makalesinde, Stalin’den, Politzer’den "öğrendiğimiz" diyalektik mantığı Korsch ve Larrain’in görüşlerini kullanarak eleştirir. Öğütle’nin söz konusu makalesindeki bu saptamasına katılmak mümkünse de, adı geçen komünistlerin söz konusu çalışmalarını "pozitivist Marksizm" şeklinde nitelemesine/suçlamasına ve genel görüş açısına katılmak olanaklı değildir. (Vefa Saygın Öğütle, "Pozitivist Marksizm ve felsefi-politik içerimleri", Praksis 13, Kış 2005, s. 203-222.)

13. Viladimir İlyiç Lenin, "Marksizmin Üç Kaynağı ve Üç Öğesi", a.g.y. içinde, s. 82.

14. Louis Althusser, Marx İçin, Çeviren: Işık Ergüden, İthaki Yayınları, Birinci Baskı, 2002, s. 43.

15. a.g.y., s. 44.

16. Gülnur Savran, "Althusser, Yapısal Nedensellik ve Teorisizm" adlı makalesinde, yapısalcı Marksizm’in "kerteler" (instance, düzeyler) tahlilini ve dolayısıyla üst-belirlenim (overdetermination) kavramını eleştirmiştir. Bu makalenin yer aldığı 11. Tez kitabını, bugün bile sahaflarda bulmak mümkündür (Gülnur Savran, "Althusser, Yapısal Nedensellik ve Teorisizm", 11. Tez Kitap Dizisi:5, 1987, s. 164-181). Çulhaoğlu da, yapısalcı Marksizm’i eleştirir. Çulhaoğlu, Savran’ın aksine, "üst-belirlenim" kavramının yararlı olduğunu düşünür ve ekler; "bu kavramın mekanik ya da kaba determinizme karşı bir tür panzehir işlevi görmesi için, Althusser’in tüm modelini benimseme gibi bir zorunluluk yok." (Metin Çulhaoğlu, Binyıl Eşiğinde Marksizm ve Türkiye Solu, YGS Yayınları, İkinci Baskı, 2002, s. 120.)

17. Louis Althusser, "Çelişki ve Üstbelirlenim", "Materyalist Diyalektik üzerine" a.g.y. içinde s. 109-158, 197-265. Althusser’in görüşlerini iyi bir biçimde özetleyen bir yazı için bkz; Kubilay Hoşgör, "Althusser’in Marksizm’i ve ‘Epistemolojik Kopuş` Nosyonu", Sınırda, sayı:5, Nisan/Haziran 2006, s. 70-73.

18. Örneğin Mandel, Marksizm’in "dört katlı bir sentez" olarak ortaya çıkmasından bahseder. (Ernest Mandel, Marksizmin Tarihteki Yeri, Çeviren: Masis Kürkçügil, Yazın yayıncılık, Birinci Baskı, 1986, s. 16.)

19. Ortalama Türkiye solcusu, Efesli "karanlık" Herakleitos’un (M. Ö. 540-480) doğadaki diyalektiği kavradığı yönünde bir yargıya sahiptir. Bu yargının oluşmasında felsefe okumalarının felsefeye giriş niteliğindeki kitaplarla sınırlı kalması ve ilk elden kaynakların okunmamasının etkisi büyüktür. Herakleitos’un yazdıklarından günümüze ulaşan, yazarken noktalama işaretleri kullanmadığından anlamları açık olmayan çoğu bir iki cümle uzunluğunda toplamda yaklaşık olarak yüz otuz yedi adet fragmandır. Bu apokaliptik fragmanlar hakkında, Sokrates’in yorumuna katılmamak mümkün değildir. Sokrates, kendisine Herakleitos’un yapıtını okuyan Euripides’e şöyle demiştir: "Anladıklarım çok güzel, öyle sanıyorum ki anlamadıklarım da. Herakleitos’un derinliğine inebilmek için Deloslu bir dalgıç gerekiyor." Türkiye’de diyalektikten bahsedildiğinde neredeyse hemen daima akla ilk gelen isimlerden biri olan Herakleitos’un (diğer isim Hegel’dir) doğadaki değişimi, oluşu kavradığı, bazı ikili karşıtlıklara değindiği doğrudur. Ancak görünendeki değişimin hangi mekanizmalarla gerçekleştiğine girmez; bir süreç anlayışı geliştirmez; süreç içinde karşıt eğilimlerin varlığını tanımladığı da görülmez. Yaşadığı dönem dikkate alındığında, bunları O’ndan beklememek de gerekir. Dolayısıyla, diyalektiğin tarihin çocukluk döneminde şaşırtıcı bir sezgiyle ve derinlikli bir kavrayışla Herakleitos tarafından ortaya konduğu iddiası, doğru ve gerçekçi değildir.

20. Karl Marx Friedrich Engels, a.g.y., s. 46.

21. Bilim birtakım varsayımlara dayanır: "1) Kendi dışımızda bir olgular dünyasının varlığı, 2) Bu dünyanın bizim için anlaşılabilir olduğu, 3) Bu dünyayı bilme ve anlamanın değerli bir uğraş olduğu." (Cemal Yıldırım, Bilim Felsefesi, Remzi Kitabevi, Dokuzuncu Baskı, 2004, s.

22.) Bu varsayımlar materyalizmin varsayımlarıdır. İnsanların zihinlerinin dışında nesnel bir gerçekliğin olduğunu materyalizm kabul eder. Bilgi edinmek olanaklıdır; bu tez de, materyalist yansıma ya da karşılıklılık teorisine işaret eder. Bilimsel bilgilerin doğruluğunu sınamanın ve dolayısıyla dünyayı değiştirmenin olanaklı olduğunu da materyalizm benimser.
22. György Lukács, Tarih ve Sınıf Bilinci, Çeviren: Yılmaz Öner, Belge Yayınları, Birinci Baskı, 1998, s. 57-58, dipnot 6. "Diamat"ı pozitivist olmakla eleştiren Larrain’de de, benzer bir düşünce gözlenir. "Doğanın diyalektik bir mantığı yoktur", "doğa bilimlerinin yöntemiyle Engels’in ortaya koyduğu diyalektik ilkelerin ilişkisi yoktur" türünde yorumlar yapan Larrain’in görüşlerinin (bkz; Jorge Larrain, a.g.y., s. 83-91) eleştirisi başka bir çalışmanın konusu olabilir. Bu yaklaşımlara ve Larrain’in diğer yaklaşımlarından bazılarına katılmamaktayız. Örneğin Larrain, çelişki ilkesinin doğada değil, sadece tarihte ve ancak sınıflı toplumların oluşmasıyla birlikte geçerliliği olduğunu savunur. Aslında, doğanın ve toplumların gelişiminin diyalektiğinde, gerçekliğin farklı alanları ve katmanlarındaki süreçlerde bunlara spesifik olan ve başka alanlarda/katmanlarda geçerli olmayan işleyiş mekanizmaları bilimsel yasalar vardır. Bununla ilişkili olarak, diyalektik ilkelerin ve kavramların kapsamı evrenselliği konusunda tartışılabilir. Ancak Larrain, bu tartışmayı bir yana bırakın, iki değerli formel mantığın "p önermesi hem yanlış hem de doğru olamaz" (mantıksal olanaksızlık ya da mantıksal "çelişme") ilkesiyle, doğadaki ve toplumdaki süreçler arasında veya bir süreci oluşturan eğilimler arasında var olan "karşıtlığı"/"çelişki"yi birbirine karıştırmaktadır.

23. Friedrich Engels, Ludwig Feuerbach ve Klasik Alman Felsefesinin Sonu, Çeviren: Sevim Belli, Üçüncü Baskı, 1992, s. 57.

24. a.g.y., s. 57-58.

25. Louis Althusser, "Lenin ve Felsefe", Lenin ve Felsefe içinde, Çeviren: Erol Tulpar, Yayına Hazırlayan: Murat Belge, İletişim yayınları, Birinci Baskı, 2004, s. 81. Murat Belge’nin ve Birikim tayfasının yıllardır Batı Marksizm’inin yaklaşımlarını Türkiye soluna servis yaptığı bilinir. Şimdi İthaki yayıncılık Althusser kitaplarının yeni baskılarını yaparak, liboşların faaliyetiyle oluşmuş olması muhtemel bir Althusser "sempatizanları" kitlesinin üzerinden, iyi gelir elde etmeyi umuyor olabilir.

26. Friedrich Engels, a.g.y., s. 25.

27. Bu dizilimin, Hegel’in "yadsımanın yadsınması" ilkesiyle uyumlu olduğu söylenebilir.

28. Bkz; Thomas S. Kuhn, Bilimsel Devrimlerin Yapısı, Çeviren: Nilüfer Kuyaş, Alan yayıncılık, Üçüncü Baskı, 1991.

29. Thomas S. Kuhn, a.g.y., s. 152-160, 185.

30. a.g.y., s. 105-106.

31. "Paradigma"nın daha geniş kapsama sahip bir anlamda kullanımı için bkz; Ian Marshall, Danah Zohar, Kim Korkar Schödinger’in Kedisinden-A’dan Z’ye Yeni Bilimin Kılavuzu, Çeviren: Orhan Düz, Paradigma Yayıncılık, Dördüncü Baskı, 2006, s. 19-35.

http://gelenek.org/marksizm-ve-materyalizm





Bu ileti en son melnur tarafından 02.06.2017- 23:02 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 2 Sayfa:   Sayfa:   «ilk   <   1   [2] 



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör MARKSİZM nedir? melnur 10 7510 15.02.2021- 13:36
Etiketler   MARKSİZM,   MATERYALİZM
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS