Konu Tarihi: 15.06.2017- 08:52

---

Solda ne olmaz? -BedriyeYILDIZELİ


Birkaç gündür kamuoyuna yansıyan “TKP’de gerilim” konusunda o kadar çok bilgi kirliliği yaratıldı ki…

Sapla saman birbirine karıştı.

Biraz geriden gelerek neler olduğunu anlamaya çalışalım.

TKP, 2014 yılında bir iç kriz yaşadı. Krizin özü, parti içinde liberal bir eğilimin gruplaşarak partiyi bölmesiydi. Sorunun çözümü için TKP, 2014 yılının Temmuz ayında eş zamanlı olarak iki ayrı kongre yaptı. Bu kongrelere üye katılımı, partinin geleceği açısından kriter oluşturması üzerinde anlaşılmıştı. Daha sonra KP olarak yola devam edecek olan grubun kongresi sayısal çoğunluk sağlamasına rağmen, karşı grubun bu sonucu dikkate almaması sonucu başka bir çözüm yoluna gidildi. TKP, kurumsallığını koruyacak şekilde askıya alındı, ortaya çıkan iki farklı politik irade iki ayrı yeni parti olarak, KP ve HTKP isimleriyle yola devam etme kararı aldı.

Bir yıl sonra HTKP isimli parti bölündü. 2015 yılında bu partinin toplanan kongresinde iki liste çıkmış, kongrede azınlıkta kalan liste HTKP’de hakim olan çizgiyi “liberal sağ sapma” olarak suçlayarak “TKP’nin geleneksel çizgisine sadık olduklarını” beyan ederek ayrı bir örgütlenmeye gitti.

KP ise 2017 yılına kadar, aslında TKP’nin başlangıçtaki siyasi çizgisini sürdürerek faaliyetlerine devam etti. Bu süre zarfında iki kez seçimlere katıldı. Ülke çapında örgütlülüğünü geliştirdi.

TKP’nin, kendi ismiyle yeniden siyaset sahnesine dönmesine yönelik birçok çağrı yapıldı. 2016 yılında bu girişimler arttı. Hatta konuyla ilgili taraflar arasında görüşmeler de yapıldı. Ancak bu görüşmelerde gündeme gelen TKP üyelerinin katılımıyla ayrı ya da ortak kongre toplama önerileri HTKP tarafından kabul görmedi.

Sonuçta TKP 22 Ocak 2017 tarihinde yapılan ve parti üyelerinin katıldığı büyük bir toplantı ile siyaset sahnesine yeniden döndü. Bu toplantı öncesi TKP’nin kurumsal varlığının sürekliliğini sağlamak, partinin varlığı için olası hukuki riskleri ortadan kaldırmak için resmi kongre yapıldı.

Şimdi, o tarihten buyana TKP yeniden siyaset sahnesinde devam ediyor.

Şu anda sorun HTKP isimli partinin TKP ismiyle faaliyet yürütmeye çalışmasından kaynaklanıyor. HTKP isimli partinin genel başkanı kendini çeşitli toplantılarda TKP genel başkanı olarak katılıyor, açıklamalar yayınlıyor.

Sorun geçtiğimiz Cuma günü fiziki saldırıya dönüştü. O olayları da kısaca yazmak gerek;

Cuma akşamı İzmir’de Hayır bileşenlerinin düzenlediği bir dayanışma gecesinde HTKP Genel Başkanı, TKP Genel Başkanı olarak anons edilince, salonda bulunan TKP üyeleri tarafından demokratik ve sözlü olarak protesto edildi. Protesto henüz başlamışken HTKP’nin resmi twitter hesaplarından “parti başkanımıza saldırıldı, hesabını en ağır biçimde soracağız” açıklamaları geldi. Birkaç dakika sonra TKP’nin İstanbul’daki genel merkez binası 50-60 kişilik sapanlı, sopalı, satırlı bir ekip tarafından saldırıya uğradı. Saldırının görüntüleri internette yayınlandı. Tam bir vandalizm.

Bundan sonrasını çok uzatmayacağım.

Ama Türkiye sol tarihinde bugüne kadar hiç tanık olmadığım bir durum yaşıyoruz. Hangisini söyleyeyim?

TKP’ye saldırıyı yapanlar,   kadın üyelerimizi sokakta dövdüler yalanı ile bir başka hezeyan yaratmaya çalıştılar. Dün yayınlanan bir video olayın gerçek yüzünü gösterdi. Olayın tam bir kışkırtıcılık olduğu anlaşıldı.

Cuma gecesi Ankara’da TKP üyelerinden birinin satırla kolu koptu. Sağlığı şimdi iyi.

Satır, yalan, kışkırtıcılık, kumpas…

Solda bunlar olmaz.

Ortada bir sol içi çatışma değil, TKP’ye saldırı olduğu açık değil mi?

Her iki taraftan da yaralananlar var. Her iki tarafta olmayıp tesadüfen yaralananlar var. Hepsine geçmiş olsun diyorum.