Konu Tarihi: 30.11.2017- 05:51

---

Man adası, Rıza Saaraf ve Suriyelilere ödendiği söylenen 30 milyar dolar: bu kez iş zor da; Kılıçdaroğlu CHP'si hala ''Erdoğan'ın çevresi'' deyip duruyor. Ya ne çevresi arkadaş, merkez işi bu merkez !

*****

Eline böyle bir fırsat geçmiş, neden uzatmazsın konuyu, neden daha vurucu ve iddialı bir tavır göstermezsin! Kılıçdaroğlu'nun buyunu aşıyor bu konular. Adam da ne yapsın, koca CHP'ye genel başkan bulunamadı, tepeden inme koltuğa oturdu. Bu kadar oluyor, ve bu kadar olacak. Erdoğan ve hempalarının siyasal iktidardan düşüşü ancak yoğun bir kitlesel gösterilerle mümkün. CHP grubundaki ''istifa'' sesleri adım adım toplumsal alana taşınabilirse o zaman anlamlı ve gerçekçi bir tavır gösterilmiş olur. Yoksa, sadece Kılıçdaroğlu CHP'sinin üstesinden gelebileceği bir iş değil bu.

*****

Erdoğan belgeler konusunda dün Kılıçdaroğlu'na ''cibiliyetsiz'' demişti. Kılıçdaroğlu belgeleri açıkladı, AKP acil açıklama yaptı. ''Yalan!'' Sonra AKP'nin ''ticaret yapmışlardır'' açıklamasında bulunduğu söyleniyor. Bana kalırsa bu açıklamalar en sonunda ''halkımız kime inandığını sandıkta söyleyecektir''e kadar gidecektir


*****

Mehmet Metiner'i sabah TVen dinledim. Erken başlamış, ''millet bunlara inanmaz'' diyor

Cevap Tarihi: 03.12.2017- 20:35

---

AKP'nin en önemli özelliği, belki de en büyük başarısı kendisine bağlı bir güruh yaratmış olmasıdır. Ne söylerse söylesinler kabullenmeye ve alkışlamaya hazır bir kitlesi var.   AKP'nin bu ülkenin başından gitmesinin tek koşulu olarak ya savaş çıkmalı veya ya da ekonomik kriz olmalı diyorduk. Oysa bu ülkede hem savaş ve hem de ekonomik kriz gündelik bir olay haline geldi. Ama Erdoğan ve AKP hala başımızdalar!

Bu özellik nedeniyle CHP'nin yaptığı ve bir başka ülkede üç beş hükümeti aynı anda götürecek açıklamalar karşısında bile hiç tınmıyorlar. Bazıları ''sahte'' diyor, bazıları ''ticaret bu, ne var bunda'' diyor, AKP genel başkanı ise ''hesabını verecekler'' diyerek tehdit ediyor. Şaşırmıyorum artık. Bu hükümet ne yaparsa yapsın ''doğru yapıyor'', ne söylerse söylesin doğru söylüyor'' algısı var. Deniz Baykal CHP'nin başındayken ''öyle de söylese-yapsa oy alıyorlar, böyle de söylese-yapsa oy alıyorlar'' diyerek bu konuda epey yakınmıştı.

MAN belgelerinin sonucunun ne olacağını hep birlikte göreceğiz. CHP genel başkanı ve parti sözcüsü önümüzdeki Salı günkü grup konuşmasını kastederek ''bomba açıklamalar'' olacağını söylüyor. Kuşkusuz bu tür açıklamalar iyi. Gündem CHP tarafından belirleniyor, AKP her geçen gün daha da sıkışıyor. Anlaşılması gereken söyleyip bırakmamak. Evet AKP sıkışıyor ama, sadece bu haliyle bırakıldığında bir şekilde bundan kurtulabiliyor ve hatta kendi kitlesini konsolide edebiliyor.

Başka şeyler de yapmak ve bu açıklamalara eklemek gerek. Kitleyi bir şekilde hareketlendirmek önemli. Bunu becerebilmeliyiz. CHP hiç olmazsa böyle bir adım atabilmeli. Biz bulduk, açıkladık, gerisi size kalmış deniliyorsa ve denilecekse, Salı günü ne açıklanırsa açıklansın, AKP ve Erdoğan yerinden milim kımıldamaz.