Konu Tarihi: 14.12.2017- 07:42

---

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Kılıçdaroğlu'nun da aralarında olduğu 4 vekil hakkında fezleke hazırladı

 

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile 2 CHP'li ve 2 HDP'li milletvekili hakkında ayrı ayrı fezleke hazırlandığını açıkladı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığından yapılan yazılı açıklamaya göre, Yüksek Seçim Kurulu'nun şikayeti üzerine CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun 12 Eylül 2017'de FOX TV'de referandum süreci ile ilgili değerlendirmelerindeki beyanları hakkında fezleke hazırlandı. CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu'nun silahlı insansız hava araçlarıyla yapılan operasyonlarda sivillerin vurulduğuna ilişkin iddiaları, CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel'in ise TBMM personelinin bilgisayar kasasını birim kapısını kırmak suretiyle yerinden sökerek genel kurul salonunda teşhir etmesi nedeniyle fezleke hazırlanarak Adalet Bakanlığı'na gönderildi.

HDP Diyarbakır Milletvekili Sibel Yiğitalp'ın Twitter'da yaptığı "Kürt var ama siyaseti yasak, siyasetçisi yasak. Kürt var ama, dili yasak, tarihi, okulu yasak. Bir de bu vardı. Kürtlüğünüzle gurur duyun" ve "Besime Koca açlık grevinde" paylaşımları hakkında fezleke hazırlandı. HDP Batman Milletvekili Ayşe Acar Başaran'ın 27 Ağustos 2017 tarihinde HDP Antalya İl Başkanlığı binasında yaptığı konuşma hakkında TCK'nın 301/4 maddesi uyarınca soruşturma izni talebinde bulunuldu. (İHA)

https://www.birgun.net/haber-detay/ankara-cumhuriyet-bassavciligi-kilicdaroglu-nun-da-aralarinda-oldugu-4-vekil-hakkinda-fezleke-hazirladi-195364.html

Cevap Tarihi: 17.12.2017- 23:44

---

AKP'nin dokunulmazlıkların kaldırılmasını gündeme getirmesinin kendisine getirisinin neler olacağını düşünmediği mi sanıldı CHP ve Kılıçdaroğlu tarafından? Dokunulmazlıkların kaldırılmasıyla bütün vekillerin aynı kantara çıkacağı mı düşünüldü? Yargının tarafsız ve parti farkı gözetmeksizin objektif bir değerlendirme mi yapacaktı? Yoksa bütün bunlara net bir yanıtları vardı da, ''teklifi ret edersek kamuoyuna bunu nasıl anlatırız'' kaygısı mı öne çıktı? Koca CHP'nin bu ülkenin adım adım dinci bir faşizme yuvarlanışına seyirci kaldığını görmek gerçekten üzücü. Evet, devleti kuran parti o devletin bir parti devleti olması konusunda çaresizleri oynadı. Kılıçdaroğlu'nu eleştiriyoruz, yetersiz buluyoruz, donanımı olmadığını, siyaseti bilmediğini söylüyoruz da, bu koca CHP'de, yönetim kademesinde uyarıcı rolü oynayacak başka birileri de mi yok! Ana muhalefet partisinin genel başkanı hakkında bile fezleke düzenleniyorsa, devletin en üst makamından ''görecek o'' tehditleriyle karşılaşılıyorsa, bu ülkede hiç kimsenin emniyette olduğu iddia edilemez. CHP'nin anlaması gereken bu duruma sadece AKP kurmayların ''iş bitiriciliği'' sayesinde gelinmediğidir. Parlamento içindeki bütüğn partiler, buna CHP dahil, parti dışında kürt hareketinin bütün legal ve illegal yapılanması, liberaller, dönekler, kuyrukçular hepsi, hep beraber katkı koymuşlar, destek vermişlerdir.

Kılıçdaroğlu hala durumun farkında değil. Erdoğan'ın kendisine yönelik salvolarına ''senden korkmuyorum'' mealinde ucuz yanıtlar veriyor hala! Ve hala, dinci tırmanışın nasıl önlenmesi gerektğine ilişkin politikalar üretmek dururken içi boş, gereksiz ve yararsız bir söz yığınıyla kurbanlık koyun gibi çaresizliği oynamakta. Söz konusu olan sadece kendisi olsa bir şey değil; ülke yangın yeri, gericilik artık geri döndürülemez bir noktaya yol alıyor, bir adım sonrasında Erdoğan'ın koltuktan indirilmesinin ve AKP'nin iktidardan uzaklaştırılmasının bile pek de yararı olmayacak belki de... Ama Kılıçdaroğlu CHP'si hala bir hayal dünyasında! Sürecin farkında değil veya politika üretemez haldeler. UYgulanan gerici politikalar ve süregiden akıl dışı süreç karşısındaki kitleleri devindirecek tek bir söylem ve eylem olmaz mı?

( Bu tür yorumlarla CHP'den çok şey beklentisi içinde olduğum ve bunu yerine getiremediği için bir hayal kırıklığı yaşadığım sanılmamalı. Tam aksine, CHP ve HDP dahil düzen partilerden bir kurtuluş beklentisi içine girmenin yanlışlığını savunuyorum. Burada konu CHP olduğu için yorum bu çerçevede yazılmıştır. İkincisi, evet, Erdoğan ve AKP'nin bir şekilde iktidardan uzaklaşması her şeyi güllük gülistanlık yapmayacaktır. Bunu pek çok yazımızda dile getiriyoruz. Ama Erdoğan ve ekibinin iktidardan düşmesini hafife almak ve önemsiz kılmak da doğru değildir.)