SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
İllüzyon ve delüzyon - Metin Çulhaoğlu           (gösterim sayısı: 1.922)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.994
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

36 kere teşekkür etti.
50 kere teşekkür edildi.
Konu Yazan: melnur
Konu Tarihi: 02.01.2018- 08:22


İllüzyon ve delüzyon - Metin Çulhaoğlu



Başlıktaki sözcüklerden ikisi de dilimize ait değildir.

İllüzyonun Türkçe karşılığı olarak “göz bağı” ya da “yanılsama” sözcükleri verilmektedir. İllüzyonda gerçekliğin yanlış/hatalı algılanması söz konusudur. İşin içinde patolojik bir yan yoktur. Bir sihirbazın şapkadan tavşan çıkardığını gördüğümüzde elbette algımızla oynanmıştır, gerçekte olanı değil başka bir şeyi görmüşüzdür; ama bu durum bizim kendimizin hasta ya da sorunlu olduğunu göstermez.

Delüzyonda ise durum farklıdır. Burada özne her kimse, gerçekliğe peşinen belirli bir yargıyla, sabit bir fikirle yaklaşır. Gerçeklik her durumda bu fikirle algılanır ve hiçbir karşıt kanıt öznenin bu fikrini değiştiremez. Türkçede “sanrı” da denebiliyor. Bu kez işin içinde patolojik bir yan vardır.

***

Buradan sol düşünce ve siyaset alanına geçersek, bu alanda illüzyon da vardır delüzyon da…

Patolojik özellik taşımayan, hepimizin yakasına yapışabilecek illüzyonlar dışında delüzyon denilen patolojik durum, sol düşünce ve siyasetin kimi odaklarında belirgin durumdadır.

Örneğin, kendini solcu, sosyalist, Marksist sayıp bir dönem AKP’yi canı gönülden destekleyenlerin hepsi olmasa bile önemlice bir bölümü delüzyon malulüdür (geri kalanın durumu ise illüzyon kavramıyla açıklanabilir). Bu kişilerin peşin ve sabit fikri, ülkedeki her tür kötülük ve olumsuzluğun, anti-demokratik sayılan ne varsa hepsinin kaynağında “Kemalizmin” yattığıdır.  

İnsanlar Kemalizme eleştirel yaklaşabilirler, karşı olabilirler; ancak Kemalizmi her tür kötülüğün anası olarak görmek, hele hele AKP gibi bir siyasal oluşumu bu ideolojinin hakkından olumlu biçimde gelip ülkeyi demokrasiye taşıyacak özne saymak, delüzyondan başka bir durumla açıklanamaz.

Sabit fikir o kadar yerleşik, delüzyon o kadar ileri derecededir ki AKP eleştirisine (nihayet) sıra geldiğinde bu eleştiri “o da Kemalist oldu” şeklini alabilmektedir.

Akıl fikir dilemekten başka yapacak şey yoktur.

***

“Delüzyonel bozukluk semptomları” bir de kimi ulusalcılar arasında görülmektedir.

Buradaki sabit fikir ise şudur: Dünyada başka her işi bırakıp Türkiye’yi bölmeyi kafaya koymuş bir güç odağı vardır; ABD’nin başını çektiği “Atlantik ittifakı” böyle bir odaktır. Bu odak karşısında doğru, iyi, haklı ve nihayet anti-emperyalizm “Avrasya ittifakında” bulunabilir; Atlantik ittifakından kopmuş ya da kopacak bir AKP rejimi bu yolu açabilir… Dahası, “özne” mahirane tespit ve önerileri, ayrıca kritik birtakım temaslarıyla bu kopuş için gerekli zemini hazırlamakta, AKP’yi bu yola çekmektedir.  

Sermaye sınıfının egemenliğindeki bir ülke olarak Türkiye’nin, üstelik AKP gibi bir siyasal oluşumun eliyle ABD’den, Avrupa’dan, NATO’dan gerçekten kopabileceği düşüncesi, yanılsamanın çok ötesinde bir delüzyondur.

Derdi Kemalizm olanlar kızdıklarında “AKP de Kemalist oldu” diyorlar ya, bu ikinci kategoridekilerin başlıca meşgalesi de bir rasathane gibi AKP politikalarını izleyip bu partinin “onu getirdikleri yerden” kaç derece saptığını tespit etmektir.

Akıl fikir dilemekten başka yapacak şey yoktur.

***

Hepsi bu kadar mı?

Bir de zihinsel sağlık açısından fazla sorunlu olmamakla birlikte illüzyonun yer yer delüzyonu da davet ettiği durumlardan söz edilebilir.

Burada, örneğin ara sıra sınıf mücadelelerine atıfta bulunulsa bile sol siyaset son tahlilde belirli bir arenada hasımlarla oynanan bir oyun olarak görülür.   Oyunun aktörlerinden biri olarak kendi nicel gücünüzün, sınıfla bağların, halk üzerindeki gerçek etkinin fazla önemi yoktur;   çünkü nitel gücünüz karşı taraftaki aktörlerce hesaba katılmakta, rakip oyuncular yapacakları işlere sizin tespit ve değerlendirmelerinizi de dikkate alarak ayar vermektedir.  

“Nitel etki” ya da salt “var olmanın etkisi” de denebilir; böyle düşünülür.

Bu düşünceye, egosu gelişkin bireylerde de kendilerini her durumda oyunun merkezine oturtan gruplarda da rastlanabilir.

Fazla zararlı değildir; daha doğrusu, yukarıdaki iki örnek kendi dışına da zarar verebilirken burada zarar daha çok içe doğrudur.

***

Yeni yılın ikinci gününün yazısı da bu oldu…

Umarız Karl Jaspers’in kemiklerini sızlatmamışızdır.

2018’de illüzyonlarını ve delüzyon zararlarını asgaride tutabilen bir sol hareket temennisiyle…



Yeni Başlık  Cevap Yaz



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör Elitmişiz! - Metin Çulhaoğlu melnur 0 1800 13.07.2019- 10:48
Konu Klasör Metin Çulhaoğlu hakkında... melnur 7 2555 23.08.2023- 07:29
Konu Klasör Metin Çulhaoğlu ile sohbetler. melnur 5 1730 06.10.2022- 00:39
Konu Klasör Zor, şiddet ve terör - Metin Çulhaoğlu melnur 0 1419 17.12.2019- 06:03
Konu Klasör Akıl akıldan üstündür - Metin Çulhaoğlu melnur 2 2228 30.11.2019- 11:21
Etiketler   İllüzyon,   delüzyon,   Metin,   Çulhaoğlu
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS