SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 2 Sayfa:   Sayfa:   [1]   2   >   son» 
Bolşevik Parti ve SF'de bir karikatür...           (gösterim sayısı: 9.489)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.954
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

36 kere teşekkür etti.
50 kere teşekkür edildi.
Konu Yazan: melnur
Konu Tarihi: 07.10.2013- 16:03


Leninist ( Bolşevik) parti denildiğinde çok şey söylenebilir; söylenmelidir de; didik didik edilmelidir. Çünkü bu konuda bir yığın safsata internet dünyamızın sol-sosyalist forumlarında egemen durumda. Leninis parti dediğimizde ilk başta "disiplin" ve "merkeziyetçilik"ten söz etsek de, tartışmayı bu noktadan öteye taşımak pek mümkün olmuyor ve sonuçta, ortada önemli bir boşluk oluşarak, bu boşluk da Lenin ve Leninist partiyle ilişkilendirilen bir yığın safsatanın doğru olduğu algısına yol açıyor.

SF'de ilgisiz bir başlıkta konu tam da bu noktaya gelmiş. Forumun sahibi ve yöneticisi olan arkadaş da, turgut 56 mahlaslı bir üyenin yazdığı "Proleterya partisinin bir cephede yer alabilmiesi için öncelikli olarak bağısız bir partisi olmalıdır." cümlesine yanıt vermiş...

Şöyle:

"Proleterya partisi diye birşey olamaz turgut. Cephede yer alacak olan partinin adı Komünist parti olurki bu'da Bolşevik partiye denk gelendir.
Bolşevik parti ise profesyonellerden kurulu partinin adıdır ve sadece vurmayı düşünür.
Komünist parti yaratmanın mantığı nedir?
RSDİP Komünist partimiydi önce bu sorunun sağlam yanıtını verelim,1917 Devriminde Lenin neden alacele partinin adını değiştirme gereği duydu?
Hemi elinizde elini sallasan ellisi KP'ler var neyinize yetmiyor? Yeni KP kurulunca küçükburjuva eylemler yerini Bolşevik eylemleremi bırakacak,"Yeni Ekimler"mi yaratacaksınız?

Lenin kerizmiydi RSDİP içinde kalarak onca yıllarını heba etti,ayrı bir parti kuramazmıydı hemde Ekim Devrimini birkaç yılda öne alırdı.
Biliyorduki profesyonel Devrimciliğin olmazsa olmazının başında birlik geliyor,bölünmeden çıkacak sonucun hezimet olduğunuda biliyordu ve Anarşistlerin bir kısmını bölerek Bolşeviklere katmasını becerebilmiştir. (Şimdiki angutlar ise Anarşisti gördüklerinde Faşist görmüş kadar tiksiniyorlar)

Buyrun Proleter partileriniz var. iktidarı almak için sadece çok az emek harcayacaksınız. Marksist olarak Ekonomisini,Leninist olarak siyasal iktidarını alacaksınız.Meydan sizin,çokta basittir bu işleri yapmak. Bir Gapon salın ortaya sizin yerinize kıvılcımı çaksın sonrası kolay. Sayıları 800 binden dahi aşağı düşmüş sendikalı işçileriniz,onların milletvekili pazarında boy gösteren sendika yöneticileriniz var.
Fazla değil meydanlarda davul eşliğinde iki hoplayıp zıplamanızla inanın burjuva devlet yönetimini size bırakır çünki kapitalizm ekonomik olarak çıkmazda taze kan arıyor."

http://www.sosyalistforum.net/politik-gundem/63590-yuruyus-dergisinin-kaliplarina-sigmayan-gercekler-12.html



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.954
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 07.10.2013- 16:52


"Proleterya partisinin bir cephede yer alabilmiesi için öncelikli olarak bağısız bir partisi olmalıdır." diyen turgut56 mahlaslı arkadaşın yazısının konuyla ilgili bölümü şu:

"Proleterya partisinin bir cephede yer alabilmiesi için öncelikli olarak bağısız bir partisi olmalıdır. Çünkü proletya'nın bağımsız partis ve örgütlenmesi şarttır.

Eğer yoksa, bu bağımsız parti konumuna gelememiş proleterya siyasalı ne yapmalıdır.

a-Bağımsızlığını koruyarak siyasal parti konumuna gelmelidir. Bunun için yaşamsal mücedeleyi bu amaçla ,bağımsız bir ideolojik birlik için kullanır.
b-Bunun için kendi dışında siyasal birlik sağlamışların cephe oluşumlarına katılamaz. Çünkü daha bağımsız proleteya birliği (siyasal birlik) yaramamıştır. Böyle bir durumda kuyrukçuluğa gömülür.
c- Böyle durmda bağımsız siyasal birlik yaratma uğruna yaşam da olan sınıf mücedelesinden uzakmı kalacaktır. Hayır...
d- Böyle bir durumda bağımsızlığını kıskancça koruyarak ve bağımsız siyasal birliğini yatarmak amacına uygun eylem birliği veya kendi bağımsız siyasal birliğini oluşturmaya hizmet edecek ortak sınırları ve ilkaleri belirlenmiş ortaklaşmaya gider. Buna hazırdır.
c-Bu var olduğu ve o güne pratik içinde sağlamış olduğu birliğinin kaldırabileceği konuları kapsar. Yani somut durum bunun belirleyicisidir. Ne durum da neyi kaldırabilinir birlikiğin o aşamasına da varlığı ile ilgilidir.
d-Bu durum itibarıyla var olan ve ülke somut durum öncelikleriyle bağımsızlığını koruyabileceği,eşit ,yönetimde temsil edilme ve oy hakkı kabul edilen şekilde diğer siyasal örgüt konumuna gelmiş olanlarla bir cephe veya ortaklaşmacılık içinde bulunur bunu örgütlemeye çalışır.
e-Hiç bir prolet örgüt eşit oy hakkı ve kararlarda ejitasyon propaganda serbestliğinin olmadığı birlikteliğiye katılmaz.
Çünkü kendine güvenir,ülke ve dünya değerlendirmelerinin özgürce yerine getirebileceğini,oluşan ve karara bağlanmış karaların sonuçlarını değerlendirmesinin ajitasyon propagandasının güvenliğini ister ,şart koşar."

Yazının devamı da okunduğunda bu yorumun Suriye_rojava ile ilgili yazıldığı anlaşılıyor. Ama yazar arkadaşımız herhalde bir genelleme de yaparak "proletarya partisi"nden söz ediyor. Yazı bu anlamda çok da açıklayıcı değil. Eğer burada söylemeye çalıştıklarından proletaryanın kendi partisini kurması ve dolayısıyla devrimci öncülüğü kendisinin alması gerektiğine yönelik bir anlam ve yorum varsa bunun kesinlikle yanlış olduğu söylenebilir. Böyle bir öncü parti Leninist parti modeline de aykırıdır. Çokça yineledik, işçi sınıfı kendi kurtuluşunun bilincine -kapitalizm içinde- yığınsal olarak ulaşamaz. Ne olanağı vardır, ne zamanı, ne de eğitimi... Leninist öncülük öncelikle bu sorunun giderilmesinin mekanizmasıdır. BU yüzden öncü parti için "sınıfın aklı-bilinci" diyoruz. Leninist parti bu bilinci disiplinli, merkeziyetçi bir örgüt ve parti teorisiyle temsil eder. İşçi sınıfına bu türde bir öncülük iddiası taşıyan bir parti olmadığı sürece de, siyasal iktidarın alınması, ve sosyalist kuruluşun gerçekleştirilmesi hemen hemen mümkün değildir.

turgut56, kendisine verilen yanıta belki daha açık bir yanıt verir.

Önceki yazının sahibi che arkadaşımız, sanırım benzer kaygılardan yola çıkarak bir yanıt vermiş ama, onun yazısı da bir başka savrulma örneği.İlk karşılığı şu: ""Proleterya partisi diye birşey olamaz turgut. Cephede yer alacak olan partinin adı Komünist parti olurki bu'da Bolşevik partiye denk gelendir.

Kullanılan kavrama değil de içeriğine baktığımızda, ilk başta yaptığım eleştiriye yakın bir eleştiri gibi dursa da, burada kullanılan "cephe" sözcüğü bir hayli kafa karıştırıcı. SF'deki bu arkadaşların genel yaklaşımlarını bildiğimden, bunu çok rahatlıkla "elde silah savaş" olarak yorumlayabiliyorum. ( Umarım turgut56 bir yanıt verir de tartışma bu noktada biraz daha açılır.)

Proletaryanın öncü partisi, "komünist parti", "bolşevik parti" veya adı ne olursa olsun, işçi sınıfının öncülüğüne soyunmuş bir partide belirleyici olan "cephede savaşmak" falan değildir. Proletaryanın kendi içinden yığınsal olarak tarihsel çıkarlarının ayırdına varabileceği savı ne kadar yanlış ve Leninizm'e aykırı ise, aynı şekilde öncü partiyi "cephede savaşan bir militan topluluğuna indirgemek" de o kadar yanlıştır. Bolşevik anlayışı bu şekilde resmetmek gerçekte bir karikatürü savunmaktan öte bir anlama da gelmez.

"Bolşevik parti ise profesyonellerden kurulu partinin adıdır ve sadece vurmayı düşünür."

Evet; Bolşevik anlayış partideki üyeliğin "profesyonel" kadrolaşma şeklinde olmasını öngörür, Menşeviklerle ayrım da bu noktada başlar ama, bunu "vurmayı düşünmek" ve düşünmemek olarak algılamak, öncülüğü de işlevsiz hale getirir. Öncülük Marksist bilinçtir, sınıfın tarihsel aklının billurlaştığı örgütlenmedir, nesnel koşullara uygun siyasetler yapmak, siyasi araçlar geliştirmek, bu uğurda örgütlenmek, sınıfı siyasete çekmek, sınıfa öğretmek, sınıftan öğrenmek, sınıfın güvenini kazanmak, mobilize yeteneğini geliştirmek, ve uygun koşullarda siyasi iktidarın alınmasına yönelik çağrıları yapabilmektir vb. Profesyonel kadrolar bu bilince sahip olanlardır. Bu bilinçle 24 saatini partiye verebilenlerdir. Yoksa "vurmak", "cepheye gitmek", çekmecede silah bulundurmak", vb. hiç bir şekilde öncü partiyi belirleyici argümanlar değildir.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.954
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 07.10.2013- 17:26


"Komünist parti yaratmanın mantığı nedir?
RSDİP Komünist partimiydi önce bu sorunun sağlam yanıtını verelim,1917 Devriminde Lenin neden alacele partinin adını değiştirme gereği duydu?
Hemi elinizde elini sallasan ellisi KP'ler var neyinize yetmiyor? Yeni KP kurulunca küçükburjuva eylemler yerini Bolşevik eylemleremi bırakacak,"Yeni Ekimler"mi yaratacaksınız?"


Bu arkadaşımızı zihninde bir komünist algısı var. Ona göre komünist "silah, cephe, vurucu tim" vb.gibi kavramların yansıttıklarıyla iç içelik gösteren kişidir ve komünist parti ya da örgüt bu türden "profesyonel devrimcilerden" oluşur. Biraz daha öteye gidersek, bu "Bolşevik örgüt" vuruşa vuruşa da iktidarı alır! Zihninde bu var, Leninizmi ve Bolşevik örgütü de böyle bir algının merceğinden görüp değerlendiriyor. Oysa biraz olsun Lenin'i okusa, Lenin'in devrim çözümlemelerini anlasa ve RSDİP'nin gelişim sürecini izlese, zihnindeki algının, o algının ona söylettiklerinin ne kadar da Lenin'e ve Bolşevik parti anlayışına aykırı olduğunu anlayacak ama; işte, olmayınca olmuyor!

"Lenin kerizmiydi RSDİP içinde kalarak onca yıllarını heba etti,ayrı bir parti kuramazmıydı hemde Ekim Devrimini birkaç yılda öne alırdı.
Biliyorduki profesyonel Devrimciliğin olmazsa olmazının başında birlik geliyor,bölünmeden çıkacak sonucun hezimet olduğunuda biliyordu ve Anarşistlerin bir kısmını bölerek Bolşeviklere katmasını becerebilmiştir. (Şimdiki angutlar ise Anarşisti gördüklerinde Faşist görmüş kadar tiksiniyorlar)"

Arkadaşımız zihindeki algıyı bir ölçüde somutlaştırmaya çalıştığında Lenin'in Bolşevik anlayışına ne kadar da aykırı şeyler ortaya çıkıyor! Lenin, bırakın, başka ideolojilere partiyi açmayı, kendi partisindeki gruplaşmalara ve hiziplere de tahammül edememektedir. Ki bu özellik, Leninist örgütlenme anlayışının belkemiğini oluşturur ve tekrar olacak, Menşeviklerle arasındaki ilk sürtüşme partinin ikinci kongresinde bu nedenle ortaya çıkmıştır. Süreç içinde Menşeviklerle birlik çabaları da hiç bir şekilde gerçekleşmemiş ve sonuçta devrim öncesinde (1912) kesin kopuş yaşanmıştır.

Lenin'in partisinde Mevlanacılık göremezsiniz. Lenin'in örgüt-üye anlayışı partideki ideolojik bütünlüğü ve partinin kararlarının üyeler tarafından ikirciksiz yerine getirilmesine dayanır. Lenin bu konuda hiç de "anlayışlı" değildir. BU anlayış, sadece devrimci kabarma dönemlerinde bir ölçüde gevşetiliyordu ve durgunluk dönemlerinde ise yine önceki durumuna dönüyordu. Bunun nedeni ise ideolojik savrulma yaşamamak, partinin küçük burjuva eğilimlere kapıyı kesinkes kapamaktı. Lenin'in hiç bir zaman "daha kalabalık olalım" şeklinde bir anlayışı olmamıştır. BUnu savunan Menşevikler ve TRoçki'ydi.

"Buyrun Proleter partileriniz var. iktidarı almak için sadece çok az emek harcayacaksınız. Marksist olarak Ekonomisini,Leninist olarak siyasal iktidarını alacaksınız.Meydan sizin,çokta basittir bu işleri yapmak. Bir Gapon salın ortaya sizin yerinize kıvılcımı çaksın sonrası kolay. Sayıları 800 binden dahi aşağı düşmüş sendikalı işçileriniz,onların milletvekili pazarında boy gösteren sendika yöneticileriniz var.
Fazla değil meydanlarda davul eşliğinde iki hoplayıp zıplamanızla inanın burjuva devlet yönetimini size bırakır çünki kapitalizm ekonomik olarak çıkmazda taze kan arıyor."


Bu paragrafta söyledikleri -bu konuda- kendi kendisiyle tutarlı olduğunu gösteriyor. Bu arkadaşımız Lenin'in sarsılmaz bir Marksist olduğunun farkında değil. Marksizmi küçümsüyor. Tamam, Marksizm'de siyasal iktidarın alınması konusunda bir boşluk vardır ve bu boşlkuk da Lenin tarafından doldurulmuştur ama buradan Marksizmin yanlışlandığı anlamını çıkarmamak gerek. Marks'ta içinde bulunduğu toplumsal kesitte işçi sınıfının siyasal iktidarı kendiliğinden ele geçirebilecek bir bilince sahip olabileceği öngörüsü vardı. En azından bu konuda bir boşluk hakimdi. Lenin bu boşluğu öncü partiyle doldurmuş ve sınıfın kendiliğinden elde edemeyeceği sınıfsal bilinci partinin temel niteliği haline getirmişti. Ama Lenin'de, burada söylenilmeye çalışıldığı gibi "partinin nesnel koşullardan soyutlanmış, silahlı ve profesyonel devrimcileriyle siyasal devrim yapacağı şeklinde bir düşüncenin kırıntısına bile rastlamak mümkün değildir.

İŞte bu yüzden, burada ifade edilmeye çalışılan Bolşevik parti anlayışı   gerçekte Leninist anlayışın bir karikatürü olmaktan öteye geçmemektedir...



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
bedrettin
[ ..... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 30.08.2013
İleti Sayısı: 907
Konum: Trabzon
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: bedrettin
Cevap Tarihi: 08.10.2013- 11:19


Leninist partide gerekli olan çelik disiplin anlayışı ve katı merkeziyetçilik belki devrim öncesinde ideolojik savrulmaların önüne geçmek için gerekliydi denilebilir. Ama aynı anlayışın devrim sonrasındaki parti için sürdürülebilir olmasının birçok zaaflar yarattığı da ileri sürülebilmeliydi. Lenin bu konuda Stalin'i uyarmış ama Stalin aynı katı duruşu Ekim devriminden sonra da sürdürmüştür. Bu konuda Stalin ile Lenin arasında bir anlayış farkı vardır. Bu anlayış farkı da Bolşevik partiyi Lenin'den sonra bir zaafa sürüklemiştir.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.954
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 08.10.2013- 17:53


Çelik disiplin ve katı merkeziyetçilik Leninist parti için devrim sonrasında da sürdürülmelidir. Leninist parti işçi sınıfının ideolojik aklı ve bilinciyse ve küçük burjuva savrulmaların önüne geçebilmek için olmazsa olmaz bir ön koşul ise, bu niteliğin siyasal devrim sonrasında da sürdürülmesi gerekir. Çünkü siyasal devrim, işçi sınıfının iktidarı alması, sınıf mücadelesinin sona erdiği anlamına gelmez. Daha da önemlisi, ülkede özel mülkiyetin bütünüyle kaldırılması yani fiziki varlığına son verilmesi bile sınıf mücadelesinin sona erdiğini göstermez. Bu yüzden leninist ( Bolşevik) parti ideolojik bütünlüğünü koruyabilecek bir örgütsel yapıyı devrimden sonra da sürdürmelidir.

Lenin ve Stalin'in bu konuda farklı taraflarda olduğunu da sanmıyorum.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
bedrettin
[ ..... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 30.08.2013
İleti Sayısı: 907
Konum: Trabzon
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: bedrettin
Cevap Tarihi: 08.10.2013- 21:06


Lenin'in bu konuyla ilgili açıklamaları var mı?



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.954
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 09.10.2013- 14:27


Alıntı Çizelgesi: bedrettin yazmış

[size=2]Lenin'in bu konuyla ilgili açıklamaları var mı?




Lenin bu konuda bir sosyalist için elbette bir referans noktasıdır ama çok daha önemlisi Leninist öncülüğün tam olarak ne anlama geldiğinin anlaşılması ve içselleştirilmesidir. Bir üstteki mesajımda da değinmeye çalıştım: Siyasal iktidarın alınması konusunda sağ ve sol savrulmaya engel olabilmek için sosyalist ideolojiden ve örgütlenme anlayışından asla taviz vermeyen bir öncülük anlayışının, siyasal devrimden sonraki süreç için esnekliği gündeme getirmenin bir gerekçesi olabilir mi? Siyasal devrimle öncü partinin işlevi bitmiyor ki. Sınıfsız topluma yani somut anlamda yeni bir toplum ve yeni bir birey ortaya çıkana kadar sınıfın hala yönlendirmeye ve tarihsel sorumlulukları yerine getirecek bir sınıfsal akıl ve bilince ihtiyaç var. O da hala Leninist öncüdür. Siyasal devrim konusunda yığınsal olarak tarihsel sorumluluklarının bilincinde olamayacak olan proletarya, aynı şekilde sınıfsız topluma yönelik devrimci dönüşümlerin gerçekleştirilmesinde de dışardan bilince gereksinim duyacaktır. Bu yüzden öncülük anlayışı siyasal devrimden sonra da sürecektir, sürmek zorundadır.

Lenin bu konuda hem devrim öncesinde ve hem de devrim sonrasında son derece duyarlıdır. Partinin "çelik disiplinli" olması üzerinde bu kadar önemle durmasının nedeni de budur. Parti MK'sında herhangi bir konuda farklı yorumlar olacaktır. Bunu hiç bir koşulda önleyebilmenin imkanı da hemen hemen yoktur. Temel konularda aralarında hiç bir görüş farklılığı bulunmayan kadronun spesifik bir konuda ortaya çıkabilecek farklı yorumları, partinin işleyişinde bir sıkıntı yaratmaması gerekir. Parti disiplinin önemi de burada yatar. MK'nnın aldığı karar farklı yorumlara sahip olan yönetici ya da üyeler tarafından artık tartışılmaz biçimde hayata geçirilmelidir. Lenin bu konuda tavizsizdir. Böyle düşünen bir kişinin parti içinde en küçük bir muhalefete veya hizbe tahammül edebilmesi de mümkün değildir. Örnekse, 1921'deki tarihsel kongrede bu tür "çoksesliliğe" son verme çağrısı yapmaktadır.

"Kongre bundan dolayı, şu ya da bu taban üzerinde oluşmuş bütün grupların ( işçi muhalefeti, demokratik mekezcilik vb grupları gibi) tümü ile dağıtıldıklarını açıklar ya da bunların derahal dağıtılmasını buyurur. Bu kongre kararının yerine getirilmemesi, partiden kesinlikle ve derhal çıkarılmayı gerektirir."

Lenin bu konuda öylesine tavizsiz bir duruş sergiler ki, alınan "tasfiye" kararının yerine getirilmemesi durumunda, yerine getirmeyen yöneticilere de partiden dışlanmayı öngörür. Devamı da var:

"Parti içinde ve tüm sovyet çalışmasında sıkı bir disiplinin sağlanması, en büyük birliğe ve her türlü fraksiyon oluşumunun kökünün kazınmasına ulaşılması için, kongre, disiplinin bozulması ya da fraksiyon oluşumunun diriltilmesi ya da buna gözyumulması hallerinde partiden çıkarılmaya kadar varacak bütün parti cezalarının, MK üyeleri ile ilgili olarak, bunların MK adaylığı aşamasına indirilmesi, hatta en son önlem olarak partiden çıkarılması işleminin uygulanması konusunda merkez komitesine yetki vermiştir."

Alıntılar, Marks, Engels, Lenin,İşçi Sınıfı Partisi Üzerine,Sol yay. İkinci Baskı, s.361.
[/size]




Bu ileti en son melnur tarafından 09.10.2013- 14:28 tarihinde, toplamda 2 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
bedrettin
[ ..... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 30.08.2013
İleti Sayısı: 907
Konum: Trabzon
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: bedrettin
Cevap Tarihi: 10.10.2013- 21:33


Söylediklerinizden çıkan sonuç siyasal devrimden sonra da komünist partinin önderliğinin devam edeceği ve başka bir siyasi partiye de yer olmayacağıdır. Doğru mu anlamışım?



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.954
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 26.10.2013- 00:43


Evet, benim görüşüm bu yönde. Elbette bu konuya son şeklini verecek olan, o verili durumdaki koşullar olacaktır ama, bana göre olması gereken   budur. Siyasal devrimden sonra iktidarda olan öncü, kendisine muhalefet yaratamaz. Yaratmamalı. Hangi gerekçeyle olursa olsun. Tartışmalar, bir konu üzerindeki farklılıklar ancak siyasal düzeyde olabilir. Öncü parti hiç bir koşulda farklı bir ideolojik konumlanışa izin vermemelidir. Bir konu üzerinde ortaya çıkacak farklı siyasi yorumlar ise parti disiplini çerçevesi içerisinde sonuçlandırılarak aşılmalıdır. Sonuçta, sosyalist kuruculuk sürecinde başka sosyalist partilerin olmaması ve hatta parti içinde farklı hiziplerin de olmaması gerektiğine inanıyorum.



Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 2 Sayfa:   Sayfa:   [1]   2   >   son» 



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör TKP Parti Tarihi / 100. Yaşında Devrimin Peşindeki Parti umut 14 14290 23.02.2021- 03:48
Konu Klasör Homojen ve dar bir parti mi? 'Çok kanatlı' ve kitlesel bir parti mi? melnur 4 1207 19.04.2022- 09:10
Konu Klasör Parti mi, sınıf mı? melnur 1 2963 15.01.2018- 16:51
Konu Klasör Sosyalizmde çok parti mi? melnur 7 3926 04.08.2021- 02:31
Konu Klasör SF'den: CHP faşist bir parti mi? melnur 13 10164 17.02.2018- 20:27
Etiketler   Bolşevik,   Parti,   SFde,   bir,   karikatür.
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS