SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
Dünya nasıl yaratıldı?           (gösterim sayısı: 2.860)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.928
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

36 kere teşekkür etti.
50 kere teşekkür edildi.
Konu Yazan: melnur
Konu Tarihi: 19.09.2018- 08:32


Dünya nasıl yaratıldı? - Özdemir İnce  


Kuran Araştırmalar Grubu yöneticilerinden Maurice Bucaille, Tevrat ve Kur’an’a göre dünyanın yaratılışını araştırmış. İşte iki kutsal kitaba göre, dünyanın oluşumu ve insanoğlunun dünyada yaşamaya başlaması… Yaptığı bu. Ancak Kuran’la ilgili çalışması bana pek masumca gelmedi.

TEVRAT VE KURAN’A GÖRE DÜNYA NASIL YARATILDI ?
Dünyanın oluşumuyla ilgili birçok iddialar, konuşmalar var. Eski Ahid’e(Tevrat) göre dünyanın yaratıldığı tarih ve insanın dünyaya ayak bastığı tarih kesin olarak veriliyor. Kuran’daki evrenin oluşumu anlatılırken ise şu noktaya dikkat çekiliyor: “Kuran gökler ve yerden hangisinin önce hangisinin sonra yaratıldığını bildirmez.”

İşte Tevrat’a göre bildirilen tarihler ve Kuran’ın anlattığı evrenin mucizevî oluşumu;
Tevrat :–Eski Ahid’de göre dünyanın yaratıldığı tarih ve insanın dünyaya ayak bastığı tarih:
Eski Ahid’de verilen bilgilere dayanılarak hazırlanmış olan İbrani takvimi, bu tarihler için çok kesin rakamlar vermektedir. Buna göre 1975 miladi yılının ikinci yarısı, dünyanın yaratılışının 5736'ıncı yılının başlarını karşılıyor. Dünyanın yaratılışından birkaç gün sonra yaratılan insan, demek ki   2018 yılında 5779 yaşındadır.

Çağdaş bilim bu konuda bize ne bildiriyor?   Güneş sisteminin oluşum dönemi, hakkında bir sayı verilebilen tek dönem. Çünkü zaman içindeki yerini doyurucu bir yaklaşımla saptamaya   en elverişli olan dönem budur. Bizimle bu dönem arasında geçen zamanın, dört buçuk milyar yıl olduğu hesaplanmaktadır. Bu durumda, Eski Ahid’in verdiği bilgiler ile bilimimin verdiği bilgiler arasında büyük bir fark var.

Kuran ayetlerine göre evrenin oluşum süreci   (Prof.Dr.Yaşar Nuri Öztürk’ün çevirisinden)   şöyle:

«O küfre sapanlar görmediler mi ki gökler ve yer bitişik idi, biz onları ayırdık. Her canlı şeyi sudan oluşturduk. Hâlâ iman etmeyecekler mi?.»(Enbiya (21) Suresi, ayet 30)

EVRENİN GAZ AŞAMASI
Büyük Patlama’dan (Big Bang) sonra dünyanın, güneşin ve yıldızların hemen oluşmadığı biliniyor. Evren hiçbir yıldız oluşmadan önce bir gaz bulutu halindeydi (halindeymiş). Bu gaz bulutunun ana maddesi hidrojendi. Hidrojenden sonra ise en çok helyum vardı. Bu gaz bulutunda daha sonra meydana gelen sıkışmalar ve yoğunlaşmalar yıldızların, gezegenlerin oluşumunu sağladı. Bugünkü dünya, güneş ve yıldızlar   bu gaz bulutunun bir alt kümesiydi.
Kuran’a gelince: Fussilet (41) Suresi’nin 9, 10, 11 ve 12. Ayetleri evrenin   oluşumuna dair bilgi vermekte:

9. Ayet: “De ki: Siz, yerküreyi iki günde yaratana gerçekten nankörlük edip O’na ortaklar mı koşuyorsunuz? Alemlerin Rabbi’dir O.”

10. Ayet: “O, yeryüzüne, denge ve dayanıklık sağlayan dağları üstünden yerleştirdi. Onda bereketlere vücut verdi. Ve onda, azıklarını dört günde takdir edip düzenledi. İsteyip duranlar için eşit miktarda olmak üzere…”

11.Ayet: “Sonra buhar/duman halindeki göğe yöneldi de ona ve yerküreye şöyle seslendi: “İsteyerek veya istemeyerek gelin!” Onlar şöyle dediler: “İsteyerek geldik!”

12.Ayet: “Böylece onları, iki günde yedi gök halinde takdir edip her göğe kendi iş ve oluşunu vahyetti. Ve biz, arza en yakın göğü kandillerle ve bir korumayla donattık. İşte bunlar Azîz ve Alîm olanın takdiridir.”]

Bazı Müslümanlar 9, 10 ve 12. ayetlerdeki bilimsel tutarsızlıklara gözlerini kapatıp 11,ayeti bilimselleştiriyor.   (Kaynak: Kuran Araştırmalar Grubu, Maurice Bucaille (Fransızcadan çeviren: Doç. Dr. Mehmet Ali Sönmez):

Kuran’ın bilimsel mucizelerinin sadece, bir mucize oluşsun, Kuran’ın dediğinin doğruluğu bir gün anlaşılsın diye söylenmediğini görüyoruz. Evet, tüm bu mucizelerle Kuran’ın Allah tarafından gönderildiği, Kuran’la hiçbir kitabın yarışamayacağı ispat ediliyor. Aynı zamanda mucizeyi oluşturan ayetler çok önemli bilgiler veriyor, Allah’ın yaratışındaki inceliklere, olağanüstülüklere dikkat çekiyor. Hiçbir Kuran ayeti   “Bir gün Bush diye bir Amerikan başkanı olacak, onun oğlu da…” şeklinde haberler vermiyor. Kuran’ın, indiği dönemde bilinemeyecek olan bir bilgiyi, mucizevî   bir şekilde söylemesi tek önemli nokta değildir. Aynı zamanda bu sözün kendisi de insanlara önemli bir bilgi vermektedir.

Aynı zamanda bu sözün kendisi de insanlara önemli bir bilgi vermektedir. Bu ayeti (41- Fussilet 11) örnek alırsak, Kuran’ın 1400 yıl önceden Evren’in daha önce gaz halinde olduğunu açıklaması bir mucizedir. Fakat bir patlamayla tüm maddenin sürekli genişleyen bir şekilde Evren’i oluşturduğu bir ortamda Evren’in gaz haline mahkum olmaması, Allah’ın maddenin içine koyduğu yasalar çerçevesinde bu gazdan yıldızların, gezegenlerin, insanların, manolyaların oluşması da Allah’ın yaratılış mucizesidir.

Newton’dan sonra Güneş’in bir gaz bulutunun sıkışmasıyla oluştuğu fikirleri ortaya atıldı. Örneğin Laplace ‘Dünya Sistemlerinin İzahı’ adlı 1796 yılında basılan kitabında Güneş’in gaz bulutlarının çekim gücüyle sıkışması sonucunda oluştuğunu ve Dünya’nın Güneş’ten koptuğunu ileri sürdü. Daha sonra İngiliz fizikçi Clerk Maxwell Dünya’nın Güneş’ten koptuğuna matematiksel yaklaşımlarıyla itiraz etti. 1943 yılında Weizsocker, sonra Ter-Haar, Chandiosekhor ve Kuiper teoriler geliştirdiler. Mount Wilson ve Palamar’da teleskoplar ile yapılan gözlemler de tartışmaya dahil oldu (Dünya’nın Güneş’ten ayrılıp ayrılmadığına dair Kuran’da bir açıklama yoktur.) Dünya’nın Güneş’ten kopup kopmadığı tartışma konusu olmuştur ama Evren’in daha önce gaz şeklinde olduğu hususunda bir tartışma yoktur. Allah bizi ısıtan Güneş’i de, mavi okyanusları da, müziğin notalarını da, yemeklerin lezzetini de birbirinden hızla ayrılan gaz bulutundan yaratmıştır.

Bu adamlar son derece kurnaz vallahi. Şapkamı çıkartıyorum. 11.ayet ne diyor: “Sonra buhar/duman halindeki göğe yöneldi de ona ve yerküreye şöyle seslendi: “İsteyerek veya istemeyerek gelin!” Onlar şöyle dediler: “İsteyerek geldik!”
İlk insanlardan günümüze kadar, başını havaya kaldıran insanlar engin bulutları (“duman” halinde) görüyorlar. Duman başka, buhar başka “gaz” başka.   Keyf onların değil mi taş bile gaz olur.

İyi de gardaş, dağların oluşumunda bazı canlıların fosillerinin ne işi var da insan fosilleri yok? Bulunan insan kalıntıları neden toprak kazılarında ve mağaralarda fosil olarak değil kemik olarak bulunuyor. Demek ki insan dünyanın varoluşundan sonra ortaya çıkmış. Mağaralarda bulunan duvar resimleri 30-35 bin yaşında.

Öte yandan, “Kuran gökler ve yerden hangisinin önce hangisinin sonra yaratıldığını bildirmez.”   diye yazıyorlar. Neden bildirmiyor; yoksa bilmiyor mu?

Kuran’a göre Dünya’nın Güneş’ten kopup kopmadığı tartışma konusu ama Evren’in daha önce gaz şeklinde olduğu kesin. Nasıl oluyor bu? Allah bizi ısıtan Güneş’i de, mavi okyanusları da, müziğin notalarını da, yemeklerin lezzetini de birbirinden hızla ayrılan gaz bulutundan yaratmış… Allah, Allah!… Şu işe bak!

Aslına bakarsanız : Tevrat da, Kuran da, evren ve dünyanın yaradılışı konusunda bir allâme-i cihan değil!   Allâme-i küll (her şeyin sırrına vâkıf olan) değil! Kendi dönemlerindeki evren ve dünya bilgisi düzeyinde   bilgileri var. O kadar. Onların bu konuda herhangi bir iddiaları yok aslında. Kusur ve suç onları yorumlayanlarda; efsaneye bilimsel bir içerik yüklemek isteyenlerde.

https://www.abcgazetesi.com/yazarlar/dunya-nasil-yaratildi/haber-105134




Bu ileti en son melnur tarafından 19.09.2018- 08:33 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.928
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 23.09.2018- 04:25


Zamanında Özal da benzer bir tavrı sergilemişti. ''Onların buldukları gerçekler bizim kitabımızda yazıyor!'' Çok yaygın bir görüş bu. İnanan insanların inanmaları yetmiyor sanırım, ille de karşısındaki kişilere inandıklarının bir kanıtı olduğunu ve bu bağlamda hemen her şeyin   Kuran'da yazdığını iddia etmeleri çok yaygın.

Zamanın birinde bir komşumuzla evrenin genişlemesini konuşuyorduk. Birdenbire ve gereksiz bir şekilde bu konunun Kuran'da yazdığını ileri sürmüştü. Sonradan evine gittiğinde, ilgili olduğunu sandığı ayeti bir kağıt parçasına yazmış ve oğluyla da göndermişti. O ayetin yazdıklarından evrenin genişlediği çıkarılabilir miydi? Çok fazla soyut cümleler olduğunu hatırlıyorum. Üstelik madem Kuran'da böyle bir bilgi vardı; Evrenin genişlediği neden çok daha önce ileri sürülmedi. Kuran'ın neler yazdığı bilimsel gerçekler açığa çıktığında mı akla geliyordu? Komşumuzla o konuşmada evren konusunda nasıl bir cümle kurulursa kurulsun veya nasıl bir iddiada bulunursa bulunulsun mutlaka bir karşılığı olabilir şeklinde yanıt vermiştim. Kaos da denilse, düzen olduğu da iddia edilse, genişlediği ve hatta   daraldığı da söylense, evrenin gerçekliğinin belli bir kısmıyla örtüşebilirdi bu yorumlar. Evren böyle bir özelliğe de sahip çünkü.

Yazıyazforum'da da benzer bir tartışma olduğunu hatırlıyorum. Evrenin genişlemesinden anlaşılması gereken şeyin gökada grupları arasındaki uzayın genişlemesi olduğunu, buna karşılık gökada gruplarının ise gravitasyon nedeniyle birbirlerini çektiğini ve dolayısıyla yakınlaştığını söylemiştim. Örnekse Andromeda galaksisinin bizim galaksimiz olan Samanyolu'na yaklaştığını ve yaklaşık 250 milyon yıl sonra ( ya da 2.5 milyar yıl sonra) çarpışacaklarını ve sonuçta daha büyük bir galaksiye dönüşecekleri bir bilimsel gerçekti.

İnançlara saygı duymak gerek; inanç olarak kaldığı sürece.
İnsanlar istediğine inanabilmeli ve inandığı şekliyle her türlü ritüeli de kendince gerçekleştirebilmelidir.

Siyasal, toplumsal ve bilimsel alanda ise inançların yerinin olmaması gerekir ki, laiklik dediğimiz şey tam da budur.




Bu ileti en son melnur tarafından 23.09.2018- 04:26 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.928
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 28.09.2018- 02:02


Laikliğin bir tanımı için de evreni ve insanı anlama referansının göklerden yerlere indirilmesi denilebilir. Bu tanım bağlamında ''burjuva laikliği yıkıp sosyalist bir laikliği kuracağız'' demek hemen her konuda olduğu gibi anlayamama sorunumuzun depreşmesi ve 1923 cumhuriyetine yönelik düşmanlığın ortaya çıkmış olması demektir. Türkiye'de burjuvazi önderliğinde gerçekleştirilen laikliğin zaman içinde içinin boşaltılması ve laiklik karşıtı bir partinin de katkısıyla dünyayı anlama kılavuzunun hurafelere refere edilmesi hangi sınıfsal özne tarafından gerçekleştirilirse gerçekleştirilsin laikliğin önemini azaltmaz. Laikliğin toplumsal alandaki etkisinin ortadan kaldırılması sadece dünyayı ve insanı anlama konusunda sorunlar yaratmaz ve aynı zamanda solun ayaklarını basacağı zeminin ortadan kaldırılması anlamına da gelir. Bu yüzden laikliğin önemini her dönemde kavrayabilmeli ve bilmediğimiz konularda ahkam kesme alışkanlığının sola zarar vermekten öte bir işe yaramadığını anlamak zorundayız.



Yeni Başlık  Cevap Yaz



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör Dünya Tiyatro Günü: Bir replikle değişir dünya... melnur 3 2407 27.03.2022- 09:52
Konu Klasör BHÇ'de ışıktan madde yaratıldı... melnur 1 1282 21.06.2021- 03:25
Konu Klasör Yaratılış teorisi biyoloji kitabında... melnur 1 67 10.03.2024- 08:22
Konu Klasör Bu nasıl bir zihin yapısı, nasıl bir ruh halidir böyle... melnur 1 2418 13.05.2020- 13:17
Konu Klasör Biz bu hale nasıl geldik, nasıl kurtulacağız? melnur 3 2535 18.01.2020- 09:43
Etiketler   Dünya,   nasıl,   yaratıldı
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS