SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 5 Sayfa:   Sayfa:   «ilk   <   1   2   [3]   4   5   >   son» 
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.992
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 10.11.2013- 10:12


Tek birşey soracağım : Topal Osman'ın torunu olmayı içinize sindirdiniz mi Melnur ?

Ne topal osman adlı bir katilin "torunuyum" ve ne de Şeyh Sai adlı bir gericinin torunuyum. Ya siz?

Peki ,bu forumda bir katılımcı çıkıp ortaya böyle bir yazı yazsa,ben Topal Osman'nın manevi torunuyum dese buna izin verir misiniz?


Bu forumun yönetimini de bize bırakın. Her türlü gericiliğe karşıyız. Yapılan yorumları da bu çerçevede değerlendirmesini biliriz.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
sorgulayan
[ kamil koc ]
Yasaklı
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 08.08.2013
İleti Sayısı: 139
Konum: YurtDışı
Durum: üye uzaklaştırılmış
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: sorgulayan
Cevap Tarihi: 10.11.2013- 13:03


Hala ayni teraneler, yok efendim yazar ile birisi arasinda twitte yasanan bir olayin gazeteye yansimasiymis, suymus buymus. Yazar net bir sekilde hem ANDI övüyor hemde Topal Osman'in torunu olmayi. Diyelimki Seyh Sait bu sözde solculara göre gerici ama genede buna karsilik Topal Osmanimi savunmali?
Burada Sol Portali savunanlar neden yazarin AND hakkindaki söyleklerine tek bir cümle sarfetmiyorlar? Edemezler cünkü, neticesinde aynen onlarda aynen yazar gibi ANDI savunuyorlar, aralarindaki tek fark yazarin bunu aciktan yapmasi, oysa TKP ve savunuculari bunu simdilik utangaclik icerisnde gizlice savunuyorlar. Bu yüzden özenerek AND hakkinda asla seslerini cikartmiyorlar.
Nasilki Sol Portalin yöneticiligini K. Okuya'a ve TKP nin diger adamlarina birakiyorsak buranin yöneticiliginide tabiki size birakiyoruz sayin melnur. Ama sizde buraya irkci ve söven bir makale, söylem, cümle yapistiranlara müsaade edecekmisiniz diye sorma hakkinida bize birakacaksiniz. Vermis oldugunuz cevaptan cikan sonuc aynen Sol Portalda nelere müsaaade ediliyorsa burada da aynisi olacaktir   anlamina geliyor, yani Topal Osman'i öven ve ANDIMIZI öven yorumlara sizin "sosyalist" forumunuzda izin var anlami cikiyor.




Bu ileti en son sorgulayan tarafından 10.11.2013- 16:43 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.992
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 12.11.2013- 11:38


Yürüyen ve yürümeyen merdivenler /Yavuz Alogan

Ankaray'da sabahın erken saatlerinde çok enteresan bir olaya şahit oluyorum. İnsanlar vagondan çıkar çıkmaz başları önlerinde hızlı adımlarla yürüyen merdivenlere yöneliyorlar. Bazen merdivenler bozuk oluyor. Fakat bunu fark ettiklerinde merdiveni neredeyse yarılamış oluyorlar. Bana da çok sık oluyor. Geri dönemiyorsunuz, çünkü arkadan insanlar geliyor. İster istemez yürümeyen dik demir merdivenleri tırmanıyorsunuz. Bu arada yan tarafta tenha, geniş sahanlıklı, alçak basamaklı normal bir merdiven duruyor. Biraz uzaktan bakınca, yürümeyen daracık yürüyen merdivendeki debelenmeyle, normal geniş merdivenin tenhalığı çok tuhaf görünüyor.

Alışkanlık insan algısını perdeler. Yürüyen merdivenin bozuk olduğunu, yürümeyenin ise tenha olduğunu, gündelik alışkanlığımız yüzünden algılayamıyoruz.

Aynısı fikriyat alanında da geçerli. Sürekli tekrarlanan belirli bir düşünce biçimine zamanla alışıyorsunuz ve onu normal bulmaya başlıyorsunuz. Şu anda aklıma Hitler'in Propaganda Bakanı Joseph Goebbels geldi ama, anlatması uzun sürer...

Türkiye'de yobazlık, neo-liberalizm ve post-modernizmin eş zamanlı yükselişi, moda tabirle büyük bir "sinerji" ve bir düşünce biçimi yarattı. Bunlar hep birlikte Cumhuriyet'in "yapısökümü"nü gerçekleştirdiler. Bu arada, AKP iktidarına en büyük hizmeti sunan tarihçiler de "büyük anlatı" olarak gördükleri Cumhuriyet tarihini küçük anlatılara, fragmanlara indirgeyerek kafamızın ta içine yerleştirdiler.

Bu parçalı tarihte Mustafa Kemal zavallı İskilipli Atıf'ı hırpalayıp asmakta, dehşet saçarak hep tepeden inmekte; Lenin ve bütün devrimcilerin alkışladığı 1908 Hürriyet Devrimi bir ihanete, İttihat ve Terakki ise kana susamış bir katiller şebekesine indirgenmekte... Ayrıntılar da çok önemli: Samsun'a çıkan Mustafa Kemal aslında tutuklamakla görevli olduğu adamla Havza'da gizlice buluşup onu teşkilata katar; sonra adam Sakarya savaşından, 47. Alay'a komuta ettiği Büyük Taarruz'a kadar bütün cephelerde savaşır. Kuvvayi Seyyare döneminin bütün çetebaşıları gibi trajik bir figürdür. Fakat bize adamı sadece anakronik-liberal Ali Şükrü'yü boğarken, gençliğinde Pontus çetecileriyle savaşırken değil de "kâdim Anadolu halkları"nı boğazlarken gösterirler.

Büyük yayın imkânları sayesinde bütün bu seçilmiş tarihi anekdotlara sosyalistler dahil pek çok insanı alıştırdılar, AKP faşizmine büyük hizmette bulundular. Kalemimizi kimse kıramadı ve kıramaz; ancak bazılarımızın kafasını fazla geriye bükerek pek güzel kırdılar. "Yapısökümü" her alanda ve her konuda devam etti. Zamanla Şeyh Sait'in "faşist Kemalizm'e karşı mücadelesini öven, "Seyyit Rıza Onurumuzdur," diye pankart açan devrimciler; "Beddiüzzaman bir öncüdür" diyen popüler sosyalistler gördük. Ve alıştık, bunlar bazılarımıza entelektüel olmanın şartı gibi göründü. Bir tutam post-modern lezzet katarsak çorbamızı beğeneceklerini sanma alışkanlığı ruhumuza işledi.
Köşeleri özenle yontulmuş taş düşmanı caydırmaz, suda kaydırak olarak kullanılır.

Yapıyı söktüler, parçaları önümüze koydular ve eski yapının yerinde büyük bir boşluk oluştu.

İşte şimdi; öğrenci evlerini basıp namus denetimi yaparak, işçinin kıdem tazminatına göz dikerek, kentleri inşaat mafyasına teslim ederek, TC'leri kaldırarak, eğitimi dinselleştirerek, kadınları köleleştirerek, helal ile haramı öğreterek, sermayenin gücüyle oyları satın alarak, kendi emek kölelerini ve özel burjuvazilerini yaratarak, Kürt hareketini İslamlaştırarak o boşluğu kendi faşist ideolojileriyle dolduruyorlar.

Peki sokakları dolduran milyonlar ne yapıyor? Onlar "Büyük Anlatı"larını geri istiyorlar. Bunu yaparken de ellerinde ne varsa onu kullanıyorlar. "Kadın bizatihi insandır" lafına ben çok gülerdim, mesela. Şimdi gülmüyorum, çünkü insan olarak varolma mücadelesi veren kadınlar o lafı söyleyen adamın resimlerini taşıyorlar. Ülkeyi AKP'nin yobaz faşizminden kurtaracak olan (sosyalist devrim yapacak olan değil!) enerji ve potansiyel sadece buralarda ortaya çıkıyor.

Bu durum sadece bize mi özgü? Hayır, açın bakın Che Guevara ve Castro'yu, Simon Bolivar ve Jose Marti hakkında ne demişler? Bizimkinin neyi eksik? Korkulacak bir şey yok. Sokaktaki kitle sosyalist değil; fakat öne sürdüğü talepler sosyalistleri yakından ilgilendiriyor. Sosyalistler, o talepler için (laik eğitim, kuvvetler ayrılığı, kadına özgürlük vb.) mücadeleyi sürdürmeden, o kitlelere sosyalizmi taşıyamazlar. İşçi sınıfını hükümet yanlısı sendikaların ve tarikatların ağından kurtaracak ağırlık noktası da sokaklarda toplanan büyük kitlelerin eylemidir.

Devrimciler her zaman arzuladıkları hatta mevzilenemezler. Bazen mevziiyi çok geri bir noktada kurmaları gerekir. Çünkü cephe o noktada açılmıştır. Mevzi cephenin olduğu yerde kurulur. Cephenin çok ilerisinde mevzi kurarsanız, oturup muharebenin bitmesini beklersiniz ve sonunda telef olursunuz.

Sonuç olarak, düşünme alışkanlıklarını gözden geçirerek merdivenin yürüyüp yürümediğini algılamaya çalışmak gerekir. Daracık basamaklarda sıkışmaya gerek yok.

http://haber.sol.org.tr/yazarlar/yavuz-alogan/yuruyen-ve-yurumeyen-merdivenler-82462




Bu ileti en son melnur tarafından 12.11.2013- 11:44 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
sorgulayan
[ kamil koc ]
Yasaklı
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 08.08.2013
İleti Sayısı: 139
Konum: YurtDışı
Durum: üye uzaklaştırılmış
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: sorgulayan
Cevap Tarihi: 12.11.2013- 18:51


Yazdikca dahada batiyorsunuz sayin melnur. Irkci söylemleri savunmak adina, ANDIMIZI sab´vunmak adina kirk takla atiyorsunuz. Sizden birakin Sosyalist olmayi dogru dürüst bir solcu dahi olamaz bu kesin artik. Sayin Ayanoglu ile ayni konuma gelmissiniz tebrikler.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
redrock
[ redrock ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 15.08.2013
İleti Sayısı: 2
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: redrock
Cevap Tarihi: 12.11.2013- 19:56


Yavuz Alogan yazısında tepki ve protesto adına andımızın okunması hakkında eldeki malzeme bu demiş, andımızın içeriğini savunma adına bir şey göremedim.




Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
sorgulayan
[ kamil koc ]
Yasaklı
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 08.08.2013
İleti Sayısı: 139
Konum: YurtDışı
Durum: üye uzaklaştırılmış
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: sorgulayan
Cevap Tarihi: 13.11.2013- 01:30


Alıntı Çizelgesi: redrock yazmış

Yavuz Alogan yazısında tepki ve protesto adına andımızın okunması hakkında eldeki malzeme bu demiş, andımızın içeriğini savunma adına bir şey göremedim.



Adamcagic acikca andin okunmasindan etkilendigini söylüyor, andi kücümseyenlerin, cocukca bulanlarin asla sosyalist ve devrimci olamayacagini söylüyor. Daha ne demesini bekliyorsunuzki iceriginide dogru buldugunu anlayabilesiniz? Ben ne cocukca görüyorum nede kücümsüyorum acikca irkci ve söven buluyorum andi. Yazar iyi buldugunu utancindan farkli yöntemlerle söylemis, ama cok yakinda bu utangancliklari gidecek ve diger nasyonal solcular gibi aciktan savunacaklar.




Bu ileti en son sorgulayan tarafından 13.11.2013- 01:33 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
Lora
[ Aydınlanma Savaşçısı ]

Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 17.08.2013
İleti Sayısı: 77
Konum: YurtDışı
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: Lora
Cevap Tarihi: 13.11.2013- 11:58


Alıntı Çizelgesi: melnur yazmış

TC'leri kaldırarak,


Son yazısı da sorunlu. Biz sosyalistler olarak, Kemalistler gibi hiç bir zaman TC'yi savunmadık. Bu yazarın yazıları artık Sol Gazetesinde olmamalı.




Bu ileti en son Lora tarafından 13.11.2013- 11:59 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.992
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 13.11.2013- 12:45





[size=2]Son yazısı da sorunlu. Biz sosyalistler olarak, Kemalistler gibi hiç bir zaman TC'yi savunmadık. Bu yazarın yazıları artık Sol Gazetesinde olmamalı.[/size]



AKP'nin "andımız"ı kaldırması, TC tabelalarını indirmesi alkışlanmalı mı yani? Böyle yapıldığında doğru bir komünist tavır mı gösterilmiş olur?



Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 5 Sayfa:   Sayfa:   «ilk   <   1   2   [3]   4   5   >   son» 



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Benzer konu yok
Etiketler   ANDIMIZ
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS