SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 5 Sayfa:   Sayfa:   «ilk   <   1   2   3   [4]   5   >   son» 
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
sorgulayan
[ kamil koc ]
Yasaklı
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 08.08.2013
İleti Sayısı: 139
Konum: YurtDışı
Durum: üye uzaklaştırılmış
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: sorgulayan
Cevap Tarihi: 13.11.2013- 15:06


Alıntı Çizelgesi: melnur yazmış




[size=2]Son yazısı da sorunlu. Biz sosyalistler olarak, Kemalistler gibi hiç bir zaman TC'yi savunmadık. Bu yazarın yazıları artık Sol Gazetesinde olmamalı.[/size]



AKP'nin "andımız"ı kaldırması, TC tabelalarını indirmesi alkışlanmalı mı yani? Böyle yapıldığında doğru bir komünist tavır mı gösterilmiş olur?

AKP'nin her uygulamasinin tersini savunmanin geregi nereden cikiyor? Siz bir seyi savunurken kendi düsüncenize görmi yoksa AKP'ye endekslimi yapiyorsunuz?

T.C tabelalarini, "ANDIMIZI" savunuyormusunuz yoksa söven ve irkci icerikli oldugunu kabul edip karsimi geliyorsunuz?

Yukaridaki sorunuz bir solcu icin, Sosyalist ve Komunist icin utanc verici. Ama tabiiki sizin icin degil, cünkü siz resmen nasyonal sosyalist oldugunuzu artik gizleyemiyorsunuz bile.





Bu ileti en son sorgulayan tarafından 13.11.2013- 15:07 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
Lora
[ Aydınlanma Savaşçısı ]

Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 17.08.2013
İleti Sayısı: 77
Konum: YurtDışı
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: Lora
Cevap Tarihi: 13.11.2013- 17:31


Alıntı Çizelgesi: melnur yazmış
AKP'nin "andımız"ı kaldırması, TC tabelalarını indirmesi alkışlanmalı mı yani? Böyle yapıldığında doğru bir komünist tavır mı gösterilmiş olur?



AKP'nin her yaptığı yanlış olacak diye bir şey yok. Komünistler, pozisyonunu AKP'ye göre belirlemez. Ancak AKP'nin yaptığı doğru icraatlar varsa, karşı çıkmanın pek bir anlamı yok. Örneğin Güneydoğu'daki Olağanüstü Hal uygulamasını AKP kaldırdı. Fakat sırf AKP kaldırdı diye, biz Komünistler, OHAL'i mi savunacağız? Tutup alkış tutmayacağız, propagandasını yapmayacağız. Yalnız karşı çıkmak da son derece anlamsız.

Okullarda öğrencilere zorla sabahları ant içirmek kadar yanlış bir durum olamaz. Hele hele sözünü ettiğimiz ant, Türk Milliyetçiliğini içeriyorsa; hiç düşünmeden kaldırmak en doğrusu. Bu ülkeye TC ismini sosyalistler vermedi, sosyalist bir iktidarda da TC ismi olmayacak. Sosyalist Cumhuriyet ya da Sosyalist Anadolu Cumhuriyeti vs. olur. Kesinlikle TC gibi ayrıştırıcı, Türklüğü önplana çıkaran isimler olmamalı.

Biz sosyalistiz. Her türlü milliyetçi düşünceye karşı olmak zorundayız. Sınıf ekseninde siyaset yapıyorsak, milliyetçi olgulara karşı mücadele etmeliyiz. Kemalizm tarihsel ilerleme dedik. Yalnız biz Kemalist değiliz. Kemalizmle bir bağımız yok. Kemalist Cumhuriyetin inkarcı, asimilasyoncu, ötekileştirici fikirleri Kemalistlerin olsun. Biz, sosyalizmi savunmaya, milliyetçiliğe, Türkçülüğe karşı mücadele etmeye ve bu konuda toplumu aydınlatmaya devam edeceğiz.




Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.993
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 13.11.2013- 18:51


Biz sosyalistiz. Her türlü milliyetçi düşünceye karşı olmak zorundayız. Sınıf ekseninde siyaset yapıyorsak, milliyetçi olgulara karşı mücadele etmeliyiz. Kemalizm tarihsel ilerleme dedik. Yalnız biz Kemalist değiliz. Kemalizmle bir bağımız yok. Kemalist Cumhuriyetin inkarcı, asimilasyoncu, ötekileştirici fikirleri Kemalistlerin olsun. Biz, sosyalizmi savunmaya, milliyetçiliğe, Türkçülüğe karşı mücadele etmeye ve bu konuda toplumu aydınlatmaya devam edeceğiz.


Bilimsel sosyalizmi savunan bir kişi veya örgüt-parti için milliyetçiliğin savunulması söz konusu olamaz. Sosyalist mücadele sınıf mücadelesi ekseninde yürütülür, milliyetçilik ise ulus-millet çerçevesinde sınıfların üzerinden atlayarak...   Türkçülük ve Kemalizm konusunda da bu başlıkta pek bir şeyler söylemeye gerek yok. Zaten hemen her başlıkta bunları konuşuyoruz. Bir sosyalistin milliyetçi, türkçü ya da kemalist olması beklenmeyeceğine göre, bu tür başlıklarda konuyu buralara sıkıştırmadan tartışabilmenin bir yolunu da bulmak zorundayız. Bu olmadığında solu içinde bulunduğu sıkışmışlıktan kurtarabilmek de pek mümkün olmayacaktır.

AKP'nin her yaptığı yanlış olacak diye bir şey yok. Komünistler, pozisyonunu AKP'ye göre belirlemez. Ancak AKP'nin yaptığı doğru icraatlar varsa, karşı çıkmanın pek bir anlamı yok. Örneğin Güneydoğu'daki Olağanüstü Hal uygulamasını AKP kaldırdı. Fakat sırf AKP kaldırdı diye, biz Komünistler, OHAL'i mi savunacağız? Tutup alkış tutmayacağız, propagandasını yapmayacağız. Yalnız karşı çıkmak da son derece anlamsız.

Okullarda öğrencilere zorla sabahları ant içirmek kadar yanlış bir durum olamaz. Hele hele sözünü ettiğimiz ant, Türk Milliyetçiliğini içeriyorsa; hiç düşünmeden kaldırmak en doğrusu. Bu ülkeye TC ismini sosyalistler vermedi, sosyalist bir iktidarda da TC ismi olmayacak. Sosyalist Cumhuriyet ya da Sosyalist Anadolu Cumhuriyeti vs. olur. Kesinlikle TC gibi ayrıştırıcı, Türklüğü önplana çıkaran isimler olmamalı.


Y.Alogan'ın iki yazısı da okunduğunda "topal Osman'ın torunu" olduğunu söylediği ve bunu da kızgınlıkla söylediğine inandığım cümlesi dışında yazılardaki anlatılmak istenen düşünceye katılıyorum. Daha özenli bir dil kullanılabilirdi, bunu daha önce de söylemeye çalışmıştım. Ama öyle bir hale geldik ki, yazının bütünlüğünde anlatılmak istenen şey, hep ıskalıyoruz.

İdeoloji önemli. Kendisine solcu sosyalist diyen bir kişinin veya partinin savunageldiği ideolojinin bütünselliğni içermesi de çok önemli. Şunu da ekleyebiliriz: Bugün çeşitli konularda anlaşmazlığa düşen ve bu yüzden amip gibi bölünerek paramparça bir görünüm veren sosyalist solun, sadece ideoloji çerçevesinde konuşması, eminim bu ayrılıkları en minimum düzeye de indirecektir. Ama iş siyasete geldiğinde ayrılıklar çok fazla gerçekleşmekte, türkiye sosyalist solu da bu darmadağın görüntüden bir türlü sıyrılamamaktadır. Sorun da bu noktada ortaya çıkmaktadır.

Sosyalistler sınıf mücadelesi yürütür diyoruz. Hiç bir şekilde başka bir konuyu bu sınıfsal mücadelenin önüne koyamaz diyoruz. Peki neden böyle? Ya da bu ideolojik konumlanış, siyasi pratiğe nasıl yansımalı? Örnekse, herhangi bir siyasi iktidarın yaptıklarına "bu doğru", "bu yanlış" diyerek mi? Burjuvaziye yol göstermek bizim işimiz mi?

Kendini koşullar çerçevesinde legale taşımız bir komünist partinin tek bir derdi olabilmeli. Sınıfa, emekçi halka aydınlanmacı, sol, sosyalist bir doğrultu verebilmektir. Bunun da yolu, kitleyi yığınsal olarak sosyalist bir bilince kavuşturmak değildir. Eğer böyle düşünüyorsak, o parti görevini yerine getiremeyecek demektir. Çünkü böyle şey hiç bir ülke, zaman ve koşulda gerçekleşemez. Bir ülkenin ekonomik koşulları ne kadar kötü olursa olsun, gerçekleşemez. Ülkemizde de böylesine somut bir gerçeklik vardır. Öncelikle bu somut gerçekliğin görülmesi gerekiyor.

İkinci soru şu olmalı; kitle yığınsal olarak sosyalist bir bilince sahip olamayacaksa, "sınıf mücadelesini savunuyorum" demenin somut karşılığı olan siyasi devrim perspektifini savunmak ne anlama geliyor? Bir başka deyişle, ideolojimizin gereği olarak sınıf, emekçi halk bu yola nasıl kanalize olacak? BU doğrultuyu nasıl kazanacak? Bu konuda öncü tarafından yapılması gereken şey nedir?

Üçüncü konu ise AKP'nin kendisidir. Gerici bir faşizmi bu ülkede egemen kıldığı vb. ( Detaya gerek yok. Hemen her başlıkta bunu konuşuyoruz.) Bu ülkede AKP gericiliğine karşı ayaklanan milyonlarla bağ kurmak bu yüzden önemlidir. Bu aşama, ideolojik konumlanışın siyasi araçlar yoluyla o "ilerici" kitleyle ilişki içine girmesi, ona doğrultu kazandırması ve elbette içlerinden devrimci kadrolar çıkarmasıdır. Bunu yapabilmesinin yolu da, yani kitleyle ilişki içine girmesinin yolu da "karşılıklı bir alışveriş" içine girmektir. Siyaset böyle bir şeydir zaten. Siyaset, sokağa çıkmak ve bir ölçüde kirlenmeyi göze alabilmektir. Siyasi dildeki tanımlamasıyla ödün vermek demektir. Bu ödün verme, elbette ideolojiden ödün vermek değildir. Ama karşılıklı ilişki aynı zamanda karşınızdakinden de bir şeyler öğrenmek ve ona göre tutum almak demektir. Bunu yapamadığınızda o kitleyle ilişki kurmak, bağ kurmak da mümkün olmayacaktır.

Yavuz Alogan yazısını bu noktada kuruyor. Kitlenin (GEZİ'nin) kalkışma sırasında yanı başında ne bulursa, onu kullandığını, o söylem ve sembollere sarıldığını belirtiyor. Yani nesnel bir saptamada bulunuyor. Doğrusu da budur. Sosyalist solun bu sıkışmışlıktan sıyrılmasının yolu da budur. GEZİ'de gördüğümüz somut gerçeklik ay-yıldızlı bayrağın bu kalkışmanın sembollü olduğudur. Bu noktada bir sosyalist öncünün bu sembolden yola çıkarak GEZİ'i dışlaması sözkonusu olabilir mi? "Andımız"ın kaldırılması eğer o ayaklanma öncesinde ortaya çıksaydı, hiç kuşkunuz olmanız, o kitle pek çok direniş bölgesinde o andı da okuyacaktı. vb.

Pek çok örnek verilebilir. Liboşların yaklaşım biçiminden sıyrılmak gerek. AKP'nin dinci faşizmine karşı ayaklanan bir kitle varken, bir sosyalist parti bu kitlenin dinamizmini ve eylemselliğini olabildiğince öteye taşımalıdır. AKP TC'yi kaldırıyor, kitle buna tepki mi koyuyor, bu konuda gereken ajitasyon ve propaganda yapılmalıdır. AKP andımız'ı mı kaldırıyor, aynı şekilde. BU tavır, ne andın savunulması ve ne de sosyalist türkiye hedefinden vazgeçildiği, milliyetçi, türkçü bir çizgiye gelindiği anlamına gelmez. İdeojinin siyasete taşınması ajitasyon ve propagandayla olur. Buna yönelik siyasi araçlar geliştirmeyle olur. Kitlenin nesnel durumunu göz önüne almakla olur. O nesnel durum, kitleye yanında bulduğu sembollerle bir karşı duruşa yöneltiyorsa, sosyalist örgütlenmenin alacağı tavır "sosyalistler milliyetçi ve türkçü olamazlar" şeklinde bir kolaycılık olmamalı

NOT: Çıkmam gerek. Aceleyle yazdım. Umerım ne söylemek istediğimi anlatabilmişimdir. Sonradan devam da edilebilir.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
Lora
[ Aydınlanma Savaşçısı ]

Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 17.08.2013
İleti Sayısı: 77
Konum: YurtDışı
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: Lora
Cevap Tarihi: 13.11.2013- 19:23


Burjuvaziye yol göstermek bizim işimiz değil. Zaten benim böyle bir şey kastetmediğimi siz biliyorsunuz. Burjuvazi, sınıfsal çıkarlarını düşünerek hareket etme ihtiyacındadır. Bu bağlamda sermaye, var olan konumu daha da güçlendirmek, sermayesine sermaye katmak için; emekçi sınıfın üstüne gitmek, haklarını gaspetmek için burjuva partileri iktidara getirir ve var olan konumlanışını sürdürür.

Madem burjuvaziden yola çıktık. Biz sosyalistler, Kemalizmi burjuvazinin demokratik devrimci atılımı olarak görmüyor muyuz? Buna rağmen, tarihsel ilerleme olduğu konusunda hem fikir değil miyiz? Evet öyle. Peki biz bunu yaparken, burjuvazinin araçlarını tamamen benimsemiş mi oluyoruz? Elbette hayır. Her şeyi yerli yerine oturtuyoruz.

AKP de burjuva düzen bekçisi bir parti. AKP'nin politikaları halk düşmanlığı, emekçi sınıf karşıtlığı üzerine kurulmuştur. Ayrıca ortada geçmişin merkez sağ partilerinden farklı bir proje var. AKP'ye karşı çıkmak, aynı zamanda Amerikancı, piyasacı, gerici, halk düşmanı bir projeye, misyona karşı durmak manasına geliyor. Gelgelelim AKP, kafasındaki ümmetçi anlayışa uygun olarak ulus devlet yerine koyduğu dini yönetim şekline. Evet şu anda AKP, kurmak istediği ümmetçi ikinci cumhuriyet için, kemalist cumhuriyette var olan ulus devletçi, milliyetçi bütün isimlere, marşlara, öğelere savaş açmıştır. Bunun bilincinde olarak, solun durması gereken yer; ümmetçi anlayışın karşısına milliyetçiliği koymak değil. İkisinin yanlış olduğunu, çözümün emekçi sınıfın işbirliğinde olduğunu yüksek sesle haykırmak. Ne 1923'lerin cumhuriyetini canlandırmak halkın sorunlarını çözer, ne de iktidarın 1500 sene önceki dogmatik fikirleri...



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
sorgulayan
[ kamil koc ]
Yasaklı
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 08.08.2013
İleti Sayısı: 139
Konum: YurtDışı
Durum: üye uzaklaştırılmış
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: sorgulayan
Cevap Tarihi: 13.11.2013- 19:28


Sayin melnur, kendi celiskilerinizi dahi göemiyorsunuz, yazdikca dibe vuruyorsunuz. Bosuna "biz sosyalistiz" demeyin cünkü asla degilsiniz, ama nasyonal bir soyalistim diyebilirsiniz.

Bakin neler demissiniz görelim:

[quote]

[size=2]AKP'nin "andımız"ı kaldırması, TC tabelalarını indirmesi alkışlanmalı mı yani? Böyle yapıldığında doğru bir komünist tavır mı gösterilmiş olur?[/size]
[/quote]
Ve arkasindan gelen tepkiye karsilikta

[quote="melnur"]
[size=2][b]Biz sosyalistiz. Her türlü milliyetçi düşünceye karşı olmak zorundayız. Sınıf ekseninde siyaset yapıyorsak, milliyetçi olgulara karşı mücadele etmeliyiz. Kemalizm tarihsel ilerleme dedik. Yalnız biz Kemalist değiliz. Kemalizmle bir bağımız yok. Kemalist Cumhuriyetin inkarcı, asimilasyoncu, ötekileştirici fikirleri Kemalistlerin olsun. Biz, sosyalizmi savunmaya, milliyetçiliğe, Türkçülüğe karşı mücadele etmeye ve bu konuda toplumu aydınlatmaya devam edeceğiz. [/b]




[b]AKP'nin her yaptığı yanlış olacak diye bir şey yok. Komünistler, pozisyonunu AKP'ye göre belirlemez. Ancak AKP'nin yaptığı doğru icraatlar varsa, karşı çıkmanın pek bir anlamı yok. Örneğin Güneydoğu'daki Olağanüstü Hal uygulamasını AKP kaldırdı. Fakat sırf AKP kaldırdı diye, biz Komünistler, OHAL'i mi savunacağız? Tutup alkış tutmayacağız, propagandasını yapmayacağız. Yalnız karşı çıkmak da son derece anlamsız.

Okullarda öğrencilere zorla sabahları ant içirmek kadar yanlış bir durum olamaz. Hele hele sözünü ettiğimiz ant, Türk Milliyetçiliğini içeriyorsa; hiç düşünmeden kaldırmak en doğrusu. Bu ülkeye TC ismini sosyalistler vermedi, sosyalist bir iktidarda da TC ismi olmayacak. Sosyalist Cumhuriyet ya da Sosyalist Anadolu Cumhuriyeti vs. olur. Kesinlikle TC gibi ayrıştırıcı, Türklüğü önplana çıkaran isimler olmamalı.[/b]







Pek çok örnek verilebilir. Liboşların yaklaşım biçiminden sıyrılmak gerek. AKP'nin dinci faşizmine karşı ayaklanan bir kitle varken, bir sosyalist parti bu kitlenin dinamizmini ve eylemselliğini olabildiğince öteye taşımalıdır. AKP TC'yi kaldırıyor, kitle buna tepki mi koyuyor, bu konuda gereken ajitasyon ve propaganda yapılmalıdır. AKP andımız'ı mı kaldırıyor, aynı şekilde. BU tavır, ne andın savunulması ve ne de sosyalist türkiye hedefinden vazgeçildiği, milliyetçi, türkçü bir çizgiye gelindiği anlamına gelmez. İdeojinin siyasete taşınması ajitasyon ve propagandayla olur. Buna yönelik siyasi araçlar geliştirmeyle olur. Kitlenin nesnel durumunu göz önüne almakla olur. O nesnel durum, kitleye yanında bulduğu sembollerle bir karşı duruşa yöneltiyorsa, sosyalist örgütlenmenin alacağı tavır "sosyalistler milliyetçi ve türkçü olamazlar" şeklinde bir kolaycılık olmamalı

NOT: Çıkmam gerek. Aceleyle yazdım. Umerım ne söylemek istediğimi anlatabilmişimdir. Sonradan devam da edilebilir.[/size]
[/quote] cevabinizi okuyoruz. Bu cevaptaki diger satir aralarini sildim cünkü konuyla alakasi yok, yani sadece kendi milliyetci bakis acinizi ört bas etmek amaciyla yazdiginiz bir yorum.

Bir tarftan AKP'nin "andimizi" ve tabelalardan T.C. yi kaldirmasini alkislamalimiyiz diye soruyorsununz ve böyle bir davranis komunist bir tavirmidir diyorsunuz arkasindan tabiiki andimizin kaldirilmasi dogru diyorsunuz, T.C. ismini Sosyalistlerin vermedigini dolayisiyla kaldirilmasinin dogru oldugunu söylüyorsunuz ama yorumunuzun sonunda ise AKP'nin T.C. yi kaldirmasina, "andimizi" kaldirmasina karsin ise ajitasyon yapilmasi gerekli diyorsunuz ve böyle bir davranis sol ile sosyalist durusa ters düsmüyormus. Yemede yaninda yat. Siz ya ne yazdiginizi bilmiyorsunuz veya gercekten insanlari ahmak saniyorsunuz.

Karsi geldiginiz, kaldirilmasi gerektigini söylediginiz bir olgunun, siyasetin,.... sizin disinizdaki bir parti veya iktidar tarafindan yapildiginda neden böyle 180 derece dönüs yapipta tam tersini savunuyorsunuz? Büyük bir ihtimal böyle bir davranisi son günlerde bayagi savundugunuz IP'nin lideri Perincek beyefendiden örnek almisa benziyorsunuz.




Bu ileti en son sorgulayan tarafından 13.11.2013- 19:37 tarihinde, toplamda 2 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.993
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 13.11.2013- 21:10


"Evet şu anda AKP, kurmak istediği ümmetçi ikinci cumhuriyet için, kemalist cumhuriyette var olan ulus devletçi, milliyetçi bütün isimlere, marşlara, öğelere savaş açmıştır. Bunun bilincinde olarak, solun durması gereken yer; ümmetçi anlayışın karşısına milliyetçiliği koymak değil. İkisinin yanlış olduğunu, çözümün emekçi sınıfın işbirliğinde olduğunu yüksek sesle haykırmak. Ne 1923'lerin cumhuriyetini canlandırmak halkın sorunlarını çözer, ne de iktidarın 1500 sene önceki dogmatik fikirleri..."

Başka bir şey söylemeye çalışmıştım. Sosyalist şöyle olmalıdır, böyle olmalıdır konusunu ideolojik zeminde hallediyoruz zaten. Burada problem yok ki, AKP'nin dinci faşizmine karşı çıkarken milliyetçiliği-türkçülüğü de ileri sürmüyoruz. Kitleyle bağ kurmaktan söz ediyorum. Yani GEZİ'den. Yani ODTÜ direnişinden. Yani AKP karşıtlığı üzerinde ayaklanan kitleden...Eğer o kitleyle bir bağ kurmak, bir ilişki içine girmek durumundaysan o kitlenin sembollerine, veya kendini ifade ediş biçimine kulak asmalısınız. Legale çıkmış bir komünist partinin eğer kitleyi daha sola çekme gibi bir derdi varsa, başka türlüsü mümkün değildir. Gerekiyorsa kitlenin bilincinde "önemli" olan bu semboller, marşlar, liderler konusu üzerinden ajitasyon yürütülür ve propagandalar yapılır. Amaç o kitleyi siyasete çekmek, bir şekilde girmişse daha ileri taşımak, eylemsellik üzerinden kemikleşmesini sağlamak. Böyle bir ortam yaratılmadan zaten o kitle içinde bilinçli kadrolar yaratabilmek mümkün değildir. GEZİ olayı boyunca AKP karşıtlığı üzerindeki eylemselliğin süregelmesinin başkaca bir yolu da bana göre yoktur.

"SAf ideolojik" bir tutum da takınılabilir, komünist ideolojiyi hiç "kirlenmemesi" için bir fanus içine de sokabiliriz, sosyalist ideolojinin ne olduğu, sembollerinin neler olması gerektiğini de bildirilerle, gazetelerimizle ya da dergi kitaplarımızda hiç bir taviz vermeyerek de anlatmaya çalışabiliriz. Hatta onlarca sosyalist örgütle bu konuda ideolojik bir tartışmaya da girebilir ve hangimizin daha devrimci, daha sosyalist ve daha "saf ideolojik" bir tutum aldığı konusunda polemik içine de girebiliriz. Ve böyle yapıldığında hiç kimse size ne sosyal şoven diyebilir,oportünist ve ne de Kemalist!

Zaten böyle yapılmıyor mu?
ZAten böyle yapıldığı için sol bu denli etkisiz ve güçsüz değil mi?



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
Lora
[ Aydınlanma Savaşçısı ]

Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 17.08.2013
İleti Sayısı: 77
Konum: YurtDışı
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: Lora
Cevap Tarihi: 14.11.2013- 08:38


Neden ilkelerimizden taviz verelim? Ayrıca Kemalist gibi gözükerek sosyalist bir hedefe nasıl koşabiliriz? Kemalistler, sosyalist gibi gözükmüyor ama nedense sosyalistler, ilkelerinden taviz versin, silikleşsin istiyorsunuz.

Bakınız CHP, şu anda Kemalist, uluşçu çizgiden neoliberal bir çizgiye doğru dönüşüm içine girdi. CHP bu şekilde iktidara gelirse Kemalizm değil neoliberalizm iktidara gelecek. Ayrıca laik yönü de budanmış bir CHP var karşımızda. Mustafa Sarıgüller gibi neoliberallerin partiden istanbul anakent belediye başkan adaylığı boşuna değil. Bunun sonrası var. Gerçi Kılıçdaroğlu döneminde de CHP'nin artık ne bir duruşu, ne de ilkesi kaldı. Milliyetçiliği yönünü beğenmesem de eski CHP daha laik, daha anti emperyalistti. 1 Mart tezkeresindeki tavrı, türbana, tarikatlara karşı ciddi bir duruşu vardı. Şu an ANAP'laşmış bir CHP var. Ve çok parçalı bir CHP ama son söz genelde neoliberal kesimin oluyor.




Bu ileti en son Lora tarafından 14.11.2013- 08:38 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
sorgulayan
[ kamil koc ]
Yasaklı
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 08.08.2013
İleti Sayısı: 139
Konum: YurtDışı
Durum: üye uzaklaştırılmış
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: sorgulayan
Cevap Tarihi: 14.11.2013- 14:13


Sayin melnur bosuna kürek salladiginizi hala göremiyormuusnuz? Yaptiginiza siyasi alanda oportünistlik denilir, takkiyecilik denilir.
Bir taraftan ne 1923 ün Cumhuriyetini savunuyoruz diyorsunuz diger tarftan ise ayni Cumhuriye'tin kazanimlarindan bahsediyorsunuz, 29 Ekimde meydanlara cikiyorsunuz ve "Atatürkün askerleriyiz, andimizi kaldiramazsiniz, hepimiz Türküz,....." gibi söven ve milliyetci sloganlar atan IP ve benzerlerinin yaptigi Tandogan mitingine Kadiköy'den selam yolluyorsunuz. Ellerinize Tü+rk bayraklarini alarak "bayragi tekrar fasistlerin elinden aldik" diye propaganda yapiyorsunuz,..... Sanki o Türk bayraginin verdigi simge ve anlam irkci ve söven degil. Sonra SolPortal'da andimizi öven makaleler cikiyor,......

Simdi hala siz yok biz hem AKP'nin gericiligine hemde andimiza, .... karsiyiz diyorsunuz. Bu yalanlariniza kendiniz dahi inanmiyorsunuz.



Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 5 Sayfa:   Sayfa:   «ilk   <   1   2   3   [4]   5   >   son» 



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Benzer konu yok
Etiketler   ANDIMIZ
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS