Konu Tarihi: 14.06.2014- 22:43

---

ÖDP: Dış Politikada Mezhepçi, Fetihçi, Maceracı Anlayışa Son


IŞİD'in Musul işgali ve katliamlarına ilişkin bir açıklama yapan ÖDP, cihadist katlimacılar kadar sorumlunun Erdoğan ve AKP olduğunun altını çizdi.

Eş Genel Başkanlar Alper Taş ve Bilge Seçkin Çetinkaya tarafından yapılan açıklamanın tam metni:

"IŞİD’in Musul şehrinde kurduğu hakimiyet, bölge açısından yeni bir çatışma dinamiğini de geliştiriyor.
 
Ortaya çıkan bu tablonun sorumlusu bölgeyi iç savaş güçleri eliyle “düzenlemeye” çalışan Amerikan emperyalizmi ve başta AKP olmak üzere, işbirlikçi bölgesel güçlerdir.
 
Bugün silah geri tepmeye başlayınca, IŞİD’e karşı mücadeleden söz edenler Suriye’deki iç savaşın derinleştirilmesi için yıllardır cihadist çeteleri para ve silah yardımıyla palazlandırdılar.
 
AKP, bölge içerisinde etkinliğini arttırmak için özellikle Suriye iç savaşının doğrudan bir parçası geldi. Cihadist güçlerle ittifak içerisinde, ülkemizi savaşın üssü haline getiren AKP bugün ortaya çıkan tablonun sorumlularındandır.
 
Ortadoğu bugün, çoklu savaşların yaşandığı bir felaketler bölgesine dönüşmüştür. Etnik ve mezhepsel farklılıklar bir iç savaş dinamiği olarak ortaya çıkmıştır. Tam anlamıyla bir parçalanma adım adım yaşanmaktadır.
 
Harap edilmiş bu topraklar bugün acının ve vahşetin merkezi haline getirilmiştir. Bunun değişebilmesi bugün de bölgeyi bu parçalanmaya sürükleyenlerin gücüyle, ittifakları ile sağlanamayacaktır.
 
Kifayetsiz muhteris AKP’nin boş tehditlerinin ötesinde yapabileceği hiç bir şey kalmamıştır. AKP politikaları bölgede tamamen iflas etmiş, çökmüştür. Mezhepçi, fetihçi politikalarının sorumlusu Erdoğan ve Davutoğlu bu politikaların hesabını vermelidir.
 
Türkiye Konsolosluğu’ndakiler göz göre göre rehin verilmiştir. Umut ediyoruz ki katliamcıların rehin aldığı tır şoförleri ve Konsolosluk görevlileri ve aileleri en kısa zamanda sağ salim kurtulur. Türkmenlerin, Kürtlerin, Arapların ve tüm Ortadoğu halkının can ve mal güvenliği en kısa zamanda sağlanır.
 
Bu gelişmeler ülkemiz için de önemli bir işarettir. Etnik ve mezhepsel siyasetin sonuçları ortadadır. İç barışın sağlanması bölgesel gelişmeler karşısında da oldukça önemlidir. Öte yandan ülkemizde AKP ile temsil edilen ve bölgeyi bir kan gölüne çeviren mezhepçilik karşısında gerçek bir laikliğin demokrasinin ve özgürlüğün en önemli teminatlarından birisi olduğu da bir kez daha görülmektedir."