SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
Komün barikatlarında Türk fesleri           (gösterim sayısı: 2.242)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
umut
[ umut yarın ]
Yasaklı
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 12.09.2013
İleti Sayısı: 3.105
Konum: Gizli
Durum: üye uzaklaştırılmış
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Konu Yazan: umut
Konu Tarihi: 15.03.2015- 12:07


Komün barikatlarında Türk fesleri
Mehmet Bozkurt



Kemal, Nuri, Reşat, Refik, Ayetullah ve Mehmet beyler…6 kişi, örgüt kurmak için yeterli sayı olmalı .En yaşlısı Tasvir-i Efkâr gazetesinden Kemal oluyor; Namık Kemal, 25 yaşında. En genci, en deli fişeği, en ihtilâlcisi Mehmet, 20 yaşında… Namık Kemal “kalem”in gücüne inanırken; Mehmet, en genç olanı,   zorun gücüne inanıyor, ”tabancasız katiyen olmaz” diyor.   Böyle olunca, büyük Fransız Devrimi’nin ayrıntılı ve coşkulu takipçisi Agah Efendi, Mehmet’e   fikriyatına uygun bir lakap takıyor: Robespiere…

Robespiere Mehmed’in, böylece yazmanın sakıncası yok, babası Sağır Ahmet Paşa’nın Yeniköy’de şimdilerde Sabancı ailesinin sahipliğini yaptığı aynı adla anılan yalı/köşkte bir araya geliyorlar. İkinci gün Belgrat Ormanı’nda toplanma kararı alıyorlar. Toplantı piknik görüntüsü altında yapılıyor. Yenilip içiliyor, piknik dönüşünde bir örgütleri vardır artık: Yeni Osmanlılar Cemiyeti.

1865 yılının 7 Haziran’ında kurulan örgütün bir programı ve tüzüğünün olup olmadığı bilinmiyor. Ancak Namık Kemal’in Muhbir gazetesinde yayınlanan bir mektup var. Bu mektup Padişah Abdülaziz’e hitaben, Yeni Osmanlılar Cemiyeti’nin “hami”si Mustafa Fazıl Paşa tarafından yazılmış. Yenilikçilerin hedefini özetlemiş. Program olmalı: “Hünkârım imparatorluğu kurtarınız meşrutiyeti ilan ediniz.”

Yeni Osmanlılar Cemiyeti’nin meşrutiyet hedefinde anlaştıkları söylenilebilir. Ancak, temsil, “Namık Kemal” adını taşıyan ünlü biyografinin yazarı Mithat Cemal Kuntay, Yeni Osmanlılar Cemiyeti üyelerinin, sadece Sadrazam Ali Paşa’ya olan husumetlerinde firesiz bir şekilde ortaklaştıklarını yazar.

Mehmet, Nuri ve Reşat’ı Paris yoluna düşüren de Cemiyet’in adını duyduğunda cinleri başına üşüşen Ali Paşa’ya yönelik suikast hazırlığının ihbarı olmuştur. Çok açık değil ama bazı kaynaklar ihbarcının kuruculardan Ayetullah olduğunu yazar. Hatta Mehmed’in bunu duymasıyla “vuracağım puştu” dediği, ancak gelen bilginin   “alaca karanlık” olması nedeniyle Mehmed’in ikna edildiği, Ayetullah’ın bu sayede yakayı kurtardığı   yazıların ilavesidir.

Bunun biraz öncesi var. Öncesinde, Namık Kemal ve Ziya Bey’in   ardından “Sarıklı İhtilalci” olarak tarihe geçecek olan Ali Suavi’nin, 1878’de Abdülhamid’e suikast için Çırağan Sarayı’nı bastığında kafasına sopayla vurularak öldürülecektir, Paris’in yolunu tutması var. Namık Kemal, giderayak olmalı, şair bu, ne dese yeridir, milletin duyarsızlığı şurasına gelmiş olmalı ki yazmış işte. O   yazdıktan sonra benim aktarmam kabalık olmaz sanırım, kaynaklara göre şunları söyleyesiymiş: “Vakıa, devlet kapısında geçinen İstanbul halkının kıçına turp sokulsa harekete mecalleri olmayacak!”
Artık Yeni Osmanlılar Fransa’da sürgündürler. “Jön Türkler” Fransızların demesidir… Gazete, dergi, bildiri…Namık Kemal, Ziya Bey, Ali Süavi…Boş durmazlar.

Bir de Mehmet, Nuri, Reşat…

“Paris,4 Ekim 1870

General,

Türk’üm ve vatanıma Fransa’nın yaptığı hizmetleri unutmadım. Minnet duygusunun ve büyük bir millete zaruri olan demokratik ruhun heyecanıyla, general, sizden rica erdim. Fransız Cumhuriyetinin düşmanlarıyla harbetmek için beni gönüllü olarak Fransız ordusuna alınız. Vatanseverliğiniz hakkındaki hayranlığımı ve cumhuriyetçi Fransa için beslediğim bağlılık duygularımı lütfen kabul ediniz General”

Mektubu Reşat yazıyor. Yalçın Küçük’ün Aydın Üzerine Tezler cilt 1’den aktardım. Sonrası Petrosyan’ın “Sovyet Gözüyle Jöntürkler”inden:

“Yurt dışına kaçanlar arasında(…) Mehmet Bey, Reşat ve Nuri Fransız ordusuna girdiler ve muharebelere katıldılar. Paris’in ve Paris Komünü’nün muhasarası sırasında,her üçü de bazı bilgilere göre şehirde kaldılar ve şehrin savunmasonda komünacılara katılarak aktif olarak çalıştılar”(s.78)

Üçü Paris’te kalırken, Türkiye’ye dönen Namık Kemal ve “kalem arkadaşları” yazılarıyla komüncülere arka çıkarlar. Kerim Sadi, “Türkiye’de Sosyalizmin Tarihine Katkı” kitabında o günlerde Namık Kemal ve arkadaşlarının yayınlamakta oldukları “İbret” gazetesinden bolca örnekler verir. Ve biz onların sadece 1789 Büyük Fransız Devrimi’nin prensiplerini değil, ardından gelen 1848 ve 1871 devrimlerine de arka çıktıklarını   öğreniriz. Kerim Sadi şunları da ilave eder:

“Komün ezilmişti. Bu, tarihte hiçbir zaman unutulmayacak bir olaydı; görülmemiş bir katliamdı. Namık Kemal ve “İbret”teki arkadaşları bu katliamı şiddetle protesto ettiler ve ezilenleri savundular. Yurttaşlarını boğazlayan ‘Komün Kasabı’ Thiers’i affetmemişlerdi. Nasıl affedebilirlerdi ki, mel’un Thiers yalnız ‘Komün Kasabı’değil, aynı zamanda Cezayir Celladı idi. İnsanlık hakları ve bağımsızlığı için dövüşen Müslüman Cezayir halkını, yığın halinde diri diri yakan oydu.”(s.84)

Mehmet, Yeni Osmanlılar Cemiyeti’nin en genci… Varlıklı bir ailenin çocuğu. İlginç bir adam olmalı. Huyu en çok   Jakoben olan da Mehmed olmalı. Lâkabıyla   müsemma. Yalçın Küçük onunun yanına Reşat ve Nuri’yi de katarak hareketin “sol yanlarıydı” kondurmasını yapar. Yazdıklarından en çok Mehmed’i sevdiği anlaşılmaktadır. Ve Mehmet en az bilinendir. Ha, evet, Mehmet konyak içmeyi de seviyor, bunu başka bir kaynaktan öğreniyoruz ve Paris’te barikat nöbetinde bir defasında komutana yakalanıyor. Mehmet, Fransız askeri üniformasını çekmiş ama; kafasında ısrarla taşıdığı kalıbı yerinde , püskülü taralı Osmanlı fesi… Fransız ordusunda her askere belirli bir miktarda şarap verilirmiş. Bizim Mehmet şaraptan çok konyak seviyor. O gün biraz fazla mı içmiş ne, üstü başı kokuyor… Az önce “yakalandı” dedik ya, komutanın tutumunu ve ne söylediğini merak etmiş olmanız gerekmez mi?   Tabiidir. Gerekir. Yalan mundar, Taha Toros’tan aktarıyorum:    
“Benim küçük Mehmed’im senin bu halini ben affetsem, büyük Mehmet acaba affeder mi?”  

Fransız komutan İslam’ın en azından bu yanını biliyor. ”Büyük Mehmet”, Peygamber Muhammet oluyor.

Çok gençtiler. Hemen hepsi   iyi mekteplerde iyi eğitimlerden geçilmişlerdi. Hemen hepsi varsıl yüksek bürokrat   çocuklarıydı.   Meşrutiyet için gizli bir örgüt kurdular. Sahneye sonradan çıkacak olanlara örnek oldular. İktidarla savaşıp sonradan uzlaşanları da oldu,uzlaşmayanları da. Satı alınanlar da oldu, değerine paha biçilmez olanlar da. Bir “düş”ün peşinden koştular. Ülkelerini terk etmek zorunda kaldılar. Teey Fransa’da   Paris’i kuşatan Almanlara   (Prusya)   karşı savaştılar 1870’den 71’e kadar. Sonra Mart ve komün günleri başladı. Okuyoruz,   görkemli günlerden geçildiğini öğreniyoruz. Emeğin iktidar günleri…Mayıs sonuna kadar Paris’in yurtsever evlatları savaşı sürdürdüler barikatlarda. Barikatların   gerisinde onlarla birlikte Mehmet, Reşat ve Nuri…En genci Mehmet idi, en genç yaşta ölen de o oldu. İstanbul’da   henüz 32 yaşında iken kanser belası onu koluna taktı götürdü.

Mart ayındayız. Komün günleri… Mehmet,Reşat ve Nuri ve ötekiler…Selamlıyorum.  



Yeni Başlık  Cevap Yaz



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör Herkes barikatlara! denizcan 0 2526 19.08.2014- 11:19
Konu Klasör Solda Türk kompleksi! melnur 1 722 04.11.2022- 05:00
Konu Klasör Türk halkının sağcılığı ve 'Osman Ağa'... melnur 1 3430 05.05.2019- 05:25
Konu Klasör Türk-İslâm Sentezi, Siyasal İslâmcılık ve kutuplaştırma siyaseti üzerine... melnur 1 1439 29.03.2021- 08:27
Konu Klasör “HDP içindeki ‘ödünç milletvekilleri’ Türk solunun utançlarıdır” melnur 0 2148 14.03.2019- 12:47
Etiketler   Komün,   barikatlarında,   Türk,   fesleri
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS