Alıntı Çizelgesi: dayanışma yazmış
Bir lokma bir hırka diye yola çıktılar, milyon dolarları ayakkabı kutularına doldurup, tarihin gördüğü en büyük yolsuzlukları yaptılar.
Bunlar gecekondu ağalığından geldiler, önce belediyeleri ele geçirdiler, sonra da merkezi hükümeti. Dünyalıklarını zaten belediyelerde yapmaya başlamışlardı. Yani bir lokma bir hırka hikayedir.
Birbirinin yolsuzluğunu ortaya koyan siyasi liderlerden bıkmış olan halkın oyunu almak için gece gündüz yolsuzluk edebiyatı yapmaya başladılar.
Geçmiş dönemde hırsızlık yok muydu? Gırla. Ama başbakanı, bakanı, siyasisi, üst düzey bürokratı sıyırdı. Esas götürenlere birşey yapmadılar. Çünkü kendileri de aynı çamurdan. Sindirdiler, iş bitti.
Öte yandan, bu yolsuzluk palavralarını bürokrasiyi temizlemek ve kendi adamlarını bürokrasiye doldurmak için de kullandılar. Konumu gereği yolsuzluk yapamayacak veya yolsuzluğa engel olamayacak alt düzey bürokratları mahkemelerde süründürdüler. Tabii kendi yandaşları olmayanları, kendilerine biat etmeyenleri. Sonunda bürokrasiyi tamamen ele geçirdiler, kendi adamları olmayanlar da biat edip bunlara katıldı, biat etmeyenleri de sindirdiler. Aman sesimi çıkarmayayım, bunlar iki sayfa uydurmasyon soruşturma raporu yazar, mahkemelerde sürünürüm korkusunu yaydılar, yandaşları olmayan bürokratlardan geride kalanlar da sus-pus kesildi.
Bu büyük tasfiye operasyonunda, ahlakçı geçinen, çapsız ve donanımsız ana muhalefet milletvekilleri de hiç sesini çıkarmadı, hatta destek verenler bile oldu. CHP, değil solcular, kendi yandaşı bürokratlar süründürülürken bile gıkını çıkarmadı, hatta bürokrasinin tasfiyesine çanak tuttu.
Şunu da eklemek gerekiyor, bürokrasiyi tasfiye edip kendi bürokrasilerini kurarken de çeşitli cemaatlerin örgütlü kadrolarını ve çoğu yerde Fethullahçı kadroları kullandılar. Bu işler örgütsüz olmaz. Adamlar her yere doldu, bunların tüm yaptıklarına ortak olanlar da var tabii. Bu nedenle çizgiyi nerede çekecekleri tartışılır.
Bu arada, RTE, Gülen kavgasında ortaya dökülen kirli çamaşırlar, para ilişkileri v.b. akıl almaz boyutta. Vatandaşlığa geçirme işleminden bile adam başı 1 milyon dolar götürmüşler. Açıklanan para miktarları da korkunç. Yolsuzluğun bu kadar organize olanı ve bu kadar büyüğü Türkiye'de daha önce görülmemiştir.
Bunun tabii bir de ekonomik boyutu var. Uluslararası kapitalizm, artık hırsızlama yoluyla kapitalistleşmeye karşı, emperyalist sermaye kendisine rakip istemiyor. Onlar için rüşvet kemik atmadan ibaretse kabul edilebilir, ancak ciddi bir kapital birikimi oluyorsa, bu onların sistemine ters. Yani olaya yalnızca ABD'nin Türkiye siyasetine müdahalesi olarak bakmamak gerekli. İşin ekonomik boyutu da var, medyaya yansıyan para miktarları gerçekten çok büyük. Üstelik bu miktarlar kuşkusuz işin gerçek boyutunun küçük bir kısmı.