Eski AİHM Yargıcı Türmen uyardı: Suçun üstü örtülecek!




Yolsuzluk operasyonu -   AKP-Cemaat kavgası -   yolsuzluk -   rüşvet -   Rıza Türmen -   yargıya müdahale -   Tuba Güngör -  

Tuba GÜNGÖR
İstanbul

Yolsuzluk ve rüşvet operasyonunu yönetenlerin de içerisinde bulunduğu, emniyet müdürlerinin ve görevlilerinin görevden alınması, dosyaya ek savcıların eklenmesini Eski Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Yargıcı CHP İzmir Milletvekili Rıza Türmen, adil yargılamaya müdahale olarak değerlendirdi. Türmen, delillerin yok edilerek, suçun üzerinin örtülebileceğine dair uyarılarda bulundu.

DELİLLER YOK EDİLECEK


Adil bir yargılama yapılması için öncelikle soruşturmanın doğru dürüst yapılması gerektiğine dikkat çeken Türmen, adil bir yargılamanın iki koşulu olduğunu söyledi. Türmen, iki koşuldan birincisinin soruşturma ikincisinin ise kovuşturma olduğunu belirtti. Soruşturma yapılmadan yargılama yapılamayacağını söyleyen Türmen şöyle devam etti: ''Pek çok kişi yolsuzluk ve rüşvetten gözaltına alındı. Bunun üzerini ise emniyet görevlileri ve müdürleri görevden alınırken, ek savcılar görevlendirildi. Bunu yapan ise oğlu gözaltına alınan bakan. Bundan sonra doğru dürüst soruşturma yapılmasını beklemiyoruz. Deliller yok   edilecek. Soruşturma doğru dürüst yürütülmediği içinde adil bir yargılama söz konusu olmayacak. Suçun üstü örtülecek. Kimin tarafından? Hükümet tarafından suçun üzerine örtülecek.''

SİZİN OĞLUNUZ SUÇ İŞLEMİŞ


Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın açıklamalarına da dikkat çeken Türmen, ''Soruşturma gizli yapılır. Herkese söylenmez. Soruşturmanın doğru dürüst yapılması için bu şarttır. Ne diyecekler, ''Sizin oğlunuz suç işlemiş. Ne yapalım mı?''   dedi.  

HANGİ ÇETE BUNLAR?


Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın operasyonu ''çeteler'' yaptı söylemini de eleştiren Türmen konuşmasında şu noktalara dikkat çekti: ''Bu çeteler hiç bitmiyor. Gezide de aynı komplo teorileri üretildi. Dış mihraklar, faiz lobisi gibi. Bunu da yapan aynı çetemi? Gölge boksu yapılıyor. Madem öyle bir çete var. Açıkça söylesin hangi çete bunlar? Kendi partisinin içindeki rahatsızlıkları gidermek ve safları sıklaştırmak için ortaya atılan bir şey. Hem suçlular hem de güçlüler.''


Evrensel

Başbakan Erdoğan sürekli olarak bir ''çete''den söz ediyor. ''Devleti ele geçirdim, bu kadar güçlüyüm, ama yine de birileri benimle uğraşıyor, ve bana-devlete- karşı gelmeyi göze alabiliyorsa bu sıradan bir olay değildir,bunun arkasında başka bir şey vardır'' demek istiyor. Bu ''başka şeyi'' de ''çete'' olarak adlandırıyor. Yolsuzluk, rüşvet, kara para aklama operasyonu için de benzer bir dili kullanıyor. Ve bir anlamda haklı. Çünkü uzunca bir zamandır ''dış güçler'' tarafından ''gözden çıkarıldığı''na inanıyor. Paniklemesi de ''çete'' edebiyatı da bundan.

İyi ama, şu ya da bu şekilde ortaya çıkan ve tarihin en büyük yolsuzluk olayı olduğuna kuşku duyulmayan böyle bir tablo karşısında söylenebilecek tek şey bu mu? ABD veya bir başka ''dış güç''   olayın arkasında bile olsa bakanların ve oğullarının içinde bulunduğu ''çete''yi ne yapacağız? ''tüyü bitmemiş yetimin hakkı'' olan milyon-milyar dolarları ayakkabı kutularıyla birilerinin cebine girmesini görmezlikten mi geleceğiz? Başbakan neden bunu görmezlikten geliyor ve neden hala CHP de CHP diyerek CHP üzerinden kendi kitlesini konsolide etmeye uğraşıyor?

AKP suç üstü yakalanmıştır. Değişik zamanlarda ve değişik şekillerde ayyuka çıkan ve bir şekilde önü kesilen yolsuzluklar bugün hiç bir tereddüte yer vermeyecek bir şekilde açığa çıkmıştır. Hiç kuşku yok, bağımsız bir yargı ve emniyetin elinde bu soruşturma çok daha geniş bir düzlemde birilerine daha dokunabilirdi. Medyanın susturulduğu   yargı ve emniyetin arka bahçeye dönüştürüldüğü, eleştiri mekanizmasının çalışmadığı ve''dokunanın yandığı'' koşullarda elbette ''imtiyazlı'' çoluk çocuklar da şirketler kurmaya çalışacak, bu kurulan şirketlere milyarlar akıtılacak, devletin gücünü de arkasına alanlar kısa yoldan köşeyi dönmenin hesabı içinde olacaklardır. Evet, AKP suç üstü yakalanmıştır.

Bu operasyonun ortaya çıkmasıyla birlikte devlet kademelerinde görülmemiş bir ''görevden almalar'' başladı. Sadece operasyonu yöneten emniyet ve savcılara yönelik değil, yurt çapında bir ''önlem alma'' karşı operasyonu bu. Cemaatin operasyonuna karşı operasyonla yanıt verme... Ayrıca polis ve jandarmanın yürüttükleri davalarda amirlerini bilgilendirme zorunluluğu getirildi. AKP olası başka operasyonlara karşı önlem alıyor!

AKP bu operasyonlarının daha da genişlemesinin önlemini alacaktır ve bir anlamda deniz feneri davasında olduğu gibi konunun üstünü kapatmaya çalışacaktır. Ama bu kez o kadar kolay olmayacaktır. Seçim sürecinde bu yolsuzluk dosyaları sürekli gündeme de getirilecektir. Üstelik bu kez emniyet ve yargı da bir hayli güçlü olan cemaati de karşısında bulacaktır. Dış güçler yani ''çeteler'' de artık Erdoğansız bir formül arayışı içinde. Kısaca ne yaparsa yapsın, Erdoğan için Haziran Direnişi ile başlayan patinaj süreci ivmelenerek devam ediyor.