Aydınlık Türkiye’yi yaratacağız' diyen Sol Cephe Tarsus'ta yola çıktı



 

Sol Cephe çağrısına Tarsus’tan da yanı geldi. Sol Cephe’nin 15 Aralık kuruluş toplantısında yer alan "yerelliklerde kurulma kararı" doğrultusunda Tarsus’ta Sol Cephe’nin kuruluş toplantısı gerçekleştirildi.

Uğur Pişmanlık - soL

İmzacıların ve bazı sendika, siyasi parti, dernek temsilcilerin ve halkın katıldığı toplantı 12 Ocak 2014’te Saint Paul Cafe’de yapıldı. Tarsus Sol Cephe toplantısında soL gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Kemal Okuyan konuşmacı olarak katıldı. Ayrıca CHP Tarsus belediye başkan adayı Dr. Haluk Bozdoğan, CHP aday adaylarından Osman Homurlu ve Alptekin Eser, 68’ler Birliği Genel Başkanı Sönmez Targan da toplanıya katılanlar arasındaydı.

Sol Cephe Tarsus toplantısı, Ali Çatal, Orhan İnce ve Bülent Hallaç’ın yer aldığı divanın oluşturulmasıyla başladı. Toplantının ilk konuşmasını, Sol Cephe Yürütme Kurulu üyesi Kemal Okuyan yaptı. Okuyan, Sol Cephe’nin Türkiye’nin her yerinde tabandan örgütlenerek kurulmaya başlandığını belirterek, emperyalist işgalcilere ve gericiliğe bu topraklarda yer olmadığını vurguladığı konuşmasında şunları söyledi,

“Toplumda iktidarın işini bitirecek seçenek yoktu. Sokaklardaki halk örgütsüzdü. Bireysel hakların örgütsüzlüğü nedeniyle seçenekler yaratıldı. AKP’yi yöneten on bir yıllık güç, Erdoğan’dan bıkmıştır. Bütün cemaatler, zengin sınıflar, emperyalist ülkeler Erdoğan’dan vazgeçer ama kendi kazanımlarını terk etmezler. Erdoğan’dan kurtulmaya çalışıyorlar. Burada ne yapmalıyız? Erdoğan ve ekibinin işini halkımız ve Suriye bitirmiştir. Haziran direnişine güzelleme yapmıyorum ama dört kentte bulundum. Ve burada söylenenler "biz böyle bir şey görmedik” oldu. Örgütsüz halk bitirici darbeyi vuramaz. Biz o noktadayız. Bir halk her zaman sokağa çıkmaz. Halk gerektiğinde yine sokağa çıkar. Örgütsüz halka sunulacak yollar açıktı. Kolay yoldan cenneti yaratma şansımız yok. Karşı tarafta para var, güçlüler. Sol Cephe Haziran’ın bıraktığı boşluğu doldurmak için ve bu tabloyu değiştirmek için kuruldu. Haziran direnişinde halkımız birlikte mücadele etmeyi öğrendi, paylaşma ve dayanışmanın tadını çıkarttı. İnsani değerlerin tadını aldı ve Türkiye toplumunun örgütlenme isteği doğdu. Herkes o halk kavramının içinde kendisini bulan herkes örgütlenmenin içinde bulundu. Bu duygunun içinde bulunmak için Sol Cephe kuruldu. AKP’nin tam zıttıyız. Onlar gerici biz ilericiyiz. Hangi stratejiyi savunursa savunsun biz örgütlü olmalıyız. Her yerellikte cephe kurulsun. Tartışsınlar. Rüşvetçi kaymakamı nasıl kovarız, bunu tartışsınlar. Yerel yönetimler rant olmaktan çıkıp gerçek bir cephe olsun. Cephe dediğin A partisi B veya C siyasi partisinin bir araya gelsin, anlaşmalar yapılsın öyle kurulsun. Bu kez tersini yapalım dedik. Sol Cephe’nin aydın desteği başladı. Büyük gücü (düşmanı) yenmek için tartışacağız. Bursa, Kocaeli, Çorlu Babaeski, Ankara Yenimahalle Keçiören’de bir hafta on gündür toplantılar başladı. Sandığımızın üzerinde bir katılım var.

1976’dan beri beri örgütlü siyasetin içindeyim. Karşımızda iktidar en zayıf iktidardır, arkasındaki güç onu güçlü kılandır. Aslında iktidarın kadroları yok, dökülüyorlar. Gülen cemaati geri çekildiği için kadro bulamıyorlar. Bürokrasiye, emniyete atadıkları dökülüyor. Biz örgütsüzlüğümüzün bedelini ödüyoruz. 12 Eylül’ün üzerimizdeki tahribatı bu denli ödüyoruz. Sol Cephe birden fazla siyasetin talebinde oluştu. Hakkını verelim şunu yapmamız gerekiyor, gerçek bir halk örgütlememiz yaratılmalıdır. Türkiye’nin en iyi sanatçıları üretken akademisyenleri sol cephenin arkasında bulunuyorlar. Onların parası varsa bizim kararlılığımız var. 30 Mart günü seçim akşamı AKP’nin nasıl bir hile yapacağını kimse bilemez. Belki Haziran’dan daha fazla fırtına kopar. Cemaat çekildiği için saçma sapan işler yapacak çok kaotik sürece gireceğiz. Örgütsüz halk ezilir. Yalnızca bir iktidarı yenmek için değil, kendimizi korumak için de Sol Cephe’ye örgütlülüğe, ihtiyacımız var. Ne zaman halkça hareket ettik, o zaman kaçarlar. Onlar halkı örgütsüz ve yalnız buldukları zaman harekete geçiyorlar. Tekel işçileri değil miydi Erdoğan’ı korkutup 1 ay saklandıran. Yine kürtaj için kadınlar değil miydi Erdoğan’ı korkutan. Sıkıyönetim ya da faşizmden daha fazla ne yapabilir k? Halkımız korkuyu aştı. Zaten Sol Cephe ayrıntılara boğulmak için kurulmadı. Gördüğünüz ilkeler bizim kılavuzumuz olacak. Tarsus’ta da Sol Cephe kuruldu ve sabahlara kadar Tarsus’ta tartışın. Ama asıl işimiz Türkiye’deki gericiliğe karşı sabahlara kadar tartışmak ve mücadele etmek olmalıdır”.

Kemal Okuyan’ın konuşmasının ardından katılımcılar söz aldı. İlk olarak Liseliler Meclisi adına İpek Denli konuşma yaptı. Konuşmasında, "AKP’nin bize dayattığı bu yaşam tarzını kabul etmeyeceğiz ve bir başka yaşamın sosyalizmde olduğunu biliyoruz" dedi. Daha sonra emekli savcı Osman Homurlu söz alarak bir konuşma yaptı. “Ülkemiz kötü günlerden geçmektedir. AKP iktidarı, nereden bakarsak bakalım halk düşmanı bir partidir. Seçimlerde, yurtsever ve antiemperyalist bir duruş gerçekleştirmeliyiz. Bu anlamda Sol Cephe’yi önemsiyorum” dedi.

Toplantıda söz alan Emekli sendikacı Nihat Göküş, öncelikle siyasallaşmanın önemine dikkat çekerek, “Bir mücadele örgütlü olmadan, parti olmadan başarıya ulaşamaz. Siyasete bulaşmayan perişan olur. Sosyalist mücadeleyi büyütmeden halk bir şey kazanamaz. AKP’yi sosyalistler ve emekçi halk hareketi bitirecektir” diye konuştu.

Gazeteci yazar Uğur Pişmanlık ise, Tarsus’u yönetenlerin 20 yılda kenti gericileştirmeye çalıştığını belirterek, “Türkiye’nin geleceğini belirleyecek olan Sol Cephe’nin örgütlüğüdür. Halk kendi öz örgütlenmesini yaratmadan kendi geleceğini belirleyemez. Emperyalizme ve gericiliğe karşı mücadeleyi emeğin iktidar mücadelesi ile birleştirerek sürdürmek gerekiyor. Bizim ekmek kadar, su kadar sol-sosyalist siyasete ihtiyacımız vardır. Bu cephede, işçiler, gençler, kadınlar, emekçiler ve kentin aydınlarının yer alması gerektiğini düşünüyorum” diye konuştu.

68’ler Birliği Vakıf Başkanı Sönmez Targan da yaptığı konuşmada, “Bu kapitalist düzenin parlamento sisteminde hırsızlıktan nasibini almayan yoktur. Bu yüzden halkın kendi örgütlenmesi için Sol Cephe’ye ihtiyaç vardır. Sol Cephe’yi bir beklenti olarak değil bir talep olarak kabul ediyoruz. Sol Cephe’ye başarılar diliyorum” dedi.

Fabrika işçisi İsmail Takmaz, “Ben bir ameleyim ama örgütlü mücadeleye katılıyorum. Başka çıkış yolumuz yok. Bu yüzden hepimiz Sol Cephe’de örgütlenmeliyiz” dedi.

DİSK Emekli-Sen temsilcisi Bayram Ceylan konuşmasında, mücadeleden emekli olunamaz. Halkın örgütlenmesi gerekiyor. Sol Sol Cephe’ye çıktığı yolda başarılar diliyorum. Birlikte başaracağız” diye konuştu.

Toplantının soru cevap bölümünden sonra Tarsus Sol Cephe yürütme kurulu seçildi. Tarsus Sol Cephe Yürütme Kurulu’na Gülsün Denli, Murat Sümbül, İsmail Takmaz, Osman Homurlu, Özden Korulu, Nihat Göküş, Hasan Mahmatlıoğlu, Uğur Pişmanlık, Coşkun Yalçın, Erden Varal, İbrahim Bolat, Yusuf Ozansak, Hazar Semizoğlu, Mürüvvet Bozna , Çağlayan Karaca, Bayram Ceylan, Orhan İnce ve Ali Çatal seçildi.

Kuruluş toplantısının ardından, Tarsus Sol Cephe Yürütme Kurulu bir sonraki toplantı tarihini, sekreterya oluşturma ve sözcü seçme kararı ile birlikte ilk olarak, Sol Cephe’nin Tarsus’ta nasıl yaygınlaştırılacağı ve örgütlü hale geleceği, güncel siyasete nasıl müdahale edileceğine dair gündemini belirledi. Bu kuruluşla birlikte Sol Cephe Tarsus’ta çalışmalarına başladı.