Menü Üye Giriş

Şifre Sıfırla · Kayıt Ol

 SOL PAYLAŞIM  »
 Dinler-İnançlar

Resim Ekleme
Suudi Arabistan’da üniversitede okuyan bir kız öğrenci kalp krizi geçirdi. Gelen sağlık ekiplerindeki doktor, erkek olduğu için kızların olduğu bölüme alınmadı. 2 saat can çekişen kız öğrenci öldü
http://sozcu.com.tr/2014/dunya/erkek-doktor-alinmadi-kiz-ogrenci-oldu-454140/
İslam'ın insanları getirdiği nokta işte bu..
Günaha girmemek,can cekişip ölmekten daha önemli..

melnur  |  Cvp:
Cevap: 1
09.02.2014- 08:15

Sözcü'deki haberin sonundaki paragraf şöyle:

Kız öğrenciler, yetkililerin kendilerine, “Arkadaşınız örtülü değil ve kızların bulunduğu yere erkek görevli giremez” dediklerini de iddia etti. Üniversite ise haberi yalanladı. Suudi yetkililer, 2002’de Mekke’deki 15 kızın hayatını kaybettiği yangın faciasından 8 yıl sonra, kız çocuklarının dini kurallara uygun giyinmemeleri durumunda da itfaiye erlerince kurtarılmasına izin vermişti. Bundan pay çıkaran eğitim bakanlığı, okullara bir genelge yollayarak, kız çocuklarının da acil durumlarda kurtarılabilmesi için itfaiye ekiplerine yardımcı olunmasını istemişti.

Bir karışıklık olmuş anlayacağınız. Haremlik selamlık uygulamaları ''acil durumlarda'' esnetilebilirmiş. Kalp krizi geçiren genç kız, durumun ''acil'' olup olmadığı tartışmalarına kurban gitmiş denilebilir. Ama buradan çıkarılması gereken sonuç da ''İslamın insanları getirdiği nokta'' olmamalı. Bu yorumun bir yararı yok. Laikliği her koşulda savunmayı önemsemek gerek. Siyasal ve toplumsal alanın içine dini yorumları sokmadığımız sürece bu tür ortaçağ uygulamalarıyla karşılaşmayız. Sorunun çözümü din düşmanlığı değil de, laiklik olmalı.

NOLAN  |  Cvp:
Cevap: 2
09.02.2014- 16:22

Alıntı Çizelgesi: melnur yazmış
Bir karışıklık olmuş anlayacağınız. Haremlik selamlık uygulamaları ''acil durumlarda'' esnetilebilirmiş. Kalp krizi geçiren genç kız, durumun ''acil'' olup olmadığı tartışmalarına kurban gitmiş denilebilir. Ama buradan çıkarılması gereken sonuç da ''İslamın insanları getirdiği nokta'' olmamalı. Bu yorumun bir yararı yok. Laikliği her koşulda savunmayı önemsemek gerek. Siyasal ve toplumsal alanın içine dini yorumları sokmadığımız sürece bu tür ortaçağ uygulamalarıyla karşılaşmayız. Sorunun çözümü din düşmanlığı değil de, laiklik olmalı.


Müslümanların günaha girmemeye ne kadar önem verdiği bilinen bir gerçek..Bu gerçeğe uygun bir haberi işaret edip ''İslam'ın insanları getirdiği nokta işte bu'' demekte bir yanlışlık olmamalı..
Mesela,milli mücadele zamanında Yunan askerlerine namusunu kirletmemek adına,ölmeyi yeğleyen müslüman kadınları hepimiz biliyoruz..
Özellikle kadınlar namus(günah)kavramına çok önem verirler..Namusunu kirletmiş bir kadın,aslında sadece inancına göre günaha girmiştir ama toplumsal algı çok farklıdır..Bu kadınlar arasında intihar edenler,intihara zorlananlar veya yakınlarınca katledilenlerin haberlerini sürekli yurdumuzda şahit oluyoruz..
Peki namusla bu örtünme arasında nasıl bir bağlantı var?
Bunu da biraz müslümanların içinde yaşayanlar iyi bilirler..
Annem ve kız kardeşim bile benim yanımda başını açmaz..Sanırım bu yeterli olacaktır..

Ben bu haberdeki insanların kafa yapısını çok iyi biliyorum..Kendilerince üniversitedeki yetkililer veya o kızlar haklılar..Çünkü aksini savunma seçeneğine cesaret edebilecek durumda değiller..Her şeye rağmen Suudların bu konularda biraz esneklik göstermeye başladıkları biliniyor..Bunun da sebebi artık Dünya'nın neresinde olursanız olun,her türlü habere insanların ulaşma durumlarıdır..Globalleşen Dünya'da Suudların da değişmesi yavaşta olsa kaçınılmazdır..

melnur  |  Cvp:
Cevap: 3
11.02.2014- 15:53

Alıntı Çizelgesi: NOLAN yazmış


Müslümanların günaha girmemeye ne kadar önem verdiği bilinen bir gerçek..Bu gerçeğe uygun bir haberi işaret edip ''İslam'ın insanları getirdiği nokta işte bu'' demekte bir yanlışlık olmamalı..
Mesela,milli mücadele zamanında Yunan askerlerine namusunu kirletmemek adına,ölmeyi yeğleyen müslüman kadınları hepimiz biliyoruz..
Özellikle kadınlar namus(günah)kavramına çok önem verirler..Namusunu kirletmiş bir kadın,aslında sadece inancına göre günaha girmiştir ama toplumsal algı çok farklıdır..Bu kadınlar arasında intihar edenler,intihara zorlananlar veya yakınlarınca katledilenlerin haberlerini sürekli yurdumuzda şahit oluyoruz..
Peki namusla bu örtünme arasında nasıl bir bağlantı var?
Bunu da biraz müslümanların içinde yaşayanlar iyi bilirler..
Annem ve kız kardeşim bile benim yanımda başını açmaz..Sanırım bu yeterli olacaktır..

Ben bu haberdeki insanların kafa yapısını çok iyi biliyorum..Kendilerince üniversitedeki yetkililer veya o kızlar haklılar..Çünkü aksini savunma seçeneğine cesaret edebilecek durumda değiller..Her şeye rağmen Suudların bu konularda biraz esneklik göstermeye başladıkları biliniyor..Bunun da sebebi artık Dünya'nın neresinde olursanız olun,her türlü habere insanların ulaşma durumlarıdır..Globalleşen Dünya'da Suudların da değişmesi yavaşta olsa kaçınılmazdır..




Sn.NOLAN;

Verdiğiniz örneği ''İslam böyledir'' diye ortaya koyarsanız, İstanbul ve benzeri kentlerimizdeki yaşananları yorumlamak mümkün olmaz. Dahası, yaptığınız yorum, bu sorunun ne olduğunu ve çözümün nasıl olması gerektiği konusunda da bir şeyler söylemez. Sadece doğru olmayan bir yorumda bulunmuş olmuyor ve aynı zamanda, verdiğiniz örnek bağlamında ortaya çıkan sorunların giderilmesi noktasında bir çözümsüzlüğe de saplanmış oluyorsunuz.

Dinlerin toplumsal yaşamdaki belirleyiciliği bir ölçüde de olsa burjuva devrimleri sayesinde oldu. Feodalizmden kapitalizme geçiş laikliğin de toplumsal, ekonomik ve siyasal yaşama egemen olmasını sağladı. Batı Avrupa'da bu tür sorunların pek de olmayışı bu sürecin 400 yıl öncesinde başlamış olmasıdır. Başka bir başlıkta da söylemeye çalışmıştım, bu süreç doğu toplumlarında yaşanmadı veya kısmen yaşandı. Müslüman toplumlarda verdiğiniz örnekteki iç sızlatan durumların ortaya çıkmasının nedeni de budur. Türkiye'ye geldiğimizde ise, bu ülke insanının doğu toplumlarındakinden farkı burjuva devrimini yapmış olmasıdır. Kapitalizmin doğuda feodal-aşiretsel yapıyı tam olarak kıramamış olması bu tür örneklerin oralarda hala yaşanmasına da neden olabiliyor. Sizin kendi ailenizden verdiğiniz örnek, muhtemelen o yörenin insanları olmanızdan kaynaklanıyordur. Ama aynı durumu kapitalistleşmenin yaşandığı bölgelerde göremezsiniz. Şimdi, bu tabloya baktığınızda,   sizin örneğinize uymayan ilişkilerin buralarda hakim olduğunu da görürsünüz ki, muhtemelen biliyorsunuzdur.

Türkiye insanı büyük çoğunluğuyla müslümandır, öyle tanımlar kendini. Hiç kimse bu halkın ateist-agnostik bir eğitimden geçtiğini de savunamaz. Peki, neden bu büyük çoğunluk, verdiğiniz örneğin dışında? ''İslam'' bunların örneğinizin dışında ilişkiler kurmasını neden engelleyememiş? Suç'u, örneğinizdeki ilişki biçimini yaratan şey doğrudan doğruya İslam olsa, bu kişiler de benzer şekilde davranmazlar mı?

Burjuvazinin yaklaşık 400 yıl önce iktidara gelmesiyle birlikte dinler toplumsal yaşamdaki belirleyiciliğini süreç içinde yitirdiler. Kapitalistleşme sürdükçe ve feodal ilişkiler tümüyle ortadan kalktıkça bu örnekler orada yaşanmaz oldu. ( Kapitalizmin gelişmesi ve toplumsal hayatta kesin belirleyicilik kazanması bu kez bireyde başka sorunların ortaya çıkmasına da neden olmuştur. Yalnızlık duygusu ve yabancılaşma gibi. Bireyin bu sorunlardan kurtulma isteği onu sürü davranışına da yöneltmektedir. Farklı inanç türlerinin ortaya çıkması veya cemaatleşme olgularının ortaya çıkmasının nedeni de budur. Ayrı bir konu.) Şuraya gelmek istiyorum, dinlerin varlığı feodal, aşiretsel ilişkilerin yaşandığı yörelerde belirleyicilik kazanıyor. Kapitalist ilişkilerin egemen olduğu yörelerde ise bu tür ilişkiler yaşanmasa bile, dünyayı yorumlamak ve değiştirmek konusunda frenleyici bir rol oynamaktadır. Marks'ın ''ruhsuz dünyanın ruhu'' nitelemesinin nedeni de budur. Bütün bu olumsuzlukların giderilmesi doğrudan doğruya dinlerin, yaptığınız yorumda İslam'ın yasaklanması değildir. ''Suç İslam'dadır'' derseniz, hem hatalı bir yorum yapılmış olur ve hem de ''suç dinlerde(İslam'da) ise yasaklamaktan başka çare yok'' noktasına gelmek durumunda kalırsınız. Yani, en başta da söylemeye çalışıldığı gibi, yanlış bir saptama, çözüm konusunda da çaresizlik üretecektir.

Ünlü devrimci Blanki dinlerin yasaklanmasınmdan söz eder 1850'lerde. Engels karşı çıkar ve bu yaklaşımı ''ahmakça'' bulur. Araya sıkıştırayım dedim, solcuların dine yaklaşımı böyle olmalıdır. Dinler bireysel yaşamın sınırları içinde kalmalıdır.İnsanları yalnızlık, yabancılaşma duygularından arındıracak olan özgürleşme süreçleri yaşandıkça birey tercihlerini doğru yapabilme olanaklarına da sahip olacaktır. Bu yüzden solun savunması gereken şey laikliktir. Dinlerin siyasal, toplumsal ve ekonomik yaşamda belirleyicilik kazanmasının önüne geçmektir. Ötesinde birey istediğine inanır ve kendi özelinde o inandığının gereklerini yerine getirir. Bu durum da hiç kimseyi ilgilendirmemeli.


















NOLAN  |  Cvp:
Cevap: 4
11.02.2014- 19:34

Sn.Melnur;kuru kuruya din düşmanlığı yapılmaması gerektiği konusunda sizinle hemfikirim..Bir farkındalık yaratmak daha doğru olur..Mustafa Kemal,burjuva devrimini yapıp insanların din konusunda farkındalığını artırmak adına bir çok şey yaptı..Diyaneti kurması veya Kuran'ı Türkçeleştirmesi gibi...Ayrıca laikliği de tesis ederek,dinin etkinliğini azaltmak istedi..Peki,21.yüzyıldaki Türkiye;bu yapılan devrime nasıl tepki verdi?
Akp hükümeti hem laiklik karşıtı,hem de dindar nesil yetiştireceğini alenen söyleyen bir hükümettir..Bu hükümetin 12 senedir bu ülkeyi yönetmesi bu bağlamda nasıl değerlendirilebilir?
Demek ki zamanında yapılan devrim de bir yanlışlık vardı ki,mürteciler bu ülkeyi yönetmeye başladılar..Peki,gerçekten öyle mi?
Hayır..
Mustafa Kemal yapabileceğinin en iyisini yapmıştır..Fakat halefleri laiklik gibi kavramları tam idrak edemediğinden dolayı,yapılan devrim bir türlü anlaşılamamış/tamamlanamamıştır..
Bir toplum 5-10 sene içinde laik olamaz..Bu yapılan reform,şapka kanunu gibi bir şey değildir..Belirli bir süreç içinde,toplumca benimsenecek bir olgudur..Bu toplum laikliği anlamadı..Bu topluma laikliği düzgün bir şekilde anlatamadılar..Yaşanılan bu rezil dönemin kabahatlileri,geçmişte yapılan devrimin tamamlandığını sanıp,devrimin üzerinden nemalanan sözde laiklerdir..
Mesela,devlet okullarında din dersinin önüne geçecekti akademisyenler/siyasiler/bürokratlar/aydınlar..Bunu yapmadılar ve Akp hükümetini bu toplumun başına bela ettiler..

Gerçek İslam'ı anlatmadılar insanlar..Mustafa Kemal denedi ama kısa zamanda bunu başamıyacağı çok açıktı..İnönü ve sonrasında bu ülkeyi yönetenler gerçek İslam'ı anlatma adına daha istekli olmalılardı..Gerçek İslam,günümüz Türkiye'sinde yaşayanların İslam'ı değildir..Bu ülkedeki İslam'ın,İslam'la zerre alakası yok..Bunun bilincinde olan bazı tarikatler var bu insanlar Cuma namazı bile kılmazlar..Darulharp olan bu ülkede Cuma namazı bile kılınmaz ama bu ülkede Cuma'ları camiler dolup taşıyor..En basitinden bu örneği verebilirim..

Burjuvazinin etkinliği ile dinlerin toplumsal yaşamdan izole olması bir yanılgıdır..Dinler hiç bir zaman etkinliğini kaybetmemiştir..Sosyalist devrim yapan bir kaç toplum haricinde tabi..Buralarda da zamanla din tekrar hortlamıştır..Küba'da şu anda kiliselerde ibadet ediliyor ve devlet buna müsamaha gösteriyor..Ne kadar da sosyalist bir toplum olsalar,ne kadar da insanı yalnızlaştıran kapitalizmden uzakta olsalar,yine de dine ihtiyaç(?) duyuyor insanlar..

Din bir virüstür..Sistemle veya devrimle dini ortadan kaldırmak çok zordur..Yapılabilecek en iyi şey,insanların bilgiye ulaşmasını sağlamaktır..

Engels dinin yasaklanmasına karşı çıkmış ve buna ahmakça bir tercih demiş..Ben de şunu rahatlıkla diyebilirim..Dine taviz vermekte ahmakçadır..Dinin ne olduğunu kavrayamamış birisinin de solla alakası yoktur..Dine taviz verilmesi gerektiğini söyleyen bir solcu,solcu değildir..Küba'da dine taviz verenler,bence gerçekten ahmakça bir işe imza atmışlardır..

melnur  |  Cvp:
Cevap: 5
13.02.2014- 02:40

Alıntı Çizelgesi: NOLAN yazmış


Gerçek İslam'ı anlatmadılar insanlar..



Demek ki, başlıktaki sorunun nedenini doğrudan İslam'a bağlamak ve bunun sonucunda ''islam (din) düşmanlığı''na varabilecek bir söylem doğru değil. Bence bundan kaçınmak gerek ve bu tür bir retorik sanıldığının tersine yararı da yoktur.

Türkiye'de özellikle doğu ve güneydoğuda feodal-aşiretsel yapının kırılamaması bu yöre insanının üzerinde dinsel hurafelerin belirleyicilik kazanmasının önüne geçemedi. Din derslerinin, din dersleri adına sünni islamın okullarda dayatılması, zorunluluğu ve benzer konular da varolan sorunu arttırdı. Siyaset bu işten nemalanmaya çalıştı vb. Ama konunun temeldeki sorunu doğudaki   aşiretsel yapı, buralarda cemaatlerin, tarikatların ve din adına hurafe küklürünün varlığıdır.

Sol din düşmanı değildir. Sosyalizmde inançlara baskı yapılmaz. Siz ''taviz''den sözetmişsiniz de, bu çok açıklayıcı bir sözcük değil. Hangi inançtan olursa olsun, sosyalizmde ihtiyaç varsa, inançlı kesim de bunu talep ediyorsa, o inançlı kesimin ibadethane isteği de yerine getirilir. Bu konuda bir kısıtlama olmaz. Ama yaşamın hiç bir alanında dinlerin belirleyicilik kazanmasına da izin verilmez. Bu konuda kesinlikle laiklikten yana tavır koyar.

Doğrusu da budur.

NOLAN  |  Cvp:
Cevap: 6
13.02.2014- 18:43

Alıntı Çizelgesi: melnur yazmış
Hangi inançtan olursa olsun, sosyalizmde ihtiyaç varsa, inançlı kesim de bunu talep ediyorsa, o inançlı kesimin ibadethane isteği de yerine getirilir. Bu konuda bir kısıtlama olmaz. Ama yaşamın hiç bir alanında dinlerin belirleyicilik kazanmasına da izin verilmez. Bu konuda kesinlikle laiklikten yana tavır koyar.

Doğrusu da budur.


Doğrusu bu değildir sn.melnur..Siz de Küba'daki insanlar gibi düşünüyorsunuz..İyi niyetlisiniz ama verdiğiniz bu kararın sonuçları hiçte istemediğiniz gibi çıkabilir..

Hem dinin afyon olduğunu söyleyen Marx'ın yolundan gideceğiz,hem de ihtiyaç/talep varsa ibadethane açacağız..Böyle bir şey olamaz..Bu bir paradokstur..

Solun derdi insanların uyutulması mı,yoksa uyandırılması mı?
Buna bir karar vermeli solcular..

Ben dinin(inancın) evden dışarı sızmasına kesinlikle karşıyım ve bu karşıtlığımın tek nedeni var..O da hümanist olmam..

Bu biraz dini algılamakla ilgili bir şey..Gerçekten dini algılamak zor iştir..Bizzat dini yaşamadıktan sonra,dini insanların anlayabileceğini sanmıyorum..Siz sanırım fazla dindar olmadınız ve öyle bir ortamda bulunmadınız..


Tam Sürüme Geç »
 phpKF Mobil Android Uygulaması Kullanın [X]