Menü Üye Giriş

Şifre Sıfırla · Kayıt Ol

 SOL PAYLAŞIM  »
 Ustalardan ve yazarlardan
03.03.2014- 15:36

Gezi’dir Gezi! - Melih Pekdemir

Başlığa aldırmayın, bu sefer müsaadenizle biraz apolitik takılacağım.

Geçen hafta dilimizde Dombıra vardı, bu hafta da İngilizce iki söz: “shame on you” ile “scandal”.

Malum babacık-oğulcuk telefon konuşmalarının montaj olduğunu ispatlamak için Amerikan şirketine başvurulmuş ve oradan sözde bir rapor alındığı söylenmişti. Şirket ise böyle bir rapor vermediğini derhal açıklamış ve sözlerini şöyle noktalamıştı:

“Shame on you!”

Türkçe karşılığı olarak şunları söyleyebilirsiniz: Ayıp! Utan! Yazıklar olsun! Allah belanızı versin! Edeb yâ hû!

Amerika’dan ithal edilen ikinci kelime olan “scandal” ise ABD Yönetiminin geleneksel insan hakları raporunda 17 Aralık Büyük Rüşvet Operasyonu sonrası ortaya çıkanları nitelendirmek için kullanıldı.

“Scandal!” Türkçe karşılığını herkes bilir elbette: skandal, rezalet…

İşte bu iki kelimenin çağrışımıyla gençliğimizde dilimizden düşmeyen eski bir şarkıyı hatırladım.

“Woe is me, shame and scandal in the family.” Eyvahlar olsun, ailede utanç ve rezalet…

Efendim, şarkıdaki olay Trinidad’da geçiyor. “Papa, mama” yani “babacııım, anneciiim” diyen bir delikanlı güzel bir kıza âşık. Önce babasına gidiyor, “babacıım ben bu kızla evleniceeem”, diyor. Babası “aman evlat, sen onunla evlenemezsin, o senin kız kardeşin, ama sakın annen duymasın” cevabını veriyor. Oğlan perişan, annesi o halini görüyor, oğlan da anlatıyor. Annesi, “aman oğlum, dert ettiğin şeye bak, git evlen o kızla, sen de babanın oğlu değilsin, ama sakın baban duymasın.”

Efendim, şarkıda olmayan olay Keçiören’de geçiyor. Telefon konuşmalarıyla madara olmuş bir malum oğlan, bu kez babacığı Malum Şahıs’la (MŞ) telefonla değil de yüz yüze konuşmak üzere oraya gelmiş. “Babacıım” diyor “dayımın şirketini izninizle satın almak istiyorum.” MŞ “Salak mısın oğlum” diyor. “O şirket zaten bizim. Ama sakın annen duymasın.” Malum Oğlan’ın çok canı sıkılıyor, annesi sebebini soruyor, o da anlatıyor. “Canını sıkma oğlum diyor” annesi, “babacığının haberi olmadan ben o şirketi yeniden dayının üstüne yapmıştım, istersen sana satabilirim. Ama sakın baban duymasın.”

Keçiören’deki işte o evde Emin’anım gece bir tıkırtı duyuyor, MŞ’yi dürtüyor, o da malum cevabını veriyor:

“Gezidir, gezi…”

Siz şimdi bu anlattıklarıma hiç inanmadınız değil mi?

Öyleyse, aşırı Cemaatçi savcılar, ılımlı AKP’li hâkimlere “lahanayı yerken kıtır kıtır sapına gelince me…” diye sitem ediyorlar desem, buna da inanmazsınız ki…
İnanmayın. Ama unutmayın: Köşe yazarlığında beyan essahtır.

Tam Sürüme Geç »
 phpKF Mobil Android Uygulaması Kullanın [X]