Menü Üye Giriş

Şifre Sıfırla · Kayıt Ol

 SOL PAYLAŞIM  »
 Kültür-Sanat haberleri

Gabriel García Márquez yaşamını yitirdi

Resim Ekleme


Dünyaca ünlü yazar Gabriel Garcia Marquez, tedavi gördüğü hastanede 87 yaşında hayata veda etti.

Nobel ödüllü Kolombiyalı yazar bir süredir zatürre tedavisi görüyordu.

1927’de Kolombiya'nın Aracataca kentinde doğan yazar, 1940’lardan başlayarak uzun yıllar gazetecilik yaptı. Öykü yazmaya 1940’ların sonlarında başladı. Yazar en tanınmış romanı Yüzyıllık Yalnızlık’ı(1967) Meksika’ya ilk gidişinde yazdı. Yüzyıllık Yalnızlık’taki bir bölümden etkilenerek yazdığı öykülerini İyi Kalpli Erendina(1972) adlı kitapta toplayan yazar daha sonra sırasıyla Mavi Bir Köpeğin Gözleri (1972), Başkan Babamızın Sonbaharı (1975), Kırmızı Pazartesi (1981), Kolera Günlerinde Aşk (1985), Labirentindeki General (1989) yayınladı.

sol

dayanışma  |  Cvp:
Cevap: 1
18.04.2014- 11:27

Yüzyıllık Yalnızlık'ı Bırakıp Gitti

Resim Ekleme

Nobel ödüllü edebiyatçı Gabrial Garcia Marquez, Meksika'daki evinde hayatını kaybetti.
Ailesinden yapılan açıklamaya göre, 87 yaşındaki yazar bir süredir akciğer ve idrar yolları enfeksiyonu nedeniyle tedavi görüyordu.

Marquez, 30 yıldan uzun süredir Meksika'da yaşıyordu ve son yıllarda çok az kamuoyu karşısına çıkmıştı.

Garcia Marquez, en çok "büyülü gerçeklik" yapıtı "Yüzyıllık Yalnızlık"la biliniyordu.
1967'de yayımlanan roman tüm dünyada 30 milyon adetten fazla sattı.

Yazmayı bırakmıştı
Kardeşi, iki yıl önce, ünlü yazarın demans (bunama) hastası olduğunu ve yazmayı bıraktığını açıklamıştı.

Gabriel Garcia Marquez'in diğer romanları arasında "Kolera Günlerinde Aşk", "Labirentindeki General" ve "Benim Hüzünlü Orospularım" da bulunuyor.

New York Times gazetesi, "Yüzyıllık Yalnızlık"ı, tüm insanlık için "Eski Ahit'ten bu yana okunması gereken ilk edebiyat ürünü" olarak tanımlamıştı.

1928’de Kolombiya'nın kuzeyindeki yoksul Aracataca kentinde doğan ve büyükannesi ve büyükbabasının yanında büyüyen Garcia Marquez, çocukluk yıllarını tüm eserlerinin kaynağı olarak niteliyor.

İki iç savaşa katılan, liberal bir insan hakları eylemcisi olan büyükbabasının siyasi çizgisinden etkilenen yazar, büyükannesinin anlattığı hurafeler ve halk hikayeleriyle büyüdü. Büyükannesin söz ettiği, evin etrafında, ifadesiz bir şekilde dans eden ölü ataları ve hayaletler en büyük romanında yer buldu.

Cizvit okulunda hukuk öğrenmi görmeye başlayan Garcia Marquez, gazetecilik yapmak için okulu bıraktı.

1954'te çalıştığı gazete tarafından Roma'ya gönderildi. O zamandan sonra ömrünün büyük bölümünü Paris, Venezuela ve son olarak da Mexico City olmak üzere yurt dışında geçirdi. Romanlarıyla ünlenmesine rağmen hep gazeteciliğe devam etti.

William Faulkner'dan derin bir şekilde etkilenen Garcia Marquez, ilk romanını 23 yaşında yazdı.

1955'te yayımlanan "Yaprak Fırtınası" ve sonrasındaki üç kitabı, yazarı büyük bir ticari başarıya ulaştırdı.

Yüzyıllık Yalnızlığın ilk bölümünü yazma fikri Acapulco'ya giderken aklına geldi. Geri dönüp, günde altı paket sigarayla odasına kapandı. 18 ay sonra "geri döndüğünde" ailesinin 12 bin dolar borca girdiğini öğrendi. Ama elinde çok satan romanına dönüşecek 1300 sayfa vardı.

Romanın İspanyolca ilk basımı bir hafta içinde tükendi. Sonraki 30 yıl içinde kitap 30'dan fazla dile çevrildi.

Yazılarının canlılığı, dil zenginliği ve derin hayal gücüyle hayranlık uyandıran yazar "sürrealizminin Latin Amerika'nın realizminden kaynaklandığını" söylemişti.

Garcia Marquez'in, Şilili bir göçmenin memleketine dönüş deneyimini anlattığı romanının 15 bin nüshası Şili hükümetinde yakıldı.

Sol eserler yayımlamaya devam eden yazar, eski Fransa Cumhurbaşkanı François Mitterand ile kişisel dostluk kurdu ve Bogata'dan eski Küba lideri Fidel Castro'nun ajansını idare etti.

1982'de Nobel Edebiyat Ödülü'nü kazanan yazar, 1986'da bir başka çok satan romanı Kolera Günleri'nde Aşk'ı yayımladı.

Muhalefet.org

solcu  |  Cvp:
Cevap: 2
18.04.2014- 15:22

Marquez: 'Zor' ve 'Güzel' ile dokunmuş bir yaşam

Resim Ekleme

Gabriel Garcia Marquez, 17 Nisan 2014’te aramızdan ayrıldı. Diktatörlüğün karşısında dimdik ayakta bir gazeteci, bir öykücü, bir romancı, bir film eleştirmeni, yani topyekun bir mücadele insanı olan Kolombiyalı aydının anısı insanlık tarihinden silinmeyecek.

Gabriel José de la Concordia García Márquez, Kolombiya’nın Aracata kentinde, 6 Mart 1927’de, dünyaya geldi. Anlattıkları öyküler sanatçılığında sonradan büyük rol oynayacak olan teyzelerinin yanında, albay emeklisi dedesinin evinde büyüdü. Başkent Bogota’daki Kolombiya Ulusal Üniversitesi’nde başladığı hukuk eğitimini yarıda bıraktı, alaylı bir gazeteci olmaya karar verdi.

Resim Ekleme

1940’ların sonlarına kadar gazeteciliği sürdürdü. Başta Kolombiya olmak üzere Latin Amerika’ya dair ürettiği haberlerde boyun eğmeyen büyük insanlığı temsil etti. Resmi yetkililerce bir fırtınadan ötürü battığı söylenen bir geminin aslında taşıdığı kaçak malların yükü yüzünden battığını haberleştirdi. Böylelikle ünlendi ve muhalif gazete El Espectador’un Avrupa muhabirliği görevini yürüttü. El Espectador askeri diktatörlük tarafından kapatılınca bayrağı devralan El Independiente’de çalıştı.

Resim Ekleme

Edebi yapıtlarında yürek ve mücadele gibi temalar üzerinden insanı güzelleyen Marquez, 1950’lerin başında pek çok kısa öykü yazdı. Novella türündeki ilk romanı Yaprak Fırtınası ise 1955’te yayımlandı. Venezuela’ya, El Momento adlı gazetede çalışmak üzere göç etti ve burada diktatörlüğe karşı verilen mücadelede kilisenin desteğinin önemine değinen bir makalesiyle ünlendi.

Resim Ekleme

1958’de ülkesine döndü, Mercedes Barcha ile evlendi ve tekrar Caracas’a yerleşti. Rodrigo ve Gonzalo adında iki çocukları oldu. Aile kavramının ağırlığı Marquez külliyatında pekala hissedilir düzeydedir.

Resim Ekleme

1961’de Albaya Mektup Yazan Kimse Yok, 1967’de ise, başyapıt olarak kabul edilen Yüz Yıllık Yalnızlık yayımlandı. Bu roman ile ünü uluslararası ölçeğe taşınan Marquez, Barcelona’ya yerleşti ve orada yedi yıl yaşadı. Bu süre zarfında Kolombiya hükûmeti ve gerilla örgütü 19 Nisan Hareketi arasındaki müzakerelerde arabulucuk rolünü üstlendi.

Resim Ekleme

Büyülü gerçekçilik akımının öncülerinden sayılan Gabriel Garcia Marquez, yaşamı boyunca pek çok önemli yapıta imza attı. Kolera Günlerinde Aşk, Kırmızı Pazartesi, Başkan Babamızın Sonbaharı, Mavi Köpeğin Gözleri, bunlardan yalnızca birkaç tanesidir. 1972 Neustadt Uluslararası Edebiyat Ödülü ve 1982 Nobel Ödülü gibi ödüllere layık görüldü.

Resim Ekleme

Marquez’in romanlarında görsellik önemli bir yer tuttu. Aynı zamanda bir film eleştirmeniydi, Küba Havana Film Enstitüsü’nde baş yönetmenlik, Latin Amerika Film Vakfı’nda başkanlık görevlerini üstlendi.

Resim Ekleme

Gabo’nun Karayipler yöresine özgü, « sombrero vueltiao » adı verilen şapka başındayken çekilmiş bir fotoğrafı :

Resim Ekleme

Büyük sanat insanı, 1999’da lenf kanserine yakalandı, her daim yaşamayı savunduğunca, bu illet ile baş etmeyi layıkıyle bildi. 2002’de anılarını topladığı « Anlatmak için Yaşamak », 2004’te ise son romanı olan Benim Hüzünlü Orospularım yayımlandı.

Resim Ekleme

2012’de ise Marquez'e Alzheimer teşhisi konulduğu duyuruldu. 2014 Nisan ayının başında çeşitli enfeksiyonlardan ötürü hastaneye kaldırılan Marquez, 17 Nisan’da yaşamını yitirdi.

Resim Ekleme

Sol

Tam Sürüme Geç »
 phpKF Mobil Android Uygulaması Kullanın [X]