Sol Cephe Yoğurtçu Parkı'nda: 'Önce hesap ver'




Kadıköy Yoğurtçu Parkı'nda "Önce hesap ver" başlığıyla Sol Cephe'nin düzenlediği etkinlikte yapılan konuşmalar, AKP iktidarına karşı her alanda örgütlenme gerekliliğinin altını çizdi. Etkinlikte Sol Cephe'nin bir mücadele zemini olarak ele alınmasına da değinildi.

(soL - Haber Merkezi) Yoğurtçu Parkı, Sol Cephe'nin "Önce hesap ver" başlıklı etkinliğine ev sahipliği yaptı. Saat 18.00'de başlayan etkinliğe katılan Kadıköylüler müzik dinletisinin ardından yapılan konuşmaları dinlediler.

'Artık örgütlenme zamanı'
Etkinlikte konuşan Zeynep Güler, bu programı farklı şekilde planladıklarını ancak Soma'daki felaketin ardından değiştirildiğini belirterek, "Gezi'de kahrolsun bağzı şeyler diye bir slogan vardı. Seçimden sonra yaşadıklarımız bunu gösteriyor. İktidar hesabını veremeyeceği bir noktadadır. İnsanlar ya tek tek ateş edilerek, ya da Soma'daki gibi topluca öldürüldüler. Biz artık 'kahrolsun bazı şeyler' diye esprisini yapamıyoruz. Artık bir arada olmalıyız, örgütlenmeliyiz, mücadele etmeliyiz. İktidar yasa tanımıyor, zor kullanıyor. Suçlandığı hiç bir suçtan aklanmadan karşımızda yüzsüzce Cumhurbaşkanı adayı olmak istiyor. Bunu kabul edemeyiz. Biz, Sol Cephe'yi büyüterek hesap sormaya çağırıyoruz" dedi.

'Habertürk bu yayınları ihale kapmak için yaptı'
Sol Cephe etkinliğinde söz alan Barış Pehlivan, Soma faciası sonrası yandaş medyanın yaptıklarını anlatmak istediğini belirterek konuşmasına başladı. Pehlivan, basının sadece patronları hedef alan yayıncılık yaptığını belirterek, Yenişafak, Star gibi hükümetle organik bağı olan gazetelere değinmesinin yanı sıra, Habertürk'ün yaptığı yayıncılığa ilişkin önemli bilgiler verdi. Pehlivan, Habertürk'ün Soma Holding'in üzerine saldırmasının nedeninin, 10 Şubat 2011'de Elbistan'da maden altında kalan 9 işçinin çalıştığı madenin sahibinin Ciner Holding olduğunu, Habertürk'ün de Ciner'in en büyük rakibi olan Soma Holding'i saf dışı bırakmak ve ihaleleri almak için bu yayıncılığı yaptığını belirtti. Pehlivan konuşmasını, Cemaat'ten AKP'den ve tüm patronlardan hesap sorulması gerektiğini belirterek son verdi.

'Her alanda hesap sorulmalı'
Şükran Soner ise yaptığı konuşmada medyada olanlardan bahsetti. Soner, "Emperyalizm ve paranın neden sonuç ilişkisi olarak insanlar ölüyor. Zonguldak madenci yürüyüşünü izlediğim için dediklerimin altını doldurmak istiyorum. Yüz binlerin yürümesi “özalizm”e karşı madencinin insanca yaşamak işini korumak için yürümesi işçi sınıfının bu düzene dur demesi birden olmadı. Bu yıl büyük bir sosyal patlama olacak diyorduk. Ezilmişliğin, açlığın ve insani değerlerin sürekli geriye gitmesinin yaşandığı bir süreçteyiz. En çok ağlatan ile en çok ezilen, en çok kullanan ile en çok saldıran arasında çok büyük bir fark var. Bireylerin tek tek duruşları ile bu düzen kırılmıyor. Madenci o zaman nasıl kırmıştı, şimdi neden kıramıyor. Algılama, sorgulama, örgütlenme ihtiyacı var" dedi.

Şükran Soner, Tayyip Erdoğan'ın ayakta kalmak için her türlü yağmayı, saldırıyı yapacağını belirterek,"Aksi halde Yüce Divan’a gidecek. Günlük yaşamda, günün her anında, her saatinde ve her alanda hesap sorup, örgütlenip mücadele edeceksek Sol Cephe büyür. Kavgayı iğneyle kuyu kazarak yeniden vermeliyiz" dedi.

'Türkiye'nin sorunu örgütlenmedir'
Etkinlikte konuşma yapan bir diğer katılımcı ise, soL gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Aydemir Güler'di. Güler, Türkiye'de bir şeylerin değiştiğini, AKP'nin ise toplumun 'öldü geçin gidin' dediği zamanlara dönmesini istediğini belirtti. Güler, "Eskiden sokakta insanlar ölünce insanlar yürüyüp gidiyordu, ancak bu kırıldı. Ne güzel ki Türkiye değişiyor, ne kadar kötü ki örgütsüzüz. Eğer bu hareketi örgütlü karşılasaydık, tekmeyi gerçekten vururduk, 'hükümet istifa' sloganı gerçek olurdu. 'Güle güle Tayyip' gerçek olurdu. Soma maden işçisinin hak ettiği, yıldan yıla anılmak değil. Onlar örgütlenme ile yaşatılırlar. Omuz omuza mücadele etmek, onlara borcumuzdur. Türkiye'nin sorunu örgütlenmedir. Sol Cephe oradan doğdu" dedi.

'Kötülüğü toplumsallaştırıyorlar'
AKP'nin sermaye için artık iktidar değil bir "klik" olduğunu belirten Merdan Yanardağ, Suriye direnişinin de emperyal oyunu bozduğunu söyledi. Türkiye'deki kırılma noktasının ise Gezi direnişi olduğunu ifade eden Yanardağ, "AKP'nin şu anda iktidarda kalmasının iki sebebi var. Erdoğan'ın aldığı oya 'milli irade' diyorlar ve sizi milli iradeden saymıyorlar. İkincisi ise RTE'nin bir başka özelliği: Kötülüğü toplumsallaştırma özelliğine sahip. Şiddeti arttırmak ve sokağa hakim olmak. Her şeyi polis terörü ile ezmek. AKP'nin elinde sadece polis terörü kaldı. Kötülüğü toplumsallaştırdığı gibi, korkuyu da yaymak istiyor. Bzim buna karşı yapacağımız şey örgütlenmek. Kötülüğü nasıl toplumsallaştırıyorsa, bizim de iyiliği, devrimciliği, yurtseverliği yaymamız gerekiyor" dedi.