Menü Üye Giriş

Şifre Sıfırla · Kayıt Ol


Kızıl Bayrak’ın 20. yılı vesilesiyle seminerler...


İstanbul’da sınıf devrimcileri Kızıl Bayrak’ın yayın hayatının 20. yılı vesilesiyle yayınlar gündemli seminerlere başladı. Sefaköy’ün ardından Kartal’da da Kızıl Bayrak’ın dünü, misyonu ve yeni süreci üzerine tartışmalar gerçekleştirildi.

Resim Ekleme

Yayın hayatında 20 yılı geride bırakan sınıfın, devrimin ve sosyalizmin sesi Kızıl Bayrak yoluna devam ederken, sınıf devrimcileri de bu vesileyle yayınların mücadeledeki önemi üzerine seminerler gerçekleştiriyor.

Kartal'da Kızıl Bayrak gazetesinin 20. yılı vesilesiyle biraraya gelinerek Kızıl Bayrak'ın savunduğu dünya görüşü, kesintisiz yayın hayatı, çizgisi, tutarlılığı, devrim mücadelesindeki yeri/önemi üzerine konuşmalar ve bunun yanında gazeteye yönelik çeşitli eleştirel değerlendirmeler yapıldı.

İlk olarak tarihsel örnekler üzerinden devrim mücadelesinde yayınların önemine değinildi. Rusya’da Bolşeviklerin ilk örgütlenme süreçlerinden Rusya Sosyal Demokrat İşçi Partisi’nin şekillendirildiği döneme, diğer siyasal çizgilerle yayınlar üzerinden girilen polemiklere değinilerek yayınlara verilen önem işlendi. Yayınlar ve bunun bir parçası olarak sınıfın sesi olma iddiasıyla çıkan bir gazetenin devrimci mücadelede önemli bir silah olduğunun altı çizildi.

Kızıl Bayrak mücadelenin yayınlar cephesindeki halkası

Bu iddiayla 20 yıl önce Kızıl Bayrak’ın yayınlar cephesinde önemli bir mücadele aracı olarak çıkarılmaya başlandığı, yayınlar halkasına yeni bir zincirin eklendiği ifade edildi. Sınıf devrimcilerinin 20 yıl boyunca baskılara/saldırılara rağmen sürekliliği sağlayabilmesinin devrimci iddia ve iradenin ürünü olduğu vurgulandı.

Türkiye sol hareketi içinde ‘80 yenilgisi ve ’89 SSCB çöküşünün ardından başlayan tasfiyeci süreçte devrim ve sosyalizme bağlılığın bir şiarı olarak gazete adının Kızıl Bayrak olduğunun altı çizildi. Bu tercihin sınıf devrimcilerinin gazeteye yüklediği misyonu ifade ettiği belirtilerek bu 20 yıl içerisinde komünistlerin ortaya koyduğu programatik, ideolojik ve politik hatta savrulmadan yürümüş olduğuna dikkat çekildi.

Yayın hayatına 15 günlük periyotla 1 Haziran 1994 yılında başlayan, 1997 yılında   ise haftalık olarak çıkmaya başlayan Kızıl Bayrak'ın 20 yıllık kesintisiz mücadelesinde pek çok kere devletin yayın durdurma-kapatma-toplatma saldırılarıyla karşılaştığı, bunu devletin Kızıl Bayrak'ın çalışan ve okurlarına karşı devreye soktuğu tehdit, gözaltı, işkence, tutuklama vb. saldırılarının izlediği ve bu 20 yıllık birikime büyük bedellerle ulaşıldığı dile getirildi.

Kızıl Bayrak'ın, liberal bir anlayışı ifade eden “tarafsız” bir gazete olmadığına, Marksist dünya görüşüne dayandığına, bu çerçevede kapitalist sistemde tek devrimci sınıf olan işçi sınıfının tarafında olduğuna, işçi ve emekçilerin sesi olduğuna değinildi. Kızıl Bayrak'ın kararlılığını, tutarlılığını belirleyen temelin onun dayandığı dünya görüşü ve devrimci sınıf partisi programı olduğu vurgulandı.

Bu anlamda da işçi sınıfına dayalı devrim ideolojisinin temel bir silahı olduğu kadar mücadelenin geliştirilmesi, işçi ve emekçilere taşınması noktasında da temel bir araç, bir kılavuz, bir fener olduğu belirtildi.

Kızıl Bayrak’ı hareketin ihtiyacına göre güçlendirmek için...

“Kızıl Bayrak direnme eğilimi güçlenen sınıf hareketine seslenmekte nerede duruyor?” sorusuna odaklanan sunumda, gazetenin mücadele içerisinde işçi sınıfının yönelimine, sorunlarına, hareketine ne kadar söz söyleyebildiği tartışıldı. Greif direnişinin Kızıl Bayrak’ın da sözünü en güçlü söylediği dönemlerden biri olduğuna vurgu yapılarak devam edilen sunum yayının sınıf hareketini daha geniş yansıtma görevine, sosyalizm propagandasını zenginleştirme gibi başlıkları işleyerek sürdü.

Kızıl Bayrak daha yukarı!

Bu konuşma ve tartışmaların yanında işçi ve emekçilerin anlayacağı sadelikte bir yazı dili, kapakların daha titiz seçilmesi, kadın-kültür/sanat- doğa/çevre konuları üzerinden daha fazla yazı ve bölümlerin olması gibi gazeteye dair bir dizi eleştirel değerlendirme de yapıldı.

Gazetenin kullanımı da tartışılarak, gazeteyi sadece dağıtan, işçi ve emekçilere bırakan bir tarzı değil, işçi ve emekçileri gazetenin içeriğinden dağıtımına kadar bu işin bir parçası yapan bir çalışma yürüterek gazeteyi daha etkili kullanmanın yakıcılığına değinildi.

Canlı tartışmaların ardından seminer 20. yılın gücünü taşıyarak sınıfın sosyalist gazetesini daha güçlü kullanmak üzerine paylaşımlarla bitirildi.

Kızıl Bayrak/ Kartal

Tam Sürüme Geç »
 phpKF Mobil Android Uygulaması Kullanın [X]