Sandıkları boş bırakın!


Bugün Recep Tayyip Erdoğan, cumhurbaşkanlığı adaylığını açıklamış bulunuyor. Bu adaylık ve bu seçim gayrimeşrudur.

Erdoğan’ın adaylığı, işbirlikçi, emekçi düşmanı ve gerici bir siyasi hareket olan AKP’nin, korku imparatorluğunu kurumsallaştırma çabasının ileri bir adımıdır.

Türkiye halkı, üzerine biçilen bu elbiseyi reddetmiş, Haziran Direnişi’nde her türlü baskı ve şiddete karşı büyük bir mücadele vermiştir.

Bu mücadele henüz bitmemiştir.

Yolsuzluk ve rüşvet iddialarının hesabı hâlâ verilmemiştir. Ayakkabı kutularıyla yolsuzluk, rüşvet ve hırsızlığın ayyuka çıktığı bir tabloda meşruiyet yoktur.

Haziran Direnişi’nde gençlerimizin hayatını kaybetmesine neden olan şiddetin hesabı hâlâ verilmemiştir. Polis terörü ve saldırıları nedeniyle ölen gençlerimizin acısı ve anısı ortadayken, Erdoğan “saldırı emrini ben verdim” sözlerinin hesabını hâlâ vermemiştir.

Soma’da yüzlerce işçinin ölümüne neden olan politikaların hesabı hâlâ verilmemiştir. Soma’da yaşanan bir katliamdı. Bu katliamın sorumlusu cumhurbaşkanı olamaz.

Suriye’de şeriatçı terörü destekleyerek komşu ülkede büyük bir yıkıma neden olanlara meşruiyet atfedilebilir mi?

AKP iktidarı ve Recep Tayyip Erdoğan gayrimeşrudur! Önce hesap vermelidir.

Bütün bunlara rağmen, Erdoğan’ın aday olduğu bir seçimi reddetmeden halkımızın karşısına alternatif aday çıkarma çabası, yaratılmak istenen gerici korku düzenine koltuk değnekliği yapmaktan başka bir anlam taşımamaktadır. Kaldı ki, alternatif olarak sunulan çatı adayı, kurulmaya çalışılan gerici rejimin ancak tamamlayıcı bir unsuru olabilir. Emekçi halkımız ölüme karşı sıtmayı gösterenlere mahkum değildir.

Halkımız bu oyunu bozmalıdır.

Başka bir yol daha var. Sandıkları boş bırakın!

Ülkenin geleceği için, yeni bir cumhuriyet için başta emekçiler olmak üzere halkımızı Sol Cephe’de örgütlenmeye ve kaderini kendi eline almaya çağırıyoruz.

Türkiye Komünist Partisi
12. Kongre Hazırlık Kurulu

“Güçlü Örgüt, Büyük Parti, Sosyalist Cumhuriyet” için!


Dün Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleştirdiğimiz 12. Kongre’mize katılan binlerce yoldaşımıza ve dostlarımıza teşekkür ediyoruz. Atılım Kongresi’ne katılan yoldaşlarımıza da bugün tekrar selamlarımızı ve sevgilerimizi iletiyoruz. Ayrıca Kongre’mize misafir olan, destek ve dayanışma mesajlarıyla bizleri yalnız bırakmayan siyasi parti, ilerici kurum ve kuruluş temsilcilerine, aydınlara, sanatçılara da teşekkürlerimizi sunuyoruz.

12. Kongre, partimizin yaşadığı krizi aşma ve siyasetini toplumla buluşturma konusunda çok büyük bir rol üstlenmiştir. “Güçlü Örgüt, Büyük Parti, Sosyalist Cumhuriyet” şiarıyla toplanan kongremiz, bu şiarın sacayaklarının oluşturulması iradesinin somutlanması anlamına gelmiştir. Bu iradenin somutlandığı Merkez Komitemiz dün gece ilk toplantısını yaparak Kongre kararları doğrultusunda önümüzdeki süreçle ilgili değerlendirmelerini ortaklaştırmıştır.

Türkiye Komünist Partililer, bugünden hızlıca çalışmaya başlayacak ve kaybettiği vakti telafi etmek için elinden geleni ardına koymayacaktır. Kongre’mizin hemen ardından partimize üyelik başvurusunda bulunan yeni yoldaşlarımızın varlığı ise bize umut ve güven vermiştir.

Kongre sürecinin soğukkanlı ve bize yakışır bir şekilde geçirilmesi konusunda titizliği elden bırakmayan tüm yoldaşlarımıza yeniden teşekkür ediyor, hepimize önümüzdeki dönem kolay gelsin diyoruz.

Bundan sonraki sürecin nasıl şekilleneceği konusunda bu akşam Atılım Kongresi’nden yoldaşlarımızla ortak bir toplantı yapılacaktır. Bu toplantıya 12. Kongre iradesini temsilen bir heyet oluşturulmuştur.

Türkiye Komünist Partisi, bu süreci aşacaktır. Kimsenin kuşkusu olmasın!

Merkez Komite

TKP 12. Kongresi Tamamlandı


Basına ve kamuoyuna,

“Güçlü Örgüt, Büyük Parti, Sosyalist Cumhuriyet” sloganıyla toplanan Türkiye Komünist Partisi 12. Kongresi bugün Haliç Kongre Merkezinde yapılan toplantısıyla birlikte sona erdi. Türkiye sosyalist hareketi tarihinde önemli bir yer edinen kongremiz, TKP’nin yarından başlayarak derhal emekçi halka karşı sorumluluklarını yerine getirmek üzere cumhurbaşkanlığı seçimlerine yönelik boykot kampanyası başlatma iradesini ortaya koydu.

Siyasi Rapor Taslağı ve karar önerilerinin tartışılıp oylamaya sunulduğu kongremizde aynı zamanda merkezi parti kurulları da yapılan seçimler sonucunda belirlendi. Kongre Hazırlık Kurulu tarafından sunulan Siyasi Rapor Taslağını oluşturan her üç bölümün ayrı oturumlarda ele alındığı Kongre’de her oturumda karar tasarısı önerileri de oylamaya sunuldu. “Emperyalizmin krizi, Türkiye ve devrimci olanaklar”, “Olanaklar ve partimizin devrimci görevleri: Sosyalizm toplumsal bir güç haline gelecek” ve “Büyük parti, güçlü örgüt için örgütsel dönüşüm” başlıklarından oluşan üç bölümde taslak rapor tartışılırken, her bölüm için sunulan karar önerileri de divan tarafından delegelerin oylarına sunuldu ve kabul edildi.

Karar önerilerinin kabul edilmesinin arından 25 kişiden oluşan Merkez Komite, 100 kişiden oluşan Parti Meclisi, 5 kişiden oluşan Denetleme Kurulu ve 3 kişiden oluşan Disiplin Kurulu da yapılan oylama sonucunda belirlendi.

Seçilen merkezi kurullar şu şekilde,

Merkez Komite: Ahmet Tarık Yenil, Aysel Tekerek, Baran Özkan, Barış Tercioğlu, Bilgütay Hakkı Durna, Can Soyer, Doğan Ergün, Emrah Akansu, Ercan Bölükbaşı, Erçin Fırat, Erkan Baş, Erkan Kılıç, Erkin Bulut, Esra Sert, Hande Durna, Hanife Şahan, Kamil Tekerek, Koray Yalçın, Kurtuluş Kılçer, Mehmet Karaoğlu, Mert Uzun, Metin Çulhaoğlu, Murat Bozbeyoğlu, Umut Kuruç, Yavuz Karamahmutoğlu

Denetleme Kurulu: Ahmet Üstün, Ali Önder Öndeş, Emre Gürcanlı, Hande Heper, Noyan Durna

Disiplin Kurulu: Eda Yenil, Murat Kara, Yelda Koçak

Kongremiz, emekçi halkın biricik umudu olan partimizin tarihi açısından kritik bir dönüm noktasına denk gelmektedir. Partimiz yarından itibaren üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmek için her alanda mücadeleyi yükseltmek için kolları sıvayacaktır.

“Yarın bizimdir yoldaşlar!”


Erkan Baş son konuşmayı yapmak üzere kürsüde….

“Hepinizi en içten devrimci duygularla selamlıyorum.

Hazırlık toplantılarında söylediğimiz bir şeyi tekrarlamamız gerek: Tüm TKP üyelerinden ve dostlarından özür diliyoruz. Biz bir sorunu çözemedik. Bu durumu bir grup yoldaşımızın sırtına itelemek bize yakışmaz. Hepimiz sorumluyuz.

Umuyorum ki, bu süreçlerden hep beraber anlamlı sonuçlar çıkarttık. Şundan emin olun: Sadece devrim ve sosyalizmi düşündük. Ne yaptıysak, bunun için yaptık…

Bir iktidar kavgası veriyoruz evet ama parti içi iktidar kavgası vermiyoruz. Bizim için tek iktidar kavgası, sosyalist iktidar kavgasıdır. Sosyalist iktidara yürüyebilecek bir parti yaratmanın kavgasını veriyoruz.

Biz bir devrimcinin heyecanı sosyalizm ile ülkesi arasında kurduğu bağdan alabileceğine inanıyoruz.

Yarın sorunlarımız bitmiş olmayacak. Ama sorunlarımızı kolektif bilince çıkardık ve bu kongreden bu sorunları çözme iradesiyle çıkıyoruz. Hem süreklilik hem de dönüşüm iddiası taşıyoruz.

Son yıllarda neredeyse kimse sorumluluk almak istemez hale gelmişti. Bugün çok sayıda yoldaşımızın Parti Meclisi’ne aday olması umut verici. Yoldaşlarımız, daha fazla sorumluluk almak istiyor. Daha fazla emek vereceğim diyor. Bu çok sevindirici bir gelişme

Elbette yeterli değil, ama daha iyisini yapma iradesiyle buradan çıkıyoruz. Parti Meclisi adayları, 12. Kongre sürecinde ortaya çıkan iradeyle belirlenmiştir. Birkaç kişi tarafından belirlenmemiştir.

Biz siyaseti örgütle ve örgütlü yapmayı savunduk. Siyaset ve örgütten birini seçmedik. Biz, parti üyelerine güvenelim dedik. “Bu partiden 3-4 kişiyi çıkar, geriye kalanlar bildiri bile yazamaz” dediler.

Tarih, ‘bildiri bile yazamaz’ denilen kişilerin sosyalist devrime imza attığını yazacak.

Partimiz devrimci değil demedik ama TKP daha devrimci olabilir, olmalı dedik.

Biz bir iddiayı örgütlüyoruz; Haziran sonrası Türkiyesinde yaşıyoruz. Milyonlarca emekçinin ayağa kalktığı bir Türkiye tablosunu gördük.

Türkiye solu, Haziran hiç olmamış gibi eski alışkanlıklarla yaşamına devam etmek istiyor. 12. Kongre iradesi, bu statükocu anlayışın kırılması için ortaya çıktı.

Bu halk, ona hep beslediğimiz güveni boşa çıkarmadı. Emekçi halkın partisi olarak bizler eksik kaldık. Kurucu irade deniyor. Bizim yaşımız yetmedi, kurucu irade olamadık ama bize devrimci irade gerek dedik ve ortaya çıktık.

TKP’nin statükoya boyun eğmesi mümkün değildir. Statüko, bugün kırılmıştır. Bu salondan, “Haziran hiç yaşanmamış gibi devam edemezsiniz” diyen bir irade çıkmıştır.

Türkiye’ye baktığımızda büyük olanaklar görüyoruz. Partimize baktığımızda, bu olanaklardan büyük bir enerji çıkaracak bir birikim görüyoruz. Türkiye’de sosyalizmi milyonların bayrağı haline getirmek için burada toplandık.

Bu irade, binlerce komünistin iradesidir. Binlerce, on binlerce devrimcinin, milyonlarca emekçinin iradesidir.

Bugün bu irade, kendisini ortaya koymuştur.

Bu salonda balkondan bizleri izleyen dostlarımızı, yarından tezi yok TKP’ye üye olmaya davet ediyorum. Türkiye’de milyonlarca insan bu lanet düzenden kurtulmak istiyor ancak nasıl sorusuna yanıt veremiyor. Biz o nasıl sorusuna yanıt vereceğiz.

Zor günler geçirdik ama Nazım’ın dediği gibi “güzel günler göreceğiz”.

Naciye Babalık:

Krizin sorumlusu, dünyayı kendi etrafında döndüğünü sanan kişilerdir. Bunun cevabını 12. Kongre verecektir.

Tek tek kişilerin, Merkez Komite’deki diğer arkadaşları hakkında konuşması komünist partilerde asla olmaması gerekir.

Yoldaşlarımıza “niteliksiz” diyen arkadaşlara soruyorum: Haziran günlerinde alanlarda partiye önderlik eden Erkan Baş’ın, Kurtuluş Kılçer’in, Erçin Fırat’ın niteliksiz olduğunu şimdi mi anladınız?

Son nefesime kadar, buradaki yoldaşlarımın yanında olacağıma söz veriyorum.
Gençliğin bir sınıf olmadığını Lenin çok önceleri söylemişti.

Genç komünistleri, yoldaşlarımızı, partimizi ileriye götüreceklerine dönük inancımla selamlıyorum.

Kurtuluş Kılçer:

Partimizin 12. Kongresi için bu salonda toplandık. TKP’nin geleceğine karar vermeye çalışıyoruz. Partimizin geleceğini örgütlüyoruz. MK tezleri ve kongre rapor taslağıyla Türkiye ve Dünya’ya dair görüşlerimizi belirttik.

Bizden burada atışma bekliyorlardı. Bunu yapmadık, yapmayacağız.

Biz kimseye çete demedik, demeyeceğiz. Kimseyi tasfiye etmeye çalışmadık çalışmayacağız.

TKP’nin geleceğini örüyoruz, bu yüzden ciddi bir toplantı yapıyoruz.

Biz Bostancı’da yapılan toplantıya nazire olsun diye değil, çok olduğumuzu göstermek için değil, bir kayığa sığacak kadar kalsak bile TKP’yi ayağa kaldırmak için bu toplantıyı yapıyoruz.

Yarından itibaren Cumhurbaşkanlığı seçimini boykot için çalışmalara başlayacağız.

Gezi şehitlerinin, Suriye’nin, IŞİD’in hesabını vermeyen Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı adaylığı meşru değildir. Yarından itibaren Türkiye’nin dört bir köşesinde “önce hesap ver” kampanyası yürüteceğiz.

Bu toplantıdan itibaren Haziran Direnişi’nin taleplerini siz hayata geçireceksiniz.

Emekçi halkımızın oylarıyla Meclis koltuklarında oturan CHP’li milletvekillerine de sesleniyoruz; AKP’ye koltuk değnekliği yapmayı bırakın.

Buradan Kürt hareketine de bir eleştirimiz var. IŞİD’la savaşan Kürt hareketi, Türkiye’de IŞİD’in arkasındaki AKP’yle pazarlık yapıyorsa burada tutarsızlık vardır. Kürt emekçileri, Kürt yoksulları bu tutarsızlığa mahkûm edilemez.

Atılım Kongresi’nin düzenleyen arkadaşlar bizlere selam göndermiş. Biz de buradan Atılım Kongresi’ndeki arkadaşları selamlıyoruz. Ama şunu diyoruz: Parti içindeki tasfiye kültürü ortadan kalkacaksa, TKP büyüyecekse, önündeki sorunları aşacaksa, örgütten partiye geçecekse bu selamın anlamı vardır.

12. Kongremizde bundan bir yıl önce ortaya çıkan Haziran Direnişi’ne uygun yanıtlar vermeyi tartışıyoruz. Halk hareketinin örgütlenmeye ihtiyacı var. Sol Cephe’nin burada altını çiziyoruz. Sol Cephe’yi ayağa kaldırmak ve Haziran’a uygun bir örgüt haline getirmek durumundayız. Buna hazır mıyız?

TKP’yi büyütmeye hazır mıyız? Eylül’de ve Ekim’de binlerce yeni partilinin rozetlerini takarken aynı zamanda on binlerce basılacak bir halk gazetesi çıkaracağız.

Bu sadece bir dışa dönme kongresi değildir. Türkiye Komünist Partisi’ni yeniden inşa etme kongresidir.

Yoldaşlar, umutluyuz geleceğimizi örgütlüyoruz.