Menü Üye Giriş

Şifre Sıfırla · Kayıt Ol

 SOL PAYLAŞIM  »
 Kürt Ulusal Sorunu
hakkı  |  Cvp:
Cevap: 17
10.07.2015- 00:00

Arkadaşım, seslendiğin arkadaşlar sosyalist maskeli Türk milliyetçileri. Onlara ne desen kar etmez. Ağızlarından sosyalizmi bırakmazlar ve hatta şunu bunu sosyalist değiller diyede eleştirirler ama kendi sosyalistlikleri sadece kağıt üzerinde kalıyor, aynen Milesoviç sosyalistliği gibi en keskin milliyetcilerdir. İşlerine gelmeyende ya liberal oluyor, ya sol karşıtı ilan ediliyor veya kuyrukçu oluyor.

Sayın Alişan.
Ben bu forumda yazdıklarımı sosyalist forumda da yazdığımda bana sosyal faşist veya sosyal şoven demişlerdi.
Şimdi sen buradaki arkadaşların kürt hareketine yaptıkları eleştirileri için Türk Milliyetçiliği ve sırp milliyetçisi Milesoviç e benzetiyorsun

Bu işin bilimsel yanı yokmu

Bu forumda 4-5 gündür yazıyorum bana liberal görüşleri savunduğum söyleniyor. Bizi ne yer kabul ediyor ne gök.

İşte sorun hep bir siyasi görüşe veya bir örgüte inanmak bilmeyi bilemek zorunda olmayı bastırdığı için oluyor.
Kimse kendini eleştirene tahammül edemiyor.

Etrafına bir bakın kelle kesen IŞİD çılar onlarda bir şeylere inanmışlar onlarda kendilerinin en doğru yaptığını başkalarının   yanlış ayaptığını sanıyor. Peki bizim onlardan farkımız ne.

Bizde onlar gibi inançlarla davranırsak bizim mücadelemizin meşruiyeti olurmu.Kim güvenir kim inanır bize.

melnur  |  Cvp:
Cevap: 18
10.07.2015- 04:07

Bu forumda 4-5 gündür yazıyorum bana liberal görüşleri savunduğum söyleniyor.

Sn.baykuş;

Siyasal devrimden sonra bile özel mülkiyeti savunan birine liberal yakıştırmasının yapılması çok da haksızlık içeriyor olabilir mi?

hakkı  |  Cvp:
Cevap: 19
12.07.2015- 15:36

Alıntı Çizelgesi: melnur yazmış

Bu forumda 4-5 gündür yazıyorum bana liberal görüşleri savunduğum söyleniyor.

Sn.baykuş;

Siyasal devrimden sonra bile özel mülkiyeti savunan birine liberal yakıştırmasının yapılması çok da haksızlık içeriyor olabilir mi?



Sn Melnur.Bazı canlılar vardır onlara gösterilen düşmana hiç bakmadan saldırır.
Ama insan bir kuşku duyduğunda ona sorar ne demek istedin .O adam fikrini detaylı açıklar o zaman gerekli eleştiri yapılır.

Şimdi anlaman için bir ip ucu vereyim
Marx kendine siz özel mülkiyeti kaldıracaksınız siz özel mülkiyet düşmanısınız diyenler.

Biz mülksüzleştirenleri mülksüzleştireceğiz der. Yani biz bütün özel mülkiyete karşı değiliz biz kapitalist anlamdaki özel mülkiyete karşıyız der.

Şimdi benim yazdıklarımı bir tara ben kapitalist anlamda özel mülkiyeti savunmuşmuyum.

Sen ve arkadaşların hangi anlamda özel mülkiyeti savunuyorsun diye bir soru yöneltmiş misiniz.
İşte sorun şu ön yargılı davranış biçimi. Liberallikte öyle liberalizm hem sermayenin özgürce dolaşmasını hem düşüncelerin özgürlüğünü savunur.

Ben bütün yazılarımda düşünce özgürlüğü ve liberal düşünceninde özgürlüğünü savunurken Devletin ve egemen sınıfın kotrolunu da söyledim.
Yani şu demek kapitalizmde özgürlük sistemi sıkıntıya soktuğunda nasıl yasaklar getiriliyorsa işte sosyalizmdede özgürlük sıkıntı (tehlike) yarattığında yasaklar gelecektir İPLLER senin   elinde olduğu sürece.

Bütün devletlerin yaptığı kontlolu elinde tutmaktır Sosyalizmde devletli sistem olduğu için aynısını yapacaktır onun hakkıdır.

Şimdi anlaşıldım mı





melnur  |  Cvp:
Cevap: 20
25.08.2015- 02:34

Biz mülksüzleştirenleri mülksüzleştireceğiz der. Yani biz bütün özel mülkiyete karşı değiliz biz kapitalist anlamdaki özel mülkiyete karşıyız der.

Marks ''Komünizme kapitalist olmayan mülkiyeti koruyarak gireceğiz'' de der mi?

melnur  |  Cvp:
Cevap: 21
14.11.2016- 21:54

'' GELENEK'e göre ulusal ezilme durumu işçilerin sınıfsal birliğnin bozulmasının mazereti olamazdı; ulusal sorunun nihai ve köklü çözümü sosyalist devrime bağlıydı ve ''ulusların kendi kaderini tayin hakkı genel geçer bir ilke değil, sosyalist devrim ve işçi sınıfının tarihsel ve reel politik çıkarlarına göre değerlendirilmesi gereken bir pratik politika olabilirdi.''

Aydemir Güler / GELENEK; sayı 132

melnur  |  Cvp:
Cevap: 22
25.09.2017- 18:05

Sn.Hakkı'nın katıldığı her başlığın farklı yerlere gittiğini biliyoruz. Burada da öyle olmuş. Siyasal devrimden sonra ''kapitalist olmayan mülkiyet''in ortadan kaldırılmayacağını savunmak hala sosyalizmi, sosyalist ideolojiyi anlayamamak demektir. Ustaların anlatılarında devrimden sonra küçük burjuvazinin mülkiyetine hemen el koyulmamasını önermelerini bu şekilde anlamak demek hala işçi sınıfı ideolojisini anlayamamak demektir. Bu konunun tartışılacak bir yanı da yok.

melnur  |  Cvp:
Cevap: 23
11.10.2018- 01:25

Alıntı Çizelgesi: melnur yazmış

'' GELENEK'e göre ulusal ezilme durumu işçilerin sınıfsal birliğnin bozulmasının mazereti olamazdı; ulusal sorunun nihai ve köklü çözümü sosyalist devrime bağlıydı ve ''ulusların kendi kaderini tayin hakkı genel geçer bir ilke değil, sosyalist devrim ve işçi sınıfının tarihsel ve reel politik çıkarlarına göre değerlendirilmesi gereken bir pratik politika olabilirdi.''

Aydemir Güler / GELENEK; sayı 132




Aydemir GÜLER'in bu sözlerini sadece UKKTH için değil, hemen hemen her konuda bir ilke haline getirmek gerek. Sosyalist-komünist olmanın bilimsel sosyalizmi rehber edinmenin başka bir yolu yoktur. Yaklaşım tarzımız, herhangi bir konuya bakış açımız Aydemir Güler'in altını çizdiği gibi ''sosyalist devrim ve işçi sınıfının tarihsel ve reel politik çıkarları''nın dışında olamaz. Marks'ı da, Engels'i de, Lenin'i de kısaca tüm Marksist ustaları da anlayabilmenin yolu sosyalist devrimin çıkarlarını her konuda öncelikli hale getirmektir. Bunu yapmadığımızda ne Marks'ı İrlanda ve Hindistan konularındaki tavrıyla anlayabilmek mümkün hale gelebilir ve ne de Engels'in Cezayir konusundaki görüşlerini... Tabi Lenin'in söylemlerinin bütünü göz önüne alındığında da ve özellikle Bund ve Ukrayna konusundaki siyasal tutumunun da yadırgatıcı olmaması gerekir.

Sorun zaman ve mekan konusunda değişmez bir ilkeyi içselleştirmek ve önüne başka hiçbir yaklaşım tarzını koymamakta yatıyor:

''Sosyalist devrim   ve işçi sınıfının tarihsel ve reel politik çıkarları...''

melnur  |  Cvp:
Cevap: 24
16.10.2018- 05:07

Alıntı Çizelgesi: melnur yazmış

Sn.Hakkı'nın katıldığı her başlığın farklı yerlere gittiğini biliyoruz. Burada da öyle olmuş. Siyasal devrimden sonra ''kapitalist olmayan mülkiyet''in ortadan kaldırılmayacağını savunmak hala sosyalizmi, sosyalist ideolojiyi anlayamamak demektir. Ustaların anlatılarında devrimden sonra küçük burjuvazinin mülkiyetine hemen el koyulmamasını önermelerini bu şekilde anlamak demek hala işçi sınıfı ideolojisini anlayamamak demektir. Bu konunun tartışılacak bir yanı da yok.



Sosyalizmi küçük burjuvazinin ve köylülüğün kalacağı ( onların özel mülkiyetine dokunmazsanız sosyalizm bu anlama gelir) bir süreç-yapı-sistem olarak yorumlarsanız, komünizmi de sınıflı bir yapı olarak tanımlamak zorunda kalırsınız. Bu yüzden sınıflı bir sosyalizm tanımı ile sınıfsız bir komünizm yaklaşımını bir arada savunabilmek çelişkiye düşmek demektir. Bir konunun anlaşılması için onu ilişik olduğu bütünlük içindeki yeri ve anlamı ile de yorumlamak gerek. Böyle yapıldığında ( sadece bu konu bağlamında değil) doğru da mı durduğumuz yoksa yanlış bir yorumda mı bulunduğumuz tarafımızdan kolaylıkla anlaşılacaktır. Böyle bir tavır bir anlamda söylemeye-savunmaya çalıştıklarımızın bir sağlamasını da yapmak olacaktır.

Tam Sürüme Geç »
 phpKF Mobil Android Uygulaması Kullanın [X]