Menü Üye Giriş

Şifre Sıfırla · Kayıt Ol

 SOL PAYLAŞIM  »
 Forum Arşivi
10.10.2014- 12:13

İsyanımız karanlığadır!

FKF Genel Sekreteri Ercan Bölükbaşı günün bilançosunu yazdı.

Resim Ekleme

Ercan Bölükbaşı - FKF Genel Sekreteri

AKP Karanlığında Sıradan Bir Gün: İsyanımız Karanlığadır


Gündemi takip eden hemen herkes bugünün sıradan bir gün olduğu iddiasına karşı çıkacaktır sanırım. Suriye’de IŞİD terörü Kobane kapısını çalıyor. 12 Eylül’den sonra ilk kez sokağa çıkma yasakları ilan ediliyor. Hizbullah ve faşist çeteler uzun zaman sonra yeniden sahneye çıkıyor. Üniversitelerde polis terörü hocalarımıza kadar ulaşıyor. Günün sonunda, bu yazının yazıldığı kısacık süreye Gaziantep’ten gelen ölüm haberleri sığabiliyor. Bu kadar şeyin bir arada olması elbette sıra dışıydı. Sıradan, değişmeyen ise gericiliğin, yobazlığın etkileriydi. Laikliğin rafa kaldırıldığı, gericiliğin kol gezdiği, emperyalizmin istediği gibi at oynattığı Orta Doğu’daki bir ülke nasıl olabilirse öyleydi. Sıradan ve karanlık…

Beyazıt: “Doğru Dur Yoksa Sıkarım”

IŞİD destekçileri üniversite güvenliğini dövüp okula girmiş, ne kadar ilerici öğrenci varsa saldırmıştı. Öğrenciler toparlanmaya vakit bulduğunda, polis çoktan üniversiteyi işgal etmiş, kat kat öğrenci avına çıkmıştı. Tertiplenen düzenek çalışıyordu. Önce türban girmişti o kapıdan özgürlük adına. Daha sonra da şeriatçı çeteler. Mesaj belliydi: Karanlığa ses çıkarmayacaksın. Yobaza boyun eğeceksin. Uslu uslu insanların katledilmesini seyredeceksin. Aksi durumda? Bir çevik kuvvet polisi yanıtladı: “Doğru dur yoksa sıkarım”. Laiklik yoksa özgürlük de yoktu.

Ankara Üniversitesi: “ Hoca o Hoca…”

IŞİD’e karşı gerçekleşen eylemlerden biri de Ankara Üniversitesi Cebeci Kampüsü’nden yapılan yürüyüştü. Başlangıçta her şey alışıldıktı. Polis eyleme saldırdı. Öğrenciler okullarına sığındı. Sıradan, burada da kendisini göstermekte gecikmedi. Üniversitelilerin uzunca bir süredir aşina olduğu gözaltı otobüsleri, bu sefer hocalarımıza “hizmet” verecekti. Polise saldırdıklarının, akademisyen olduğu hatırlatılsa da sonuç değişmedi. Gericiliğin kol gezdiği sıradan bir Orta Doğu ülkesinde; aydınlanmanın, öğretmenin ne önemi vardı ki?

ODTÜ: “Sevgili Öğrenci Arkadaşlarımız…”

Yakın zamanda Dünya’daki tüm üniversiteler arasında yapılan bir sıralamada seksen beşinci olmuştu üniversitemiz. Herhalde ondan olacak bugün pek kibardı polislerimiz. Haksızlığa karşı durmayı sürdürmüş, yine ayağa kalkmış AKP Genel Merkezi’ne doğru yola çıkmıştık. Her zamanki gibi TOMA’lar, akrepler yolumuzu kesmeyi, gazlı su sıkmayı eksik etmediler. Sağ olsunlar, bu sefer nazikçe saldırmış oldular. “Sevgili öğrenci arkadaşlarımız, eyleminiz bu güzide üniversiteye yakışmamaktadır. Sizin yüzünüzden çevre zarar görüyor. İnsanlar okuluna gidemiyor”. Evet, yolu kapatan TOMA’ları biz çağırmıştık sırf insanlar okullarına ulaşamasın diye. Taksim Gezi Parkı’na saldıran da ODTÜ ormanını kesip yol yapan da bizdik. Orman kanunlarının geçerli olduğu bir ülke için ne kadar sıradan. Silahı, gücü olan haklı, ellerinde kitapları karanlığa isyan eden gençler haksız…

Ali İsmail Davası: “Bana benziyor ama ben değilim”

Haziran’da Ali İsmail’imizi aramızdan alanların yargılandığı dava da bu karanlık güne sığdı. Dışarıda arkadaşlarımız polisle cebelleşirken, içeride mantık sınırlarını zorlayan savunmalar herkesin aklına işkence yapıyordu. Laikliğin olmadığı ülkede saçmalıklar savunma diye karar defterine geçilebilirdi. Ne de olsa mantık değil iman esastı. Tıpkı adaletin ayakkabı kutularına sığdığı günlerde diktatöre iman etmemizin beklendiği gibi sıradan ve aptalca…

Ve İsyanımız

İsyanımız, karanlığın sıradanlaşmasınadır. Orta Doğu’nun belki de son seküler devleti Suriye’nin düşman ilan edilmesinedir.

İsyanımız, gericiliğin sıradanlaşmasınadır. İnsanlık düşmanı IŞİD’in sempatik bulunmasına, üniversitelerin polis tarafından işgal edilmesinedir.

İsyanımız, emperyalizme ve işbirlikçilerinedir. Milliyetçi histerileriyle, Amerikan planının hayata geçmesine çanak tutanlaradır.

İsyanımız Karanlığadır!

Laik, Bağımsız, Eşit, Özgür bir Orta Doğu ve Türkiye için…

umut  |  Cvp:
Cevap: 1
10.10.2014- 19:35

Son günlerde yaşananların kısa bir özeti olmuş. Üniversite kapısından önce türban girdi, sonra IŞİD'çi yobazlar deniliyor haberde. Televizyonlarda gördük, İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi'nde sopalarla okula gelen yobazlar, Ankara'da ilerici öğrencilerden sonra eğitimcileri de karga tulumba polis otosuna dolduran, öğrencilerin her türlü gösteri yapma hakkına tomalarla, akreplerle set çeken anlayış hepsi AKP zihniyetinin bir ürünü. Bu koşullarda isyan haklılık kazanır. Karanlığa isyan ilericilerin, solcuların, yurtseverlerin bugün önlerinde duran bir görev haline gelmiştir.

Tam Sürüme Geç »
 phpKF Mobil Android Uygulaması Kullanın [X]