Menü Üye Giriş

Şifre Sıfırla · Kayıt Ol

 SOL PAYLAŞIM  »
 Forum Arşivi

FKF'den AKP'yi "memleketten kovacak" kongre

Fikir Kulupleri Federasyonu (FKF)'nin 2. Kongresi İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Dr. Cem Demiroğlu Oditoryumu'nda gerçekleştirildi.

Resim Ekleme

(İleri - Haber Merkezi) Fikir Kulüpleri Federasyonu (FKF) İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Dr. Cem Demiroğlu Oditoryumu’nda 2. Kongresi’ni düzenlendi.

Delegelerin katıldığı ilk kısmı tamamlanan Kongre'nin 'Gençlik Buluşması' adı verilen 2. kısmı ise FKF’nin bütün üyelerinin ve dostlarının katılımıyla yapıldı.

Resim Ekleme

FKF BİRLEŞİK HAZİRAN HAREKETİ'NE KATILACAK

FKF 2. Kongresi’nin sabah başlayan delegeli kısmında gençliğin programı 3 ana başlıkta tartışıldı. Gençliğin Mücadele Programı, FKF Çalışma Kılavuzu ve Karar Öneri Metinleri 7 saat süren tartışmalar sonucunda belirlendi. Gericilik karşıtı mücadele ilk sıraya yazıldı. Bunun yanı sıra liselerin FKF’ye bağlanması, internet haber sitesinin açılması, işçi öğrenci komisyonu kurulması, FKF’nin Birleşik Haziran Hareketi’ne katılması kararları alındı. Tartışmaların tamamlanmasının ardından Fikir Kulüpleri Federasyonu Merkez Yürütme Kurulu (MYK) ve Genel Yürütme Kurulu (GYK) seçimleri yapıldı. Bilgisayarlı sistem üzerinden 425 delegenin katılımıyla yapılan seçimlerin sonuçları Gençlik Buluşması’nda duyuruldu.

Kongre başlamadan önce Deniz Gezmiş'in geçtiğimiz günlerde yaşamını yitiren annesi Mukaddes Gezmiş anıldı. Saygı duruşunun ardından FKF'nin bir yılını anlatan videonun gösterimine geçildi.

Açılış konuşmasını yapan Zozan Baran, "AKP iktidarda olabilir ama görmezden geldikleri bir halk ve savunucusu olduğu ilkeler var. Bunu onlara gösterecek olan güç FKF'dir" dedi.

Resim Ekleme

Gazeteci Merdan Yanardağ, milletvekilleri Kadir Gökmen Öğüt, İlhan Cihaner, Aykut Erdoğdu, gazeteci Necdet Saraç, Alevi Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Rıza Eroğlu, sanatçı Hilmi Yarayıcı ve HTKP MK üyesi Erkan Baş da kongreye katıldı.

Kongreye gelen Çapa Tıp Fakültesi taşeron işçileri, yaşadıkları zorlukları,hukuksuzlukları ve direnişlerinin kazanımlarını anlattı. İşçilerin, "taşeron sağlığa zararlıdır, AKP sağlığa zararlıdır" demesi üzerine salondakiler "İşçi gençlik el ele AKP'siz Türkiye" sloganını attı.

Kongrede konuşan gazeteci Merdan Yanardağ, "siz bu ülkede devrimci olmadan, yurtsever olmadan, iyi, guzel hiç bir şey yapılamayacağını gösterdiniz" ifadelerini kullandı.

68 kuşağından eski FKF'li Tuncay Çelen, konuşmasında "şimdi sadece müdaafa etmiyoruz, emekçilerle birlikte bu ülkede halklarla örgütleneceğiz" dedi.

Resim Ekleme

"YOLUMUZ İŞÇİ SINIFININ YOLUDUR"

Yeni dönemde de FKF Genel Başkanı seçilen Erçin Fırat'ın konuşmasının satır başları şöyle:

"61 ilde örgütlenen FKF için bir adım daha atacağız ve Anadolu'nun gençlik derneklerini bir araya getireceğiz. Ülkemizde 500 bin işçi öğrenci var ve bu nedenle FKF olarak işçi öğrenciler çalışmasını başlatıyoruz. Yolumuz işçi sınıfının yoludur. Onların aydınlık yolundan hiç durmadan, geri adım atmadan yürüyeceğiz.

Kongremizde Birleşik Haziran Hareketi'ni tartıştık, değerlerimizin uyuştuğunu gördük. Bunun sonunda Birleşik Haziran Hareketi'yle beraber yürüyeceğiz.

Muhalif gazeteciliğin önünü kesiyorlar. Biz de genç gazeteciler ile muhalif bayrağı devralıyoruz."

Kongre, Dostlar Korosu'nun sahne almasının ardından sona erdi.

denizcan  |  Cvp:
Cevap: 1
23.11.2014- 20:18

FKF'den 2. Kongre açıklaması

FKF, dün "Üniversitelerden kovduk, sıra memlekette" sloganıyla toplanan 2. Kongre'ye ilişkin açıklama yaptı.

Resim Ekleme

(İleri - Haber Merkezi) Fikir Kulüpleri Federasyonu (FKF), dün tamamlanan 2. Kongre'ye dair açıklama yayımladı.

Açıklamanın tamamı şöyle:

FKF’nin 2. Kongresi, 22 Kasım Cumartesi günü Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Cem’i Demiroğlu Oditoryumu’nda tamamlandı. "Üniversitelerden kovduk, sıra memlekette" sloganıyla haftalardır üniversitelerde yapılan toplantıların ardından dün toplanan ve iki kısımdan oluşan kongremizin ilk bölümünde FKF'nin örgütsel yapısı ve siyasi çalışmaları değerlendirildi. Merkez Yürütme Kurulu ve Genel Yürütme Kurulu için adaylar belirlenerek oylamalar yapıldı.

İlk kısımda yapılan tartışmalar bize bir kez daha FKF’nin diri bir örgütsel yapıya sahip olduğunu ve yeni bir ülkeyi kurmanın yollarını aradığını göstermiştir. Bunun yanında bugüne kadarki çalışmamızda biriktirdiğimiz kimi sorunlar ortaya konmuş ve çözüme yönelik irade açıklık kazanmıştır.

Kongrenin ikinci kısmında Kolektifler, Gençlik Muhalefeti, EHP Gençliği gibi dost gençlik örgütlerinin temsilcileri, CHP milletvekilleri Aykut Erdoğdu, Kadir Gökmen Öğüt, İlhan Cihaner, sanatçı Hilmi Yarayıcı, gazeteci-yazar Merdan Yanardağ, Denizlerin mücadele arkadaşı Tuncay Çelen, yazar Necdet Saraç, HTKP Merkez Komitesi üyesi Erkan Baş bizlerleydi. Yapılan konuşmalarda bir kez daha FKF’nin Türkiye siyasetindeki önemi vurgulandı. FKF’nin cumhuriyetin değerlerine sahip çıkarken Kürt düşmanlığı yapmak gerekmediğini gösterdiği ifade edildi. Hürriyet Bandosu ve Ruhi Su Dostlar Korosu’nun şarkılarına salonda bulunan yüzlerce FKF’li eşlik etti.

Etkinlikte sonunda yeni seçilen FKF MYK ve GYK’sı ilan edildi. MYK adına yeniden Genel Başkan seçilen Erçin Fırat bir konuşma yaparak kongrenin birinci kısmında alınan kararları salonda bulunanlarla paylaştı. Bu kararların kısa sürede kamuoyu ile paylaşılacağı dile getirildi.

FKF MYK’sı olarak başarılı bir kongre süreci atlattığımız tespitini yapıyoruz. Bu süreçte elbette ki en büyük pay gecesini gündüzüne katarak çalışan her bir FKF üyesinindir. Ayrıca yine hem süreç boyunca hem de bizzat salonda bulunarak desteklerini bizden esirgemeyen aydınlarımıza, sanatçılarımıza, milletvekillerimize de teşekkür ediyoruz. Şimdi kolları sıvamanın ve mücadeleye kaldığımız yerden kongremizden aldığımız enerjiyle daha büyük bir heyecan ve kararlılıkla devam etme zamanıdır.

Yaşasın FKF!

Yaşasın bağımsız, aydınlık Türkiye mücadelesi!

Fikir Kulüpleri Federasyonu Merkez Yürütme Kurulu

Yapılan oylama sonucunda seçilen merkezi kurullar şu şekilde;

Merkez Yürütme Kurulu: Akın Art, Alican Tüfenkoğlu, Alperen Bal, Aytaç Örtücü, Baransel Ağca, Can Kaderoğlu, Dursun Doğan, Ercan Bölükbaşı, Erçin Fırat, Haydar Şahin, İbrahim Kurban, Nihal Evirgen, Özgün Sağlam, Süleyman Altınışık, Zozan Baran

Genel Yürütme Kurulu: Ahmet Nazif Yücel, Ali Akpınar, Ali Dündar, Ali Yağız, Anıl Çevik, Anıl Hasan Urhan, Arda Özel, Atınç Gürçay, Bensu Balioğlu, Berhudan Evran, Burkay Düzce, Çağla Üren, Çağlar Paldar, Deniz Karabacak, Deniz Özceylan, Dürdane Çor, Ekin Can Alıcı, Ekin Çakır, Emre Ünal, Eray Erzeybek, Fırat Kaya, Fuat Öztürk, Gizem Karabıyık, Gözde Hazal Yılmaz, Halis Poyraz, Hasan Hüseyin Özgökçe, İdil Akkuş, Kübra Bıçak, Mehmet Genişoğlu, Mert Çallıoğlu, Mert Şanlı, Muhammed Said Yılmaz, Mustafa Güneş, Naci Elma, Onur Alp Arıkan, Ozan Can Çolak, Özgün Güzel, Özgür Oral, Özgür Yılmaz, Öznur Yılmaz, Selçuk Haddur, Sinan Bölükbaşı, Şafak Küçüksezer, Şahin Uslu, Tahsin Kaltakçı, Taşkın Dilek, Tayfun Erkorkmaz, Umut Dönmez, Volkan Lenk, Zeki Çetin

denizcan  |  Cvp:
Cevap: 2
26.11.2014- 12:20

FKF Kongresi’nin düşündürdükleri-Erkan Baş  

Gençliğin siyaset özellikle sol siyaset içindeki yeri bizim cenahta çokça tartışılan başlıklardan birisidir. Lafa gelince, gençliğin çok önemli olduğunu söylemek kolay, hele Türkiye gibi genç nüfusun bu kadar büyük bir alan kapladığı bir ülkede aksi mümkün değil.

Geleceği temsil iddiasındaki sosyalist hareketin doğal olarak gençlerle kuvvetli bağlar kurması gerektiği, bunun zaten işin doğallığı olduğu çok sık tekrarlanıyor. Türkiye sosyalist hareketinin tarihine baktığımızda, ilk bakışta bu açıdan bir sorun yokmuş gibi görünür ve hatta sosyalist hareket, ağırlıklı olarak gençlerin içinde örgütlenmekle, halka ve sınıfa inememekle eleştirilir.

Sorun gençlerde değil

Özellikle son bir kaç yıldır, belki bu süre zarfında artık gençliğe “dışarıdan” bakmaya başlamamla ilgili olabilir, meselenin bu kadar basit olmadığını düşünüyorum.

Sanıyorum sosyalist hareketin ihtiyaç duyduğu ileri çıkışı gerçekleştirememesine paralel olarak, yakın geçmişte neredeyse tüm sosyalist güçlerin, kendi içlerindeki veya yanlarındaki gençlik örgütleriyle, gençlik çalışmalarıyla sorun yaşaması tesadüf olmasa gerek. Haziran günlerinde ve hemen ardından Türkiye sosyalist hareketine biraz daha yakından- içeriden bakan herkes bunu kolayca görebilir.

Bu tabloda işin kolayı, gençlerin henüz sınıf mücadelesi gerçeklerini yeterince kavramadıklarını, teorik olarak gelişkin olmadıkları için daha çok yürekleriyle karar verdiklerini söylemek oluyor. Sonra gelsin konuya dair derinlikli bilgi sahibi abilerin, bu iş sizin düşündüğünüz kadar kolay değil vb. sözlerle başlayan dersleri...

Bu dersler, “kendinizi işçi sınıfı yerine koymayın”, “gençlik bir sınıf değil” ve hatta “gençliğe kendiliğinden devrimcilik atfedilemez” gibi herkesin bildiği, zaten azıcık kafası çalışan kimsenin iddia etmediği tezlerle hesaplaşmalarla, bu vesileyle gençlere öğretmenlik taslamalarla devam eder.

Burada en şaşırtıcı olan, genellikle benzer dersleri almış olmaktan şikayet edenlerin belli bir yaşa gelince bunu yapmasıdır. Bunu siyasetin değil psikolojinin konusu olarak gördüğüm için hiç uzatmıyorum.

FKF 2. Kongresi

Bunları bu kadar rahat yazabiliyor olmamın iki nedeni var.

Birincisi, üzerine çokça tartıştığımız Haziran Direnişi. 2013 Haziran’ında bu ülkenin gençleri neler yapabildiklerini herkese gösterdiler.  

İkincisi ve bu hafta gündeme getirmiş olma nedenimiz ise, geçen Cumartesi Fikir Kulüpleri Federasyonu 2. Kongresi’nin bir kısmını izlemiş olmam. FKF’liler önce üniversite kampüslerinde tüm üyelerinin katıldığı bir süreç işletmişler. Oralardan seçilen delegelerle merkezi bir oturum yapıp tartışmalarını tükettikten sonra, Kongre sürecinin son oturumuna da çok sayıda konuk davet etmişler. Sağ olsunlar, böylece kendileriyle birlikte olduk. Bu son oturumda karar altına alınmış başlıklar, bütünlüklü olarak hem tüm üyelerle hem de konuk olarak katılan aydınlar, yazarlar ve siyasetçilerle paylaşıldı, kongre belgelerini de verdiler.

Bir kısmını, çeşitli eylem ve etkinliklerden, daha ziyade alanlardan, sokaklardaki militan duruşlarından tanıdığım FKF’lilerin kongre salonunda da herkes tarafından görülmelerini isterdim. Gözlerinden ışık saçan, aydınlık yüzleriyle her birisi ülkemize dair umudumuzu artıran yüzlerce üniversite öğrencisinin toplandığı salonda aynı zamanda üstün siyasal niteliklerini, yaratıcılıklarını ve entellektüel derinliklerini görme şansımız oldu.

Kanımca bir gençlik hareketinin en önemli özelliği, ne istemediğini bildiği kadar ne istediğini de açıkça ortaya koyabilmesidir. FKF Kongresi’nde bu açıdan son derece umut verici kararlara imza atılmış.

Şimdi, bu yazıyı yazarken, tekrar göz attığım 2. Kongre kararları başta gençliğe akıl vermek isteyenler olmak üzere herkes tarafından mutlaka okunmalı. Akılla yüreğin nasıl birlikte kullanılabildiğine, mütevazilikle iddialılığın nasıl buluşturulduğuna dair çok iyi bir ders olur.

Gelecek, bugünden kuruluyor

Sıkça söylenir ya gençlik gelecektir; fakat bu böyle kaldığında kesinlikle eksiktir. Gençlik geleceğimiz olduğu kadar bugünümüzdür. Esas olan, geleceğin de kurulduğu zaman diliminde, yani hemen bugünlerde, gençliğin siyasetin etkin bir gücü olarak sözünü söylemesidir. Bu gerçeği görmeden gençlik üzerine söylenen tüm sözler boştur. Sadece iyice piştikten sonra, gelecekte söz hakkınız olacak demek saçma.

Tarihteki neredeyse tüm devrim süreçlerinde, imza atan kollektiflerin yaş ortalaması veya önderlerin yaşları genelde düşünülene göre çok daha küçüktür. Ergin Yıldızoğlu’nun “Devrim ve Gençlik” başlıklı makalesinden okuyalım:   “Eskiden gençlik diye ayrı bir sosyal kategori yoktu ama, devrimciler her zaman gençlerden oluşuyordu. Fransız Devrimi başlarken Robespierre ve Danton sırasıyla 31 ve 30 yaşlarındaydı, Robespierre, 7 yıldır devrimci fikirleri savunuyordu. Saint-Juste, devrime katıldığında 22 yaşındaydı. Rus Devrimine gelirsek, Lenin “Rusya’da Kapitalizmin Gelişmesi” başlıklı ünlü kitabını yazmaya başladığında 26 yaşındaydı ve tutukluydu. Yakın çevresine bakalım: Kollantai, Lenin’den iki yaş, Stalin 8, Troçki 9, Kamenev ve Zinoviev 13, Radek 15, Bukharin 18 yaş gençtiler. Che Küba devrimine katıldığında 28 yaşındaydı. Castro Che’den 2 yaş büyüktü. ”

Türkiye devrimcilerine hatırlatmak için eklemek istediğim bir not daha var. SSCB’nin çözülüş sürecinde SBKP, Parti tarihinin yaş ortalaması en yüksek Merkez Komitesi tarafından yönetiliyordu!

Yolumuz açık

Bir yoldaşımla Haziran Direnişi üzerine sohbet ediyorduk. “Bu daha başlangıç, mücadeleye devam” sloganının ne kadar anlamlı olduğu konusunda ortaklaşmışken, küçücük de olsa bir kaygısını dile getirdi: Eğer yanlış yorumlanmak istenirse, bu slogandan bundan önce hiç bir şey yapılmadı gibi bir anlam da çıkarılabilir ve bu hatalı bir eğilimin gelişimine vesile olabilir.

Daha önce hiç düşünmemiş olmakla birlikte kafama takılan bu kaygı da FKF kongresi ile birlikte tamamen ortadan kalktı. Gençliğin, devrimci hareketin mirasını en gelişkin biçimde temsil edeceğinden, onu bütünlüklü olarak içerip aşacağından kuşkumuz yok.

Daha önce bir iddia olarak dile getirmiştik, olmalı demiştik, geçen Cumartesi itibariyle tanığıyız. Türkiye tarihini emekçi sınıflarla birlikte yeniden yazacak gençler; 20’lerdeki kadar iddialı, 30’lardaki kadar hülyalı, 40’lardaki kadar inatçı, 50’lerdeki kadar sabırlı, 60’lardaki kadar çoşkulu, 70’lerdeki kadar umutlu, 80’lerdeki kadar kararlı, 90’lardaki kadar militan, 2000’lerdeki kadar cürretliler.

Mustafa Suphi kadar iktidarcı, Nazım Hikmet kadar yaratıcı, Hikmet Kıvılcımlı kadar inatçı, Behice Boran kadar derin, İsmail Bilen kadar örgütçü, Deniz Gezmiş kadar atak, Mahir Çayan kadar cesurlar.

Yolları açık olsun bile demeye gerek duymuyorum, ne mutlu bize yolu hep birlikte açtık!

Onlarla aynı yolda yürümekten, aynı kavganın parçası olmaktan gurur duyuyoruz.

Tam Sürüme Geç »
 phpKF Mobil Android Uygulaması Kullanın [X]