Menü Üye Giriş

Şifre Sıfırla · Kayıt Ol

 SOL PAYLAŞIM  »
 Forum Arşivi

Erkan Baş: AKP'nin saltanat düzenini yıkacağız

HTKP MK üyesi Erkan Baş: Milyonlarca emekçinin açlık sınırının altında ücretle yaşamaya mahkum edildiği bir ülkede RTE adlı şahsın, kaçAK sarayında rahat rahat oturmayacağına söz veriyoruz.

Resim Ekleme

(İleri - Haber Merkezi) Halkın Türkiye Komünist Partisi Merkez Komitesi üyesi Erkan Baş, Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen 15'leri anma etkinliğinde konuştu.

Erkan Baş'ın konuşmasının tamamı şöyle:

Kardeşler merhaba, yoldaşlar merhaba!

Başta çelik bilekli-çelik yürekli grevci metal işçileri ve partimizin göz bebeği inşaat işçileri olmak üzere tüm işçi kardeşlerim merhaba!

Türkiye devrimci hareketinin tarihinde yeni bir dönemin açılmasında akılları ve yürekleriyle önemli bir katkı yapan genç yoldaşlarım, liseli, üniversiteli kardeşlerim merhaba!

Merhaba, hayatı yaratan, düzenin kahrını en fazla çeken emekçi kadınlar!

Merhaba, Türk ve Kürt emekçilerinin ortak, eşit-özgür ülkesini yaratma mücadelesinin neferleri...

Merhaba boyun eğmeyenler!

Ve sımsıcak bir merhaba, dost ve kardeş partilerin, devrimci örgütlerin temsilcilerine, Haziran yoldaşlığına merhaba!

Kardeşler hepinizi MK adına devrimciliğimizin ateşiyle yürekten selamlıyorum,   Hoşgeldiniz!

Sevgili yoldaşlar, Haliç TKP tarihi açısından özel bir anlam taşıyor.

1921’deki o alçak katliam sonrası TKP’nin yeniden örgütlenme çalışmalarına başladığında ilk işçi örgütlerini kurduğu en önemli havzalardan birisi Haliç’ti.

Başka bir ifadeyle Haliç, tarihimizde, yarım kalması istenilen güzel bir yolculuğun, yeniden sürdürüldüğü yerlerden birisidir.

Haliç, bizim özel tarihimiz açısından da aynı anlamı taşıyor.

Çoğumuz biliyoruz, HTKP, bundan 6 ay önce yine bu salonda toplanan TKP 12. Kongresi’nin aldığı kararları hayata geçirmek üzere kuruldu.  

Yolculuğumuzun kesintiye uğratılmaya çalışıldığı aşamada biz de Haliç’den yeniden başladık.

6 ay önce bu salonda çokça hüzün ve elbette umut ve kararlılık vardı.

Bugün hüznü tamamen ortadan kaldırdığımızı söyleyemeyiz, maalesef kısa bir süre daha TKP adıyla açık siyasal faaliyet yürütemeyeceğiz.

Ancak şunu da açıkça görüyoruz, aradan 6 ay geçtikten sonra, üstelik kurucu önderlerimizi andığımız bir günde bu salonda bugün çok daha büyük bir kararlılık ve umut var.

Komünistler Haliç’e hüzünle gelip umutla ve kararlılıkla buradan çıkıyor, bugünde böyle olacak!

Selam olsun bu umudu yaratanlara ve büyütenlere...

Başlarken, sosyalizme doğru yürüyüşümüzü, eskisinden de çok daha kararlı olarak sürdürdüğümüzü söyleyerek devam etmek istiyorum.

Aslında hepimiz tarih kitaplarından okumuştuk ve biliyorduk, sevgili Mahir Çayan’ın söylediği gibi “devrim yolu sarp ve dolambaçlı”. Sosyalizm mücadelesinde zaman zaman duraklama ve hatta geri düşmeler oluyor. Biliyorduk, önemli olan her duraklama ve gerileme döneminde daha büyük bir birikim ve hırsla çıkmaktır. HTKP bunun somut örneğidir.

Bugün bu salonda bunu başarmış olmanın haklı gurunu yaşıyoruz.

Bu bir ders olarak Türkiye komünist hareketinin tarihine yazılmalı.

Biz bu süreçten çıkıp bugüne geldiysek, bunu, Mustafa Suphilerden alıp, 70’li yılların başında güncellediğimiz, 80’lerde, 90’larda ve 2000’li yıllarda yeniden ürettiğimiz iktidar perspektifine borçluyuz...

Sevgili arkadaşlar, bizim Komünist Parti Manifesto’nun çok çarpıcı bir çümlesi var;

“Komünistler görüşlerini, hedeflerini gizlemeye tenezzül etmezler”,

Suphiler tenezzüle etmedi, biz de etmiyoruz.

Biz, bu kokmuş karanlık düzene son vermenin tek gerçek yolunun işçi sınıfı iktidarı, sosyalist iktidar olduğunu savunuyoruz.

Paranın egemen olduğu bir toplumda,   yaratıcıların, emekçilerin yoksulluk içinde kıvrandığı ve bir avuç para babasının asalakça yaşadığı bir toplumda, güzellikler yaşayamaz.

Tam bu nedenle, bizim varlık nedenimiz, bu güzel ülkeyi ve dünyayı, onu çirkinleştiren sermaye egemenliğinden kurtarmak, işçilerin, emekçilerin iktidarını kurmak.

Bunun için buradayız.

denizcan  |  Cvp:
Cevap: 1
01.02.2015- 18:33

Sevgili yoldaşlar, bugün itibariyle bir noktanın altını geri dönülmez biçimde çizmemiz gerekiyor.

Bizim 12. Kongre belgemize yazdığımız ve en son Yunanistan seçimleriyle iyice belirginleşen bir noktayı hatırlayarak devam edelim:

Kapitalizm dediğimiz alçak düzen, tüm dünyada artık umutsuzluğun, çaresizliğin adı olmuştur. Dünya halkları kendilerini bu barbarlıktan kurtaracak olan yeni bir düzenin arayışı içindedir.

Türkiye de bu arayışın en yaygın olduğu ülkelerden birisidir.

Haziran Direnişi bir zirve olmasının yanında, bu arayışın en görkemli biçimde ifade edildiği bir başlangıçtı.

Daha önce söyledik, HTKP, evet, TKP içinde bir ayrışmanın ardından doğmuştur.

Ancak çok daha önemlisi partimiz Büyük Haziran Direnişi’nin Türkiye emekçilerine, devrimcilerine bir armağanıdır.

HTKP Dünya’daki bu arayışa, Türkiye emekçilerinin arayışına yanıt vermek üzere ileri çıkan devrimci bir kadro hareketinin Partisidir.

HTKP, Haziran Direnişi’nde ortaya çıkan o muazzam birikimi, örgütlü bir güç haline getirmek ve Haziran Direnişi’nin eksiklerini ortadan kaldırmak için Haziran Direnişi’nin Türkiye emekçilerine, yoksul halkımıza sunduğu en değerli armağanlardan birisidir.

Ve hepsinden önemlisi HTKP, Türkiye solunda kartların yeniden karılacağı bir dönemin ilk ürünü, bir işaret fişeğidir. Buz kırılmış ve yol açılmıştır.  

Türkiye sosyalist hareketi, çok uzun süren karanlık yılların olumsuz bir sonucu olarak ortaya çıkan durağanlığı, statükocu eğilimleri kesin olarak mahkum edecektir.

Bugün artık TKP daha devrimci bir partidir ve inanıyoruz ki, Türkiye solu da bir bütün olarak daha devrimci bir hatta yerleşecektir.

HTKP bunun teminatıdır..

Biz iddiaları olan bir partiyiz.

Partimiz, Türkiye devrimci hareketinin 100 yıla yaklaşan mücadele tarihinde ortaya çıkan   değerli birikimi geleceğe taşımak için ileri çıkan devrimci bir iradenin örgütlenmiş halidir.

100 yıla yaklaşan mücadele tarihi günahıyla, sevabıyla bizimdir.

Ve HTKP, bugüne ve geleceğe uzanmayan bir geleneğin bir nostalji anlamına geldiğini bilenlerin partisidir.

Bundan 14 yıl önce TKP adını alırken, ancak geleceğe uzanma cesareti olanların bu iddiayı taşıyabileceğini söylemiştik.

Eğer bu söz doğruysa, geleceğe yönelmeden geçmiş ile sağlıklı bağ kurulamıyorsa, bugün Türkiye’de gerçek anlamıyla tek bir Komünist Partisi vardır, bu Halkın TKP'sidir

HTKP, büyük iddiaları olan bir partidir, bu iddialarımızın aynı zamanda Türkiye emekçi halklarına verilmiş bir söz olarak görülmesini istiyoruz.

Bizim için Parti, iktidar mücadelesinin en önemli aracıdır.

Devrimcilik-Partililik bizim için basit bir uğraş veya boş zaman faaliyeti değil.

Devrim yapmak ve sosyalizmi kurmak için partiliyiz, komünistiz, devrimciyiz.

Devrimcilik-komünistlik en başta emekçi halklarımızın iktidar mücadelesini örgütleme görev ve sorumluluğunu üstlenmektir.

HTKP, Türkiye’de parababalarının diktatörlüğüne son verme kararlılığından bir milim geri adım atmayacak devrimcilerin partisidir.

Partimiz büyük iddiaların partisidir ancak bu iddialılığını mütevazilikle birleştirebilen devrimcilerin partisidir.

HTKP, bugün Türkiye solunda bir ileri çıkışın adıdır ancak bu ileri çıkışın bir bütün olarak Türkiye devrimci hareketinin ileri çıkışıyla gerçek anlamını bulacağını da biliyoruz.

Türkiye sol hareketinin içinden geçtiği özgün dönem nedeniyle, ülkemiz devrimcilerinin çok farklı arayışlara yöneldiğini, pek çok denemeye imza atıldığını biliyoruz.

Parti, önümüzdeki dönem, güncel mücadelenin ihtiyaçlarına odaklanırken, aynı zamanda komünist hareketin birliğini sağlamaya dönük yapıcı adımlar atmaya devam edecektir.

Burada ölçümüz çok nettir. Komünist hareketin tarihsel birikimini hem sahiplenen, hem ileri taşımayı amaçlayan ve Haziran Direnişi’nin yarattığı olanaklara cesurca yönelme iradesini ortaya koyan herkesle HTKP yolları mutlaka birleşecektir.

Sevgili kardeşler,

Komünistlerin bir dizi birikmiş sorununun çözümü için uygun bir tarihsel evredeyiz.

Örneğin, Türkiye komünist hareketinin, işçi sınıfıyla çok daha sağlam bağlar kurması partimizin öncelikli görevleri arasındadır. Şimdilik küçük örneklerini gördüğümüz, ancak ısrarlı ve inatçı bir çalışmayla kesin olarak sonuç alacağımıza inandığımız bir çalışmayla, işçi sınıfı merkezli, partili ve devrimci bir çalışmayı örgütsel ve siyasal çalışmalarımızın omurgasına çakacağız.

Çok uzun olmayan bir gelecekte, Türkiye komünist hareketinin yıllardır özlemini duyduğu yeni bir komünist işçi kuşağının sosyalizm mücadelesinde her düzeyde sorumluluk aldığını hep beraber göreceğiz.

HTKP yıllardır yaşadığımız bu sıkışmaya bir yanıt üretmeyi en önemli görev olarak önüne koymuş durumdadır.

HTKP Türkiye’de işçi sınıfının öncü partisi ile devrimci gençliğin aynı parti çatısı altında Türkiye devriminin yolunu açtığı bir mücadele pratiğinin en gelişkin örneğini ortaya koymaktadır. Burada açıkça ifade etmek gerekirse, yıllar sonra ilk defa ülkemizin devrimci gençleri, kendilerini aynı zamanda ev sahibi gördükleri bir Komünist Partisi’ne üye olabiliyorlar. Komünist hareketimiz, sosyalizm mücadelesine uzun yıllar katkı koyacak yeni bir kadro kuşağını sınıf mücadelesine armağan edecektir.

Sevgili arkadaşlar, bundan 6-7 ay kadar önce yola çıkarken, itiraf etmek gerekirse biraz da el yordamıyla “bu sefer şansımızı yoksullarla deneyeceğiz” demiştik. Türkiye halkının çok geniş bir kesiminin iktidar tarafından açlık ve yoksulluğa mahkum edildiği bir ortamda Türkiyeli komünistlerin emekçi halkın çok daha geniş kesimleriyle ve mücadelenin merkezine onları yerleştiren bir dil, uslup ve tarzla seslenmesi gerektiğine inanıyoruz.

HTKP sosyalizmin milyonlarca yoksul emekçi için gerçek ve somut bir seçenek olarak görünmesini temel görevleri arasına yazmış bulunuyor. Türkiye’nin neresinde olursa olsun emekçi halkın bir mücadelesi varsa HTKP mutlaka orada olacaktır.

Sevgili arkadaşlar bugün burada sözü çok fazla uzatmanın bir anlamı yok. Bize göre HTKP devrimci iddianın örgütlenmiş, vücut bulmuş halidir. Ağzımızdan çıkan her söz, yazdığımız her satır aynı zamanda emekçi halklarımıza verilmiş bir sözdür.

Türkiye sosyalist hareketinin tarihsel bir uğraktan güçlenerek çıkması için elimizden gelen her şeyi yapacağımızdan hiç kimsenin kuşkusu olmasın. HTKP önümüzdeki dönemde dostlarına güven veren bir Parti olarak yoluna devam edecek. Tarihsel iddialarımızın gerçekleşmesine giden yolun bugün, somut olarak mücadelenin içinde, merkezinde olmaktan geçtiğini biliyoruz. Önümüzdeki yakın geleceğin Türkiye’de sınıf mücadelesinin seyri açısından taşıdığı önemin bilincinde bir Parti’miz olduğunu da herkesin bilmesini isteriz.

HTKP’nin hedefi bellidir. Türkiye önümüzdeki dönemde milyonlarca yoksul emekçinin, işçi sınıfı merkezli devrimci bir siyasal çalışma ile sosyalizmle daha güçlü bağlar kuracağı bir ülke olacak.

Dost ve kardeş devrimci güçlerle birlikte kuruluşuna tüm gücümüzle katıldığımız Birleşik Haziran Hareketi bu ülkede emekçi halkın yıllar sonra siyasal alanda yeniden etkin bir güç olarak kendisini göstermesine vesile olacak.

Yola çıkarken bir şey değişecek her şey değişecek demiştik, şimdi hep beraber o günlere geliyoruz.

Onların bir hayali var. Türkiye’yi ucuz emek cehennemi haline getirmek, yoksul-emekçi insanları alabildiğine sömürmeye, bizim alınterimizi-emeğimizi patronların servetine dönüştürmeye çalışıyorlar. Ülkenin dört bir yanına yayılmış tarikat ve cemaat örgütlenmeleri ile yetinmiyorlar, devlet olanaklarıyla kurulmuş okullarımızda zorunlu din dersleri ve imam hatiplerle gericiliğin mevziilerini kuvvetlendirmeye yaygınlaştırma çalışıyorlar.

Yağma yok kardeşler,   Türkiye işçi sınıfını bu gerici-yobaz çetelerin eline bırakmayacağız. Tam tersine Aydınlık yarınlar işçi sınıfımızın eseri olacak!

Milyonlarca emekçinin açlık sınırının altında ücretle yaşamaya mahkum edildiği bir ülkede RTE adlı şahsın, kaçAK sarayında rahat rahat oturmayacağına söz veriyoruz.

O sarayı yıkar mıyız? Yoksa o kadar para harcanmışken halka yararlı bir iş için kullanılması için dönüştürür müyüz bilmiyorum ama bu düzeni Erdoğanların başına yıkacağız.

Bakın buradan bir kez daha açıkça ilan ediyoruz, AKP’nin saltanat düzenini yıkacağız.

Yıkmakla kalmayacağız, buradan size söz veriyoruz, RTE mutlaka sanık sandalyesine oturacak ve işlediği tüm suçların hesabını verecek!

Sadece patronlar öyle istedi diye, binlerce emekçinin grev hakkını elinden almak neymiş hesabını soracağız.

Haziran Direnişi’nde yitirdiğimiz kardeşlerimizin hesabını soracağız!

AKP iktidarında iş cinayetlerinde kaybettiğimiz işçi kardeşlerimizin, ekmek parası için girdiği madenlerde, inşaatlarda can veren kardeşlerimizin hesabını soracağız.

Suriye’de ve Kobane’de ABD emperyalizminin çıkarlarını korumak için AKP tarafından örgütlenen gerici çetelerin işlediği cinayetlerin hesabını soracağız!

Türk veya Kürt, en kutsal hak olan yaşam hakkı elinden alınan kardeşlerimizin hesabını teker teker soracağız!

Hepinizi bu inanç ve kararlılıkla, saygıyla sevgiyle selamlıyorum

yura  |  Cvp:
Cevap: 2
01.02.2015- 20:06

erkan baş heyecanlı bir konuşma yapmış. komünist parti yöneticisi de böyle heyecanlı olur.

Tam Sürüme Geç »
 phpKF Mobil Android Uygulaması Kullanın [X]