Menü Üye Giriş

Şifre Sıfırla · Kayıt Ol

 SOL PAYLAŞIM  »
 İşçi sınıfı, sonuncu kavga

1 Mayıs’a doğru işçi sınıfının durumu

Hayatı yaratan, var eden ve ona şekil veren büyük bir kitle; işçi sınıfı. Öte yandan ise kendisi var, adı sadece verilerle anılıyor. Kâh ölüm verileri olarak, kâh ekonomik bir büyüklük olarak konuşuluyor ve kendisi sadece takvimden takvime hatırlanıyor. İleri Haber ekibi olarak farklı sektörlerden işçilerle konuştuk, onlar anlattı biz dinledik. Emeğin günü 1 Mayıs öncesinde okurlarımıza sunuyoruz.

Resim Ekleme

Irmak Ildır-İleri Haber

İşçi sınıfı; anlatıldığında kendi hikâyesi olan, hayatı yaratan, var eden ve ona şekil veren büyük bir kitle. Birçoğumuzun öyle ya da böyle içinde bulunduğu, toplumun büyük çoğunluğunu oluşturan, modern çağların “ücretli kölelik düzeninde” yapıyı inşa eden katmanının adıdır işçi sınıfı. Öte yandan ise kendisi var, adı sadece verilerle anılıyor. Kâh ölüm verileri olarak, kâh ekonomik bir büyüklük olarak konuşuluyor ve kendisi sadece takvimden takvime hatırlanıyor. İleri Haber ekibi olarak farklı sektörlerden işçilerle konuştuk, onlar anlattı biz dinledik. İşçi sınıfının uluslar arası birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs öncesi okurlarımıza sunuyoruz.

İnşaat, tekstil, turizm, cam, metal ve diğer sektörlerden işçilerle yaptığımız görüşmelerden önce Türkiye’de işçi sınıfının panoraması üzerinde biraz duralım. Türkiye’de kapitalizmin adım adım gelişimi ile birlikte her geçen yıl daha büyük bir kitle işçileşti. Özellikle 90’lı yıllarla birlikte uygulamaya konulan ekonomi politikaları yalnızca gelir dağılımını bozmakla kalmadı, aynı zamanda farklı kesimleri de işçi sınıfının bir parçası haline getirdi.

SAYISAL VERİLERLE İŞÇİ SINIFI

İstihdamda ağırlık tarımdan hizmetler ekonomisine doğru kayarken, sanayinin payı göreli olarak geriledi. Hizmetler ekonomisi olarak görülen alan 1999’dan bu yana yüzde 17’lik bir artışla istihdamın yüzde 51’ni oluşturur hale geldi.[1] İnşaatların istihdamda özel payı son 10 yılda artarken, istihdamdaki payı yüzde 7’lere dayandı. Öte yandan bu sektörün ve imalat sanayinin ekonomideki katma değerin yüzde 60’dan fazlasını üretmesi ise değişmeyen bir durum oldu.

İşçi sınıfının sayısal olarak değişimi böyle olurken, özellikle SGK verilerinin yenilenmesinin ardından işçi sayısında artış kaydedildi. 2000’lerin ortasına kadar 6 milyon civarında işçi bulunurken, bu 2015 yılının Ocak verilerine göre 12 milyon 180 bin olarak kaydedildi.[2] Sendikalaşma oranı ise içler açısı konumda bulunuyor. Toplam işçilerin yalnızca yüzde 10’nu kâğıt üzerinde sendikalı ve bunların pek çoğu sarı ve yandaş sendikalara üye. Gerçek örgütlülük ise yüzde 3’ü ancak buluyor.

İŞÇİ SINIFININ GENEL DURUMU


Bu örgütsüzlük ise uygulanan sermaye birikim rejiminin bakiyesi konumunda bulunuyor. Geçmişte sendikal yapı büyük oranda ekonomik mücadeleleri esas alırken, gücünü ise iş kolu temelli olmasına dayandırıyordu. Ancak uzun süredir uygulanan esnek çalışma biçimleri, üretimin fiziki olarak parçalanmasına sebebiyet verirken, aynı iş yerinde pek çok iş kolunda faaliyet gösteren taşeronluk sistemini doğurdu. Sonuçta ise emekçilerin örgütlenme kapasitelerini azaltan bir durum ortaya çıktı.

Nitekim 1 Mayıs öncesinde görüştüğümüz işçilerin tamamı ise mevcut taşeronluk sisteminden, sosyal haklarının bulunmamasından ve en çok ise işçilerin birlik olamamasından yakınıyor. Pek çoğu sömürüldüğünün farkında olmasına karşın bir şeylerin değişebileceğini olan inançları bulunmuyor.

Sonuçta iş cinayetlerinde arkadaşlarının kurban gitmesine, hakların bir bir ellerinden alınarak bir sömürü çarkı içinde bulunduklarını görmelerine rağmen işçilerin genel bir “bekleyiş” hali sürüyor. Ancak bu bekleyiş halinin yerini öfkeli bir tutuma bıraktığı ve AKP’nin yıkım politikalarına karşı bilenme halinin yaygınlaştığı görülüyor. 160 yıl önce sermayenin o günkü yayın organları “Saraylara savaş, kulübelere barış! Çok geçmeden bütün ülkede duyulabilecek dehşetli bir savaş narasıdır bu.” diye yazıyordu. Anlaşılan o ki; işçiler arasında bu düşünce hiç olmadığı kadar yaygın ve kabul gören bir durumda.

İşçilerin genel görüntüsü bu tabloyu bize çiziyor. İleri Haber ekibi bu tabloyu ince ayrıntıları ile birlikte Pazartesi’den Perşembe’ye kadar verecek. İlk gün turizm ve tekstil sektörlerini veriyoruz. Diğer günler inşaat, cam, metal ve diğer sektörlerle devam edeceğiz. Okurlarımızın bu yazı dizisini ilgi ile takip edeceğini düşünüyoruz.

[1] TÜİK, 2012

[2] http://www.csgb.gov.tr/csgbPortal/ShowProperty/WLP%20Repository/csgb/dosyalar/istatistikler/2015_isciuyesayi

Tam Sürüme Geç »
 phpKF Mobil Android Uygulaması Kullanın [X]