Menü Üye Giriş

Şifre Sıfırla · Kayıt Ol

 SOL PAYLAŞIM  »
 Forum Arşivi

Hazirancıların Kırmızı Çizgisi: AKP'ye Hayır! (Fırat Birkan)

"Biz Hazirancıların, Haziran gençliğinin de bir kırmızı çizgisi var. O kırmızı çizgi AKP-patron işbirliğine karşı şalteri indiren işçilerin, sözde padişaha ODTÜ'yü, üniversiteleri dar eden öğrencilerin, Gezi Parkı'na gericiliğin ve sermaye düzeninin sembolü olacak Topçu Kışlası AVM denen ucubeyi diktirmeyen, parkına, deresine, kentine, kırına, toprağına, kıyısına, suyuna, ekmeğine, emeğine, ülkesine sahip çıkan milyonların çizgisi."

Resim Ekleme

Fırat Birkan - İleri Forum

7 Haziran geride kalalı 20 gün kadar oluyor. Bu 20 gün boyunca meclise giren siyasi partilerin sözcülerinden birbiriyle çelişen açıklamalar da gelmeye başladı. "Düzenin bekası", "ülkeyi hükümetsiz bırakmamak", "büyük uzlaşı", "krize mahal vermemek" adı altında 7 Haziran'da verilen sözler unutuluyor, unutturuluyor. Kırmızı çizgiler çamaşır sularıyla "ak"lanıp paklanıyor. Peki bu iş bu kadar kolay mı?

Türkiye halen daha Haziran Direnişi'ni yaşıyor aslında. Haziran Direnişi 2013 Haziran'ında başlamış ve bitmiş bir şey değildi, bunu sürekli olarak görüyoruz. En güncel örneği ise Bursa başta olmak üzere metal işçilerinin başlattığı işçi direnişleri. Haziran 2013 üzerimizdeki ölü toprağını silkmekse   o gün bugündür ayaktayız. Hazirancılar olarak sandığa da böyle baktık aslında. Sandığa oyumuzu kullanıp "oturmak" için değil, ayağa kalkışımızı sandıkta da göstermek için gittik. Kullandığımız oylar gerçekçiliğin (bozuk seçim sistemi, %10 barajı vb.) bir gereğiydi ama "imkansızı istemekten" de hiç vazgeçmedik. 2013 Haziran'ında "hükümet istifa" sloganlarıyla yürürken 7 Haziran'da sandıktan çıkan sonuç başkaları için imkansız görünen AKP'siz bir Türkiye özlemimizin ifadesi oldu.

Deniyor ki "erken seçim olursa AKP oylarını arttırır". Bunu diyenler AKP'nin bu seçime tüm 'sığ' ve 'derin' devlet olanaklarını kullanarak hazırlandığını, dahası anayasal olarak tarafsız kalması gereken Erdoğan'ın AKP Genel Başkanı gibi il il miting yaptığını ne çabuk unutuyor? Gücünün zirvesinde bunu başaramayan AKP yalnız kalır ve karşısında birleşik bir mücadele hattı örülürse çöküşe daha fazla yaklaşmaz mı?

Deniyor ki "AKP'yle bir koalisyon ekonomik kriz çıkmaması için şart". Bunu diyenler ekonominin şu an kimin için krizde olmadığını görmüyor mu? Dünya'da en fazla işçinin iş cinayetlerinde öldüğü, çalışma hayatının köleliğe dönüştüğü, on milyonlarca emekçiye açlık sınırının altında bir asgari ücretin reva görüldüğü, milyonlarca üniversiteli gencin birer öğrenci-işçiye dönüştüğü, her dört kişiden birinin işsiz olduğu,   vergi gelirinin %60'ının yoksul halkın aldığı ekmekten, içtiği sudan, ödediği faturadan kesildiği, vatandaşın bankalara kredi borçlarının hiç olmadığı kadar arttığı, zenginle fakir arasındaki farkların yüzlerce kat olduğu bir ülkenin krizde olmadığını kim iddia edebilir?

Deniyor ki "AKP CHP'yle koalisyon kurmazsa çözüm süreci durur, savaş devam eder". 13 yıllık AKP iktidarında Kürt sorununun çözümünde ne kadar ilerleme kat edildi peki? Somut ne kazanım oldu? Kapalı kapılar ardında ya da açıktan yapılan görüşmeler Kürt sorununda çözümü ne kadar yakınlaştırdı? AKP'nin çözüm sürecinden ne anladığını hepimiz görmedik mi? Dahası AKP şu an bile Kürtlerle Suriye üzerinden, IŞİD'i, İslamcı ortaçağ kaçkınlarını destekleyerek dolaylı bir savaş yürütmüyor mu? HDP'nin barajı aşmaması, önünün kesilmesi için Türkiye'yi kan gölüne çevirmeyi denemedi mi Diyarbakır'da, Erzurum'da, Adana ve Mersin'de? Seçimden hemen sonra Diyarbakır'da Hüda-Par'la HDP'nin, Hizbullah'la PKK'nin karşı karşıya getirilmesi istenmedi mi?

Sözün özü biz Hazirancıların, Haziran gençliğinin de bir kırmızı çizgisi var. O kırmızı çizgi AKP-patron işbirliğine karşı şalteri indiren işçilerin, sözde padişaha ODTÜ'yü, üniversiteleri dar eden öğrencilerin, Gezi Parkı'na gericiliğin ve sermaye düzeninin sembolü olacak Topçu Kışlası AVM denen ucubeyi diktirmeyen, parkına, deresine, kentine, kırına, toprağına, kıyısına, suyuna, ekmeğine, emeğine, ülkesine sahip çıkan milyonların çizgisi. Milyonlar AKP'ye hayır demektedir. Çoğunluk artık AKP'nin yarattığı bu gerici düzeni, bu sömürü ve rant, bu hırsızlık ve katliam düzenini istemiyor. AKP'yi yalnız bırakın ve döktükleri kanda boğulsunlar diyor. Mücadeleyi ise meclise devredip köşesine çekilmedi. AKP, düzeniyle birlikte çökmektedir. Onu çöküşten kurtarmaya çalışacaklarsa enkaz altında kalmaya mahkumdur. Haziran'da sokağa çıkanlar eşitlikçi, özgürlükçü, bağımsız, kardeşçe bir Türkiye düşü gördü. O Türkiye'de AKP'ye ve AKP zihniyetine yer yok.

Tam Sürüme Geç »
 phpKF Mobil Android Uygulaması Kullanın [X]