Menü Üye Giriş

Şifre Sıfırla · Kayıt Ol

 SOL PAYLAŞIM  »
 Ekoloji ve Hayvan Hakları

Karadeniz Kararmayacak - Alper Taş


Karadeniz bu haliyle, bu güzelliğiyle bütün yeraltında olduğu iddia edilen madenlerden daha değerli, daha zengin bu haliyle. Aslında bu zenginliği yok ediliyor.


Redaksiyon Dergisi, Karadeniz'de doğanın talan edilmesi, yaylalara 'yol yapımı' adı altında çevrenin tahribatı, HES'ler ve ekolojik dengenin yandaş müteahhitlerin inşaat çalışmalarıyla yerle bir edilmesiyle ilgili olarak ÖDŞ Eş Genel Başkanı Alper Taş'la bir röportaj gerçekleştirdi.

Rizelisiniz ve orada yaşamış biri olarak Yeşil Yol projesini nasıl değerlendiriyorsunuz?


Bir dönem "Hayata Dönüş" operasyonu adı altında cezaevlerine kanlı bir operasyon yapıldı. Hayata dönüş değil de insanları ölüme yollama, öldürme operasyonu olarak gerçekleştiyse bu "Yeşil Yol" da Karadenizz'i, yeşili yok etme yolu olarak gündeme geliyor. Adı "Yeşil Yol" ama gerçekten bir yeşili yok etme yolu, Karadeniz'i karartma yolu gerçek anlamda. Buradaki amacın yaylaları birleştirme projesi adı altında aslında yayla turizmini yok etme, yeşili betonlaştırma projesi ve madenciliği gerçekleştirme projesi olduğu son derece belli. Zaten Karadeniz Sahil Yolu'yla sahillerin doğallığı önemli bir oranla ortadan kaldırıldı. Doğa tahrip edildi. Şimdi yukarıdan yaylaları birleştirme projesi adı altında yaylacılığın, yayla turizminin de bütünüyle ortadan kaldırıp, doğanın yıkımı manasına gelen bir proje olduğu son derece açık. Çünkü AKP zihniyetinin yeşilden anladığı, yeşilin parası, rant, doğal olarak bu yıkıma karşı insanların direnmesi, bu projeye karşı durması Karadeniz'in geleceği açısından oldukça önemli.

Rize Valisi özel bir televizyon kanalında; "Bir muhtar dışında yolu istediklerini söylediler. Sonra eylemler başladı. Buralı olup bu kentte yaşamayan, 5-10 günlüğüne gelen ve ekonomik durumu, keyfi yerinde olanlar rahat. Benim buradaki gencim işsiz kalmış, onun böyle bir derdi yok. Gelecekler eğlenecekler, kafasına göre bir şeyler söyleyecekler. Çalıp oynayacaklar, ahkam kesecekler. Halk ne istiyorsa ben onu yaparım. Kimse kusura bakmasın. Devlet halkın istediğini yapar. O yaylaları kullanan insanlar bu yolu istiyor. Birilerinin ne dediği çok önemli değil. Siz diğer kentlerde yaşayacaksınız, buraya gelip ahkam keseceksiniz. 8 muhtar ile 4 STK temsilcisi bu yolu istiyor. Ben halkın gerçek temsilcilerine sordum. Halkımız ne istiyorsa onu yaparız" dedi. Bir Karadenizli olarak yöre halkının bunu istediğini düşünüyor musunuz?

Bu konuda öyleyse Referandum yapalım. Halka sorulsun bu mesele. Vali nereden biliyormuş Karadeniz halkının istediğini? Bazı insanlar isteyebilir. Yol arazinin yanından geçerse değeri artar manasında. Ama onun da değeri kalmaz, çünkü buraları anlamlı kılan zaten o doğallığı, güzelliği ve yeşilliği. Doğada yaşayan yalnızca insan türü değil ki. Orada yaşayan bir sürü canlı var. Onların hakkı hukuku var, böceğinden börtüsüne, hayvanına. Hayvanların da yaşama hakkı var. Orada yaşamın bütünüyle tahrip edilmesi anlamına geliyor. Valilik bu konuda palavra atıyor. Eğer öyle bir talep varsa referandum yapalım. Bir iki aylık propaganda süreci içerisinde, özgür, eşit bir biçimde, eşit olanaklara sahip olarak valilik de propagandasını yapsın. Çevre halkı olarak bizler de propagandamızı yapalım eşit koşullarda. Tartışalım, insanlar gelsin herşeyi masaya yatıralım. Eşit bilgilenmeden sonra Karadeniz halkının referandumuna soralım "Yeşil Yol"u. Eğer halk kendi eliyle, kendi boğazını sıkıp, kendi hayatına kast edecekse ona da diyecek birşeyimiz yok o zaman.

AKP'nin Karadenize yönelik talan ve rantçı politikalarına karşı özellikle son zamanlarda direnişler arttı. Artvin'de Cerattepe, Rize'de Yeşil Yol mücadeleleri bunun bir göstergesi. Bu direnişleri nasıl yorumluyorsunuz?


Bunlar yeni projeler değil Karadeniz'in karartılma projesi. Sürekli gündemde olan bir mesele. Yirmi yıldır Cerattepe'dekiler direniyor madene. Şunu hatırlatmak gerkiyor; Karadeniz bu haliyle, bu güzelliğiyle bütün yeraltında olduğu iddia edilen madenlerden daha değerli, daha zengin bu haliyle. Aslında bu zenginliği yok ediliyor. Madenciliğin girmesi demek Karadeniz'in bütün ekosisteminin bozulması manasına geliyor. Paranın herşey olmadığını, insanlara bu AKP'nin sermayeci, paragöz, talancı zihniyeti göstermek gerekiyor.

*www.redaksiyondergi.com
söyleşi- Serpil Şahbaz

Tam Sürüme Geç »
 phpKF Mobil Android Uygulaması Kullanın [X]