HAZİRAN: Katillere karşı birleşelim


HAZİRAN, Suruç katillerine karşı birleşme çağrısı yaptı.

 



(İleri Haber) Birleşik Haziran Hareketi (HAZİRAN), Suruç açıklamasında AKP'ye ve IŞİD zihniyetine karşı birleşme çağrısı yaptı.

BARIŞ…ÖZGÜRLÜK…YAŞAM…DAYANIŞMA… KAZANACAK

IŞİD’in üzerine ölüm düşürdüğü Kobane’ye yaşamı götürmek için yola çıkmışlardı. Yanlarına yalnızca çocuklar için oyuncaklar, kitaplar ve hayallerini almışlardı. O karanlığın içine bir damla ışık düşürmek istiyorlardı. Kanlı bedenleriyle yere düştüler. Ama sesleri Kobaneli çocuklardan, doğacak çocuklarımızın kulaklarına bomba gümbürtüsünün boğamadığı bir umut fısıltısı olarak ulaştı. Onları unutmayacağız. Barışın, yaşamın, özgürlüğün zorbalığı, barbarlığı ve caniliği yenerek kazanacağı bir dünya için mücadele edeceğiz.

KATİLLERE KARŞI BİRLEŞELİM
#GörülmemişHesapKalmayacak

Sorumlu MİT Tırlarının Sahipleridir

Bu saldırının sorumlularının adı da adresi de bellidir. Saldırının sorumluları Suriye’de IŞİD ve benzeri çetecileri eğiten, donatan, besleyen emperyalizmdir ve onun işbirlikçileridir. Sorumlu, IŞİD’e silah taşıyan MİT tırlarının sahipleridir. Başta Erdoğan olmak üzere AKP iktidarıdır.

Suriye Cihatçı Çetelerle Kana Boğuldu

AKP’nin emperyalizmle ve Suudi Arabistan-Katar gibi petrol şeyhlikleriyle birlikte yürüttüğü Suriye politikasının neticesi koskoca bir ülkenin korkunç bir yıkıma sürüklenmesi, kana ve gözyaşına boğulması oldu. Suriye’ye Türkiye üzerinden TIR’lar dolusu mermi, TIR’lar dolusu silah, TIR’lar dolusu ölüm taşındı, yüz binlerce kişi yaşamını yitirdi, evsiz barksız kalan milyonlarca kişi ülkesini terk edip yollara düştü, göçmen oldu.

AKP’nin Eline Suriyelilerin Kanı Bulaştı

Suriye halkına karşı işlenen suçların baş sorumlusu AKP iktidarı ve onun tepesindeki isim olan Recep Tayyip Erdoğan’dır. Davutoğlu’nun yeni-Osmanlı fantezileri ile Erdoğan’ın halife olma hayalleri birleşmiş ve ortaya korkunç bir manzara çıkmıştır. Başta Erdoğan ve Davutoğlu olmak üzere, AKP’nin eline milyonlarca Suriyelinin kanı bulaşmıştır. Patlayan her bombanın, ölen, yaralanan, sakat kalan her insanın, katledilen kadınların, çocukların vebali emperyalistlerle ve petrol zengini Arap ülkeleriyle birlikte AKP’nin omuzlarındadır.

Eğiten, Donatan, Besleyen, Savunanlar

Yangın yerine dönen Suriye’deki ateşin sınırın bu tarafına sıçramaması ise imkânsızdır. Meydanlarda “Suriye bizim iç meselemizdir” diyerek padişahlık halüsinasyonu görenler, “Şam’ı 3 saatte alırız” diye kof kabadayılık taslayanlar, Emevi Cami’nde namaz kılma hayalleri görenler ve gazete köşelerinde her gün Suriye’nin nasıl işgal edileceğini anlatanlar bu yangının sürmesi halinde neler yaşanabileceğinin farkında dahi değillerdir ve büyük bir meczupluk, derin bir aymazlık içerisindedirler. Oysa o yangının nelere yol açabileceği daha önce Reyhanlı saldırısında görülmüştür, o yangının ülkeyi nasıl bir cehenneme çevirebileceği 6-7-8 Ekim Kobane eylemlerinde de görülmüştür ve şimdi bir kez daha Türkiye’ye ateş düşmüş durumdadır.

Görülmemiş Hesap Kalmayacak

Erdoğan, kendi iktidarı için ülkeyi kan gölüne çevirebilecek bir gözü dönmüşlük içerisindedir. Suriye sınırına askeri yığınak yaparak, iktidarını gerekirse büyük bir kaos içinde sürdürmeye çalışmaktadır. Ülkemizin sürüklendiği bu uçurumdan geri döndürülmesi ancak Erdoğan ve AKP rejimi ile hesaplaşmakla mümkündür. AKP’nin bu kanlı eli, hangi gerekçeyle olursa olsun, asla tutulmamalıdır.

AKP rejimi, Davutoğlu ve Erdoğan suçludur, hem Suriye hem de Türkiye halkına karşı işlenen sayısız suçun altında bu rejim ve sahipleri vardır. Suruç bu suçlar galerisine en kanlı, en korkunç katliamlardan biri olarak eklenmiştir. Haziran, bu ülkeye verdiği “görülmemiş hesap kalmayacak” sözünü tutacaktır. Suruç’ta yitirdiğimiz tüm yurttaşlarımıza, arkadaşlarımıza, kardeşlerimize sözümüz olsun, bu bezirgân saltanatını yıkacak, düşlerindeki özgür ülkeyi kuracağız, katillerle hesaplaşacağız.

Birleşelim, Birlikte Yenelim

Tüm ilerici, demokrat, devrimci, yurtseverler için gün Erdoğan ve AKP zorbalığı altında gelişen bu mezhepçi çeteciliğe, IŞİD zihniyetinin ülkemizi teslim almasına karşı birleşme, birlikte mücadele etme günüdür.