Sen internetin işçi sınıfının elinde olmadığınımı sanıyorsun. İstersen gördüğün işçilere söyle ne cevap alacaksın bak.
Okumak için kitap çok kitaba yasak ta yok. Yeter ki kitaba zaman ayır.

Rotasını kaybeden kaptana hiç bir rüzgardan fayda gelmeyeceğini biliyorum da ama yine de hatırlatmak istedim Alide işe karıştı.

O Lenin bilinç işçi sınıfına dışardan taşınır dediğinde işçiler okuma yazma bilmiyordu. Ama şimdi maşallah işçiler ünversite mezunu. Kredi faizlerini benden iyi biliyor dolarında ne olacağını onlardan öğreniyoruz.
Eğitim ŞART mı acaba...................

İnat etme sen yine de sınıf ve bilinç konusunu öğrenmeye bak. Bir başlıkta proleteryadan devrim olmaz diyor, bir taraftan da işçi devrimci bilince sahip olabilir demeye getiriyorsun. Bence önce sen okumaya başlamalısın. Bu işin inadı olmaz. İhtiyacın var.

Öğrenmek iyidir de bana öğrenmeyi öğütleyen benden cahilse ne yapacağız. Kargadan klavuz yaparsak ya burnumuz ......... tan kurtulmazsa nereden çare arayacağız .

Teoriler devrimci yaratmıyor, teoriler var olma ihtimali olanı   söylüyor.
İşçi sınıfı ekmeği değil de onuru için savaştığında devrimcidir Marx.

İşçi sınıfı ekmeği değil de onuru için savaştığında devrimcidir Marx.

güzel söz, işçi sınıfının onuru için savaşması ne anlama geliyor, onu da yazar mısın?

Onu da sen yazacaksın her şeyi ben mi yazacağım. İşçi sınıfı devrimcisi sensin.

Öyle değil mi. Yoksa bana solculuk yeter mi diyorsun  

İşçiler işçi olarak çalışır ama işçi olduğunu fark etmezler işte onlara bu bilinci taşıyacak olanlar bilinçli işçilerdir.

Sn.hakkı;

Marksizmde bu konu biraz sorunludur. Marks yaşadığı dönemde sınıfın bilinci ve devrim konusundaki ilişkiyi tam anlamıyla çözümlememiştir, yaşadığı dönemde işçi sınıfının sürekli bir eylemsellik içinde olması nedeniyle bu konuya eğilmediği söylenebilir. Marksizmde bu konuda bir boşluk vardır. Marks kapitalizmin gelişmesiyle sınıfın kendiliğinden bilinç geliştirebileceğine eğilimlidir. Felsefenin Sefaleti'nde ''kendisi için sınıf'' ve ''kendinde sınıf'' konusunu tanımlar ama bu açıklamalar da sınıf devrim diyalektiği için yeterli değildir. Aradan geçen zaman kapitalizmin gelişmesiyle işçi sınıfının kendiliğinden bilince kavuşamadığını göstermiştir. Lenin'den önce de kullanılmasına rağmen Lenin tarafından sistematiza edilen ''dışardan bilinç'' konusu bu nedenle önemlidir ve konunun bam telidir. Dışardan bilinç işçi sınıfına bilincin ''dışardan'' yani sınıf dışından taşınmasıdır. İşçi sınıfına bilinç ''bilinçli işçiler'' tarafından taşınmaz, taşınamaz. İşçilerin bu bilince sahip olabilmesinin önünde maddi koşullar, zaman, eğitim gibi engeller çıkar. Bu yüzden bilinç taşıma daha fazla maddi koşullara sahip, kendine çok daha fazla boş zaman yaratabilen ve çok daha eğitimli kişiler arasından çıkacaktır. İşçi sınıfının sınıflı toplum içindeki bilinci çoğunlukla sendikalar tarafından verilen ekonomik bilinçtir. O bilincin sınıfın tarihsel çıkarlarını kavrayacak duruma gelmesi ancak komünist partiler içinde gerçekleşebilir ki, bunun da sınıfsal toplumsal yapı içinde ( kapitalizmde) kitlesel olarak kazanabilmesi mümkün olmaz. Lenin'in öneminin önemli bir yanı da bu konuda Marksizme yaptığı katkıdır. Leninizm bu konuda devreye sokulmadan sınıf ve devrim korelasyonu anlaşılamaz.

Sn Melnur
Marxın söylediği bilinçli işçiler işçi sınıfına bilinç taşıyacağı bu gün için daha fazla gereklidir. Belki bu sorun 1915 rusyasında sorun olmuş olabilir.
Ama zamanımız Leninin bilinç dışardan taşınır analizini daha fazla sorun yapmıştır.Artık işçi sınıfı okuma yazma sorunu ile karşı karşıya değildir en son teknolojiyi kullanmaktadır bilgiye ulaşmak kolaydır.

Önemli olan işçi sınıfının bilmesi gerekenlerdir.

Bakın çok yakın zamanda atanamayan öğretmenlerin elinde bir pankart vardı şu yazıyordu Ücretli köle olmayacağız.

Bu pankart çok şeyi açıklıyor işçi olmayacağız demek istiyorlar. İşte bu talep bilmeden işçi sınıfının genelinin istemesi gereken taleptir işçi olmayacağız Marxında devrimci olması gereken işçilerin talebinin bu olmasını söylemesi gibi.

İşçiler ancak biz işçi olmayacağız talebi ile ayağa kalkarsa devrimci olacaklardır. Marxın onur savaşı dediği budur.
İşte bilinçli işçiler işçilerin geneline götüreceği bilinç budur Bunu toplumun büyük çoğunluğunun işçi olmuş veya aday olan mülksüz tabakalar götürdüğünde işçi olmaktan çıkma bilincidir.

İşçi olmaktan çıkma bilinci taşımayan hiç kimse devrimci olamaz

Komünist partileri işçilerle gelecek hayali kuranların ortak mekanlarıdır oralarda işçiler kapı dibinde oturanlar değil yönetim koltuğunda oturanlardır.

Dün Leninin marxizmin sorunlu dediği bilinçli işçilerin bilinç taşıması bu gün günceldir.

Asıl günümüzün Sorunu Marxizm-Leninizm teorisidir.
Leninizm doğru açıklanmalıdır Lenin bir siyaset bilimcisidir Marxizm eleştirel bakış.
Maxizm e her katkısı olanın bir izimle tanıtıldığında bu işe en fazla emek veren Engels tir ona da mı izim takısı takacağız.

Lenin sağlığında kendine bir izm takısı takılmasını istemedi tıpkı Engels gibi.

Marks bilinçli işçiler bilinçsiz olanlara bilinç taşısın mı demiş? İlk defa duyuyorum ve ilk defa duyduklarım da hep hakkı arkadaştan geliyor. Sadece Marks da değil, herhangi bir sosyalist yazar böyle bir laf ettiyse bunun kaynağını versin; o da yeter. İşçi sınıfı bilinçli devrimciler olmadan sosyalist devrim ve sosyalist düzeni kuramaz. Bu nedenle sınıfa önderlik yapacak bir örgüt veya partinin önemi ortaya çıkıyor. Bu da her ülkede komünistlerdir, komünist partilerdir. Komünist partiler için komünist bilince sahip olan işçi varsa zaten yönetime girebilir buna engel yok. Ancak bunun gerçekleşebilmesi çok zordur ve bana göre imkansızdır. İşçi sınıfının konumu ve içinde bulunduğu şartlar buna engeldir. Dışarıdan bilincin sınıfın dışından taşınması bunun için savunulur.