''Marxın söylediği bilinçli işçiler işçi sınıfına bilinç taşıyacağı bu gün için daha fazla gereklidir. Belki bu sorun 1915 rusyasında sorun olmuş olabilir.
Ama zamanımız Leninin bilinç dışardan taşınır analizini daha fazla sorun yapmıştır.Artık işçi sınıfı okuma yazma sorunu ile karşı karşıya değildir en son teknolojiyi kullanmaktadır bilgiye ulaşmak kolaydır.

Önemli olan işçi sınıfının bilmesi gerekenlerdir. ''

Marks'ın böyle bir söz söylediğine hiç rastlamadım. Dışardan bilinç konusunu bile boşyere tartışmaya açıyorsunuz. Sorununuzun yazıyazforum'dan beri hiç değişmediğini ve Marksizm Leninizme göre artık tartışılması gereksiz hale gelmiş, çünkü aşılmış konuların sürekli farklı değerlendirilmeye çalışılmasıdır. Bu tür tartışma yorucu olduğu gibi yararsız da oluyor. Yerçekiminin ne olduğunun tekrar tekrar tartışılmaya açılması gibi bir şey bu. Böyle olduğu için ileriye taşıyacak verimli bir tartışma da mümkün olamıyor.

Okuma yazma ile dışardan bilincin ne ilgisi var? Okuma yazma öğrenmek koca bir külliyatı içselleştirmek dünya komünist hareletlerindeki gelişmeleri izlemek ve stratejik ve taktiksel konumlanış alıp, siyasetler oluşturmak işçi sınıfının kendi içinden çıkarabileceği kadrolarla mümkün olabilir mi? Bu konu aşıldı artık Sn.hakkı; artık buradan bir adım öteye geçmeniz lazım. Bu yüzden parti gereklidir ve parti de sınıfın aklı demektir. O akıl hiç bir zaman sınıf içinden çıkamaz. Kesin bir bilgi bu. Tartışılacak bir yanı da olmaması gerekir.

Bakın çok yakın zamanda atanamayan öğretmenlerin elinde bir pankart vardı şu yazıyordu Ücretli köle olmayacağız.

Bu pankart çok şeyi açıklıyor işçi olmayacağız demek istiyorlar. İşte bu talep bilmeden işçi sınıfının genelinin istemesi gereken taleptir işçi olmayacağız Marxında devrimci olması gereken işçilerin talebinin bu olmasını söylemesi gibi.

İşçiler ancak biz işçi olmayacağız talebi ile ayağa kalkarsa devrimci olacaklardır. Marxın onur savaşı dediği budur.
İşte bilinçli işçiler işçilerin geneline götüreceği bilinç budur Bunu toplumun büyük çoğunluğunun işçi olmuş veya aday olan mülksüz tabakalar götürdüğünde işçi olmaktan çıkma bilincidir.

İşçi olmaktan çıkma bilinci taşımayan hiç kimse devrimci olamaz

Komünist partileri işçilerle gelecek hayali kuranların ortak mekanlarıdır oralarda işçiler kapı dibinde oturanlar değil yönetim koltuğunda oturanlardır.

Sn.Hakkı; güncele bakarak, günceli doğru veya yanış yorumlayarak bir ideoloji oluşturulmaz. Bizim bir ideolojimiz var ve adına da bilimsel sosyalist ideoloji diyoruz. Bu kavranmadan konuşmalarımız hep içi boş söz öbekleri olmaktan öteye geçmiyor. ''Memurlar öyle söylemiş, böyle pankart hazırlamış'' demek ki onlar işçi olmak istemiyorlar'' diyerek nereye varabilirsiniz, belki de Sabancı-Koç olmak istiyorlardır! İşçi sınıfı için hem Marks'ta ve hem de Marksizm-Leninizm'de çok ayrıntılı bilgiler var. Hani okuma yazma öğrenmek yetmez demiştim ya, işte işçi sınıfı kitlesel olarak bu bilgilere ulaşamayacağı için onlarda kendiliğinden bilinç ortaya çıkmaz. Yeri geldiği için tekrar ediyorum. İşçi sınıfı kapitalizm için sınıf olduğunun farkına varabilir ama kendisini ve bütün insanlığı komünizme taşıyacak tarihsel bilince ulaşamaz. Kapitalizm altında bu süreç tamamlanamaz. Tamamlanması için de devrim gereklidir. Yani devrim hem sömürüden kurtulabilmenin ilk zorunlu uğrağı ve hem de sınıfın bilinçlenmesi için gerekli bir aşamadır. Bunun gerçekleşebilmesi için ne işçi sınıfına güzellemeler yapılmalı ve ne de işçi sınıfının sosyalist mücadelede temel bir sınıf olduğu yadsınmalı. Ne sınıftan yoksun parti ve ne de partiden yoksun bir sınıf devrim yapabilir. Burada sınıf tahlili de önem kazanıyor, partinin neden gerekli olduğu ve ne olduğu da! Burayı tekrar edersek, sınıf kesinlikle kendiliğinden bilinç kazanamaz, kazanamadığı ve kazanamayacağı için de sınıfın kendisinde eksik olan sınıfsal ve tarihsel akıl ona sınıf dışından verilir. Neden? Çünkü sınıfın nesnel koşulları buna uygun değildir. Yineleyeyim: Maddi koşulları buna uygun değildir, zamanı uygun değildir, eğitimi uygun değildir. Dolayısıyla bu koşullara sahip olanların oluşturduğu partinin temel önceliği de budur. (Komünist) Parti sınıfın aklıdır!

( Bu konunun da tartışılacak bir yanı kalmadı, tartışıldı ve aşıldı.)

aşıldı ise anlaştık demektir veya şimdilik kaldırdık öylemi .

Bu konuda boş yere tartışıyruz demektir, marksistler için bu konuda bir tartışma yaşanmaması gerekir anlamında aşılmıştır. Marksizmden ricat edenler veya marksizmi savunur görünüp marksizmin en temel yaklaşımlarına bile itiraz edenler bu konuları didiklemeye çalışıyorlar ama bir sonuca vardıkları da yok. Devrimin temel sınıfı proletaryadır ve önder gücü de komünist partidir. İtiraz eden bir marksist(!) varsa konuyu bulanık hale getirmeye çalışmadan doğrudan bu konu üzeinde varsa eleştirilerini sıralamamılar. Bu konuda bir reddiye hakimse ve hala ''kurtuluş birey olmakta yatıyor'' gibi liberal safsatalara eğilim gösteriyorlarsa kafalarındaki marksizmi bir kenara bırakıp yeniden marksizmin ve leninizmin ne olduğuna odaklanmaları gerekir. Bunlar hepsi bir arada savunulamaz. Biribirini reddeden olgu ve kavramları aynı torbaya doldurup savunmak bilinçli bir sulandırma çabası değise basbayağı bir kafa karışıklığı sonucudur.

Aşılmamış demek ki devam edildiğine göre.

Bazen teoriler yeniden yazılar. Elimizde bir yaşanmışlık ve kaybedilmiş bir mevzi vardır.Eğer yanlışı yenden tekrar etmeye çalışırsan çok canlar yanar ve kazancın hiç olmaz.

Spartakusun (köle) bir sözü var hiç unutmam Eğer kaybedersek cefadan kurtulmuş olacağız kazanırsak özgür olacağız der.

İşte kafasına özgürlüğü koymuş bir topluluk ancak kutuluşu sağlayabilir.
Mesele bu güne kadar yazılmış teoriler değildir zamana uygun ne istediğini açıkça söyleyen teorilerdir.

Öyle liberal falan zamanı kurtarmıyor kurtarsa idi şu an SB yaşıyor olurdu. O konuda ki tartışmalar liberal değil demokrasi dir. Demokrasiyi içine sindiremeyenler liberal kelimesinin ardına sığınanlardır.

Öncelikler proleterya demokrasisinin tanımı ve içindekiler önemlidir. Çünkü biz reel sosyalizmde bunu yaşadık ve düşmanlarımız en çok o zayıf yerden vurdu bizi.

marksistler arasında tartışma yok, marksistler arasında aşıldı diyor, liberalizme yanaşanlar bu tartışmayı sürdürüyorlar. ben senin yazdıklarından bir şey anladım. sen işçi sınıfının devrimdeki öncülüğünü kabul etmiyorsun. açık bir şekilde söylemiyorsun ama öyle düşündüğün belli oluyor. neden böyle düşünüyorsun ve neden açık konuşmuyorsun onu anlamak zor.

demokrasi. insanlığı geleceğe demokrasi taşıyacak demokrasiye karşı olanlar anti demokratik yöntemleri benimseyenlerdir.
Başkalarına çamur atmak kendi içlerindeki gericiliği saklayamaz. Muhafazakar insan devrimci değildir örgütler sınıfalar da öyle.

Demokrasi   her derdin ilacıdır. Demokrasi ile yönetilmeyen topluluklarda gelişme olmaz.

Demokrasiden korkanlar halktan korkanlardır Demokrasi korkusu insanları tanrı ile ümmet ilişkisine sokar.

Şıhların ve müritlerin demokrasi diye dertleri yoktur.