Haziran'ın barış eylemine saldırı: Gözaltılar var



1 Eylül Dünya Barış Günü’nde “Sarayı yıkalım, savaşı durduralım” sloganıyla Tünel’de toplanan Birleşik Haziran Hareketi üyelerine polis tarafından “Açıklamanızı burada yapın dağılın, Cumhurbaşkanına hakaret etmeyin” uyarısı yapıldı. Ancak engellemelere rağmen yürüyüşe başlayan BHH üyelerine polis saldırısı gerçekleşti.

İleri Haber'de yer alan habere göre; Polis, Erkan Baş ile Alper Taş'ı da darp etti. Gözaltı sayısının 14 olduğu öğrenilirken 1 kişinin de yaralandığı belirtildi. Haziran Yürütme Kurulu üyesi ve ÖDP Eş Genel Başkanı Alper Taş, polis saldırı sonrası basına açıklama yaparken polis tekrar saldırdı. Galatasaray Meydanı'nda Taş'ın açıklama yapmasına da izin verilmedi.





Birgün

HAZİRAN'ın barış eylemine Taksim'de polis saldırısı

Birleşik Haziran Hareketi üyeleri, "Sarayı yıkalım, savaşı durduralım" sloganıyla Taksim Tünel'den Galatasaray Meydanı'na yürürken polis saldırdı.



Rıfat Doğan/Süha Küçük - İleri Haber

Güncelleme 20.52

Çok sayıda polis, bir HAZİRAN'cıyı darp ederek gözaltına aldı:


Güncelleme 20.34

İleri Haber'e bilgi veren avukatlar, gözaltı sayısının 12 olduğunu belirtti. Bu arada polis tarafından alıkonan DHA foto muhabiri Yunus Akgül, darp edildikten sonra serbest bırakıldı.

Mücadele Birliği dergisi muhabiri Serpil Ünal da gözaltına alındı.

Güncelleme 20.12

HAZİRAN Yürütme Kurulu üyesi ve ÖDP Eş Genel Başkanı Alper Taş, polis saldırı sonrası basına açıklama yaparken polis müdahale etti. Galatasaray Meydanı'nda Taş'ın açıklama yapmasına da izin verilmedi.


Güncelleme 19.56

Galatasaray Meydanı'nda toplanan HAZİRAN üyelerine de polis saldırdı. Gözaltılar başladı. HAZİRAN ve HTKP üyesi Murat Büyükyılmaz gözaltına alındı. Evrim Taş ve Mahir Güven, gözaltına alındığı öğrenilen diğer isimler.

Polis, Erkan Baş ile Alper Taş'ı da darp etti.

Gözaltı sayısının 10 olduğu öğrenildi.

İşte saldırıdan görüntüler:

http://ilerihaber.org/haziranin-baris-eylemine-taksimde-polis-saldirisi/21240/

Güncelleme 19.50

Taksim'de HAZİRAN'ın barış eylemine polis saldırısından ilk görüntüler:


Güncelleme 19.43

Eyleme polis saldırdı. Saldırının hemen öncesinde HAZİRAN'ın yürüyüşünden görüntüler.

Güncelleme 19.36

Polisin engelleme girişimleri sonuç vermedi. HAZİRAN'cılar Tünel'den Galatasaray Meydanı'na yürüyor.

Eylemde "Sarayı yıkalım, savaşı durduralım", "Savaşa hayır, barış hemen şimdi", "Görülmemiş hesap kalmayacak", "Gün gelecek devran dönecek AKP halka hesap verecek" sloganları atılıyor"...

Güncelleme 19.27

HAZİRAN'cılar, Taksim Tünel'de barış zinciri oluşturdu. Polisin engellemesi sürüyor.

Birleşik Haziran Hareketi (HAZİRAN), 1 Eylül Dünya Barış Günü'nde "Sarayı yıkalım, savaşı durduralım" sloganıyla Taksim Tünel'de toplanıyor. Tünel'de HAZİRAN'ın önünü panzer ve TOMA'larla kesen polis "Açıklamanızı burada yapın dağılın, Cumhurbaşkanına hakaret etmeyin" dedi.

Polis ayrıca, HAZİRAN'ın Tünel'den Galatasaray Meydanı'na yürümesine izin vermeyeceklerini de duyurdu.

​TTB, KESK, TMMOB ve DİSK ile Barış Bloku, 1 Eylül Dünya Barış Günü için Taksim'de Galatasaray Meydanı'nda toplandı. Bu eylemin de önüne de TOMA ve çevik kuvvet ekipleri yerleştirildi.









İleriHaber

Tam bir terör devleti haline geldik. Doğu ve güneydoğuda doğrudan terör estiriyoruz. 7 Haziran seçimlerinden sonra ölenlerin sayısı 150'ye yaklaştı. 1 Eylül barış günü, barış yürüyüşüne saldırır hale geldik. Yandaş olmayan medya zaten kıskaç altında. Gittiğimiz yol yol değil. Erdoğan tek adam diktatörlüğünü yerleştirmek adına elinden geleni ardına koymuyor. Toplumun her alanda karşılaştığı tek şey terör. Teröre doğrudan muhatap olmayanlar ise korku cenderesine sokuluyor. Solda olduğunu davul zurna ile ilan eden forumlara bakıyorum, tek bir haber yok. Sadece kürt hareketiyle ilgili yorumlar hakim. Sanki bu ülkede Erdoğan diktatörlüğü yaşanmıyor gibi; sanki herşey güllük gülistanlık da sadece kürt sorunu varmış gibi. Kendini solda görenlerin Türkiye ve AKP okuması böyle olursa bu ülkede solun kitlesellik kazanması hiç de kolay olmaz. Bir diktatörlüğe doğru koşar adım gidiyoruz; dış politika diye bir şey kalmadı, ekonomi battı batacak, işsizlik, yoksulluk almış başını gidiyor, bizim klavye solcularımız ise bu konuları bile görmezlikten gelmeye çalışıyor.