Çocuk işçiliği
Gürbüz Deniz

Dünyanın dört bir yanında çocuk sömürüsü katmerli şekilde devam ediyor.



Bir haber ve düşündürdükleri

Olağan günlük haber takibimi yaparken bir haber dikkatimi çekti ve içimi sızlattı. Haber şu şekildeydi:

– Uluslararası İnsan Hakları İzleme Örgütü Filipinler’deki binlerce çocuk işçinin kahir ekseriyetinin çok kötü şartlarda çalıştığını bildirdi.

Örgüt 39 sayfalık raporunda, ülkedeki altın madenlerinde bazıları sadece 9 yaşında olan çok sayıda çocuk işçinin ilkel koşullarda çalıştırıldığını ve altın madenlerinde kullanılan cıva sebebiyle çalışanların ciddi sağlık sorunları ile karşılaştıklarını açıkladı.

Raporda Filipinler hükümetine çocukların madenlerde çalıştırılmasını sonlandırma taahhüdünü yerine getirmesi çağrısı yaptı

İnsan Hakları İzleme Örgütü Çocuk Hakları Koordinatörü Juliane Kippenberg, “Filipinli çocuk işçiler kaçak madenlerde çok kötü şartlarda çalışıyor. Filipin hükümeti çocuk işçiliğini yasaklamasına karşın bunun uygulanması konusunda gerekli hassasiyeti göstermiyor” dedi.

Filipinler Çalışma Bakanı Rosalinda Baldoz, “Hükümet çocukları zorla çalıştıran işletmelere yönelik yasal işlemleri başlattı” dedi.

Filipinler’de 2011 yılına ait istatistiklerde 5,5 milyon çocuk işçiden 3 milyonunun uzun süre ve tehlikeli koşullarda çalıştığı açıklanmıştı.

Dünyada yaklaşık 170 milyon çocuk işçi bulunduğu tahmin ediliyor.

Bu rakamlar korkunç

Sorularla neden olduğunu anlamaya çalışalım

Neden çocuklar çalıştırılmak zorunda?

Çocukların emeğini kimler sömürüyor?

A’dan z’ye bütün ülkelerde ki bu sorunu ortadan nasıl kaldırabiliriz?

Çocuk işçiliği ile alakası yok ama yazamadan geçemeyeceğim ülkemizde neden çocuklar öldürülüyor? Son bir ay içinde 20 küsur çocuk devlet tarafından katledilmiş..

Çocuk Hakları Sözleşmesi

Dünya genelinde özellikle reformist liberal çevreler bazı haklar ve çocukların ezilmemesi hususunda adımlar atmışlar.

Nedir bunlar? Bakalım.

Çözüm sunabilmiş mi? Biraz irdeleyelim.
Çocuk Hakları Sözleşmesi, 18 yaş altındaki bireylerin yetişkinlerden daha farklı ve özel ihtiyaçlara sahip olmasından yola çıkılarak, çocuklar için ayrıca hazırlanan bir sözleşmedir. Sözleşme en fazla sayıda (193) ülke tarafından onaylanan insan hakları belgesi olma özelliğine sahiptir. 54 maddeden oluşan sözleşmede çocukların mutlu, sağlıklı ve güvenli olabilmeleri için hangi haklara sahip oldukları yer almaktadır.

20 Kasım günü Evrensel Çocuk Günü (Universal Children’s Day) / Çocuk Hakları Günü olarak kabul edilmiştir. Çocuk hakları ve bu haklara ulaşamayan çocuklar hakkında farkındalık yaratmak “20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü”nün amaçları arasındadır.

Uluslararası Çocuk Günü fikri, 1925 yılında Cenevre’de yapılan Çocukların Refahı için Dünya Konferansı‘ndan sonra doğmuştur. 54 ülke katılımıyla gerçekleşen Konferans’ta Çocukların Korunmasına Dair Cenevre Bildirgesi kabul edilmiştir. Dünya Çocuk Günü adıyla çocuklar arasında ortak duygular oluşmasını, ulusların barış içinde yaşama özlemlerinin pekişmesini amaçlar.

Bildirge esas olarak yoksulluk, çocuk işçiliği, eğitim gibi dünya çocuklarının refahını ilgilendiren konulara odaklanmaktadır. Konferanstan sonra pek çok ülke, çocukların sorunlarına ilişkin olarak kamuoyunun dikkatini çekmek, çocuklara mutluluk getirmek ve çocuk haklarını teşvik etmek üzere bir günü Çocuk Günü olarak belirlemiştir. 1 Haziran tarihi, 21 ülkede olmak üzere, en yaygın Çocuk Günü’dür. Türkiye’de 23 Nisan’da kutlanmakta 20 Kasım ise Çocuk Hakları günü olarak kutlanmaktadır.

Peki bu atılan adımlar nabza göre şerbet vermekten öte gidebilmiş mi?

Sanmıyorum. Çünkü olumlu ve güzel kararlar alınsa da yazımızın başındaki haberdeki gibi dünyanın dört bir yanında çocuk sömürüsü katmerli şekilde devam ediyor.

Ajanslara son düşen haberlere göre ülkemizdeki Suriyeli çocuklar çalışmaya zorlanıyor.

“Mülteci çocuklar Türkiye’de çalışmaya zorlanıyor” başlıklı haberde; ekonomik olarak zor durumdaki mülteci ailelerinin, çocuklarını ekmek kazanmaları için işe göndermek zorunda kaldıkları bildirildi. Günde 12 saat çalıştırıldığı öne sürülen çocukların ayda 300 lira maaş aldıkları iddia edildi.

Akp, zamanında Çocuk İşçiliği Çalıştayı yapmıştı. Bol bol dini ajite, propaganda yer alan oturumu “çocuklar çalışmasın, okusun” diye bitirmişlerdi. Lafta kalan bu düzmece çalıştay ne çocuk ölümlerinin önene geçebildi, ne de işçiliğinin…

Çözüm havada asılı kalmaya devam ediyor.

Çözümün adı sistemin kökten değişmesinde. Başka bir dünya mümkün diyenlerin iktidarında gelecektir…

Gezite

Kapitalizmin insanların sorunlarına çare olamadığını, açlığı, yoksulluğu savaşı ortadan kaldırmadığını, bu sorunların yaratıcısı olduğunu biliyoruz. AKP'nin iktidarında ise bu sorunlar daha da ağırlaştı. AKP iktidarında Türkiye kapitalizminin her sorunu ağırlaştı. Sadece yurt içinde değil, yurt dışında da başımıza bir yığın işler açtı. Türkiye'deki çocukların sorunlarına Iraklı ve Suriyeli çocukların dramları eklendi. Emperyalizm, kapitalizm sorunları içinden çıkılmaz bir hale getiriyor. Suriye olayı, mültecilerin durumu çocuk sömürüsü bunlar hep kapitalizmin çözemediği, kendi üretttiği sorunlar. Çözümü sosyalizm. Başka bir kurtuluş yok. Bireysel kurtuluş palavraları bu sorunlar karşısında komik kaçıyor.