Menü Üye Giriş

Şifre Sıfırla · Kayıt Ol

1 KASIM'DA SARAY YENİLECEK HALK KAZANACAK!
Türkiye yarın bir kez daha sandık başına gidiyor.

7 Haziran genel seçimlerinde halktan ağır bir tokat yiyen Adalet ve Kalkınma Partisi ve Kaçak Saray, katliamlarla dolu tarihlerine yenilerini ekleyerek ülkeyi iç savaş ortamına sürüklemeye çalıştı.
7 Haziran'dan bu yana geçen süre gösterdi ki, halk üzerinde korku yaratmayı, baskı ve zor kullanarak ülkeyi kendisine mahkum etmeyi hedefleyen iktidarın bu planı tutmamıştır.

Suruç ve Ankara gibi ağır katliamlara, fiili sıkıyönetim uygulamalarına rağmen Türkiye emekçileri Saray tarafından yönetilen bu çete rejimine boyun eğmemiştir.

Seçimlerden çıkacak sonuç her ne olursa olsun, Türkiye'nin ilerici güçlerinin en büyük görevi, gerici, işçi ve emekçi düşmanı bu çete rejimine karşı direnişin büyütülmesidir.

Partimiz Türkiye'nin örgütlü gericilik eliyle cehenneme çevrilmeye çalışıldığı, Türk ve Kürt emekçiler arasında düşmanlık tohumlarının ekilmek istendiği, özgürlüklerimizin elimizden alındığı, işçi cinayetlerinin sıradanlaştığı bir dönemde mücadele önceliğini Saray'ı alt etmek olarak belirlemiştir.

Laik, bağımsız, özgür, adil ve emekçi sınıfların iktidarda olduğu bir düzeni kurmak için Saray'ın yenilmesi gereklidir. Türkiye'nin ilerici birikimi Saray çetesini yenecek güçtedir.

Partimiz seçime giden süreçte, gerek Birleşik Haziran Hareketi içerisinde, gerek "Saray Yenilecek Halk Kazanacak" çalışmalarında gerekse gençlik alanındaki mücadelesinde, ülkemizin ilerici güçlerinin gerici ve insanlık düşmanı iktidara karşı ortak mücadelesinin koşullarını yaratmak üzere çaba harcamıştır. Bu çabamız sürecektir. Hedefi berrak bir mücadele ortaklığının, emekçilere güven ve umut vereceğini, barışın, kardeşliğin ve birliğimizin gerçek teminatı olacağını biliyoruz. Kentlerimizi ve doğamızı yağma ve talan iktidarına karşı savunacak; okullarımızı, iş yerlerimizi ve mahallelerimizi direniş merkezleri haline getireceğiz.

Halkın Türkiye Komünist Partisi 1 Kasım seçimleri için aydın, sanatçı ve sosyalistlerin "Saray Yenilecek Halk Kazanacak" başlıklı bildirgesini desteklemekte, halkımızı HDP'ye oy vermeye çağırmaktadır.

Tüm yurttaşlarımız yarın oylarını kullanmalı ve korumalıdır.

1 Kasım'ı Saray çetesinin ve AKP'nin yeni kanlı oyunlarına, provokasyon ve manipülasyonlarına kurban etmemek elimizdedir. Kime oy verirse versin, tüm yurttaşlarımızı, oylarını korumaya, ortaya çıkabilecek sahtekarlıklara karşı direnmeye ve mücadeleye çağırıyoruz.

Yaşasın barış, kardeşlik ve birlik!

Saray yenilecek, halk kazanacak!

Saray yenilecek, devrim ve sosyalizm kazanacak!

HALKIN TÜRKİYE KOMÜNİST PARTİSİ

solcu  |  Cvp:
Cevap: 1
31.10.2015- 23:08

HTKP faşizmi yenmenin yolunu HDP'ye oy vererek aşacağını sanıyor. Neredeyse onyıldır stratejisini AKP ile birlikte anayasa çalışmalarına ayıran, onu iktidarda tutan, AKP karşıtı haziran direnişini darbecilik ve Erdoğan karşıtlığı olarak gören HDP'ye oy isteyerek faşizm yenilecek! Daha bir iki yıl öncesine kadar Erdoğan yalakalığı yapan liberallerin kol kola girdiği HDP'ye oy isteyerek faşizmi yenecek HTKP!

AKP'nin ileri demokrasisinin en büyük dayanağı olan HDP'ye oy isteyerek komünist olma iddiasında HTKP! Çözüm süreci altında kapalı kapılar ardında AKP ile pazarlıklar yürüterek onu iktidarda tutan HDP'ye oy istiyor HTKP! Bana göre HTKP ne dediğini ve ne istediğini bilmiyor.

melnur  |  Cvp:
Cevap: 2
01.11.2015- 04:30

Gariplikler ülkesi oldu Türkiye, hemen her konuda bunun örneklerine rastlamak da olası. Seçimlerde bunun örneklerine uzunca bir zaman rastlamıyorduk, sonunda bu da oldu. İddialı açıklamalarla TKP'den ayrılan ve yılların mücadelesi ile oluşmuş ve siyasal-ideolojik ve toplumsal alanda sosyalist solun belkemiğini oluşturabilmiş bir partiyi ortadan ikiye ayıracak şekilde bölmüş bir parti -HTKP- genel seçimlerde sistemin partisi HDP'ye oy verilmesini istiyor. Size de garip gelmiyor mu? TKP içinden bir parti çıkacak ve   HDP'ye oy isteyerek siyasi alanda sola alan açacağını, faşizmi gerileteceğini savunacak! Üstelik faşizmin yürütücüsü olduğunu iddia ettiği AKP'yi yıllardır iktidarda tuttuğunu açık açık dile getiren bir partiye, HDP'ye!

Bugün Kadıköy'de HTKP'nin lokaline uğramıştım. Abartmıyorum bir kişi bile yoktu. TKP'den kopuştan sonra buradaki kalabalık ve heyecan giderek düşüyordu, bunu gözleyebiliyordum, ama bugün...-tekrar olacak tek bir kişi bile yoktu. Ocağa bakan arkadaşa bir an için sormayı düşünüp vazgeçmiştim; aklıma gelen seçim çalışmasına katılmış olmalıydılar! Bundan doğal ne olabilirdi ki. Komünistler her günkü olağan çalışmalarına seçim dönemlerinde daha da yoğunluk katarlardı. Mutlaka böyle olmalıydı. Ama bu kez durum HTKP için daha farklı olmalıydı. HTKP'nin komünistleri(!) nasıl bir seçim çalışması yürütebilirlerdi ki? ''HDP'ye oy ver faşizm gerilesin!'' mi diyeceklerdi. Ellerinde HDP broşürleri ''Kurtuluş Demirtaş'ta'' mı diyeceklerdi yoksa?

Bu seçimin hemen her seçimin olduğu gibi önemi ortada. Özellikle AKP'li yıllarda genel seçimler gerçekten önemli bir hal aldı. AKP parlamentodaki üstünlüğünü korudukça faşizmin siyasal alandaki üstünlüğünü toplumsal alana da yayması tehlikesi vardı. Her ne kadar liberaller, dönekler ve kürt hareketi böyle düşünmüyor da olsa, gelişen süreç komünistleri haklı çıkardı. AKP sıradan bir burjuva partisi değildi. Burjuvazinin en gerici, en dinci ve en faşizan kesimlerinin sözcülüğünü yapıyordu ve bu konuda gerçekten gözü karaydı. Amerikan emperyalizminin ve emperyalist batının desteğini aldıkça da kendisini iktidara taşıyan anayasa ve yasa tanımazlığı konusunda da cüretkar davranabiliyor, meşruiyet çizgisinin dışına hiç sakınmadan çıkabiliyordu. AKP 13 yıl boyunca bütün bunları gerçekleştirebildi. 1 Kasım seçimleri de bu sürecin bir başka önemli kavşağı. Bu yüzden bugünkü sandık sonuçlarının önemsiz olduğu asla önemsiz olduğu söylenemez. Ama...

Aması var elbette!

Bir komünist parti için ülke koşullarının ve AKP'nin çözümlemesi bu ''sıradanlık'' içine sıkıştırılabilir mi? AKP'nin giderek devlet haline geldiği, parti-polis devleti kurduğunu, kullanılabilir oluşu nedeniyle emperyalizmin bölgede kullanılabilir koçbaşı haline geldiği görmezlikten gelinebilir mi? Bu koşullarda düzen içi araçlarla yetinebilmenin, bu koşulları yaratanlardan biri olan kürt hareketinin yasal temsilcilerine açık çağrı yaparak desteklemenin nesi komünistçe bir yaklaşım olabilir? HTKP ne sanıyor, Türkiye'de güçlü ve bağımsız bir komünist özne olmadan, o komünist öznenin bir yerden sonra bütün düzen partilerini karşısına almadan bu gerçekliği topluma anlatabilmenin ve buna yönelik mücadelenin koşulları yaratılabilir mi? Bunu mu savunuyor HTKP? Bu nedenle mi TKP'den kopuş yaşadı? Geziden sonra farklı mücadele biçimlerini savunuyorken kastı bu muydu?

80 öncesi koşullarda ülkede neredeyse devrimci bir durum yaşanıyorken ve bu devrimci durumun iki büyük öznesinden biri olan TKP'nin CHP'nin kuyruğundan ayrılmaması ve Demirelli, Erbakanlı ve Türkeşli milliyetçi cepheye karşı Ecevitin CHP'sine Ulusal Demokratik Cephe'den (UDC) başka bir şey önerememesinin yarattığı yıkımdan bile ders alınamadı mı?

Lenin'in Kautsky'ye neden dönek dediğini unutmayalım. Oportünizm burjuva saflarına geçişinin adıdır. HTKP bunu süslü laflar ve teori adını verdiği laf salatalarıyla geçiştiremez. Yeteri kadar kuyrukçu parti ve örgütlerimiz vardı; HTKP de bu yolda emin adımlarla yol alıyor!

hakkı  |  Cvp:
Cevap: 3
01.11.2015- 14:03

Melnur-80 öncesi koşullarda ülkede neredeyse devrimci bir durum yaşanıyorken ve bu devrimci durumun iki büyük öznesinden biri olan TKP'nin CHP'nin kuyruğundan ayrılmaması ve Demirelli, Erbakanlı ve Türkeşli milliyetçi cepheye karşı Ecevitin CHP'sine Ulusal Demokratik Cephe'den (UDC) başka bir şey önerememesinin yarattığı yıkımdan bile ders alınamadı mı?

Lenin'in Kautsky'ye neden dönek dediğini unutmayalım. Oportünizm burjuva saflarına geçişinin adıdır. HTKP bunu süslü laflar ve teori adını verdiği laf salatalarıyla geçiştiremez. Yeteri kadar kuyrukçu parti ve örgütlerimiz vardı; HTKP de bu yolda emin adımlarla yol alıyor!



Sn Melnur o verdiğin tarihle bu günkü durum birbirinden farklı.
1980 döneminde TKP nin tavrı ile kaustki yi karşılaştırabilirsin ama bu gün aynı şeyi söyleyemezsin .

1980 de çok güçlü işçi sınıfı hareketleri vardı ayrıca halk hareketleride vardı kurtarılmış bölgeler devletin en güvendiği kurumlarında sistem alahine bozulmalar vardı.
Yani Devrim devrimcilerin bir adım ötesinde idi. Türkiye de devrimin olmaması sadece Türkiye devrimci örgütlerinin suçu da değildi başka sebeplerde vardı.

Bu gün HTPK nin ve bir çok sosyalistin farklı yerlerde çözüm araması o dönemle ölçülemez.
Bu gün bu ülke ve halk faşizm tehditi altında .Güçlü bir işçi sınıfı hareketi yok işçi sınıfı ile bağ kurmuş sosyalist harekette yok .
Ama faşizm tehditi devam ediyor o zaman bir yerleri desteklemek zorundasın faşizme karşı en iyi özne burjuva örgütleridir sosyalistler anti faşist cephede yerini almakta çok haklılar .

Eğer bu cephede yer almazlarda faşizm tehdit olmaktan çıkıp sistem olursa bunun en ağır bedelini yine sosyalistler öder. Bence daha ileriyi görüyor ve burjuvanın farklı kanatlarını destekliyorlar.

Hiç bir sosyalistin burjuva parti ve seçeneklerine gönül verdiğini sanmıyorum Bu durum geçici iş birliği sadece bu tehlike bittiğinde her kes yolunu ayıracaktır.

Bana göre bu gün bu cephede yer almayanlarda yarın faşizm tehdit olmaktan çıkıp sistem normal hale döndüğünde bayrama katılacaktır.
Kimse kimseye probaganda etmesin biz bu tarihi yaşayanlardanız.

bedrettin  |  Cvp:
Cevap: 4
01.11.2015- 16:07

Alıntı Çizelgesi: melnur yazmış

Gariplikler ülkesi oldu Türkiye, hemen her konuda bunun örneklerine rastlamak da olası. Seçimlerde bunun örneklerine uzunca bir zaman rastlamıyorduk, sonunda bu da oldu. İddialı açıklamalarla TKP'den ayrılan ve yılların mücadelesi ile oluşmuş ve siyasal-ideolojik ve toplumsal alanda sosyalist solun belkemiğini oluşturabilmiş bir partiyi ortadan ikiye ayıracak şekilde bölmüş bir parti -HTKP- genel seçimlerde sistemin partisi HDP'ye oy verilmesini istiyor. Size de garip gelmiyor mu? TKP içinden bir parti çıkacak ve   HDP'ye oy isteyerek siyasi alanda sola alan açacağını, faşizmi gerileteceğini savunacak! Üstelik faşizmin yürütücüsü olduğunu iddia ettiği AKP'yi yıllardır iktidarda tuttuğunu açık açık dile getiren bir partiye, HDP'ye!

Bugün Kadıköy'de HTKP'nin lokaline uğramıştım. Abartmıyorum bir kişi bile yoktu. TKP'den kopuştan sonra buradaki kalabalık ve heyecan giderek düşüyordu, bunu gözleyebiliyordum, ama bugün...-tekrar olacak tek bir kişi bile yoktu. Ocağa bakan arkadaşa bir an için sormayı düşünüp vazgeçmiştim; aklıma gelen seçim çalışmasına katılmış olmalıydılar! Bundan doğal ne olabilirdi ki. Komünistler her günkü olağan çalışmalarına seçim dönemlerinde daha da yoğunluk katarlardı. Mutlaka böyle olmalıydı. Ama bu kez durum HTKP için daha farklı olmalıydı. HTKP'nin komünistleri(!) nasıl bir seçim çalışması yürütebilirlerdi ki? ''HDP'ye oy ver faşizm gerilesin!'' mi diyeceklerdi. Ellerinde HDP broşürleri ''Kurtuluş Demirtaş'ta'' mı diyeceklerdi yoksa?

Bu seçimin hemen her seçimin olduğu gibi önemi ortada. Özellikle AKP'li yıllarda genel seçimler gerçekten önemli bir hal aldı. AKP parlamentodaki üstünlüğünü korudukça faşizmin siyasal alandaki üstünlüğünü toplumsal alana da yayması tehlikesi vardı. Her ne kadar liberaller, dönekler ve kürt hareketi böyle düşünmüyor da olsa, gelişen süreç komünistleri haklı çıkardı. AKP sıradan bir burjuva partisi değildi. Burjuvazinin en gerici, en dinci ve en faşizan kesimlerinin sözcülüğünü yapıyordu ve bu konuda gerçekten gözü karaydı. Amerikan emperyalizminin ve emperyalist batının desteğini aldıkça da kendisini iktidara taşıyan anayasa ve yasa tanımazlığı konusunda da cüretkar davranabiliyor, meşruiyet çizgisinin dışına hiç sakınmadan çıkabiliyordu. AKP 13 yıl boyunca bütün bunları gerçekleştirebildi. 1 Kasım seçimleri de bu sürecin bir başka önemli kavşağı. Bu yüzden bugünkü sandık sonuçlarının önemsiz olduğu asla önemsiz olduğu söylenemez. Ama...

Aması var elbette!

Bir komünist parti için ülke koşullarının ve AKP'nin çözümlemesi bu ''sıradanlık'' içine sıkıştırılabilir mi? AKP'nin giderek devlet haline geldiği, parti-polis devleti kurduğunu, kullanılabilir oluşu nedeniyle emperyalizmin bölgede kullanılabilir koçbaşı haline geldiği görmezlikten gelinebilir mi? Bu koşullarda düzen içi araçlarla yetinebilmenin, bu koşulları yaratanlardan biri olan kürt hareketinin yasal temsilcilerine açık çağrı yaparak desteklemenin nesi komünistçe bir yaklaşım olabilir? HTKP ne sanıyor, Türkiye'de güçlü ve bağımsız bir komünist özne olmadan, o komünist öznenin bir yerden sonra bütün düzen partilerini karşısına almadan bu gerçekliği topluma anlatabilmenin ve buna yönelik mücadelenin koşulları yaratılabilir mi? Bunu mu savunuyor HTKP? Bu nedenle mi TKP'den kopuş yaşadı? Geziden sonra farklı mücadele biçimlerini savunuyorken kastı bu muydu?

80 öncesi koşullarda ülkede neredeyse devrimci bir durum yaşanıyorken ve bu devrimci durumun iki büyük öznesinden biri olan TKP'nin CHP'nin kuyruğundan ayrılmaması ve Demirelli, Erbakanlı ve Türkeşli milliyetçi cepheye karşı Ecevitin CHP'sine Ulusal Demokratik Cephe'den (UDC) başka bir şey önerememesinin yarattığı yıkımdan bile ders alınamadı mı?

Lenin'in Kautsky'ye neden dönek dediğini unutmayalım. Oportünizm burjuva saflarına geçişinin adıdır. HTKP bunu süslü laflar ve teori adını verdiği laf salatalarıyla geçiştiremez. Yeteri kadar kuyrukçu parti ve örgütlerimiz vardı; HTKP de bu yolda emin adımlarla yol alıyor!




TKP'nin ayrışmasından sonra HTKP içinde büyük bir heyecan vardı, bu görülüyordu. Örgütsel düzeyde olsun, siyaset yapma biçiminde olsun farklı bir parti olacaklarını savunuyorlardı. Leninist parti modelini savunuyor görünseler de, eksikleri olduğunu ve günün koşullarına göre güncellenmesi lazım geldiğini savunuyorlardı.   Kürt sorununa yaklaşım konusunda ayrılık ortaya çıktığında ve Kurtuluş Kılçer'in yolları ayırmasından sonra bu heyecan kayboldu. Partinin nereye doğru gittiği konusunda kaygılar var tabanda. HTKP'nin HDP konusundaki tutumuna tepki fazla olmasa da bu kadar açık bir destek bazı üyelerde de rahatsızlık yaratmış. Gelen eleştirilere karşı biraz eziklik duyuluyor. Benim konuştuğum biri bu konuda partinin yanlış davrandığını da ifade ediyor.

Hiçbir faşizm parlamento yoluyla yenilmemiştir. AKP'yi yıkacak güç meclise sokulacak bir kaç fazladan CHP ve HDP'li de olmayacaktır. AKP faşizmi gezi sırasında ilk büyük yenilgiyi tatmıştır, faşizmin gerilemesi de, kapitalizmin yenilmesi de solcu, ilerici, devrimci kitlelerin düzen siyasetinden kopuk mücadeleleriyle gerçekleşecektir. HTKP bunu bilmez olur mu? Ancak öyle bir yola girdi ki, kendi de içinden çıkamıyor.

KARINCA  |  Cvp:
Cevap: 5
01.11.2015- 16:36

"Lenin'in Kautsky'ye neden dönek dediğini unutmayalım. Oportünizm burjuva saflarına geçişinin adıdır. HTKP bunu süslü laflar ve teori adını verdiği laf salatalarıyla geçiştiremez. Yeteri kadar kuyrukçu parti ve örgütlerimiz vardı; HTKP de bu yolda emin adımlarla yol alıyor!"

Kautsky'den bahsedene bakın,anlaşılan o ara aynada kendi suratına bakıyordu.
"K"P" nin düzenlediği İstanbuldaki Dünya "Komünist" Partileri buluşmasında konuşma yapan,"K"P" nin kardeş partisi Suriye Komünist Partisi MK üyesi bakın ne söylemiş;

"Suriye emperyalizme karşı direnen bir kaledir. Sağlam bir kale olan Suriye, halkının fedakarlıkları ve ordusunun kararlığı ile bağımsızlığı ve onuru için ayakta duruyor."
Sizden bunların ne farkı var. Bir zamanlar sizde TSK güzellemeleri yapmıyormuydunuz.

Kautsk de birinci paylaşım savaşında işçileri kendi burjuvalarının yanında savaşmaya çağırıyordu.
Suriye Komünist Partiside Kautsky den farklı bir şey söylemiyor.
Sizi gidi,Sosyal Yurtsever,Sosyal Şovenler sizi.
Nasılda maskeniz düşüyor suratlarınızdan!


dayanışma  |  Cvp:
Cevap: 6
01.11.2015- 17:05

Alıntı Çizelgesi: KARINCA yazmış

"Lenin'in Kautsky'ye neden dönek dediğini unutmayalım. Oportünizm burjuva saflarına geçişinin adıdır. HTKP bunu süslü laflar ve teori adını verdiği laf salatalarıyla geçiştiremez. Yeteri kadar kuyrukçu parti ve örgütlerimiz vardı; HTKP de bu yolda emin adımlarla yol alıyor!"

Kautsky'den bahsedene bakın,anlaşılan o ara aynada kendi suratına bakıyordu.
"K"P" nin düzenlediği İstanbuldaki Dünya "Komünist" Partileri buluşmasında konuşma yapan,"K"P" nin kardeş partisi Suriye Komünist Partisi MK üyesi bakın ne söylemiş;

"Suriye emperyalizme karşı direnen bir kaledir. Sağlam bir kale olan Suriye, halkının fedakarlıkları ve ordusunun kararlığı ile bağımsızlığı ve onuru için ayakta duruyor."
Sizden bunların ne farkı var. Bir zamanlar sizde TSK güzellemeleri yapmıyormuydunuz.

Kautsk de birinci paylaşım savaşında işçileri kendi burjuvalarının yanında savaşmaya çağırıyordu.
Suriye Komünist Partiside Kautsky den farklı bir şey söylemiyor.
Sizi gidi,Sosyal Yurtsever,Sosyal Şovenler sizi.
Nasılda maskeniz düşüyor suratlarınızdan!




Suriye halkının emperyalizme karşı direndiğini söylemeyen bir AKP kalmıştı sanıyordum, arada bir de sen kalmışsın.

dayanışma  |  Cvp:
Cevap: 7
01.11.2015- 17:08

Alıntı Çizelgesi: KARINCA yazmış

"Lenin'in Kautsky'ye neden dönek dediğini unutmayalım. Oportünizm burjuva saflarına geçişinin adıdır. HTKP bunu süslü laflar ve teori adını verdiği laf salatalarıyla geçiştiremez. Yeteri kadar kuyrukçu parti ve örgütlerimiz vardı; HTKP de bu yolda emin adımlarla yol alıyor!"

Kautsky'den bahsedene bakın,anlaşılan o ara aynada kendi suratına bakıyordu.
"K"P" nin düzenlediği İstanbuldaki Dünya "Komünist" Partileri buluşmasında konuşma yapan,"K"P" nin kardeş partisi Suriye Komünist Partisi MK üyesi bakın ne söylemiş;

"Suriye emperyalizme karşı direnen bir kaledir. Sağlam bir kale olan Suriye, halkının fedakarlıkları ve ordusunun kararlığı ile bağımsızlığı ve onuru için ayakta duruyor."
Sizden bunların ne farkı var. Bir zamanlar sizde TSK güzellemeleri yapmıyormuydunuz.

Kautsk de birinci paylaşım savaşında işçileri kendi burjuvalarının yanında savaşmaya çağırıyordu.
Suriye Komünist Partiside Kautsky den farklı bir şey söylemiyor.
Sizi gidi,Sosyal Yurtsever,Sosyal Şovenler sizi.
Nasılda maskeniz düşüyor suratlarınızdan!



KARINCA sen HTKP'li mi oldun yoksa HTKP'nin HDP'ye destekleyeceğini açıklaması hoşuna mı gitti:)

denizcan  |  Cvp:
Cevap: 8
01.11.2015- 17:36

Alıntı Çizelgesi: dayanışma yazmış

Alıntı Çizelgesi: KARINCA yazmış

"Lenin'in Kautsky'ye neden dönek dediğini unutmayalım. Oportünizm burjuva saflarına geçişinin adıdır. HTKP bunu süslü laflar ve teori adını verdiği laf salatalarıyla geçiştiremez. Yeteri kadar kuyrukçu parti ve örgütlerimiz vardı; HTKP de bu yolda emin adımlarla yol alıyor!"

Kautsky'den bahsedene bakın,anlaşılan o ara aynada kendi suratına bakıyordu.
"K"P" nin düzenlediği İstanbuldaki Dünya "Komünist" Partileri buluşmasında konuşma yapan,"K"P" nin kardeş partisi Suriye Komünist Partisi MK üyesi bakın ne söylemiş;

"Suriye emperyalizme karşı direnen bir kaledir. Sağlam bir kale olan Suriye, halkının fedakarlıkları ve ordusunun kararlığı ile bağımsızlığı ve onuru için ayakta duruyor."
Sizden bunların ne farkı var. Bir zamanlar sizde TSK güzellemeleri yapmıyormuydunuz.

Kautsk de birinci paylaşım savaşında işçileri kendi burjuvalarının yanında savaşmaya çağırıyordu.
Suriye Komünist Partiside Kautsky den farklı bir şey söylemiyor.
Sizi gidi,Sosyal Yurtsever,Sosyal Şovenler sizi.
Nasılda maskeniz düşüyor suratlarınızdan!



KARINCA sen HTKP'li mi oldun yoksa HTKP'nin HDP'ye destekleyeceğini açıklaması hoşuna mı gitti:)



Tahlil yapmışlardır, HDP'ye oy verirsen solcu oluyorsun,vermezsen ''sizi gidi sosyal şovenler sizi'' :)

Tam Sürüme Geç »
 phpKF Mobil Android Uygulaması Kullanın [X]