Menü Üye Giriş

Şifre Sıfırla · Kayıt Ol

 SOL PAYLAŞIM  »
 Dünyadan
07.12.2015- 10:21

Venezuela “devrimi”nin sonu mu?
Kemal Okuyan


Anlaşılıyor ki, Venezuela’da parlamento seçimlerini Demokratik Birlik denilen sağcı koalisyon kazandı. Henüz resmi sonuçlar açıklanmadan yazdığım bu yazının, tersi bir sonuçla karşılaşılması durumunda da boşa çıkmayacağını düşündüğüm için rahatım.

Yazı konusunda rahatım ama üzgünüm.

Her tür eleştiri ve değerlendirmenin ötesinde, Venezuela’da Chavez liderliğinde gelişen sürecin büyük anlamı vardı. Koca kıtaya umut vermiş, ilerici, devrimci hareketleri ayağa kaldırmıştı Bolivarcı Venezuela. “Dünyada karşı devrimci dönem sona eriyor” iyimserliği hepimize yerleşmişti. Küba hem ekonomik hem siyasal alanda soluk almıştı Chavez sayesinde. Ve en önemlisi, Venezuela’da yoksul kitleler ilk kez kendilerini düşünen ve kendileriyle hareket eden bir iktidara sahip olmuştu.

Şimdi Başkan Maduro, 167 koltuklu Ulusal Meclis’te muhalif bir çoğunlukla yürümeye devam etmek zorunda.

Bilelim ki, devrimler böyle yürümüyor.

Devrim dediğiniz şey, seçimle başlayıp seçimle bitmez.

Venezuela’da Chavez çok önemli şeyler hayata geçirdi. Ama mülk sahibi sınıfların belini kıramadı. Kritik sektörlerde gerçekleşen devletleştirmeler ülke ekonomisine sosyalist karakter kazandırmaya yetmedi. Ve buna paralel olarak, öncesinden devralınan devlet mekanizmasını baştan aşağıya değiştirmek yerine, adım adım düzeltmeye yönelindi.

Olmaz.

Kapitalist devlet yama tutmaz. Kapitalist ekonomi içeriden dönüştürülemez.

Burada bir ideolojik tez ileri sürmüyoruz. Bunlar bilimsel gerçekler.

Venezuela’da Chavezci süreç yalnızca ABD’ye değil bu bilimsel gerçeklere kafa tutmaya kalktı. Pek söylemiyorduk ama hepimiz biliyorduk ki, er geç bu kararsızlık sağcı güçler tarafından fırsata çevrilecek ve “rüya” kesintiye uğrayacak.

Bizim talihsizliğimiz bu. Chavez olağanüstü bir kişilikti; etkileyici, kıvrak, cesur ve biricikti. “Bu iş böyle gitmez” demek insafsızlık oluyordu. Hem hiçbir şeyi beğenmiyoruz ya!

Ama artık insafsızlık etmek için değil, sonrasında büyük hüsranlara dönüşecek yanılgıları engellemek için açık konuşmak gerekiyor. Allende Şilisi için de aynısı geçerli. Salvador Allende de etkileyiciydi. Büyük bir rüzgar estirmiş, belki de sosyal demokrat bir çizgiden çıkabilecek en ileri noktaya yerleşmişti. 1970’lerin başıydı, koşullar farklıydı bugünden ama Allende dönemini yeterince eleştirmemenin, değerlendirmemenin bedelini daha sonra çok ödedik, ödemeye devam ediyoruz.

Şili’de Pinochet faşizmi tarafından devrilen Halk Birliği hükümeti, yıllarca “sosyalizmin seçimle gelebileceği”ne örnek olarak gösterildi. Oysa tartışılması asıl gereken “seçim” değil, Allende liderliğindeki hükümetin gerçekten sosyalist devrimci bir karaktere sahip olup olmadığıydı. Allende’nin hükümet programı kapitalizmin islahını hedefliyordu. Tekrar söyleyelim: Kapitalist devlet yama tutmaz. Kapitalist ekonomi içeriden dönüştürülemez.

Allende yiğitçe öldü, onu öldürenler dokunmadığı hatta hep savunduğu, göklere çıkardığı devlet aygıtının subaylarıydı!

Tarihte hiçbir devrim burjuva ya da sosyalist, seçime sığmaz. Fransa’da 1789’da sığmadı, 1917 Ekimi’nde Rusya’da sığmadı, Küba’da sığmadı, Vietnam’da sığmadı, Çin’de sığmadı. Türkiye’de de sığmadı.

Çünkü mevcut düzenin siyasal ve ekonomik çerçevesinin ötesine geçecek bir enerji için daha fazlasına ihtiyaç var. Bu toplumsal enerji sayesinde iklim değiştiğinde seçimler değer kazanıyor.

Bakın Erdoğan’ın seçim zaferlerinin meşruiyeti hâlâ tartışılıyor. Bu saydığım devrimlerin çoğu yıkıldı ama meşruiyetlerini sorgulayanlar gericilikle, ahmaklıkla damgalanıyor hemen.

Devrim yoksa, devrimci bir iklim yaratılmamışsa sandıktan öyle ya da böyle öcü çıkar.

Yalnız bizim başımız mı dertte sanıyorsunuz?

İşte Venezuela. Fransa’da Le Pen geliyor, olanca ırkçılığıyla. ABD’yi Latinolardan ve Müslümanlardan arındırmayı hedefleyen manyak işadamı Trump önümüzdeki seçimlerin en güçlü adaylarından.Lütfen bu tabloya bakıp, “e siz de Holllande’ı, Obama’yı beğenmiyordunuz buyrun şimdi daha beterini” demeyin. Beğenmiyoruz, çünkü sistem olduğu gibi durdukça hep daha manyakları, daha zorbaları, daha aptalları çıkacak. Sistem zaten bu.

Obama ile Trump’ı, Le Pen ile Hollande’ı, Kılıçdaroğlu ile Tayyip’i aynı sistem üretiyor.

Venezuela’ya dönecek olursak. İşte şimdi asıl kavga başlıyor. Chavez’in yaptığı en büyük iyilik Venezuela’nın yoksullarına kişilik, özgüven aşılaması ve onları örgütlü kılmasıydı. Umarız ki, sağcı muhalefet aptalca hamleler yapar ve son yıllarda heyecanını yitirmeye başlayan Venezuela’nın yoksul halkı, bunların karşısına dikilir.

Ve gerçek bir hesaplaşma başlar.

Neydi? Devrim televizyondan yayınlanmıyor muydu? Devrim sandığa da sığmıyor senyorita.

Kaçak  |  Cvp:
Cevap: 1
07.12.2015- 12:30

venezuella'da sağcıların seçimi kazanması bize şu teorik açıklığı veriyor: chavezci devrimin yoksullardan yana yaptığı onca reforma rağmen, ülkeyi saran devrimci politik iklime rağmen, anti emperyalist ruha rağmen, sonuçta sağ kazanabiliyor, kapitalizm kazanabiliyor, burjuvazi kazanabiliyor.

demek ki en kötü sosyalizm (ki venezuella en kötü kapitalizme en iyi örnek değildi) en iyi kapitalizmden iyi değilmiş. demek ki toplumun büyük çoğunluğunu oluşturan yoksullar, ezilenler, emekçiler, kendileri için yapılan o kadar reforma, iyileştirmeye rağmen kapitalist sistemin partilerine dönebiliyormuş. bunu sorgulamak gerekir.

ama verilecek cevap bence kesinlikle kemal okuyan'ın cevabı olamaz. yani devrimin sandığa, seçime sığmadığı falan... böyle cevap olmaz. sonuçları yorumlamak değil, sonuçlardan kaçmak için verilmiş üstünkörü bir cevap olmuş bu. devrim sandığa sığmaz ama kimse devrimi sormuyor ki. soru, chavezci devrimin, chavezci reformlar hükumetlerinin neden başarısız olup seçimlerde yenildiği. ezilenlerin, yoksulların, neden kendi reformcu hükumetlerine sahip çıkmadığı.

denizcan  |  Cvp:
Cevap: 2
07.12.2015- 13:29

Sosyalizmin devrim olmadan seçimle yerleşmeyeceğini sosyalistler söylüyordu. Venezüela seçimlerinin sonuçları bu görüşü ispatlıyor. Devrim olmazsa sosyalizm de olmuyor. Kısmi başarılar düzenin sosyalizme evrilmesinde yeterli değil. Bu yüzden devrim diyoruz. Sosyalizme ulaşmanın seçimlerle olamayacağı bu seçim sonuçlarıyla ortaya çıktı.

hakkı  |  Cvp:
Cevap: 3
07.12.2015- 13:50

Bazen sandıklar demokrasi anlatmak için yeterli gelmiyor Çok zaman sandıklardan doğru sonuçlar çıkmaz.

Venezuellada yoksullar Çavez yönetiminden memnundu sadıklardan   bu sonuc çıkarmıştı. Ama orada memnun olmayanlarda az değildi .

Sandık sonuçları dünya siyasetinden etkilenmiyor değil.
İnsan bilinci günlük işlerle ilgilenir onlar TV ler moda ve bazı faaliyetler çok etkiler Dünyada yaşanmaktaki ekonomik ve siyasi krizlerde insanlarda bilinç kayıplarına neden olmaktadır
Böyle durumlarda insanlar kendilerinin dışında kalanları suçlarlar, kolay yolu seçerler.

Venezuellada kaybedilen seçimde böyledir.
Yarın aynı venazuellalılar bu gün seçtiklerini suçlar tam tersi karar verir.

Onun için örgütler çok önemlidir halkın içinde ama halkın önünde olmalıdır. Zamanımızda halkların gönüllerini ancak onlara vereceğin rüşvetle alabiliyorsun.

İşte en yakın bunu biz Türkiye de yaşamaktayız .Hiç kimse bu rüşvetin kaynağını sormaz onlara verilmesi yeterlidir.

Evet en kötü sosyalizm en iyi kapitalizmden iyidir söyleyen doğru söylemiş.
Ama bunu anlamak tıpkı MAO nun -bin çiçek açsın bin fikir uçuşsun- sözünü anlamak gibidir. Eğer sosyalizmden beklenen kapitalizmden daha rahat bir yaşamsa bu söz bu fiile uymaz .Beklenen onur savaşını kazanmaksa bu fiil bu fikre uyar.

Kapitalizmde her kes sermayenin kölesidir buna kapitalistler de dahil Sosyalizmde ise kalkınma ve refah bütün topluma eşit dağıtılmak istenir yani köleliğin kaldırılması için izlenen yol.

İşte onun için en kötü sosyalizm en iyi kapitalizmden iyidir. Tabii bunlar teori, pratik bu teorinin uygulanması ile ışık olur.

Bizler hepimiz sermaye yaratmak veya sahiplenmek için bu kapitalist uygulamaların parçasıyız İşte krizler bu yolu bazen tıkar o zamanda toplum birer robota döner onursuzlaşır aşağılanmaya aldırmaz birer evcil hayvanlar gibi iteatlar olur.

Bana göre oy kullanım bilinci olmalı demokrasi deyip geçilmemeli bu gün bazı şeyleri halledersin ama sen senden sonrası gelecekten de sorumlusun bu unutulmamalı.

Venezuelladada bu günü atlatırsın ama sen neler vererek bunu atlatacaksın düşünmeleri gerekir.

İnsanız eğer insansak bizden başka canlılardan daha kurnaz değil akıllı olmalıyız onlardan tek farkımızın kurnazlık olmadığını akıl olduğunu bilmeliyiz.

Her şey bittiğinde yeni başlangıçlar çok zordur önemli olan bitmeden dönüştürmektir.

munzur  |  Cvp:
Cevap: 4
07.12.2015- 14:36

Venezüela'da iktidarın tekrar sağcı siyasetçilere geçmesi proleterya diktatörlüğünün sosyalizm için ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Kapitalizm altında seçimle iktidara gelinmesi orada kalıcılık kazanılacağının garantisi değil. Burjuva yasaları değiştirilmeden ve proleteryanın devleti kurulmadan bir sonraki seçimde gitmek her zaman olası. Venezüela'da bu yaşanıyor ve yaşanırken de öğretici oluyor.

Alisan  |  Cvp:
Cevap: 5
07.12.2015- 17:59

Alıntı Çizelgesi: munzur yazmış

Venezüela'da iktidarın tekrar sağcı siyasetçilere geçmesi proleterya diktatörlüğünün sosyalizm için ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Kapitalizm altında seçimle iktidara gelinmesi orada kalıcılık kazanılacağının garantisi değil. Burjuva yasaları değiştirilmeden ve proleteryanın devleti kurulmadan bir sonraki seçimde gitmek her zaman olası. Venezüela'da bu yaşanıyor ve yaşanırken de öğretici oluyor.

Sayin munzur, evet Venezüella'da "Sosyalizim" deneyi kaybetmise benziyor ama siz, Kemal Okuyan ve benzeri düsünenler gercek nedenleri arastirmak yerine isin kolayina kaciyorsunuz.
Demissinizki "Burjuva yasaları değiştirilmeden ve proleteryanın devleti kurulmadan bir sonraki seçimde gitmek her zaman olası. Venezüela'da bu yaşanıyor ve yaşanırken de öğretici oluyor."
Bakiniz ne kadar yanlis düsnüdügünüz reel sosyalizmin cöküsüyle aciklaniyor, Cin'in durumuyla aciklaniyor, Küba'nin geldigi noktayla aciklaniyor,....
Demekki sadece "burjuva yasalari degistirlerek"   "proleteryanin devleti" daim kalamiyor. Kalamadiginin nedenlerini arastirmak gerekli.
Venezüella örnegi Sosyalist Sol'a bir örnek olmali, sosyalizmin secim yoluyla gelinebileceginin bir isbatidir Venezüella. Ama   tabiiki hizmetin aksarsa, halka ters düsersen,.... iste halk seni o koltuktan indirir.
Sizler sadece tek partinin iktidarina, cok partili secimlerin yasagina güvenerek iktidarda kalmanin hesaplarini yapiyorsunuz ama bununda basarisizlikla sonuclandigini 1990 larda gördük. O halde neden kaybettigini arastiracaksinki ileride ayni hatalari tekrarlmayip tekrar hüsrana ugramayacaksin.

hakkı  |  Cvp:
Cevap: 6
07.12.2015- 19:36

Alıntı Çizelgesi: munzur yazmış

Venezüela'da iktidarın tekrar sağcı siyasetçilere geçmesi proleterya diktatörlüğünün sosyalizm için ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Kapitalizm altında seçimle iktidara gelinmesi orada kalıcılık kazanılacağının garantisi değil. Burjuva yasaları değiştirilmeden ve proleteryanın devleti kurulmadan bir sonraki seçimde gitmek her zaman olası. Venezüela'da bu yaşanıyor ve yaşanırken de öğretici oluyor.


--------------------------------------------------------------

Bu durumda kapitalistler hata yapıyor Komünist -Sosyalist partilerine seçime girme hakkı tanınıyor. Onların örgütlemesine topluma ulaşmasına izin veriyor.
Halbuki ne gereği var maazallah seçim kazanabilirler iktidar olabilirler. Ne de olsa seçim meydanlarında burjuvaları kötüleyecekler onlar için hırsız sömürücü talancı diyecekler bunlar aptal mı kendilerini kötüleyecek partileri meydanlara çıkarıyor.

Bak birde yasları değiştireceklerini söylüyorlar belkide malına mülküne el koyacaklarını da söyleyecekler. Ne kadar geri zekalı varsa burjuva olmuş.

Halbuki Marx 1872 de işçiler partilerini seçim vasıtası ile iktidara getirir demişti.
Bu komünistlere demokrasi çok zaten anlamazlar. İktidara geldiklerinde kaldıracaklar nasıl olsa.

İnsan ekonomiyi siyasi çelişkileri anlatır nasıl yenilgi aldığını da meyve alamadım diye ama ağacı kökünden keser mi.
senin analizin ve çözümün buna benzedi Munzur.

munzur  |  Cvp:
Cevap: 7
07.12.2015- 21:32

Sendikalar neden kuruldu, 1 Mayıs neden işçi bayramı olmuşsa sosyalist komünist partiler de onun için kuruluyor ve sınıf diktatörlüğünün olmayacağı yasalara eklenerek kapitalizm içinde bu partilerin seçime girmesi sağlanıyor. Hakkı bey, bunları bilmiyor musunuz, burada kapitali okuduğunuzu marksizmi bildiğinizi, lenin'e de karşı olmadığınızı söylüyorsunuz, ancak açıklama yaptığınızda sanki hiçbir şey bilmiyormuş gibi yazıyorsunuz. Benim de aklıma sizin ''okudum'' dedikleriniz kulaktan dolma şeyler, ya wikipediden ya da forumlardaki kısır tartışmalardan.

Ne söylemek istediğin de belli olmuyor. Seçimle sosyalizmin kurulup proleter diktatörlüğün gelebileceğini savunuyorsan bunu açık seçik yazmalısın. Marks'tan örnek vermeye çalışıyorsun, Marks'ın Amerika için söylediklerini sonra geri aldığını sanıyorum. Marks Paris komününden sonra burjuva devletin parçalanıp proleter devleti kurulmasını önermiştir. Bu konuda bilgilerin de yetersiz, kusura bakma ama böyle.

munzur  |  Cvp:
Cevap: 8
07.12.2015- 21:38

Alıntı Çizelgesi: Alisan yazmış

Alıntı Çizelgesi: munzur yazmış

Venezüela'da iktidarın tekrar sağcı siyasetçilere geçmesi proleterya diktatörlüğünün sosyalizm için ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Kapitalizm altında seçimle iktidara gelinmesi orada kalıcılık kazanılacağının garantisi değil. Burjuva yasaları değiştirilmeden ve proleteryanın devleti kurulmadan bir sonraki seçimde gitmek her zaman olası. Venezüela'da bu yaşanıyor ve yaşanırken de öğretici oluyor.

Sayin munzur, evet Venezüella'da "Sosyalizim" deneyi kaybetmise benziyor ama siz, Kemal Okuyan ve benzeri düsünenler gercek nedenleri arastirmak yerine isin kolayina kaciyorsunuz.
Demissinizki "Burjuva yasaları değiştirilmeden ve proleteryanın devleti kurulmadan bir sonraki seçimde gitmek her zaman olası. Venezüela'da bu yaşanıyor ve yaşanırken de öğretici oluyor."
Bakiniz ne kadar yanlis düsnüdügünüz reel sosyalizmin cöküsüyle aciklaniyor, Cin'in durumuyla aciklaniyor, Küba'nin geldigi noktayla aciklaniyor,....
Demekki sadece "burjuva yasalari degistirlerek"   "proleteryanin devleti" daim kalamiyor. Kalamadiginin nedenlerini arastirmak gerekli.
Venezüella örnegi Sosyalist Sol'a bir örnek olmali, sosyalizmin secim yoluyla gelinebileceginin bir isbatidir Venezüella. Ama   tabiiki hizmetin aksarsa, halka ters düsersen,.... iste halk seni o koltuktan indirir.
Sizler sadece tek partinin iktidarina, cok partili secimlerin yasagina güvenerek iktidarda kalmanin hesaplarini yapiyorsunuz ama bununda basarisizlikla sonuclandigini 1990 larda gördük. O halde neden kaybettigini arastiracaksinki ileride ayni hatalari tekrarlmayip tekrar hüsrana ugramayacaksin.



Alişan kardeş, sosyalist ideolojiye yatkın olmadığın için konulara mantık çerçevesi içinde yaklaşmaya çalışıyorsun. Sosyalist ideoloji olmadığı zaman sadece mantık kurarak bu konular tartışılmıyor. Seçim yoluyla iktidara gelen hiçbir parti sosyalizmi kuramadı, ya Avrupa'dakiler gibi sosyalist ideolojiyi terketmişler sosyal demokrat olmuşlar, ya Allende gibi ABD darbesi sonucu iktidardan düşürülmüşler, ya da venezüela'da olduğu gibi barışçıl yoldan sosyalizme geçme imkanı yok. Çünkü sosyalizm barış içinde gerçekleşmez. Burjuvazi barış yoluyla elindeki egemenliği işçi sınıfına buyur etmez.

Tam Sürüme Geç »
 phpKF Mobil Android Uygulaması Kullanın [X]