Savcı ve polislerden Komünist Parti'ye hukuksuz engelleme

Komünist Parti'nin "Türkiye dinsel kurallarla yönetilemez" bildirisi bugün de Kartal'da hukuk dışı bir engellemeyle karşılaştı.



Komünist Parti'nin 'Türkiye dinsel kurallarla yönetilemez' bildirisini dağıtan parti üyeleri, polis tarafından karakola götürüldü.

Savcının "el koyma emri" olduğu gerekçesiyle bildiriyi dağıtan parti üyelerini Kartal merkez karakoluna götüren polis görevlilerinin savcılık kararını "göstermesi" için karakolda bekleyiş sürüyor.
Kimlikleri alınan parti üyeleri henüz gözaltı işlemi başlatılmadığını söyledi.

Aylardır "el koyma emri"ni "toplatma kararı" olarak sunan emniyet görevlileri bildiri dağıtımlarına müdahale ediyor.

TOPLATMA KARARI DEĞİL EL KOYMA EMRİ
El koyma emri, savcıların emirleri altındaki polis gücüne bir talimatından ibaret. Talimat herhangi bir suç belirlemesini ifade etmediği gibi bir "suçlama" anlamına da gelmiyor.

Savcı, "kuşkulu" bulduğu yayın hakkında el koyma emri vererek, polisin el konulan malzemenin dağıtımını yapan kişilerin kimlik bilgilerini almasını istiyor.

Komünist Parti yetkilileri, "el koyma emri" yöntemiyle tamamen hukuksuz bir biçimde partinin propaganda çalışmalarının engellendiğini belirtiyor.

Yine parti yetkilileri şimdiye kadar bu hukuksuz uygulama karşısında çok daha büyük kalabalıklarla engellemenin olduğu yerlerde bildiri dağıtımı yapma yoluna gittiklerini, bu şekilde bazı merkezi noktalarda polisi engellemeye gitmekten "vazgeçirdiklerini" bildirdi.

''Türkiye dinsel kurallara göre yönetilemez'' deniyorsa Komünist Partililer suç işliyor demektir, bu sözde Türkiye dinsel kurallara göre yönetiliyor yorumu çıkartılabilir, savcı bu yüzden harekete geçebilir, polis bu kaygıyı önleme görevi üstlenir ve böylece sistem de kendini ve AKP'yi koruma görevini yerine getirmiş olur Devir böyle bir devir. Burjuva demokrasisinin AKP iktidarında aldığı şekil de bu. 12 yıl boyunca demokrasi dediler, memleketi bu hale getirdiler. Burjuva demokrasisinden anladıkları buymuş.