Menü Üye Giriş

Şifre Sıfırla · Kayıt Ol

 SOL PAYLAŞIM  »
 Dünyadan
15.02.2016- 17:08

‘AKP savaşa koşuyor’

Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyindeki Kürt mevzilerine yönelik bombardımanı dün de devam etti. Kürt kaynaklar “Dört yıldır mermi sıkmadık” diyerek misilleme iddiasını reddederken Şam, Ankara’yı ‘teröre destek’le suçladı

Resim Ekleme

Türkiye'nin, birkaç gün önce Suriye Demokratik Güçleri'nin eline geçen bölgeyi vurmasının yankıları devam ederken, dün sabah karşı ikinci bir bombardıman yapıldı. Saldırı yoğun bir diplomasi trafiğine de yol açarken, Demokratik Birlik Partisi (PYD) Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun öne sürdüğü 'ateşkes' koşullarını reddetti. PYD, Suriyelilerin olası bir müdahaleye karşı direneceğini açıkladı.

Londra merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyinde Kürt güçleri tarafından kontrol edilen bölgeye dün ikinci kez top atışı gerçekleştirdiğini duyurdu. İngiliz haber ajansı Reuters’ın geçtiği habere göre, sabah 02:00 sularında başlayan ikinci bombardımanın ilerleyen saatlerde seyrekleştiğini, ancak durmadığını belirtildi.
Askeri kaynaklar, "PYD ve PKK mevzilerinden ateş açılması devam ettiği sürece karşılık verilecek" dedi.

MINNING HEDEFTE
Reuters, topçu atışının hedefinin Kürt güçlerinin geçen günlerde muhaliflerden aldığı Minnig Hava Üssü olduğunu yazdı. YPG kaynakları da bu bilgiyi doğrulayarak, “Minnig Hava Üssü civarındaki YPG hedeflerini Türk topçu birliğinin bombaladığı doğru” dedi.

Topçu atışı sonucu omurgasını PKK'nın Suriye kolu PYD'nin askeri kanadı YPG'nin oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri'ne mensup iki militanın öldüğünü, yedisinin ise yaralandığı açıklandı. Devletin haber organı Anadolu Ajansı ise, "29 PYD militanı öldürüldü" bilgisini verdi.

Öte yandan PYD, Türkiye’nin YPG’nin Azez çevresinden uzaklaşması talebini reddederek müdahaleye direneceklerini söylemişti.

Reuters’a konuşan PYD Eş Genel Başkanı Salih Müslim, Davutoğlu’nun çekilmeleri talebini reddedip reddetmediği sorusuna, “Tabii ki” yanıtını verdi. Müslim, Türkiye’nin Suriye’nin iç işlerine karışma hakkı bulunmadığını, böyle bir durumda tüm Suriye halkını karşısında bulacağını belirtti.

'NUSRA'YI MI İSTİYORLAR?'
PYD lideri, geçen hafta ele geçirdikleri Minnig Havaalanı’nın o zamana kadar El Kaide bağlantılı Nusra Cephesi’nin elinde bulunduğuna dikkat çekti. Müslim, “Burada Nusra’yı mı istiyorlar, yoksa rejimin gelip işgal etmesini mi arzuluyorlar?” diye sordu. Müslim, Minnig’in PYD’ye bağlı Halk Savunma Birlikleri’nin de (YPG) içinde bulunduğu, Arap ve Türkmenleri de kapsayan Suriye Demokratik Güçleri’nce alındığını vurguladı.
Davutoğlu Türkiye’nin koşullarını şöyle sıralamıştı: “YPG derhal, Azez ve çevresinden uzaklaşacak. Azez’in yakınına dahi yaklaşmayacak. Koridoru tekrar kırma çabalarında bulunmayacak. Menag Havaalanı’nı, Türkiye’ye veya muhalefete karşı kullanma hevesine kapılmayacak, o havaalanını derhal boşaltacak.”

MİSİLLEME DENMİŞTİ
Türkiye'nin Suudi Arabistan ile birlikte Suriye'nin yollarını aradığı konuşulurken, Türk Silahlı Kuvvetleri önceki akşam Halep’in kuzeyi ve Azez’de PYD’nin içinde yer aldığı Demokratik Suriye Güçleri unsurlarını obüslerle vurmuştu. Ateşin, misilleme amaçlı yapıldığı bildirilmişti. Askeri yetkililer, Suriye ordusu ve YPG’lilerin Türkiye’ye doğru top atışı yaptıklarını, TKS’nin da angajman kuralları gereği misliyle karşılık verdiğini savunmuştu. Suriye Demokratik Güçleri yetkilileri ise saldırıyı 'doğrudan müdahale' olarak nitelemiş ve “Saldırılar sürerse biz de karşılık vereceğiz” açıklaması yapmıştı.
İki haftadan kısa bir süre içinde Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'a bağlı güçler, Rusya'nın da desteğiyle Halep'te muhaliflerin kontrolündeki mevkileri kuşatmayı başarmış ve Türkiye ile ikmal hatlarını kesmişti.


***

‘Dört yıldır Türkiye’ye tek bir mermi sıkılmadı’

Türkiye’nin saldırıya gerekçe olarak sunduğu "YPG’liler top atışı yaptı" iddiasını YPG sözcülerinden Fırat Xelil de reddetti. Xelil, YPG ile birlikte savaşan Ceyş El Suvar güçlerinin Türkiye’ye saldırdığı yönündeki iddialar için “Böyle bir şey yok” dedi..

ANHA’ya konuşan Afrin Kantonu YPG Sözcüsü Xelil, Türkiye’nin Ceyş El Suvar güçlerinin Halep’in kuzeyindeki ilerleyişinden rahatsız olduğunu belirterek, “O nedenle de Ceyş El Suvar’ın üslendiği Menag ve askeri havaalanı çevresiyle Malikiye köyünü obüslerle bombalıyor” dedi. Türkiye sınırındaki karakollara saldırıyı kesin bir dille reddeden Xelil, “Güçlerimiz dört yıldır ne Afrin üzerinden ne de Rojava’nın başka bir bölgesinden Türk devletine tek bir mermi bile sıkmamıştır” diye konuştu.


***

‘Müdahale, terörist gruplara doğrudan destek demektir’

ANKARA’nın bombardımanından sonra Şam'dan ilk açıklama dün geldi. Suriye, Türkiye'nin bombardımanını, ‘terörist gruplara doğrudan destek’ olarak değerlendirdi. Suriye devlet televizyonunda yer alan habere göre Birleşmiş Milletler’e gönderilen mektupta Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun açıklamaları için de ‘açıkça Suriye’nin içişlerine müdahale’ denildi. Başbakanın açıklaması kınandı.

Birgün

dayanışma  |  Cvp:
Cevap: 1
15.02.2016- 17:15

Öte yandan PYD, Türkiye’nin YPG’nin Azez çevresinden uzaklaşması talebini reddederek müdahaleye direneceklerini söylemişti.

Reuters’a konuşan PYD Eş Genel Başkanı Salih Müslim, Davutoğlu’nun çekilmeleri talebini reddedip reddetmediği sorusuna, “Tabii ki” yanıtını verdi. Müslim, Türkiye’nin Suriye’nin iç işlerine karışma hakkı bulunmadığını, böyle bir durumda tüm Suriye halkını karşısında bulacağını belirtti.


PYD kendine yeni bir müttefik buldu. Rusya'nın Esad'ın yanında savaşa girmesiyle birlikte PYD de Esad'ın müttefiki oldu. Esad, Rusya ve PYD bölgede istedikleri ilerlemeyi gerçekleştirebiliyor. Erdoğan düne kadar Esad'ı devirmek için Suriye'ye girmek istiyordu, şimdi PYD'yi yok etmek için kara harekatı planlıyor. Böyle giderse AKP çevrelerinden Esed yerine ''başkan Esad'' lafı duyabiliriz. Şimdi ''nerden bulaştık bu Suriye işine''diye dövünüyorlardır. Dövünmekte de haklılar. Bölgede PYD'nin bile Türkiye'den fazla destekçisi var. Erdoğan bölge liderliği umarken kimsenin önemsemediği bir lider haline geldi. Bu bile Erdoğan için kara harekatına yol açabilir.

hakkı  |  Cvp:
Cevap: 2
17.02.2016- 11:33

Türkiyenin hala masaya oturma şansı var ama o şansını tamamen kaybetmek üzere. Türkiye o şansını korumak istiyorsa acele etmeli .

Bu şans ya PYD lideri Salih Müslüm le el sıkışmak ya Esad la   yeniden dostluk kurmaktan geçiyor S. Müslim demek ABD demektir Esad demek Rusya demektir.

Bence Esadtan çok S. Müslim daha yakın her ikisi içinde birlikte olmanın menfaatleri var. Eğer S. Müslim türkiye ile dost olursa dünyaya Türkiyeden açılabilir ve Esad ve suriyeye karşı eli rahatlar. Türkiyede öyle o bölgelerde bir çok ekonomik faaliyetlerin Türkiye açıından iyi olur. Ama işin içinde PKK var yenden barış süreci var bu durumda PKK daha güçlenmiş şekilde masaya oturma hakkı elde edebilir.

Eğer Türkiye Esad ı tercih ederse İranla ekonomik ilişkiler devam eder ve Rusya ile kesilen ilişkiler yeniden oluşur.

İşte türkiye iki seçenekten birini veya ikisini birden kullanabilir ama acele etmeli. Bu güne kadar izlediği yol sakat çıktı yanlıştan dönmek yeni başarılar aramaktır yanlışa devam etmek belanın içine batmaktır.

Türkiyenin en avantajlı yanı yöneticilere hesap sormayan geçmişi çabuk unutan topluma sahip olması oportonist bir halk yapısının olması.
Bu halk unutmaması gerekenleri çabuk unutuyor unutması gerekenleri ise gereksizce aklında taşıyor.

Tam Sürüme Geç »
 phpKF Mobil Android Uygulaması Kullanın [X]