Menü Üye Giriş

Şifre Sıfırla · Kayıt Ol

 SOL PAYLAŞIM  »
 Kürt Ulusal Sorunu

DTK: Özel mülkiyete evet, tekelleşmeye hayır

Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Ekonomi Komisyonu tarafından düzenlenen “Yerelde Ekonomi” çalıştayında “demokratik özerkliğin” özel mülkiyete değil, tekelleşmeye karşı olduğu vurgulandı.

Resim Ekleme

Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Ekonomi Komisyonu’nun düzenlediği “Yerelde Ekonomi” başlıklı çalıştay, Diyarbakır Bağlar Belediyesi Konferans Salonu’nda düzenlendi. Çalıştaya DTK Eşbaşkanları Selma Irmak ve Hatip Dicle katıldı.

“Toprağımızı, suyumuzu ve enerjimizi komünleştiriyoruz” yazılı pankartın asıldığı çalıştayda ilk konuşmayı Selma Irmak yaptı.

‘KOMÜNAL YAŞAMI HAYATA GEÇİRMEK İSTİYORUZ’

Özgür Gündem’in haberine göre Irmak, ekonominin birinci noktada olduğunu ve halkın yaşamının ekonomi üzerinden şekillendiğini vurguladıktan sonra, “komünal bir ekonomiyi” esas aldıklarını söyledi. Irmak sözlerini şöyle sürdürdü:

Geçmişte olan komünal yaşamı bizler sadece yeniden hayata geçirmek istiyoruz. Doğa ve toplumun bir aradanlığını hiçbir devlet engelleyemeyecektir. Devletler hiyerarşi, kapitalizm ve rant üzerinden kendini yaşatmaya çalışmaktadır. Her kültür kendisini Ortadoğu topraklarında yaşatmış ve kendini korumuştur. Kürt halkının ve bu topraklarda yaşayanların bir arada yaşaması bile bir düzen içinde gelişmiştir. Kimse Kürdistan topraklarında ezme politikasıyla birbirine yaklaşmamıştır. Bu nedenle biz o dönemlere geri dönmek istiyoruz.

‘ORTADAN KALDIRMAK MÜMKÜN OLMAYABİLİR AMA DÖNÜŞTÜREBİLİRİZ’

DTK Eşbaşkanı Selma Irmak, “demokratik yaşam üzerinden önce köyleri, ardından da şehirleri dönüştürmeleri gerektiğini” savundu. Irmak, köylerin “komünal ekonomi kültürüne” bağlı olduklarını, bu nedenle işe önce köylerden başlanması gerektiğini ifade etti.

Irmak konuşmasını şöyle tamamladı:

Kapitalizme karşı nasıl mücadele yürütmeliyiz bunu tartışmalıyız. Kapitalizmi ancak örgütlenerek alt edebiliriz. Kürdistan ekonomisini oluşturmalıyız. Herkes kendisini kapitalizm üzerinden yaşatmaya çalışmıştır ancak kapitalizme karşı bizler komünal ekonomiyi yaratacağız. Sayın Öcalan'ın bu nokta da birçok yol göstermiştir. Biz bu şekilde toplumu komünal ekonomiye ikna etmeliyiz. Ortadan kaldırmak mümkün olmayabilir ancak dönüştürebiliriz.

‘ÖZEL MÜLKİYETE EVET, TEKELLEŞMEYE HAYIR’

Selma Irmak’ın ardından söz alan Hatip Dicle, “bomba sesleri arasında bizi bir araya getiren ekonomi komisyonuna teşekkür ederim” diyerek sözlerine başladı. Dicle, Ortadoğu’nun “ilk komünal yaşamın inşa edildiği alan” olduğunu söylediği konuşmasını şöyle sürdürdü:

Kürdistan'ı yaşanmaz hale getirmiş bir göç dalgası yaşatılmıştır. Kürt halkını siyasi statü talebi olan demokratik özerklik ayağı olan ekonomi önem kazanmıştır. Hiçbir sistem kendi ekonomisini oluşturmadan var olamaz. Sayın Öcalan demokratik özerklik boyutuyla beraber ekonomi ayağını da oluşturmuştur.

Önderliğimizin reel sosyalizmi nasıl tarif ettiğini biliyoruz. Mülkiyete yaklaşım özel mülkiyeti kabul etme ancak tekelleşmeye karşı durmaktır. Topluluk mülkiyeti tekelleşmeyi hedeflemeyen, kontrolü kendi elinde tutan, üretimle bağ içinde olan ve toplumsal ihtiyaçlar üzerinden gerçekleşmiştir. Kapitalizmi sınırlamak komünal ekonomide esastır. Devleti küçültme nasıl ki esas ise kapitalizmi de sınırlamak esastır.

Dicle, Öcalan’ın yaklaşımında “tekel olmayan şirketlerin yan yana olabileceğini” ve “demokratik özerkliğin” ekonomi boyutunda toplum ve doğa arasında bütünlük kurulması gerektiğini ifade etti.

http://haber.sol.org.tr/emek-sermaye/dtk-ozel-mulkiyete-evet-tekellesmeye-hayir-145063

bedrettin  |  Cvp:
Cevap: 1
20.02.2016- 01:02

Kürtlerin mücadelesinin komünal bir yaşam olduğu çok söyleniyor. Abdullah Öcalan'ın bilimsel sosyalizme karşı çıktığını biliyoruz. Savunduklarının komünal bir yaşam olduğu da sempatizanları tarafından savunuluyor. Benim bu konudaki düşüncem Öcalan'ın farklı yollardan komünist ya da komünal bir toplumu savunduğu yönündeydi. Bugün internette bir araştırma yaparken böyle bir bilgiyle karşılaştım. Demokratik toplum kongresinin ekonomi komisyonu özel mülkiyete karşı olmadıklarını sadece tekelleşmeye karşı olduklarını söylemişler. Devlete karşılar, özel mülkiyete karşı değiller! Tekelleşmeye karşı olmaları kapitalizme karşı oldukları anlamına gelmiyor. Özel mülkiyetin savunulması sömürünün savunulması anlamına gelmiyor mu? Özel mülkiyet varsa, sömürü varsa komünist toplum veya komünal toplum nasıl olabilir?

bedrettin  |  Cvp:
Cevap: 2
20.02.2016- 01:06

Haberin yayınlandığı site kürtlerde alerji yaratıyor, ancak internete girildiğinde bu haberin pek çok sitede olduğunu göreceklerdir. Bir twitter hesabında da bu yorum var.

Resim Ekleme

bedrettin  |  Cvp:
Cevap: 3
20.02.2016- 01:09

Alıntıdaki yazıyı da burada tartışmıştık. Komünist manifesto komünistlerin teorisinin özel mülkiyeti ortadan kaldırmak olarak özetliyor. Demek ki, marksist teori aradan geçen 178 yıl boyunca hiç eskimemiş.

bedrettin  |  Cvp:
Cevap: 4
20.02.2016- 01:18

‘Kapitalizmi sınırlamak komünal ekonomide esastır’

Dicle, değerlendirmesini şöyle sürdürdü: “Önderliğimizin reel sosyalizmi nasıl tarif ettiğini biliyoruz. Mülkiyete yaklaşım özel mülkiyeti kabul etme ancak tekelleşmeye karşı durmaktır. Topluluk mülkiyeti tekelleşmeyi hedeflemeyen, kontrolü kendi elinde tutan, üretimle bağ içinde olan ve toplumsal ihtiyaçlar üzerinden gerçekleşmiştir. Kapitalizmi sınırlamak komünal ekonomide esastır. Devleti küçültme nasıl ki esas ise kapitalizmi de sınırlamak esastır.” PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın yaklaşımında tekel olamayan şirketlerin de yan yana olabileceğini söyleyen Dicle, demokratik özerklik ekonomi boyutunda toplum ve doğanın arasında bütünlük sağlanması gerektiğini kaydetti.


http://demokratiktoplumkongresi.com/dtk/dtk-ekonomi-sistemimizi-olusturacagiz.html

denizcan  |  Cvp:
Cevap: 5
20.02.2016- 13:47

Özel mülkiye karşı olmadan kapitalizme karşı olunur mu, sömürüye karşı olunur mu, bu ideolojiye sosyalizm denir mi, bu yolla komünizme varılabilir mi? Kürt hareketi kendi ideolojisini ne kadar idealize ederse etsin, kapitalizmi aşacak boyutta değil. Bu söylenenlerin sosyalizm olduğu kürt milliyetçiliğini savunanlar tarafından ileri sürülse de bence gerçek böyle değil. Kapitalizm sadece tekelleşme değil ki, kapitalizm üretim araçlarının burjuvazinin elinde olması ve bu yolla sömürüye açık olan bir sistem. Sömürüye karşı olunmadan sosyalizm nasıl olur, komünal hayat nasıl olur? Komünal hayattan anladıkları özel mülkiyet yoluyla palazlanan kesimin dışındaki sömürülenlerin bir araya gelmesi ve sömürüden yana bir sistemi korumaya çalışmaları olacaktır, bu söylenenlerden bu anlamı çıkartıyorum. Kürt hareketi sosyalistse, kapitalizme karşıysa bu söyledikleri Marks öncesi sosyalizme geri döndükleridir. Komüncüler sömürüye karşı olmadıklarından ve sömürüyü ortadan kaldırmak gibi bir düşünceleri olmadığı için bu söylenenler kapitalizmin başka bir örneğini savunmaktır. Bana göre savundukları daha ileri bir kapitalizm bile değil, daha geri bir kapitalizm.

solcu  |  Cvp:
Cevap: 6
20.02.2016- 19:09

Marksizmin dünya işçi sınıfının ideolojisi olması boşuna değil. Hiç kimse Saint-Simon'u veya   Robert Owen'u sosyalist mücadelede referans almıyor. İşçi sınıfının kurtuluşu Simon'da, Owen'da demiyor. Kurtuluş Marksizmde, bilimsel sosyalizmde. Sosyalizm Marks'la bilim haline geldiği için bütün dünya komünistlerinin referansı olmuştur. Komünist toplum veya komünal toplum denilecekse bunun karşılığı Marksizmden geçer.

Kürt hareketi marksizmi reddederek komünal toplumu savunduğunu söylüyor ve bunu da özel mülkiyete dokunmadan yapacaklarını savunuyorlarsa hayal üretiyorlar. Kapitalizm özel mülkiyete dokunulmadan dönüştürülemez. Devlet olmadan böyle bir sistem de kurulamaz. Özel mülkiyete dokunmadan, kapitalist devleti yıkıp proleter devleti kurmadan sömürü ortadan kalkmaz ve kapitalist düzen de dönüştürülemez. Kürt hareketi ideolojik olarak kapitalizmi cilalamaktan başka bir şey yapmıyor.

dayanışma  |  Cvp:
Cevap: 7
21.02.2016- 14:28

Kürt siyaseti Marks ve Lenin'i dışladığından beri sosyalizmle ilişkisini kesmişti. ''Kapitalizme karşıyız'', '' sosyalistiz, solcuyuz'' demeleri Türkiye sosyalist hareketine atılan kancadır. Bu söylemleriyle soldan sempatizan devşirmeye çalışıyorlar. Kapitalizm konusundaki karşıtlığın özel mülkiyet ve sömürü karşıtlığından geçtiğini bilmeyen solcu yoktur. Bedrettin'in açtığı konudaki habere ben de ilk defa rastladım. Benim de bildiğim, kürt hareketinin farklı analizlerle komünizmi, komünal toplumu savunduğu şeklindeydi. Bu konuda açık bir söylemlerine hiç rastlamamıştım. İlk defa açık açık ''özel mülkiyete karşı değiliz'' diyorlar. Kapitalizme karşı olduklarını söyleyen bir kesimin kapitalizmin özel mülkiyet sistemi olduğunu bilmez mi? Biliyorlardı ve şimdi gerçek düşüncelerini açıklamış oldular. Bundan sonra ''biz kapitalizme karşıyız, komünizmi kuracağız, komünal toplum kuracağız, özgür olacağız, devlet de olmayacak'' demeleri inandırıcılıktan uzaktır. Solculuğun kürt siyasetine destekten geçtiğine inananların bu bilgilere ulaşması lazım. Ulaşamadıkları için kandırılmaları da kolay oluyor.

abbas  |  Cvp:
Cevap: 8
24.02.2016- 20:50

Amerikan emperyalizminin bölgedeki müttefiki kürt hareketidir. Boşuna desteklemiyorlar, İsrail boşuna destek vermiyor. Kürt hareketi bölgede Amerikan emperyalizmiyle siyasi ve ideolojik açıdan uyumludur. Emperyalizm kapitalizme karşı olan bir harekete destek verir mi?

Tam Sürüme Geç »
 phpKF Mobil Android Uygulaması Kullanın [X]