Menü Üye Giriş

Şifre Sıfırla · Kayıt Ol

 SOL PAYLAŞIM  »
 Forum Arşivi

Ekim Gençliği'nden sol içi şiddet üzerine...

Resim Ekleme

Ekim Gençliği'nin iki üniversitede yaşanan sol içi şiddete ilişkin açıklamasını sunuyoruz.
Geçtiğimiz günlerde Ege Üniversitesi ve İstanbul Üniversitesi'nde yaşanan sol içi şiddet olayları üzerine Ekim Gençliği bir açıklama yayınladı.

"Ekim Gençliği olarak sol içi yasakçılığın ve şiddetin karşısında olduk, bundan sonra da olmaya devam edeceğiz" denilen açıklamada yaşananların gençlik hareketine dair sorumsuzluğun örneği olduğu ifade edildi.



Ekim Gençliği'nin açıklamasını sunuyoruz...


Sol içi yasakçı zihniyet ve şiddet
hiçbir koşulda kabul edilemez!


Geçtiğimiz hafta içi önce Ege Üniversitesi’nde, daha sonra ise paralel olarak İstanbul Üniversitesi'nde yaşanan ve Devrimci Yol'da Devrimci Gençlik ile Öğrenci Kolektifleri arasında karşılıklı şiddet uygulamaya varan gelişmeler nedeniyle, devrimci-ilerici kamuoyuna böylesi bir açıklama yapmayı devrimci sorumluluklarımız çerçevesinde gerekli buluyoruz.

Gerek gençlik hareketine, gerekse tarihe karşı duyduğumuz devrimci sorumluluk gereği bu sorumsuzca davranışların tüm taraflarını parçası oldukları tutumdan vazgeçmeye çağırıyor, devrimci ve ilerici kamuoyu önünde açık bir şekilde özeleştiri vermeye davet ediyoruz.

Çünkü:

- Nedeni ve gerekçesi her ne olursa olsun Devrimci Yol'da Devrimci Gençlik ile Öğrenci Kolektifleri arasında yaşanan ve karşılıklı şiddet kullanmaya varan olaylar hiçbir şekilde kabul edilemez. Zira ilerici-sol güçlerin eleştiri-özeleştiri ve karşılıklı diyaloğu bir kenara bırakarak birbirine şiddet uygulamasının hiçbir meşruluğu bulunmamaktadır.

- Tüm bu yaşananlar somutta gençlik hareketine daha genel planda ise yılların birikimi üzerinden şekillenen birleşik mücadele zeminlerine karşı açık bir sorumsuzluğun ifadesidir. Üniversitelerde onca saldırı gündemdeyken, dahası birçoğu fiili olarak uygulanıyorken, kayıt döneminde birçok üniversitede afişlere, bildirilere, stantlara saldırılar yapılıyorken, İÜ'de bölümler arası geçiş, bina içlerine afiş asma-masa açma yasakları uygulanmaya çalışılıyorken, üniversitelerimizde polis meşrulaştırılmaya ve sistematik bir şekilde kalıcılaştırılmaya çalışılıyorken gerçekleşen olaylar gençlik hareketine karşı tam bir sorumsuzluktur. Bırakalım devrimci değerleri, sol veya insani değerlerle bile bağdaşmamaktadır. Son olaylarda saldırının ne şekilde gerçekleştiğinden bağımsız olarak, her iki siyasal hareketin de meseleye yaklaşımı aynıdır. Kullanılan dilden, saldırgan tutumlara kadar bakış ve zihniyet aynıdır. Yaşanan olaylardaki sorumsuzluk her iki çevreye aittir.

- Her siyasal hareket yaptıklarını gerekçelendirmeye çalışacaktır. Ancak sol içi yasakçılığın hiçbir gerekçesi olamaz. Yasakçı zihniyet, ideolojinin, politikanın tükendiği yerde karşımıza çıkar. Kendi ideolojisine ve politikasına güvensizliğin ifadesidir. Küçük burjuvazinin karakteridir. Mesele hiçbir şekilde isim tartışması veya teknik bir tartışma değildir. Meselenin özü politik ve ilkeseldir.

- Sol içi şiddet hiçbir gerekçe ile kabul edilemez. Buna başvuranlar kadar, göz yumanlar da bu ilkesizliğin bir parçasıdır. Zira tarihsel deneyimler de göstermektedir ki sol içi şiddet ve yasakçı davranışlar devrimci-ilerici harekete hiçbir şey katmamıştır, dahası düşmanın ekmeğine yağ sürmektedir.

- Her ne şekilde ve nedenle olursa olsun yasakçı tutum ve sol içi şiddet, tüm sol güçlere, devrimci değerlere, gençlik hareketine zarar vermektedir. Bu nedenle bugüne kadar Ekim Gençliği olarak sol içi yasakçılığın ve şiddetin karşısında olduk, bundan sonra da olmaya devam edeceğiz.

- Devrimci Gençlik veya Dev-Genç ismi hiçbir siyasetin tekelinde veya mülkiyetinde değildir. Böylesi yaklaşımlar kabul edilemez. Dev-Genç, devrimci gençlik hareketi tarihine mal olmuş kitlesel, politik ve devrimci bir gençlik örgütlenmesidir. Kolektivizmin, dayanışmanın, omuz omuza mücadelenin adıdır. İçinden devrimci hareketlerin çıktığı, 71 devrimci kopuşunu gerçekleştiren Denizler’in, Mahirler’in, İbrahimler’in gençlik hareketi içinde geliştiği zemindir. Bugün Dev-Genç'e sahip çıkmak adına sol içi şiddete başvurmak demek, Kızıldere'de siper yoldaşlığı geleneğini yaratan bu büyük devrimcilerin anılarına ve mücadele değerlerine en büyük saygısızlık demektir. Bu nedenle Dev-Genç'e mülkiyetçi yaklaşım hiçbir şekilde kabul edilemez. Dev-Genç'e sahip çıkmak devrimci değerlere sahip çıkmak, gençlik hareketini devrimci temelde geliştirmekle olur.

- Sol içi şiddeti engellemeye ve bu sorumsuzca davranışa son vermeye çalışan güçlere Öğrenci Kolektifleri “haddinizi bilin” diyebilmekte, laf arasında özür dileyip kendini aklamaya çalışmaktadır. Öğrenci Kolektifleri eğer samimiyse tüm gençlik güçleri karşısında açıktan özeleştiri vermeli, bu saldırgan tutumu yaratan bakışla ve tutumun sahipleriyle hesaplaşmalıdır. Bu yapılmadığı sürece yapılan özürlerin hiçbir anlamı yoktur.

- Buradan başta Öğrenci Kolektifleri ve Devrimci Yol'da Devrimci Gençlik içerisinde çalışma yürüten güçler olmak üzere, tüm sol güçlere ve gençlik güçlerine çağrımızdır. Sol içi yasakçı ve saldırgan zihniyetle hesaplaşalım, hesaplaşmayanların karşısında duralım.

- Biz Ekim Gençliği olarak bu sol içi yasakçı saldırgan tutumun karşısında olduğumuz için Öğrenci Kolektifleri bizim “taraflı” olduğumuzu söylüyor. Evet, tarafız. Bu yasakçı, saldırgan küçük-burjuva zihniyetin karşısında tarafız, taraf olmaya da devam edeceğiz. Bu bizim tarihimiz boyunca sahip çıktığımız devrimci ilkeler gereğidir. İlkelerimize titizlikle sahip çıkacağız. Nasıl ki Kızıldere'de, Ulucanlar'da, 19 Aralık'ta barikat başında devrimci siper yoldaşlığı geleneğini yarattıysak, bu değerle zarar vermeye kalkan her türlü tutumun karşısında da aynı kararlılıkla durmaya devam edeceğiz.

Ekim Gençliği

Tam Sürüme Geç »
 phpKF Mobil Android Uygulaması Kullanın [X]