Menü Üye Giriş

Şifre Sıfırla · Kayıt Ol

 SOL PAYLAŞIM  »
 Sözde sol-sosyalist forumlar...

Kürt ulusalcılığına biat etmeme kararlığını gösteren TKP'ye öteden beri özellikle kürt ulusalcılarından ve kuyrukçu tiplerden kin ve nefret dolu saldırılar yapıldığı çok açık. Hiç kuşku yok, TKP ağzıyla kuş tutsa bu tipler gözünün üzerinde kaş var deyip saldırıya geçiyorlar. Anlaşılır bir şey. En azından ben alıştım. Alıştım ama insan biraz daha yaratıcılık bekliyor, biraz daha mantıklı karşı çıkışlar bekliyor. Bilgisizliğe alıştık da, tutarsızlık ve ne söylediğinin ne anlama geldiğinin ayırdına varamayacak kadar cehalet yüklü ifadelere ne demeli?

SF'de uzunca bir zaman kürt ulusalcılığına ve özellikle PKK'ye destek veren bir konumlanış içinde olan Ape Che'nin kullandığı bir kavramdı, ''burjuvaziden icazetli'' kavramı. Bir anlamda onun konumlanışına uygun bir ''eleştiri'' de sayılabilir. Hatta yine o konumlanışın penceresinden bakıldığında bir anlamda kendi içinde tutarlı olduğu da söylenebilir. Sonuçta, PKK illegal bir örgütlenme ve ''burjuvaziye karşı savaşıyor'', ''hiç kimseden de icazet almadan'' yapıyor bunu'' denilebilir. Başka bir acıdan gerçekliği olmadığı ileri sürülse bile, illegallik legallik bağlamında en azından tartışılabilir bir durum bu.

Peki VEDA'ya ne oluyor?
VEDA artık illegaliteyi savunur hale mi geldi?

:)

Sanmıyorum; her zamanki gibi, Veda yine bir şeyler söylüyor, TKP'ye çatmak olsun da ne olursa olsun anlayışı içinde ağzından çıkanı kulağı duymuyor. Bir kere bir siyasi yapıya ''burjuvaziden icazetli'' diyebilmek için, her şeyden önce illegal yapılanmayı legal yapılanmaya tercih etmek lazım. TKP dahil, HTKP ve TKH dahil, EMEP, ÖDP, SDP dahil ve VEDA'nın çok sevdiği HDP dahil ''burjuvaziden icazetli'' yapılanmalardır. Başka türlüsü de zaten mümkün değildir.

İkinci konu; tarihi TKP öteden beri legale çıkmanın özlemini duymuştur. Benim bildiğim Rıza Yürükoğlu da bu konuyu işlemiştir. Legale çıkmak için her yol denenmeli ve eğer başarılamazsa Avrupa devletlerinin desteği alınarak bu konuda Türk hükümetlerine baskı arttırılmalıdır diye yazmıştı. ( Mealen hatırlıyorum, aklımda böyle kalmış.) TKP TİP birleşmesi de zaten böyle bir strateji sonucu ortaya çıkmıştı. Olmadı, olamadı. Bunu beceren, SİP kadrolarıdır. Verilen mücadele alkış gerektirirken, ne anlama geldiği bir türlü bilince çıkartılamayan kavramlarla eleştiri yapıldığının sanılması gerçekten yüzeyselliğin dibine vurmaktan başka bir şey değil.

Çok yinelemiştim, bir daha hatırlatmakta yarar var; kuyrukçuluktan kurtulamadığımızda kuyrukçuluğumuzun zihnimize kazıdığı safsata ve içi boş ezberlerden kurtulabilme olanagı yoktur. ''Burjuvaziden icazetli'' ifadesi de bu yüzden Veda için tam da buraya denk geliyor!

Evet; ne yazık ki öyle!

melnur  |  Cvp:
Cevap: 1
16.06.2017- 20:30

VEDA cevap yazmış; bana da ''anlama özürlü'' diyerek. Bir şey söylemiyorum, sadece ters yola girdiğinin o kadar farkında değil ki, karşıdan gelenlerin hep ters yola girdiğini söylemekle yetiniyorum.

Yazısı şu:

Burjuvaziden İcazetli kavramına takılmış ,anlama özürlü Melnur.
Benim bu kavramı kullanmaktaki amacım illegaliteyi mutlaklaştırmak   değildir
İşçi Sınıfının Partisi,yani Komünist Parti legal ve lagal olmayan mücadele biçimlerini,koşullara göre kullanır.

Ancak bu koşullarda ,burjuvazinin kendi hukukunu bile hiçe saydığı,gericilik dönemlerinde ,Komünist Partisi ve onun merkez kadroları açık edilmez.
Parti illegaldir ama legal olanaklarıda sonuna kadar kullanır.

Benim burada anlatmak istediğim ve Melnur’un bir türlü anlamadığı/anlamak istemediği,TKP isminin o dönem Devletin Başsavcısı Sabih Kanadoğlu ile yapılan pazarlıklar sonucu,onun çizdiği kırmızı çizgiler içersinde verilen siyaset yapma sözü sonrası gasp edilmesidir

Mustafa Suphi TKP si ile uzak,yakın ilişkisi olmamış,o hareketin içersinde hiç yer almamış,başka bir siyasi oluşumun TİP nin içersinde yer almış bir hareketin neden TİP olarak devam etmek istemediği ve hiç içersinde yer almadığı bir hareketin TKP nin adını almak konusunda bu kadar israrlı olmasıda ayrı sorgulanması gereken bir durumdur.

80 öncesinde olduğu gibi gidin TİP ni ayağa kaldırın,TKP sizin neyinize!
TKP sahipsiz değil,heleki sizin gibi Nasyonal Komünistler’in eline hiç bırakılmaz.

Bak sana TKP 1920 tüzüğünden örnek vereyim.
Umarım anlarsın hangi pazarlık sonucu bu ismin alındığını!
Sabih Kanadoğlu’nun kırmızı çizgilerinin neler olduğunu!

"TKP tüzüğü :
4- Türkiye Bolşevikleri köy, nahiye, kaza, sancak ve merkez şuraları aracılığı ile toplum hayatında gerçek bir halk cumhuriyeti hükümetini oluşturmak ve sosyalizmi yerleştirinceye kadar çalışan yoksullardan oluşan bu şuraların diktatörlüğünü öngörür.
15- Türkiye Komünistleri milletlerin özgür gelişmesini tanır ve her milletin kendi kaderini tayin hakkını o millete verir.
Türkiye Komünist Partisi Merkez-i Umumisi"

Birisi Proletarya Diktatörlüğü,diğeri ise UKKTH!
Hadi koy bakalım programına yada tüzüğüne bu maddeleri!

melnur  |  Cvp:
Cevap: 2
16.06.2017- 20:53

Ya ne anlatmaya çalışıyorsun belli değil. Konu ne arkadaş; konuyu önce bir kavra! ''Burjuvaziden icazetli'' diyerek aklınca bir eleştiride, bir küçümsemede bulunduğunu sanıyorsan, konuyu sağa sola saptırmadan açıklarsın. Açıklanacak bir şey bulabilir, o denli bilgiye sahipsen tabi..

Bak ne diyorsun;

''Benim burada anlatmak istediğim ve Melnur’un bir türlü anlamadığı/anlamak istemediği,TKP isminin o dönem Devletin Başsavcısı Sabih Kanadoğlu ile yapılan pazarlıklar sonucu,onun çizdiği kırmızı çizgiler içersinde verilen siyaset yapma sözü sonrası gasp edilmesidir.''

Süreç böyle mi işledi, tam bilmiyorum, ama gerçekten de bu konuda birtakım ''pazarlıklar'' yapıldıysa ve bunun sonucu komünist kavramına partisel anlamda bir legalite kazandırılmışsa bu o zamanki yöneticilerin başarısıdır. Bir KAZANIMdır. Tartışmalar yapılmış senin deyiminle ve ikna edilmiştir. Eğer öyleyse tabi! Nedir şimdi buradaki sorun?

Veda'ya göre, yazının en sonu!

Evet; yazının en sonu sorunun nerde olduğunu gösteriyor ama, daha önemli bir şey var: VEDA bunu yazarken bile yazdığının ne anlama geldiğinin farkında değil. İllegal TKP ile legale çıkmaya çalışan TKP arasında tüzüksel farklılık olması gerektiğini bir türlü kavrayamıyor. TKP'ye düşmanlık ( malum nedenlerden ötürü) öylesine had safhada ki, ne söylediğinin farkında değil. İllegal TKP diktatörlükten sözediyor, legal TKP'nin tüzüğünde proleter diktatörlük yazıyor mu diye soruyor.

Soru zaten yanlış, bu BİR!
İkincisi, konuya giriş cümlen ''Benim bu kavramı kullanmaktaki amacım illegaliteyi mutlaklaştırmak   değildir'' diyorsun ya, aslında kavrayış yoksunu olduğu için illegaliteyi mutlak hale getiriyorsun demektir. İkisi bir anda doğru olmaz VEDA! Bunu anlayamıyorsun. Pek çok şeyi anlayamadığın gibi. SF'de açık seçik kuyrukçuluk yaptığın dönemde alkışa alıştığın için yanlışlarını doğru bellemişsin. İşte sırıtanlar şimdi onlar!

Bak arkadaş! Legal bir partinin tüzüğünde proleter diktatoryasını savunamazsın, ''burjuva icazeti'' buna izin vermez.   Buna izin verileceğini sanman zaten bilgisizliğin. Bunun yerine proleter diktatörlüğü ve sosyalist devrim dolaylı yollardan savunulur. Sana şunu da söyleyeyim, ÖĞRENİVER; Türkiye'de proleter diktatörlük ve sosyalist devrim konusunda ( ve pek çok konuda olduğu gibi) TKP kadar yayını bulunan bir parti yoktur. Legal ve illegal bütün partiler buna dahil.

Anladın mı bilmiyorum; bir daha söyleyeyim. Eğer YB ile proleter diktatörlük ve UKKTH konusunda bir pazarlık yapıldığını ima ediyorsan, - ki öyle anlaşılıyor- hala şu çocuk aklından kurtulamamışsın demektir. Böyle bir şey olabilir mi? Pazarlık olsa ya da olmasa bu konularda yasaların izin vermediği konular tüzükte yer alabilir mi? Bu kadar sığ mı düşünüyorsun? Başsavcılık neden pazarlık yapsın, neden uyarıda bulunsun; izin verir, yasalara aykırı bir şey olursa da kapatır. Böyle mi çalışıyor senin derinlikli bilincin?

Üstelik verdiğin-karşılaştırdığın örneğe bak!

İlegal TKP tüzüğü ile legal TKP tüzüğü :)

Çok zor; gerçekten çok zor!


melnur  |  Cvp:
Cevap: 3
16.06.2017- 21:04

Bilmediğin bir başka konu daha var VEDA!
Bilmediğin ve bilmeden konuştuğun hemen hemen her konu gibi!

Türkiye'de bir partili ve bir de hareket geleneği vardır. Partili geleneğin hemen hemen tamamı için TKP başattır. Türkiye'nın sosyalist tarihidir. Hareket geleneğinin çoğu da bunu kabul eder. Bu yüzden TKP için 'belirli bir kesimin partisidir, diğerleri ile bir bağlantısı olamaz' denilemez. Doğru değildir. TKP legal olamadığı için, koşullar, konjöktür onu legal bir hale gelmesine engel olduğu için ülkede legal alanda sosyalist siyaset yapanlar ''farklı'' partrilerde siyaset yapmışlardır. TİP ve TSİP bunların başında gelir. ( Hani insanın TKP legaldi de, karşı mı çıktık' diyesi geliyor.) Daha önce de dedim. TKP'nin legale taşınması olayı vardı. Bunu daha sonra TİP'le denemeye çalıştılar, TKP'yi likidasyona uğrattılar. Yıllarca da öyle kaldı. O bayrağı yerden kaldıran ve TKP ismine parti adı olarak legallik kazandıran SİP'tir. Ama bunun anlaşılmasını senden beklemiyorum. Çünkü sen hala TKP'yi Türkiye solundan soyutlama yanlışını zihnine kazımışsın! Çünkü senin sorunun anlamamaya kendini kilitlemiş olmandır.

Dedim, yıllarca sürdürdüğün kuyrukçuluğun bu tür anomalileri olacaktır.

Kolay değil!
Hiç kolay değil!

melnur  |  Cvp:
Cevap: 4
16.06.2017- 21:16

VEDA'ya bir kıyak yapayım, daha açık yazayım, eminim bu sefer VEDA bile ne söylenmek istediğini ve kendi yazdığındaki tutarsızlığı anlar!

Şimdi VEDA diyor ki: ''Benim bu kavramı kullanmaktaki amacım illegaliteyi mutlaklaştırmak   değildir.''

Evet tam tamına böyle söylüyor. Ama sonra ne diyor; ''Birisi Proletarya Diktatörlüğü,diğeri ise UKKTH! Hadi koy bakalım programına yada tüzüğüne bu maddeleri! ''

Veda bir daha söylüyorum. Senin anlayabileceğin şekilde söylüyorum. İlk söylediğinle ikinci söylediğin arasında UZLAŞMAZ ve AFFEDİLMEZ bir çelişki var. İkisi birden doğru olmaz. Son sorun legal bir partinin tüzüğünde proleter diktatörlük hedefini koymasını bekliyorsun. Böyle olmadığı, hiçbir zaman, hiçbir koşulda olamayacağı için illegaliteyi mutlaklaştırmış oluyorsun!

Anladın mı:)

İkinci konu ise SAbih kanadoğlu'na söz verilmişse, ( herhalde yanlarındaydın:) Kanadoğlunu faka bastırmışlar demektir, çünkü dolaylı yollardan proleter diktatörlüğe vurgu hiçbir partide olmadığı kadar var.

Neyse!

Umarım anlamışsındır ve sağda solda duyduklarını hemen ezberine alma alışkanlığından en kısa zamanda kurtulursun umarım!

melnur  |  Cvp:
Cevap: 5
16.06.2017- 21:21

Bu konuda son söyleyeceğim ( sanırım) şu: Yazmak bir eylemdir. Güzel de bir eylemdir. Ama önce okumak, anlamak ve kavramak. Bu bütünsel beceri yoksa, bir alışkanlığa dönüşmemişse çok hata yapılır. Üstelik sanal ortamda ve nedense bilmediğimiz konularda yazmak gibi kötü bir huyumuz da var.

VEDA senin de sorunun bu.

Okumuyorsun.
Okumadığın yazdıklarından belli.
Bilmediğin konularda ahkam kesmeye çalışıyorsun.

Bir de sırtında yılların kuyrukçuluk kamburu olduğu için ne doğru bilgiye dayalı yorumlar yapabiliyor ve ne de tutarlı-mantıklı olabiliyorsun!

Bence hoş değil!

melnur  |  Cvp:
Cevap: 6
17.06.2017- 07:03

Anlaşılmayan bir konu var: Eğer insanlar bilmedikleri veya etraflıca bilgi sahibi olmadıkları bir konuda yazmaya kalktıklarında ve üstelik, bu şekilde keskin sözcüklerle, keskin tavırlarla, sanki ''dünyaları ben yarattım'' edasıyla yazmaya çalıştıklarında, hem yalan-yanlış bildiğini sandığı konularda bir yanlışın içine yuvarlanacaklardır ve hem de yazdıkça, o ve ona bağlı kimi konularda da bilmediği, bilgisizlik, yetersizlik içinde olacağı ortaya çıkacaktır. Bu başlıkta bunu bir kere daha görmüş ve test etmiş olduk.

Şu ortaya çıkmıştır ki, VEDA legal parti ile illegal parti arasındaki farkı da bilmiyor! Legal ve illegal partinin ne olduğu ''İşçi Sınıfının Partisi,yani Komünist Parti legal ve lagal olmayan mücadele biçimlerini,koşullara göre kullanır. '' şeklinde açıklanamaz. Her partinin, sınıfsal niteliği ne olursa olsun her partinin koşullara göre legalliğin içinde olduğu veya dışına taştığı dönemler olabilir. Türkiye'de AKP'nin 17-25 Aralık sonrasında içine düştüğü kriz aynı zamanda onun meşruiyetini yitirdiği ve ''illegal'' bir çaba içine girdiği dönemdir. AKP gibi bir dinci parti bile illegalite içine girme zorunluluğu duyuyorsa bir sosyalist partinin legal ve illegal olanakları kullanmaması beklenebilir mi? Ve böyle bir durum, legal parti ile illegal parti arasındaki farkın ne olduğunu anlamamızı sağlayabilir mi?

Mümkün değil.
Zaten, bu yüzden Veda da anlamamış.

Legal parti ile illegal parti arasındaki fark birinin ''yeraltında olması'', diğerinin parti tüzüğü, programı ve kadrosuyla görünür hale gelmesidir. Legallik ile illegallik arasındaki farkın özü
budur. Böyle olduğundan, bir komünist (parti) için olmazsa olmaz ne kadar temel tezler varsa, onların savunulması belli bir maharet gerektirir ve dolaylı yoldan savunulur. Sadece ülkemiz için değil, en gelişmiş burjuva demokrasilerinde bile böyledir, böyle olmak zorundadır.

Yoksa, Sabih Kanadoğlu ile pazarlık yapılmış, proleter diktatörlükten vazgeçilmiş, UKKTH bu yüzden terk edilmiş vb siyaset ve yasallık konusunu az çok bilen bir çocuğun bile iddia edemeyeceği şeyler.

O kadar saçma ve anlamsız!

Ama yıllarca ve öylesine bir zehir-zemberek kuyusunun içinde birlikte yol aldılar ki, kuyrukçulukları gereği öylesine bir kin ve nefret dalgası ürettiler ki, sadece genç sol sempatizanlarının zihinlerine etki etmediler, kendi zihinlerinin de bu zehirle işgaline yol açtılar.

Evet, yazmak güzel bir eylemdir. İnsana güven de getirir.
Ama önce okumak, okumak, okumak ve anlamak ve kavramak.

Yazma eylemi bu bütünlük içinde yapılabilmeli.
Haddimizi bilmeliyiz.


Tam Sürüme Geç »
 phpKF Mobil Android Uygulaması Kullanın [X]